Aynalıgöl diğer adıyla Gilindire Mağarası, Akdeniz’ in incisi Mersin’ in Aydıncık ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Aydıncık’ ın 8 km kadar güneydoğusundan yer alan Sancak Burnu ile Kurtini Deresi arasında konumlanmış karstik bir mağaradır. Aynalıgöl Mağarası yakın bir zamanda bölgede gezen bir çoban tarafından tesadüfen keşfedilmiştir.
Çoban mağarayı kirpi aramaya çıktığında, kirpi izlerini takip ederek bulmuştur. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan analizde mağara içinde yarısı tatlı, yarısı tuzlu bir göl de tespit edilmiştir. Çevresinde hiçbir akıntı gözlemlenmeyen ve ayna gibi bir yansıması olan göle Aynalıgöl ismi de bu sebeple verilmiştir.
Mağaranın hemen önünde küçük bir köy bulunmaktadır. Bu karstik oluşum şekillerinin bulunduğu mağaraya denizden ve karadan giriş mümkündür. Mağaranın girişi deniz seviyesinden 50 metre yukarıdadır. Gilindire Mağarası, Türkiye mağara literatüründe Kambriyen kireç taşlarında oluştuğu tespit edilen üç mağaradan birisidir.
Doğa harikası bu damlataş oluşumları ile kaplı mağaranın toplam uzunluğu 555 metredir. Ayrıca mağarada genişliği 18-30, uzunluğu 140, derinliği 5- 47 metre olan büyük göl de yer alır.
Gölün bir diğer önemli özelliği de, mağara içerisinde yer alan sarkıt ve dikit oluşumlarının, göl suları içerisinde kalarak, atmosferik değişimlerden etkilenmeden günümüze kadar korumasıdır. Küresel iklim değişikliğinden önce Su altında kalan oluşumlar, önceki Buzul Çağı’ na ilişkin bütün hidrolojik ve atmosferik verileri saklı tutmaktadır.
Gilindire Mağarası, doğal güzelliğinin yanı sıra bu özellikleriyle bilime, yaşanmış son iklim değişikliğine ilişkin, Doğu Akdeniz’ de bulunan tek ve önemli bir kayıtları sunmaktadır. Aynalıgöl Mağarası, yıl boyunca mevsimlere çok değişiklik göstermeyen sıcak ve nemli bir havaya sahiptir.
Mağara girişinin dar ve basık olması nedeniyle, dış ortamla doğrudan hava alışverişi yoktur. Bu sebeple de mağara içinin ortalama sıcaklık değer 25 °C olup mutlak nem oranı ise % 80 olarak ölçülmüştür. Mağara içerisindeki yüksek sıcaklığa bağlı olarak kapalı ortamda doygun hale geçen nem, oluşumların canlı görünümlerinde etkili olmuştur.
Özellikle Göllü Salon’ da su düzeyi ve üzerinde bulunan aykırı şekiller mağaranın yüksek nemine bağlı olarak gelişmişlerdir. Mağara içinde ayrıca türü henüz tespit edilmemiş yarasanın dışında herhangi bir canlı yaşam izine de rastlanmamıştır.