{ad:0} Tüm dünyayı kasıp kavuran bir savaşın ortasında, 2 Ocak 1943 tarihinde Üsküdar Zeynep Kâmil Hastanesi'nde gözlerini dünyaya açmıştı. Oğlu Doğukan Manço katıldığı bir söyleşide; "Babam 1943'te İstanbul'da doğdu ve Türkiye'de ilk Barış ismini aldı, esasında isim babası. Amcam da 41 doğumludur, savaşın başlangıç tarihi. Ancak 1941 yılında babamın hiç görmediği amcası Yusuf vefat etmiş, lakabı Tosun Yusuf imiş. Amcamın ölümünün verdiği üzüntüyle babamın adını Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço koymuşlar. Babam ilkokula başladığı zaman da Tosun Yusuf'u nüfus kaydından sildirmişler. Onun ardından nüfus kağıdında sadece Mehmet Barış Manço ismi kalmış." şeklinde babasının adıyla ilgili bir açıklamada bulunmuştu. Türkiye'de ilk Barış isimli kişi olduğunu ve adının Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço olduğunu böylece öğrenmiş olduk.
Rikkat Uyanık ve Hakkı Manço çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Barış Manço, müziğe ilgi duymaya daha çocukluk yıllarında başlamış. Anne Rikkat Uyanık, İstanbul Radyosu ve Konservatuvarı'nda uzun yıllar hocalık yapmıştır. Aynı zamanda da bir sanatçı olan Rikkat Hanım, minik oğlu Barış'ı uyutmak için ninni değil Klasik Türk Müziği eserleri söylermiş. Yukarıdaki fotoğraftan da anlaşılacağı gibi daha 7 aylık olan Barış Manço elinde gitarıyla poz vermiş.
Gitarıyla birlikte ağız mızıkası çalarak 'Western' şarkıları söyleyen Bill Haley, Barış Manço'nun hayatında bir dönüm noktası. Henüz 14 yaşındayken izlediği Haley'in bir filminden etkilenen Manço, annesinden üflemeli bir çalgı ister. Ancak annesi onun ciğerlerinin bu çalgı için zayıf olduğunu düşünür ve ona bir gitar alabileceğini söyler. Böylece Barış Manço ilk gitarına kavuşur. Yukarıdaki fotoğrafta Manço annesiyle birlikte sahnede.
14 yaşında ilk gitarına kavuşmasının ardından amatör olarak müzikle ilgilenmeye başlayan Barış Manço, ortaokul yıllarında ilk müzik grubunu kurmaya karar verir. 15 yaşında da bu kararını hayata geçirerek ilk müzik grubu olan Kafadarlar'ı kurar. Ortaokul yıllarında kurduğu bu grupla birlikte rock'n roll coverları yaparlar. Sonrasında Dream Girl'ü yani ilk bestesini yapar ve Ankara'da küçük bir müzik ödülünün de sahibi olur.
1958 yılında ilk sahne deneyimini yaşar. İlk sahne deneyimine ait yukarıdaki fotoğrafın arkasına da şu notu düşer: '1958 Krizantem Pavyon İlk Sahneye Çıktığım Gün'
1966-1967 yıllarında Belçikalı bir grup olan ve vahşi bir kedi türü anlamına gelen Les Mistigris ile çalışmaya başlar. Bu grupla birlikte piyasaya 3 single çıkardılar. Sadece 2 yıl birlikte çalıştığı grupla Belçika'da, Almanya'da, Fransa'da ve Türkiye'de konserler verdiler. Daha sonra hep birlikte Türkiye'ye de gelen grubun burada kalmaları yasal ve maddi bir takım sorunlar yarattığı için Manço hariç hepsi geri döndü. Bunun üzerine de Barış Manço Türkiye'deki bir müzik grubuyla çalışmaya karar verdi.
Barış Manço 1967 yılında Hollanda'ya gider ve orada talihsiz bir kaza geçirir. Bu kazada dudağının üst kısmı yarılır ve bunun üzerine bıyık bırakmaya başlar.
Onun kendini bir anda siyasi olayların içinde bulduğu albümü 'Küheylan' oldu. Bu albümü dinleyen herkes onun hakkında sağcı şeklinde yorumlar yapmaya başladı. Bu plağın hemen ardından çıkardığı 'Hey Koca Topçu / Genç Osman' plağı ise bir anda onun ülkücü diye yaftalanmasına neden oldu.
Dünya çapında ünlü olan ve birçok başarılı albümde imzası olan CBS firmasıyla Mart 1976 bir anlaşma imzalar. Bu anlaşmanın üzerine Baris Mancho adıyla çıkaracağı albüm Avrupa pazarına yönelik olarak tamamen İngilizce şarkılardan oluşacaktır. 1976'da Baris Mancho adıyla Avrupa'nın birçok yerinde satışa çıkan albüm birçok ülkede liste başı olsa da beklenen başarıyı yakalayamaz. 1977'de Türkiye'de satışa sunulan albüm Nick the Chopper olarak yayınlanır ve büyük başarı elde eder.
Geleceğin gençleri çocukların iyi bir eğitim alması gerektiğine inanan Barış Manço, o zamanlar beş yıl olan temel eğitim süresinin sekiz yıla çıkarılmasına destek olmak amacıyla eşi Lale Manço'ya İstanbul Tuzla'da bir okul yaptırdı. 30 derslikli Tuzla Barış Manço İlköğretim Okulu, 2000 yılında çocuklara eğitim vermeye başladı.
İlk olarak tarihler 1988 yılının Ekim ayını gösterdiğinde Türkiye'nin tek televizyon kanalı olan TRT 1'de çocuklarla ailelere yönelik bir eğitim, kültür ve eğlence programına başladı. Herkesin bildiği "7'den 77'ye" adlı televizyon programıyla evlerimize konuk olan Barış Abi, 1998 yılının Haziran ayında 378. kez ekrana gelerek Türk televizyonculuğunda ulaşılması zor bir rekora imzasını attı. Bir nesle neler neler öğretti, tüm dünyanın kapılarını o küçücük ekrandan evlere taşıdı.
'Adam Olacak Çocuk' programında yarışmaya katılan çocukların eline yalnızca 10 puan yazan pankartları tutuşturur ve tüm çocuklar 10 puan verir o sırada yarışan arkadaşına. Barış Manço da bütün çocukları 50 puan, şampiyon diye uğurlar. Çünkü birinci olmanın kardeş ve arkadaş olmaktan daha önemli olmadığını göstermiştir herkese.
'İkinci Kahvaltı' programı da bazı haftalar 'Adam Olacak Çocuk' programının yerine yayınlanırdı ve konukları 60 yaş üzerindeki insanlardı. Onlarla sohbetler eder, şarkılar söyler. Küçüklere sevgi, büyüklere saygı göstermek gerektiğini vurgulardı ve hatırlatırdı bu şahane programların her birinde bizlere.
Tüm Türkiye'ye Moda'nın Bir Kadıköy semti olduğunu öğreten Barış Manço aşık olduğu Kadıköy ilçesi için 1994 yerel seçimlerinde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden Kadıköy Belediye Başkanı Adayı oldu. Fakat o yıl geçirdiği kalp krizi sebebiyle seçimlerden önce adaylıktan çekildi.
7'den 77'ye herkesin Barış Abisi diye boş yere demiyoruz. Onu hep el - kol hareketleriyle hatırlarız neden mi çünkü o işitme engelliler için işaret dilini öğrenmiş ilk sanatçıdır.
Her Pazar 7'den 77'ye adlı programında bizlere ettiği vedasıyla: 'Adresim çok basit: Barış Manço, Moda, 81300 İstanbul'