{ad:0} Tarihe meraklı birçok gezgin gibi siz de Antakya’nın kökenleri günümüzden binlerce yıl öncesine dayanan köklü tarihi hakkında bilgi sahibi olmak için müzeyi gezi listenize dâhil edebilirsiniz. Çünkü Hatay ve çevresindeki antik alanlarda gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda keşfedilen birbirinden değerli binlerce buluntu, bu kültürel tesiste sergileniyor. Küçük eserler olarak nitelendirilen arkeolojik buluntular, ağırlıklı olarak Sasani, Helenistik, Roma ve Selevkos dönemlerinden kalma nesnelerden oluşuyor.
Arkeoloji müzesinin üstlendiği görevler, yalnızca araştırma, koruma altına alma ve sergileme ile sınırlı kalmıyor. Kültürel tesis, ziyaretçilerine aynı zamanda canlandırmalar aracılığıyla Hatay tarihi için önemli olayları detaylı olarak öğrenme fırsatı da veriyor. Örneğin müzenin girişinde, tarih tutkunlarını bölgedeki yerleşik yaşama dair en eski izleri barındıran Üçağızlı Mağarası’nın canlandırması karşılıyor. Müzede, M.Ö. 43 bin ila M.Ö. 17 bin yılları arasındaki yaşama dair çarpıcı izler taşıyan mağaraya ait canlandırma dışında 9 farklı alan daha bulunuyor.
Mitolojiye, özellikle de Helenistik ve Roma dönemlerine, ilgi duyuyorsanız Antakya Mozaik Müzesi’ni kesinlikle gezi programınıza dâhil etmenizi öneririm. Zira müzenin mitoloji bölümünde, her iki dönemde halkın kutsal saydıkları tanrı ve tanrıçaları tasvir eden çok sayıda heykel bulunuyor. Aynı bölümde ayrıca Helenistik ve Roma mitolojilerinde önemli yere sahip olan kahramanlara adanmış eserleri de yakından inceleyebilirsiniz.
Hatay Arkeoloji Müzesi, gerek canlandırma alanları gerekse de diğer tematik bölümleriyle ziyaretçilerine keyif dolu saatler yaşatıyor. Ama dünyanın en büyük mozaik sergileme alanını bünyesinde barındırması, müzenin yoğun ilgi görmesindeki ana sebebi oluşturuyor. Müzenin bu bölümünde, toplam boyutu yaklaşık 3.500 metrekareyi bulan çok sayıda mozaik tarih tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Sergileme alanını dolaşırken, sosyal medya paylaşımları sayesinde popülerleşmiş İskelet Mozaiği’nden Perseus ve Dansözler’e kadar birçok çarpıcı çalışmayı yakından görme heyecanını yaşayabilirsiniz.
2018 yılında ziyarete açılan “Lahitler Salonu”, bizce müzeye gitmek için en az mozaikleri görme fırsatı kadar iyi bir neden. Çünkü bu bölüm aracılığıyla antik çağlarda Hatay ve çevresinde kök salan toplumların benimsedikleri ölü gömme gelenekleri hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Hatta Urartu mezar mimarisi başta olmak üzere birçok çarpıcı örneğe göz atabilirsiniz. Tabii konu mezar örnekleri olunca, hemen akla göz kamaştıran ayrıntılarla bezenmiş Antakya Lahdi geliyor. İçinden çıkan sikkeler ışığında lahdin M.S. 3. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor.
Binasının başarılı tasarımı, Antakya Mozaik Müzesi’ni ziyaret etmek için sizlere sunacağımız nedenlerin sonuncusunu oluşturuyor. 53.500 metrekarelik alan içerisine 3 yıllık süreçte inşa edilen bina, Kemal Nalbant’ın imzasını taşıyor. Üstelik kentte çağdaş mimariye dair en önemli eser statüsünde yer alıyor. Başarılı tasarımı sayesinde gezmesi son derece kolay olan binada, genelde antik dönemlere ait eserler öne çıkıyor. Ancak özenle oluşturulmuş Orta Çağ ve İslami Eserler bölümlerini de es geçmemek gerektiğini düşünüyoruz.
Hatay'a gittiğinizde gezilebilecek bir sürü tarihi ve turistik nokta mevcutken bizim önerimiz eski şehir Antakya'da kalmanız olacaktır. Birbirinden güzel butik otelleriyle, eski konaklarıyla, tarihi taş evleriyle hizmet veren, her bütçeye ve her zevke uygun bir çok Hatay Otelleri içerisinden seçiminizi yapabilirsiniz. {product:2540}{search:antakya-otelleri,Antakya Otelleri}