Neredekal Turizm Seyahat Acentesi Belge No: 7301
Neredekal.com
Üyelik
Giriş Yap
Üye Ol
Anadolu’nun Gizemli Hikâyesi: Sarıkız Efsanesi

Anadolu’nun Gizemli Hikâyesi: Sarıkız Efsanesi

Paylaş
Tuğçe Gülçiçek  
Eklenme: 22 Ocak 2025 - 14:47
 • Son Güncellenme: 22 Ocak 2025 - 14:48
Anadolu’nun Gizemli Hikâyesi: Sarıkız Efsanesi

Kadim Anadolu toprakları, bereketli doğası ve sayısız medeniyetiyle birlikte zengin bir efsane mirasına ev sahipliği yapıyor. Nesilden nesile aktarılan hikâyeler, bugün hâlâ büyüleyici anlatımlarla geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. Bu efsanelerden biri de Kazdağları’nın simgesi haline gelmiş olan Sarıkız Efsanesi. Hem trajik hem de mistik yönleriyle dikkat çeke hikâye, Anadolu’nun derin kültürel dokusunu gözler önüne seriyor. Gelin, Kazdağları’nın zirvelerinde yankılanan Sarıkız’ın etkileyici hikâyesine birlikte göz atalım!

{facility:0}

Sarıkız Efsanesi Nedir? 

Sarıkız Efsanesi, Çanakkale’nin Kazdağları’nda doğup büyümüş, yıllar içinde halk arasında derin bir yankı uyandırmış bir hikâye. Efsaneye göre, annesini küçük yaşta kaybeden Sarıkız, babasıyla birlikte Kazdağları eteklerindeki Kavurmacılar Köyü’ne göç eder. Baba-kız, burada çobanlık yaparak hayatlarını sürdürürken köylüler arasında sevilip saygı görürler. Köy halkı, Sarıkız’ın babasının ermiş bir kişi olduğuna inanır. Zamanla Sarıkız büyür, güzelliğiyle herkesin dikkatini çeken genç bir kız olur. Babası, yıllardır hacca gitme hayaliyle yanıp tutuşmaktadır. Kızının da desteğiyle bu hayalini gerçekleştirmek için yola çıkan baba, Sarıkız’ı güvenilir bir komşusuna emanet ederek uzun ve zorlu bir hac yolculuğuna çıkar.

Ancak, baba yokken Sarıkız’ın güzelliği ve saflığı kıskançlık ve iftiralarla sınanır. Köylüler, hakkında asılsız dedikodular çıkarır ve onu kötülemeye çalışır. Baba hacdan döndüğünde, bu iftiralarla yüzleşir. Ne yapacağını bilemeyen baba, kızını Kazdağları’nın zirvesine bırakır. Ancak zamanla Sarıkız’ın ermiş bir kişilik olduğu ortaya çıkar. Onun zirvede kazlarıyla birlikte yaşadığı ve olağanüstü olaylara vesile olduğu söylenir. Sarıkız’ın adı, Kazdağları’nın zirvesindeki Sarıkız Tepesi’yle ölümsüzleşirken, bu efsane hem bir trajediyi hem de kutsal bir hikâyeyi temsil ederek günümüzde de anlatılmaya devam eder.

{ad:0}

Sarıkız’ın Kaderi ve Kazdağları’ndaki İzleri

Sarıkız’ın hayatı, iftiralar ve köyün acımasız dedikoduları nedeniyle trajik bir şekilde değişir. Babasının yokluğunda köyün genç erkekleri tarafından kıskanılan Sarıkız, kendisine talip olanları reddettiği için iftiralara maruz kalır. Babası hacdan döndüğünde, Sarıkız hakkında duydukları onu derinden sarsar. Kızına zarar gelmesini istemeyen baba, Sarıkız’ı Kazdağları’nın zirvesine götürerek yalnızlığa terk eder. Yanına birkaç kaz veren baba, bir yandan acı bir yandan çaresizlik içinde köyüne geri döner. Bu olay, Sarıkız’ın yalnızca Kazdağları’yla değil, aynı zamanda kaderiyle bütünleştiği an olur.

Zamanla Sarıkız’ın ermiş olduğu düşüncesi halk arasında yayılmaya başlıyor. Bayramiç’ten geçen yolcuların, kaybolduklarında onlara yardım eden sarı bir kızdan bahsetmeleri, Sarıkız’ın hikâyesine mistik bir boyut katıyor. Yanında kazlarıyla yaşayan bu genç kızın, köylülerin kazlardan şikâyet etmesi üzerine Kazdağları’nda taşlardan bir avlu oluşturduğu anlatılıyor. Bugün “Kaz Avlusu” olarak bilinen bu bölgedeki duvar kalıntıları hâlâ ziyaret edilebiliyor. Sarıkız, Kazdağları’nın zirvesinde kaderine terk edilmiş olsa da, efsanesi halkın dilinde ve dağların ruhunda yaşamaya devam ediyor.

Sarıkız ve Babasının Hüzünlü Vedası

Sarıkız hakkında anlatılan hikâyeleri dinleyen baba, bu kişinin kendi kızı olabileceğini fark eder ve büyük bir pişmanlıkla Kazdağları’nın zirvesine doğru yola çıkar. Zirveye ulaştığında, duvarlarla çevrili bir avluda kazlarıyla birlikte yaşayan kızını bulur. Sarıkız, babasını görünce büyük bir mutlulukla onu karşılar ve saygısını gösterir. Baba, abdest almak için su ister ve Sarıkız, elindeki testiyle vadiden suyu çeker. Babası, suyun soğukluğunu ve tazeliğini fark ettiğinde kızının ermiş olduğunu anlar. Ancak bu anın ardından gökyüzünü kara bulutlar kaplar ve Sarıkız ortadan kaybolur. Baba, kızının ermişlik sırrının ortaya çıkması nedeniyle kaybolduğuna inanır. Kızına yapılan haksızlıkları ve atılan iftiraları öğrenen baba, köylülere beddua eder ve köyün zamanla boşalacağına dair bir lanet bırakır.

Babanın büyük pişmanlık ve kederle dolu hikâyesi, Kazdağları’nın tepelerinde son bulur. Baba, Sarıkız’ın kaybolduğu yerin yakınlarında, bugün “Baba Tepe” olarak bilinen bölgede vefat eder. Yöre halkı, hem Sarıkız hem de babasına duyduğu saygıyla zirvede yassı taşlardan oluşan iki ayrı mezar yapar. Bu mezarlar, Sarıkız’ın bulunduğu tepeye “Sarıkız Tepe” ve babasının bulunduğu yere “Baba Tepe” adının verilmesini sağlar. Her yıl ağustos ayında yöre halkı, Sarıkız ve babasını anmak için bu kutsal alanlara çıkarak onları hatırlamaya devam eder. Bu hüzünlü efsane, Kazdağları’nın mistik ruhunun bir parçası olarak yaşamaya devam ediyor.

Sarıkız Şenlikleri: Bir Gelenek, Birlik ve Anma Ruhu

Kazdağları’nın mistik atmosferinde yıllardır yaşatılan Sarıkız Şenlikleri, her yıl ağustos ayında düzenlenerek yöre halkını ve ziyaretçileri bir araya getiriyor. Güre’nin yakınındaki Kavurmacılar Köyü’nde gerçekleşen etkinlikte, Sarıkız’a duyulan sevgi ve saygı, geleneksel yemeklerle ve kültürel aktivitelerle pekişiyor. Şenliğe özel olarak keşkek, nohut ve pilav gibi yöresel lezzetler hazırlanırken, köyde kaynatılan şerbetler katılımcılara ikram ediliyor. Neredeyse terk edilmiş bir köy olan Kavurmacılar, bu özel günlerde adeta canlanıyor ve yeni gelenlerle birlikte geçmişe duyulan özlem bir kutlama havasına dönüşüyor.

Sarıkız Şenlikleri, sadece yöre halkını değil, ülkenin dört bir yanından gelen folklor ekiplerini ve yabancı turistleri de ağırlıyor. İlginin her geçen yıl artmasıyla etkinlikler çeşitlenirken, şenlikler hem yerel kültürün tanıtılmasına hem de Sarıkız efsanesinin nesiller boyu yaşatılmasına katkı sağlıyor. Sarıkız efsanesinin izlerini sürmek ve bu atmosferi yaşamak isteyenler için Sarıkız Şenlikleri kaçırılmayacak bir fırsat!