Antalya’nın denize kıyısı olan ilçelerinden Kumluca’yı keşfetmek için bir nedene ihtiyaç duyuyorsanız bu yazı sizin nedeniniz olabilir! Kumluca nasıl bir yer diye merak edip bu yazıyı okuyorsanız, Kumluca’yı keşfetmenin tam vaktidir!
{ad:0}Bölgedeki ilk yerleşim, 1830’lu yıllara uzanıyor. İlçenin 5 kilometre doğusunda Sarı Kavak ismiyle kurulan bu yerleşimin ardından Elmalı’dan ayrılan Finike ve Antalya’ya bağlı Iğdırmağardıç Bucağı’nın Kumluca ve Kemer olarak ayrılmasıyla bölgenin yapısı şekillenmeye başlamış. Kumluca Finike’ye bağlanırken Kemer de Antalya’ya bağlanmış. 1924 yılında Kuzca Bucağı’nın merkezinin Gödene’ye alınması ve göçebe halkın yerleşmesiyle kalabalık bir merkez hâlini alan Kumluca Bucağı; kurulmasının ardından 34 yıl sonra 7033 sayılı kanunla Finike’den ayrılmış ve ilçe olmuş.
Antalya Kumluca nerededir, nasıl ulaşım sağlanır? Kumluca’nın güneyinde Akdeniz, batısında Finike; batı ve kuzeybatı yönünde ise Elmalı ilçeleri bulunuyor. Kumluca ilçesi Batı Akdeniz’in, Antalya Körfezi’nin batısındaki Teke Yarımadası olarak isimlendirilen Antalya Körfezi ve Fethiye Körfezi hizasında konumlanmakta; Antalya’ya 90 kilometre uzaklıkta bulunmakta. Üç tarafı dağlarla çevrili olan Kumluca, denizden kuzeye uzanan tatlık mevkiinde sona eren verimli bir ovanın üzerinde yer alıyor. Bu ovadan doğuya uzandıkça Mavikent Beldesi ve altı adet köye rastlamak mümkün. İlçenin kuzeyinde bulunan dağların yükselmesiyle Beydağları’na dek uzanan engebeli bir arazi şekillenmiş. Kumluca’ya ulaşım karayolu ile olduğu gibi havayolu ile de mümkün. Şahsi aracınızla veya otobüsle gitmeyi tercih etmezseniz, havaalanından servis veya taksi ile Antalya otogarına gidip, otogardan yarım saatte bir kalkan minibüsler yardımıyla Kumluca’ya varabilirsiniz. Gezilecek yerler bakımından son derece zengin olan Kumluca’yı incelemeye başlayalım!
Kumluca’nın en popüler destinasyonlarından birisi Olimpos Antik Kenti ve bu kentin dere boyunca ilerlenerek ulaşılan plajı. Koyun sol tarafında bulunan, Caretta Caretta’ların yumurtlama bölgesi Çıralı Plajı da oldukça dikkat çekici bölgelerden biri. Olimpos hakkında daha fazla bilgi için şuradaki içeriğimize göz atabilirsiniz.
Likya Yolu’nu kim bilmez ki? İşte dünyaca ünlü Likya Yürüyüş Yolu’nun üzerinde yer alan önemli ve güzel duraklardan birisi olan Adrasan Koyu tam bir tabiat harikası. İki kilometrelik bir kumsal ve pırıl pırıl bir denizin yanı sıra koyu çevreleyen, ormanlarla kaplı dağlarla doğanın tam içinde kaybolma hissini size fazlasıyla yaşatacak.
Mavikent Taşlık Burnu’nda kurulan Gelidonya Feneri; Akdeniz’in kılavuz fenerleri arasında. Denizden üç kilometre içeride kurulan Gelidonya Feneri; 237 metrelik yüksekliğiyle Türkiye kıyılarının en yüksek feneri konumunda. 1934 yılında yapımına başlanan fener, 1936 yılında hizmete açılmış. Gelidonya Feneri’nin bulunduğu burnun ön tarafında dikine sıralanan, üzerinde herhangi bir yerleşim bulunmayan beş adalar yer alıyor. Dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotalarından birisi olarak gösterilen Likya Yolu’nun güzergâhında, çarpıcı manzarasıyla en önemli duraklardan birisi olan Gelidonya Feneri unutulmaz bir günbatımı seyrini sizinle paylaşmayı bekliyor.
Gelidonya Feneri ile Karaöz Mevki arasında bulunan, Karaöz sahiline 3 kilometre uzakta olan Korsan Koyu’na ulaşmak için Karaöz Sahili’ne indiğinizde yüzünüzü denize dönüp, Gelidonya Feneri’nin yer aldığı Taşlık Burnu istikametinde toprak yol üzerinden devam etmeniz gerekiyor. Kumluca’da nerede denize girilir denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan Korsan Koyu, son derece temiz ve berrak suyu ile denizin ormanla buluştuğu bir doğa harikası. Özellikle kampçıların son yıllardaki favorilerinden birisi olan Korsan Koyu denizle kucaklaşmış bir ormanı barındırıyor. Günümüzde Korsan Koyu ismiyle anılan bölge, aslında Melanippe Antik Şehri’nin limanı. İki kaya ucunun arasına sıkışan, 25 metrelik genişliği aşmayan ve korunaklı doğal bir liman olan bu bölgede günümüze kadar ulaşan dış duvarlarında sıva üstüne kazınan gemi ve tekne imajlarının yer aldığı, Aziz Stephanos için yapılmış üç nefli bir kilise de bulunuyor.
Kumluca’nın şehir merkezinde batıda yer alan tepelerin üzerine kurulan Rhodiapolis Antik Kenti, Rodosluların kurduğu bir şehir olarak kabul ediliyor. Rhodiapolis Antik Kenti’nde, şehrin en ünlü insanlarından Opramoas’ın anıt mezarının yanı sıra tiyatro, hamam, agora, sebasteion, kilise, çok sayıda su sarnıçları, tapınaklar, nekropol ve konutlar ile kenotaph (sembolik mezar) bulunuyor.
Kumluca'da konaklama denince akla hemen yemyeşil ağaçlarla, rengarenk çiçeklerin süslediği butik oteller gelir. İster Kumluca merkez mevkiinde isterseniz de Adrasan civarlarında konaklayabileceğiniz birkaç otel önerimiz ise şöyle; {product:12112} {product:4805} {product:27538}
Kumluca sahil kenti olmasının yanı sıra, bir antik kent olarak da turistleri kendisine hayran bırakmaya devam ediyor. Çok önemli sayıda plajlara, koylara, adalara ve tarihi kültürel mirasa sahip Kumluca, dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotasından biri sayılan Likya Yolu’na da ev sahipliği yapıyor. Bu eşsiz beldenin büyülediği ziyaretçilerden biri olmak için bu yaz rotanı Antalya sularına çevirmeni öneririz!
Daha fazla Kumluca otel seçeneği için; Kumluca Otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz!
{search:kumluca-otelleri,Kumluca Otelleri}