Strabon’un, ''Tanrı çok sevdiği kulunu uzun ömürlü olsun diye Datça Yarımadası'na gönderir!'' diye bir sözü var. Bu söz aradan yüzlerce yıl geçse de doğruluğundan pek bir şey kaybetmemiş. Zira Datça'nın turkuaz-mavi denizi, taş evleri, çiçekli sokakları ve soluduğunuz havası size bunu kanıtlar nitelikte. Marmaris'ten araçla 1 – 1,5 saat süren ve çam ağaçlarıyla kaplı dar, mıcırlı yollar insanı biraz ürkütüyor ancak yolun sonunda Datça belirince, içinize dolan huzurun tarifi mümkün değil. Burası sadece doğanın ve tarihin değil, aynı zamanda sanatın da vuku bulduğu bir yer. Yakın bir zamanda Datça tatili düşünüyorsanız,
Datça'da nerelere gidilir diye merak ediyorsanız, bu rehber niteliğindeki yazımızı mutlaka okumalısınız.
1- Keşfe Eski Datça Sokaklarını Arşınlayarak Başlayın
{ad:0}
Datça gezilecek yerler listesindeki ilk durağınız Eski Datça olmalı. Datça Merkez'e giderken sağ tarafta beliren Eski Datça tabelasını izlediğinizde şıp diye karşınıza çıkan, taş sokakları ve kendine özgü mimarisi ile karşınızda beliren yer. Can Yücel'in yaşadığı Can Yücel Evi ve Can Yücel Sokak da burada bulunuyor. Can Yücel’in eşi Güler Yücel 2020 yılındaki vefatına kadar bu evde yaşıyormuş. Hala özel mülk olan ve gezilemeyen ev için dileğimiz, bir gün Can Yücel’in anısını nesiller boyunca yaşatacak bir müze eve dönüşmesi.
Eski Datça, Datça'da nerelere gidilir listesinin en başında yer alıyor. Hatta gitmeden Can Yücel’in izinde Datça adlı yazımızı da okumanızı öneriyoruz ki tadına doyulmaz bir keşif olsun!
{product:17771}
2- Knidos Antik Kenti’nde Bir Günbatımı İzleyin
Eğer antik kentlere karşı bir zaafınız varsa ve Knidos'tan önce çok antik kent gördüyseniz, burası sizi pek fazla etkilemeyecektir. Çünkü oldukça boş. Antik tiyatronun küçük bir kısmı ayakta kalmış ve şu an o kısma girişe izin de verilmiyor. Ancak doğası ve denizi gerçekten efsane derecede güzel. Hatta antik kenti gezdikten sonra 3-4 tane yüzülecek yer de bulunuyor
Knidos Antik Kenti'nin yanında. Deniz oldukça durgun ve berrak. Küçük bir uyarı; yanınıza yiyecek, içecek gibi şeyler götürün ve giderken yol üzerindeki Knidos Şarapçılık’tan da bir şişe şarap kapıp küçük bir günbatımı kutlaması yapın. Müzekartınız varsa Knidos Antik Kenti’ni her gün 08:30 – 19:30 saatleri arasında gezebiliyorsunuz. Kartınız yoksa giriş ücreti 20 TL.
3- Kumluk Plajı’nda Denize Nazır Bir Akşam Sofrasına Oturun
Kumluk Plajı, Datça Merkez'in göbeğinde yer alan küçük ve belki de Datça'nın tek kum plajı. Limanın orada bulunuyor. Plajın arkası yığınla restoran dolu. Gündüzleri işletmelere ait olan şezlong ve şemsiyeler, akşamları yerini masa ve sandalyelere bırakıyor. Dilerseniz rakı-balık, dilerseniz de atıştırmalık bir şeyler yiyebilirsiniz.
{product:17908}
4- Yaka Köyü’ndeki Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi’yle Tanışın
Eğer uzun soluklu bir Datça tatili düşünüyorsanız, Palamutbükü'nün ilerisinde yer alan Yaka Köyü'nün içerisinde bulunan Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi'ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kocaman harflerle ''UKKSA'' yazan tabelasıyla fark etmeniniz mümkün değil zaten. Bahçesinde çeşit çeşit heykeller, üst kısmındaki avluda birbirinden şahane resim tabloları sergileniyor. Sanatta üretime teşvik eden ve tematik workshoplar düzenleyen bu akademi, fark etmediğiniz sanatçı yönünüzü de ortaya çıkarabilir.
5- Mavi Büklerinde Kulaç Atın
Datça'nın merkezine yaklaşık 20-30 dakikalık mesafede olan Mesudiye, içerisinde barındırdığı bükleri ve küçük küçük köyleri ile adeta bir cennet misali. Bu büklerin en ünlüleri ise sırasıyla Kızılbük, Hayıtbükü,
Ovabükü ve Palamutbükü. Daha sakin ve huzurlu bir ortamda denize girebilmek için bu büklerden birinde konaklamayı tercih edebilirsiniz. Ovabükü ve Kızılbük, diğer iki büke göre en sakin olanları. Ovabükü'nde de baştan sona pansiyon ve apart oteller mevcut ancak oldukça büyük bir koy olduğundan dolayı yine o sakinliği hissedebiliyorsunuz. Hayıtbükü ile Palamutbükü ise en popüler olanları. Hepsinin ortak noktaları ise; deniz muhteşem ötesi. Küçük bir dipnot; deniz ayakkabısı mutlaka yanınızda bulundurun. Yoksa çok zorlanırsınız. Datça’nın muhteşem koylarında huzur dolu bir konaklama için Neredekal
Datça otelleri arasından seçim yapabilirsiniz.
{product:17696}
6- Issız Koylarını Keşfedin
Datça'da 50'yi aşkın bük ve koy bulunuyor. Dolayısıyla aracınızla gezerken birçoğuna rastlayacak ve hepsinde biraz olsun yüzmek isteyeceksiniz. Datça'da denize girilecek yerler diye bir sıralama yapılamaz. Zira Datça'nın her yerinden denize girebilirsiniz. Böylesine bir koy cenneti Datça. Niyetiniz deniz kıyısına çadır kurup bir kamp yapmaksa
Datça Kamp Alanları adlı yazımızı okuyup, doğa dostu kamp alanları hakkında bilgi edinebilirsiniz
7- Gizli Koyları Keşfedeceğiniz Tekne Turlarına Katılın
Datça’ya araçla geliyorsanız koyların çoğunu aracınızla gezebilirsiniz. Ama aracınız yoksa tekne turlarına katılmadan bu maviliklere doymanız biraz zorlaşıyor. Datça limandan düzenlenen 5 çeşit tur seçeneği mevcut; Mesudiye turu, Palamutbükü turu, Knidos turu, Orhaniye turu ve Selimiye turu. Ortalama 7 saat süren bu turlarda kişi başı ücretler de 300 TL’den başlıyor.
{product:37976}
8- Datça’nın İçinde Badem Olan Meşhur Lezzetlerini, Gazozunu, Balını Tadın
Datça dendi mi akla hemen bal ve badem gelir, gelmeli de. Bir kere her yer badem ağacıyla dolu. Köyleri ziyaret ettiğinizde, teyzelerin sürekli badem kırar halde olduğunu göreceksiniz zaten. Bal da aynı şekilde fazlasıyla meşhur Datça'da. Aktur civarlarında bal üretilen bir orman mevcut hatta. Dönerken bavula biraz yöresel lezzet doldurayım derseniz önerimiz balı bademi yerel köylerdeki halktan almanız. Palamutbükü'nü geçince Yazıköy gelir, oradaki herhangi bir tezgahtan satın alabilirsiniz mesela. Ayrıca karanfilli ekmek, şekerli olsa da bir kereden ne olur dedirten gazoz ve keçi sütünden yaptıkları dondurma da yenmeden olmaz!
9- Deveboynu Feneri
Datça'ya gelenlerin çoğu bu olağanüstü deniz fenerini sadece uzaktan izlemekle yetiniyor ne yazık ki. Çünkü Deveboynu Feneri'ne çıkmak oldukça zahmetli ve biraz zaman gerektiren bir şey. Oldukça dar bir patikadan yürümeniz, kimi zaman da bayır çıkmanız gerekiyor.Ancak öyle bir manzara karşılıyor ki sizi, çok az yerde rastlayacağınız cinsten. Sarp kayalıkların üzerinde duran Deveboynu Feneri, karşısında Kos Adası, arkasında Knidos Antik Kenti, bir tarafında Akdeniz, diğer tarafında Ege Denizi ile gerçekten de kusursuz bir şölen yaşatıyor sizlere. Dolayısıyla zamanınız ve enerjiniz varsa,
Deveboynu Feneri'ni Datça görülecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
10- Windsurf ile Denizde Rüzgar Gibi Esin
Datça ülkemizin windsurf için en uygun yerlerinden. Datça’da bir yaz tatili planlıyorsanız temmuz – ağustos aylarını öğlen saatlerini bu heyecana ayırabilirsiniz. Kızlanaltı Gebekum Mevkii ise bu zevkli aksiyon için en ideal yerlerden. Hiç denemediyseniz burada ders de alabiliyorsunuz.
{search:datca-otelleri,Datça Otelleri}