{facility:0} Günümüzde, Kapıkırı Köyü sınırlarında kalan Herakleia antik kenti; Milas’a 39 kilometre uzaktadır. Antik çağda Ege Denizi’nin bir uzantısı olarak dikkat çeken Latmos Körfezi’ne sahip olan antik kentin bu körfezi günümüzde Bafa Gölü’ne dönüşmüştür. Adını ünlü mitolojik karakter Herakles’ten alan Herakleia antik kenti çok engebeli ve kayalık bir araziye kurulmuştur. Etrafı 65 kule ile takviye edilmiş 6.5 kilometre uzunluğunda bir sur ile çevrilidir. Surun duvarları Helenistik dönemde yapılmış olup; Herakleia antik kenti hippodamos şehir planına göre iskan edilmiştir. Bu plan, birbirini dik kesen ızgara biçimli parsel sokakları içermektedir. Limanın arkasındaki kayalık arazide bulunan Athena Tapınağı, şehrin en iyi korunmuş yapıları arasında başta gelmektedir. Bölgedeki, tarih öncesi dönemlerden yadigâr kalıntılardaki ilk kaya resimleri 1994 yılında bulunmuştur. Günümüze gelene dek 170 kaya resmi gün ışığına çıkarılmıştır. {product:20375}{search:milas-otelleri,Milas Otelleri} {ad:0}
Yatağan – Milas karayolunda bulunan Eskihisar Köyü sınırlarında yer alan Stratonikeia Antik Kenti M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuştur. Her antik kentin olduğu gibi Stratonikeia’nın da bir hikâyesi var elbette… Dönemin Suriye Kralı 1. Seleukos eşi Stratonike’yi oğlu Antiokhos’a verir. Önce üvey annesi, sonra da eşi olan Stratonike adına bir şehir kuran Antiokhos; bu şehri çok güzel yapılarla donatır. Kuzeyinde, yamaç üzerindeki teras üstünde günümüzdeki karayolunun hemen altına denk gelen bir yazıtta imparatora ithafen inşa edilen küçük bir tapınak kalıntıları göze çarpmaktadır. Bu yapının aşağısında büyük bir tiyatro bulunmaktadır. Günümüzde terkedilmiş Eskihisar Köyü’nün olduğu alana inşa edilmiş olan Stratonikeia Antik Kenti’nden günümüze ulaşan cılız sur uzantılarından anlaşıldığı kadarıyla şehir tamamen surlarla çevrilmiştir. Yerleşim alanının kuzeydoğu köşesi, büyük kesme taşlar ve kireçli harçtan örülmüş bir kalenin yıkıntılarını içermektedir. Kentin batısı ise Antik Yunan ve Roma döneminde gençleri düşünsel ve bedensel olarak eğitmeyi hedefleyen gymnasion yapısını içermekte, giriş kapısından başlayan uzun kutsal yolun ulaştığı Hekate kutsal alanı günümüze kadar gelen süreçte kömür ocakları havzası altında kalmış ve yok olmuştur. {product:17780}{search:yatagan-otelleri,Yatağan Otelleri}
Şair Ovidius, Zeus’tan hamile kalan tanrıça Leto’nun ikiz çocukları Artemis ve Apollon’u Delos’ta doğurduktan sonra Xanthos Nehri’nin denize ulaştığı yere gelip, günümüzde Leto tapınağının bulunduğu kaynağa varıncaya dek yürüdüğünü anlatmaktadır. Kaynakta çocuklarını yıkamak isteyen tanrıça, yerli halk tarafından engellenince yöre halkını kurbağaya çevirmiştir. Letoon Antik Kenti, bu mitolojiye dayalı bir kuruluş hikâyesine sahiptir. Letoon’da 30 yıl boyunca yapılan kazılarda en nihayetinde ilk yerleşimin MÖ 7. Yüzyıla uzandığı ifade edilmektedir. Burada bulunan kalıntı ve ele geçirilen kitabeler Letoon’un Likya döneminde dini ve politik bir merkez olduğunu göstermektedir. Antik kentin merkezinde yan yana dizilen üç tapınak bulunmaktadır. En batıdaki, iyon düzenindeki tapınak Ana Tanrıça Leto’ya, daha küçük olan ve ortada konuşlanan Artemis’e, en doğudaki ise Tanrı Apollon’a ithaf edilmiştir. {product:40494}
Muğla birbirinden güzel ilçelere ev sahipliği yapan, Türkiye’nin hem tarihi hem de doğal güzellikleri bakımından en zengin olan illerimiz arasında yer almaktadır. Özellikle ilkbahar aylarında doğanın uyanışına tanık olmak, serin havanın nimetlerinden faydalanarak Muğla’yı gezmek istediğinizde konaklama konusunda size fikir vermesi açısından Neredekal.com üzerinde bulunan Muğla Otelleri’ni inceleyebilir, seyahat rotanıza göre eşsiz ve huzur bulabileceğiniz tesislere listeden göz atabilirsiniz. {search:mugla-otelleri,Muğla Otelleri}