Yeşilin her tonuyla bezeli bir güzelliğe sahip Karadeniz Bölgesi küçük zaman dilimlerine sığmayacak kadar kapsamlı bir rota. Büyüleyici tarih kalıntılarının yanında yaylaları, kanyonları, dereleri, tepeleri ve pek tabii insanıyla da sürprizlerle dolu.
{ad:0}Vaktiniz varsa batısından doğusuna keyifle gezeceğiniz bir Karadeniz rotası hazırladık size. İster şahsi aracınız ister turlarla gidebileceğiniz bu rotada yediğiniz, içtiğiniz, gördüğünüz her şey gönlünüzce olsun! Karadeniz yolculuğunuzun keyifli geçmesi dileğiyle…
Not: Karadeniz’in havasına pek güven olmuyor. “Karadeniz turu ne zaman yapılır” diye düşünüyorsanız, kış gezmek için pek önerdiğimiz bir mevsim değil. Soğuğa karşı donanımlı olmanızı ve mümkünse yolda kalmaz diyeceğiniz bir araçla yola çıkmanızı öneriyoruz. Tabii ki Karadeniz turu gerçekleştiren otobüs firmaları ile anlaşıyorsanız da yine görece iyi havaları seçmenizi öneririz.
Karadeniz turu giderek daha popüler oldukça akıllara ulaşım ile ilgili sorular da geliyor. Özellikle ekonomik açıdan hangisinin daha iyi olduğu merak konusu. Biz güncel kıyaslamaları yazalım, kararı size bırakalım.
Gezinizin maliyeti, ilk etapta kalkış noktanızla ilgili. Amasra bir yana rotanın başlangıcı farklı da olabilir. Örneğin, İstanbul ya da İzmir gibi Türkiye'nin pek çok noktasından Karadeniz turu düzenleyen firmalar var. Ek olarak konaklama süresi de fiyatlarda belirleyicidir. Buna göre Şubat tibarıyla birkaç fiyat bilgisine bakalım:
Fiyatlar tur şirketine göre değişse de İstanbul-Kocaeli hareketli, 5 gece 6 gün turlar yaklaşık 10,000 TL'den başlıyor. Fiyatlara genelde ulaşım başta olmak üzere otel konaklaması, çevre gezileri, rehberlik, ikram, zorunlu seyahat sigortası hizmetleri dâhildir. Ancak otel konaklamasının ayrıca fiyatlandırıldığı seçenekler de var. Yurt dışı çıkış harcı, öğle yemeği, müze giriş ücretleri gibi fiyata dâhil olmayan unsurlar da var.
Ankara hareketli Karadeniz turlarına baktığımızda ise genelde biraz daha fiyat artışı gözlemliyoruz. Ankara çıkışlı, 5 gün 6 gece Karadeniz turları Şubat 2024'e göre yaklaşık 11.000 - 12.000 TL'den başlıyor. Otel konaklamalarının çeşidine göre bu fiyatlar yukarı çıkabiliyor.
Bir de bazı tur seçenekleri listelerinde daha düşük bir fiyat görebilirsiniz, karıştırmayın. Kimi turlarda otel fiyatları ayrıca oluşturuluyor. Ayrıca fiyata dâhil olan hizmetleri araştırıp seçim yapın. Ek olarak firmalar, bazı zamanlarda indirimli turlar da düzenleniyor.
Kendi aracınızla seyahatin tadı elbette başkadır. Bunun yanı sıra arabayla karadeniz turu maliyeti ne kadar merak ediyorsanız ortalama hesaplamalar yapmak mümkün. Örneğin, sadece Amasra-Batum arası mesafe yaklaşık 1,000 km'dir. Güncel akaryakıt fiyatları, araç modeli, aracın hızı, dur-kalk, lastik basıncı, araç içerisindeki ağırlıklar gibi pek çok faktör maliyete etki edecektir. Peki tabii tüm bu faktörlerin içerisinde konaklama, yeme-içme gibi maddeleri de ekleyince arabayla Karadeniz turu maliyeti daha çok çıkabilir. Özellikle uzun süreli bir tur düşünüyorsanız.
Karadeniz’de görüp görebileceğiniz en sakin koy Amasra’da. Ama öyle Ege, Akdeniz gibi uzun bir sezonu yok. Temmuz, ağustos ve eylül ayları deniz mevsimi, bu aylar dışında ise sakin bir balıkçı kasabası olarak karşılıyor sizi. Amasra’nın çok ama çok eski Roma günlerinden kalma Kuşkayası Anıtı ve Amasra Kalesi görülecekler, gezilecekler arasında baş sırada. Sevdikleriniz için hediyelik eşya almak istiyorsanız Çekiciler Çarşısı kasabanın en hareketli noktası. Şehre şöyle bir tepeden bakmak ve köprüsüyle, Tavşan Adası’yla en güzel pozunu yakalamak için adı üstünde Bakacak Tepesi’ne çıkmalısınız. Bu nokta bir zamanlar Fatih Sultan Mehmet’in lalasına dönüp "Çeşm-i cihan bu mu ola" dediği yer.
Amasra’nın Ceneviz, Roma, Bizans’tan kalan ve siluetine işleyen tarihi noktalarını gezdikten sonra denize nazır restoranlarından birinde balık yemek de olmazsa olmaz bir ritüel gibi. Canlı Balık Restaurant Mustafa Amca’nın Yeri bu ritüeli bir lezzet anısına dönüştürecek kadar becerikli bir yer. Masaya gelen salatanın Amasra’da bir namı var ki, bu kadar renkli ve süslü salatayı başka şehirlerde ya da başka balık masalarında pek göremiyorsunuz. Dilerseniz koya nazır bir otelde kalabilirsiniz elbet, ama yola düşecekseniz rota bir buçuk saat mesafedeki Safranbolu. Eğer bu nostaljik kasabada konaklayacaksanız restore edilmiş eski bir Safranbolu konağında kalmanızı ve cumbalı bir odanın kaneviçeli yatağında uyanmanızı da şiddetle öneriyoruz.
{search:amasra-otelleri,Amasra Otelleri}
Farkını ve özgünlüğünü UNESCO’nun da Dünya Mirasları Listesi’ne alarak tescil ettiği Safranbolu Batı Karadeniz’in en popüler noktası. Yöresel serpme sunum yapan bir adreste kahvaltıdan sonra, Arasta’da bir kahve içerek başlayın güne! Hıdırlık Tepesi’nden muazzam bir Osmanlı mimarisi izleyerek ve 100 yıllık evlerin, sokakların arasında kaybolarak gezinin sonra. Eski Çarşı, Cinci Hamamı, Kent Tarihi Müzesi, Kaymakamlar Evi, Saat Kulesi ve arastalar gibi tarihi geziler bittiğinde ise sevdikleriniz için hediyelik lokum alıp Atiş Butik Restaurant’ta peruhi’li, kuyu kebaplı bir yöresel sofraya oturun. Şehrin tarihi havasının etkisi geçmeden sizi bekleyen Yörük Köyü’ne de bir uğrayın. Burası Safranbolu’ya 11 km mesafede ve 11. yüzyıldan bu yana yaşayan evlerin arasında yeni bir tarih turuna çıkacak, bir fotoğraf arşivi de burada yapacaksınız. Safranbolu’nun mistik atmosferi sonrası vakit kalırsa navigasyonu Tokatlı Kanyonu’na ayarlayın ve yerden 80 metre yükseklikteki Kristal Teras’tan geçen güne selam söyleyin.
{search:safranbolu-otelleri,Safranbolu Otelleri}
Anadolu’daki en eski yerleşimlerden olan Kastamonu özellikle Türk-İslam eserleriyle gönül çelen şehirlerden. Osmanlılardan kalan Nasrullah Cami de şehrin en sembolik yapısı ve ilk burayı görerek başlayabilirsiniz şehir rotasına. Saati Avrupa’dan özel olarak getirilmiş ve 1885 yılında yerine yerleştirilmiş Saat Kulesi, Cumhuriyet Meydanı ve meydandaki anıtlar eşliğinde bir şehir turu yapabilirsiniz. Eflanili Konağı Kastamonu’nun yöresel lezzetlerini tadabileceğiniz, etli ekmeği nasıl yapıyorlar deneyimleyebileceğiniz bir restoran ve öğle yemeği için değerlendirebilirsiniz. Şehir bir gastronomi kenti olmasa da menüde çok beğeneceğiniz bir seçenek bulacağınıza çok eminiz. Bu arada dağ tepe de gezerim diyorsanız ve geziye biraz gizem katmak istiyorsanız Ilgarini Mağarası şehir merkezine yaklaşık 50 km uzaklığında. Küre Dağları Milli Parkı içerisindeki Valla Kanyonu belki de görebileceğiniz en derin yer olarak kişisel tarihinize geçecek. Kastamonu’da konaklamak isterseniz önerimiz yine restore edilmiş eski bir konaktan yana olacak.
{search:kastamonu-otelleri,Kastamonu Otelleri}
Yolda "Sinop’a hoş geldiniz" yazan tabelayı gördüğünüzde ünlü hapishanesinde uzun süre kalan Sabahattin Ali’nin Aldırma Gönül şarkısı takılabilir dilinize. Şair daha nice dizesini Sinop’ta bu hapishanenin rutubetli duvarları arasında yazmış. Hapishaneyi gezerken içinizdeki bam teli ince ince sızlıyor ve belki de Sinop’u hep bu hapishaneyle hatırlıyorsunuz.
Hazır gelmişken o en uçtaki İnceburun’u ve Hamsilos Koyu’nu göreyim diyorsanız Sinop’un merkezinden 88 km yol yapıyorsunuz. Ama Kastamonu’dan gelirken Ayancık yolunu takip ederseniz ilk önce İnceburun’a sonra Sinop merkeze ulaşıyorsunuz. Merkezde Teyze’nin Yeri’nde mantı yemek için bir mola vereceğinizi düşünüyoruz ve ardından da Erfelek Şelaleleri’ni görün diyoruz. 28 tane şelalenin doğanın içinde dans ettiği bu bölge 750 dekarlık bir alana yayılıyor ve merkeze de 45 km mesafede. Diyojen’in memleketinde cadde üzerinde yolunuza çıkacak heykelle de bir fotoğraf çektirmeyi unutmayın. Şehirde konaklarsanız merkezdeki Karadeniz manzaralı oteller arasından bir seçim yapabilirsiniz. Ve rota Samsun!
{search:sinop-otelleri,Sinop Otelleri}
Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yer olduğu için saygı duyulası, eli öpülesi bir şehir Samsun. Atatürk’ün 1919’da buraya geldiğinde kaldığı Mıntıka Palas Otel günümüzde Gazi Müzesi olarak gezilebiliyor. Vapurdan indiği iskelede ise İlk Adım Anıtı yükseliyor. Amisos Tepesi’ne çıkarsanız teleferiğe binip şehri kuşbakışı görebiliyorsunuz. Samsun bir gastronomi şehri değil ama pidesi meşhur. Bafra pidesi olarak geçen boru şeklindeki uzun pideyi merkezdeki Uyar Pide Salonu’nda ya da başka restoranlarda yiyebilirsiniz. Geceyi şehirde geçirmek isterseniz merkez, Atakum ve İlkadım’da yıldızlı yıldızsız birçok otel seçeneği var.
{search:samsun-otelleri,Samsun Otelleri}
Samsun’un Ordu’ya mesafesi araçla 2 saat. Dereleriyle ünlü Ordu’nun şehir keşfinde başlangıcı Boztepe ile yaptığınızda şehri kuşbakışı görebiliyorsunuz. 500 metre rakımlı Boztepe’ye gitmek için merkezden teleferiğe binmeniz gerekiyor ve bu kısa yolculuk da başlı başına bir keyif içeriyor. Tepenin eteğindeki Taşbaşı Mahallesi de mübadele öncesi Rum nüfusun yaşadığı bir yer ve tarih solumak için gezmeye değer. Karadeniz’den esen rüzgara karşı yürümek ve yürürken keşfe devam etmek isterseniz Ordu’nun sahil şeridi 6 km ve yol üzerinde oldukça renkli yeme içme mekanlarıyla karşılaşıyorsunuz.
Karadeniz’de görülmeye değer doğal güzelliklerden biri de şüphesiz Karadeniz Yaylaları.Yeşilin her tonuyla karşınıza çıkacak yaylalar nefes kesen güzellikleriyle adeta kartpostaldan çıkmış gibi görünüyor. Karadeniz’e kadar gitmişken Karadeniz Yayla Turu yapmamak olmaz. Ordu’nun yaylalarını, yeşilinin tonlarını ve şehrin daha ötesini merak ediyorsanız size önereceğimiz rota Aybastı ve Perşembe Yaylası. Merkeze 88 km mesafedeki yayla 1500 metre rakımlı ve ülkemizdeki en güzel menderes kıvrımlarını göreceğiniz yer. İyi bir yemek için menüde ne var diye soruyorsanız kahvaltıda kuymak siparişi verebilir, yemekte de balık, pide, kaygana, kavurma ve fasulye kavurması deneyebilirsiniz. Merkezdeki Aktaşlar Restaurant menüsünü seveceğiniz bir yer ve lezzetleri de güzel.
Eğer yayla gezdiyseniz ve Ulugöl gibi tabiat parklarına uğramadan gitmek istemiyorsanız Ordu sahil şeridindeki otellerden birinde konaklayabilirsiniz. Ordu’dan Giresun’a gitmek bir saat bile sürmüyor, acele etmenize gerek yok.
{search:ordu-otelleri,Ordu Otelleri}
Fındığın diyarı Giresun’un merkezini gezdikten sonra şehre biraz daha vakit ayırmak istiyorsanız doğal güzelliklerini görmenizi, örneğin bir yaylasına çıkmanızı öneririz. Kümbet Yaylası tıpkı bizim gibi giden birçok kişinin en beğendiği Giresun yaylalarından ve şehir merkezine 50 km mesafede Dereli ilçesinde. Rakımı 1640 metre ve üzerinde kısmen yapılaşma var. Yolun bir kısmı toprak olduğu için hesapladığınız süreden daha geç varabiliyorsunuz. Yemeğinizi yaylada veya şehirde yiyebilir, Karadeniz’in kendine has yemekleri olan Karalahana çorbası ve sarması ile hamsiyi tercih edebilirsiniz. Bizce yola düşme zamanı, daha görülecek çok şehir var.
{search:giresun-otelleri,Giresun Otelleri}
Giresun’dan 1,5 saatte varacağınız Akçaabat, Trabzon’un meşhur Akçaabat köftesi için mola verin diyeceğimiz yer. Şehir merkezi ve Pelitli de her yere yakın konumda olduğundan konaklamak için tercih edebileceğiniz yerler. Zigana Dağları ile Karadeniz arasında konumlanan bu güzel kentin gezilecek yerler listesi de bir hayli uzun. Bu yüzden kısa bir programla en etkileneceğiniz yerlere odaklanmanızı öneriyoruz.
Şehir rotasının ilk gününü şehir merkezine ve yakın civardaki tarihi eserlere ayırabilirsiniz. Trabzon’un en ünlü siluetlerinden biri olan Ayasofya Müzesi’ni gezmekle başlayabilirsiniz keşfe. 13. yüzyıldan kalma bu eser freskleriyle etkiliyor insanı. 4-5 km mesafedeki Soğuksu bölgesindeki Atatürk Köşkü ise ilk günün ikinci durağı. Trabzon halkının Atatürk’e armağan ettiği bir zamanlar onun kullandığı eşyalarla döşenmiş bu eski köşkün çok fotojenik bir de bahçesi var. Ya da merkeze bir saat uzaklıktaki Maçka’yı da ilk günün rotasına alabilirsiniz. Böylece öğle yemeğini Hamsiköy’de kavurma ve sütlaçla yöresel bir sofraya dönüştürebilirsiniz. Osman Usta sütlaç konusunda çok popüler bir restoran olmasına rağmen diğer yerler de aynı sütlacı aynı lezzette yapıyorlar.
Trabzon’un tarih efsanesi 4. yüzyıldan kalma Sümela Manastırı ise Hamsiköy’e yaklaşık 40 km mesafede ve Altındere Milli Parkı içinde olduğu için aracınızı park ettikten sonra yürümeniz gerekiyor. Restorasyon çalışmasına denk gelmezseniz şanslı sayılabileceğiniz bu manastır dünyanın en önemli eserlerinden biri. Manastır yolu üzerindeki salaş restoranlarda dereden avlanan balıklarla bir akşam yemeği ziyafeti çekebilirsiniz.
{search:trabzon-otelleri,Trabzon Otelleri}
Trabzon’da ikinci gün için önerdiğimiz rota ise Uzungöl ve civarı. Uzungöl’e Trabzon’un merkezinde konakladıysanız 1,5 saatte, Maçka’da konakladıysanız 2 saatte ulaşabiliyorsunuz. Göl bir doğa harikası olmasına rağmen etrafındaki yapılaşma çehresini bozmuş maalesef. Pandemi döneminde durum nedir bilmesek de normal zamanlarda Arapların çokluğu da göze çarpıyor. Kahvaltıyı burada yapabilirsiniz.
Uzungöl sonrası yaklaşık 2 saat mesafedeki Rize Çamlıhemşin, Çat Vadisi’nin kapılarının açıldığı yer. Şenyuva Köyü’nün ve köprünün harika manzarası, bir masal kulesi gibi ihtişamlı bulacağınız Zilkale ve o masalın devamı Palovit Şelalesi sizi bekliyor.
{search:rize-otelleri,Rize Otelleri}
Rize konaklamanızı Şenyuva’da yaparsanız kentin en popüler yaylası olan Ayder’e yarım saatte ulaşabilirsiniz. Popüler diyoruz çünkü kalabalık olabiliyor, yapılaşma var ve diğer yaylalar gibi bulut tarlaları pek sık uğramıyor. Ama keyif veren muhteşem bir yeşili, kahvaltı için güzel seçenekleri var.
Yaylayı gezdikten sonra sıra Karadeniz’in en ama en sevdiğimiz şehri Artvin’de! Yaylalar ve göller diyarı bu yeşil kentte Macahel’de, Borçka’da ve Hopa’da konaklama alternatiflerini değerlendirebilirsiniz.
Artvin’de önce Borçka’ya giderek başlayabilirsiniz keşfe. Ayder Yaylası ile Borçka arası yaklaşık bir buçuk saat. Macahel’de İremit - Camili Köy, Maral Şelalesi ve tabii bizim büyülü göl dediğimiz Karagöl mutlaka görün diyeceğimiz tabiat güzelliklerinden.
{search:artvin-otelleri,Artvin Otelleri}
Artvin’in sıkıştırılmış gezi paketinde bugün sizi bekleyen güzellikler arasında Arhavi var. Fotoğraflamaya doyamayacağınız Çifteköprü adı üstünde iki köprüden oluşuyor ve 18. yüzyıldan kalma. Ama temellerinin en az 500 yıllık olduğuna dair söylentiler de var. Mençuna Şelalesi ise rotadaki diğer unutulmaz noktalardan.
Arhavi’den Hopa’daki Sarp Sınır Kapısı'na geldiğinizde karşı taraf Gürcistan. Aracınızla giriyorsanız kapıda trafik sigortası yaptırmanız şart. Yaya veya araçlı geçişlerde pasaport veya çipli kimlikle geçiş yapılabiliyor. Batum’la Artvin’in merkezi arasındaki mesafe 75 km. Konaklama için kent merkezinde veya sahil kesiminde birçok otel alternatifi bulacaksınız. Ne yemeli diye soranlara bölge kültüründe tıpkı Artvin gibi Gürcülerin olduğunu ve başta mantı olmak üzere pide ve balık türlerinin de çok tüketildiğini söylemiş olalım. Batum’daki ilk geceyi şehir merkezinin keşfine ayırın ve 7 kilometrelik palmiyeli bulvarda yürüyerek gece hayatındaki harekete tanık olun.
Gürcistan’ın yazlık bölgesi olan kentte ilk dikkatinizi çekecek şey yapılaşmadaki tezatlar. Sovyet Rusya döneminden kalma eski evlerin yanında modern binalar görecek ve heykellerin bolluğuna da şaşıracaksınız. Avrupai Piezza Meydanı, Tiyatro Meydanı, Astronomik Saat, limandaki Ali ve Nino Heykeli, Alfabe Kulesi Batum’da görebileceğiniz önemli noktalar.
Karadeniz tatili, birçoğumuzun gündeminden bir kere de olsa geçmiştir. Hep hayalini kurduğumuz; yeşilliklerin arasında huzur bulacağınız, Ordu’da fındık yiyip Rize’de çay içeceğiniz ve kendinizi rüyada gibi hissedeceğiniz Karadeniz turunun fiyatları 4 kişilik bir aileyseniz göz korkutucu olabilir. Tabii ki ucuz Karadeniz turları da mevcut.
Eğer gerçekten gözünüzü karartıp bu rotayı takip etmek istiyorsanız en kısa zamanda araştırmaya başlamanızı ve yola koyulmanızı öneririz. İklimiyle, doğasıyla, manzaralarıyla, yöresel yemekleriyle, tarihiyle tadının damağınızda kalacağı bir gezi olacağından eminiz.