{ad:0} 1200 yıl önce bir anda yok olmuş bir Mısır kenti Heracleion. Tarihçiler Yunan mitolojisinde sıklıkla adı geçen kentin uzun bir süre toprak altında kaldığını düşündüler. Hatta Heracleion’un bir efsane olduğunu savunanlar da oldu. Sonra ne mi oldu? Thonis adıyla da bilinen bu antik kent bir Fransız su altı arkeoloğu tarafından keşfedildi.
Ömrünü su altı dünyasına ve arkeolojiye adamış olan Franck Goddio isimli dalgıç 2000 yılında Mısır’ın Abu Qir Körfezi’nde kıyıdan 2,5 km uzakta ve denizin 10 m altında Heracleion Antik Kenti’ne ulaşmayı başardı. O döneme kadar hakkında sahip olunan bulguların büyük çoğunluğunun Yunan mitolojisine dayandığı Heracleion’a dair daha önce hiçbir ize rastlanmamıştı.
Büyük bir deprem ya da sel gibi sebeplerden kaynaklı olarak sular altında kaldığı tahmin edilen Heracleion’un isminden Heredot ve Diodorus gibi antik tarihçiler bahsetmiştir.
M.Ö. 8. yy’da Mısır’da kurulmuş bir liman şehri olan Heracleion’un Mısır’ın giriş kapısı olduğu düşünülmektedir. Buraya girecek olan tüm gemilerin de bu kapıdan giriş yapmak durumunda olduğu söylenir. Yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan çok sayıda gemi kalıntısı da kentin önemli bir deniz ticaretine sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Yunan mitolojisinde ise Turuvalı Helen ve Paris’in savaş öncesi bu şehirde mahsur kaldığına dair bir efsane yer almaktadır.
Bulunmasının ardından 14 yıllık bir çalışmanın sonucunda denizden çıkarılan, bir kısmı korunmayı başarmış bir kısmı da oldukça hasar görmüş yapılar görkemli bir görünüme sahip. Uzun bir çabanın ve emeğin ürünü olan bu yapılar içerisinde dönemin yaşam şekli hakkında bilgi sahibi olunacak pek çok parça da yer alıyor.
Deniz altında 15 km gibi oldukça geniş bir alana sahip ve yüzyıllardır kayıp olan Heracleion’un günümüzde yeniden keşfedilmesi ise hem tarihçileri hem de bizi oldukça heyecanlandırıyor.