Adıyaman'ın Kahta ilçesi sınırları içerisinde yer alan Arsemia Antik Kenti, Nemrut güzergahı üzerinde bulunan bir ören yeri. Bir dönem Kommagene uygarlığının başkenti olan Arsemia Antik Kenti, "Kale" olarak da isimlendiriliyormuş. Savunma amacıyla kullanılan kent, dini amaçlı tüneller kazmak için de kullanılmış. Arsemia Antik Kenti'ne dar bir patika yoldan çıkılıyor.
Bu yolun üzerinde bir heykel ve su sarnıcı bulunuyor. Yukarı doğru ilerledikçe karşınıza Arsemia Antik Kenti'nde Kommagene Krallığı'nı zirveye taşıyan Kral I. Antiochus'un babası I. Mithridates'in mezarı çıkıyor. Mezarın üzerinde ise I. Antiochus tarafından koydurulan ve Arsemia tarihine ışık tutan Anadolu'nun en büyük Grekçe kitabesi yer alıyor.
Kitabede; Arsemia Kenti'nin I. Antiochus'un atası Arsames tarafından kurulduğu, bölgenin krallığın yazlık başkenti olduğu, I. Mithridates'in mezarı olduğu, anıt mezar ile dönemin uygarlığı ile ilgili tarihi bilgiler yer alıyor. 1953 yılında Alman Arkeolog F.
Karl Dörner, Arsemia'ya çıktığı keşif yolculuğunda, zamanla kapanan anıtın bir parçasını görmüş ve ekibiyle birlikte parçanın kalan kısmını toprak altından çıkarmak için çalışmalara başlamış. Uzun süren uğraşlar sonucunda anıtın tamamını ortaya çıkaran ekip, kitabenin bulunduğu yerden itibaren 158 metre derine inen bir tünel keşfetmiş.
Arsemia Antik Kenti'ne ait en önemli kalıntılardan biri de; Herkül'ün, kendisini tanrı katında gören I. Antiochus ile tokalaşmasının tasvir edildiği 10 ton ağırlığa sahip kabartma. Kabartma üzerinde I. Antiochus sivri uçlu tacıyla, Herkül ise sakalı ve elindeki sopasıyla resmedilmiş.
Antiochus'un, yarı tanrı Herkül ile aynı boyda yapıldığı ve hatta kafasındaki taç ile kendisini ondan üstün kıldığı göze çarpan detaylar arasında. Herkül, bir fakir misali çırılçıplak tasvir edilirken, Antiochus ise gücün ve zenginliğin simgesi olan pelerinlerini kat kat giyilmiş şekilde tasvir edilmiş.
Antiochus'un elinin tokalaşırken Herkül'ün elinin üzerinde duruyor olması da, kral egosunun açık bir göstergesi niteliğinde. Arsemia Antik Kenti'nde bu eserlerden başka günümüze başka bir kalıntı ulaşamamış. Genel olarak Arsemia Antik Kenti'ne düzenlenen tur organizasyonları, önce Nemrut'ta gün doğumu ve gün batımı seyri gerçekleştirildikten sonraya bırakılıyor.
Her iki durumda da antik kente ziyaret zamanları böylelikle serin saatlere denk getirilmiş oluyor ki bu oldukça ideal. Zira güneşin tepede olduğu zamanlarda Arsemia'yı ziyaret edecekseniz, kendinizi güneşin yakıcı etkisinden korumalı ve yanınızda bol su bulundurmanız gerekiyor. Arsemia Antik Kenti'ne ulaşmak için araçtan indikten sonra biraz yokuş yukarı tırmanıyorsunuz.
Herhangi bir giriş kapısının bulunmadığı Arsemia Antik Kenti'ne giriş ücreti ödemiyorsunuz ve kenti istediğiniz saatte ziyaret edebiliyorsunuz. Olur da yolunuz bir gün Adıyaman'a düşerse eğer, Arsemia Antik Kenti'ni de görmeyi sakın ihmal etmeyin. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.