Aspendos ya da az bilinen ismiyle Belkıs, Antalya'nın Serik ilçesinde yer alan tiyatro sahnesiyle ünlü bir antik kent. Bu kentin tarih öncesi dönemlerde Pamfilya'nın en zengin şehirleri arasında olduğu düşünülüyor. Anadolu’nun en çok kullanılan ticaret yolları üzerinde yer alması ve Köprüçay Irmağı aracılığıyla limana bağlantısı olması, onu her çağın gözdesi bir kent haline getirmiş.
{ad:0}Antalya'nın antik kentler bakımından oldukça zengin olduğu göz önüne alınırsa, Aspendos Antik Kenti tarihi atmosferiyle en büyüleyici olanlarından bir tanesi. Aspendos Antik Kenti yapılış amacıyla ilgili tarihi kanıtlar yerine efsanelerle yetinsek de, bu kent taşıyla toprağıyla ve muhteşem tiyatrosuyla her mevsim gezilip görülesi.Hazır Antalya’ya gelmişken Keşif Rehberi’mizde bulunan Antalya Gezi Rehber’ni de okumanızı ve bu gezinizde yeni keşiflere de yer açmanızı tavsiye ederiz.
Aspendos Antik Kenti, deniz ve güneş şehir Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belkıs Köyü’nde konumlanıyor. Antalya’nın merkezinin 8 km doğusunda kalan kente ulaşım oldukça kolay. Şehrin hangi bölgesine gelirseniz gelin, merkezin çok yakınındaki bu muhteşemliği görmeden gitmeyin.
Erken Bronz Çağı'na tanıklık etmiş Aspendos Antik Kenti’nin tarihi milattan öncesine kadar dayanıyor. Aspendos Antik Kenti’nde kimler yaşamış ve o zamanlar kentteki yaşam nasılmış sorularının cevabı biraz muallak olsa da, bu büyülü kentin Köprüçay'ın düzlük bölgesinde MÖ. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş olduğu düşünülüyor. Kentin en önemli eseri büyük tiyatro ise MS. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş.
MÖ. 1200'lü yıllarda bölgeye yoğun olarak Yunan göçleri gerçekleşmiş. Bu zamanlarda kentin önemi henüz kavranamamış, kent sağlıklı bir şekilde geliştirilmemiş.. MÖ. 5. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Pers hakimiyeti altında kaldığında ise askeri geliştirmeler yapılmış ve bu vesileyle bazı ticaret yolları açılmıştır. Sonrasında şehrin yakınlarında yer alan nehrin etrafında gerçekleştirilen Eurymedon Savaşı sonucunda, MÖ. 467 yılında Aspendos, Yunanlılar tarafından tekrar ele geçirilmiş. Bu olaylardan önce Anadolu fethi sırasında Büyük İskender'in de bölgede hüküm sürdüğü düşünülüyor.
Tarih boyunca el üstünde tutulmuş bir şehir olan Aspendos'un ticari bakımdan öneminden bahsetmiştik. Kentin en büyük ekonomik kaynağı ise, yakınlarda bulunan Kapria Gölü'nden çıkarılan tuz olmuş. Tuz o zamanlarda önemli ve pahalı bir hammadde imiş ve başta pamuk tarımı olmak üzere birçok amaca hizmet ediyormuş. Tuzdan sonra bağcılık, tahıl ürünleri, zeytin, şarap ve zeytinyağı gibi ürünlerden de kazanç sağlanıyormuş. Bunlarla beraber ticari yollar da geliştirilince kent, adeta çağın incisine dönüşmüştü. Ekonomiyi ayakta tutan bir diğer üretim ise lüks mobilyalarmış. Limon ağaçlarından üretilen bu mobilyalar askerlerin ve soyluların evlerini süsler, zenginlik sembolü olarak kabul edilirmiş.
Aspendos Antik Kenti Bizans ve Selçuklu döneminde de aktif olarak kullanılmış. Çevredeki harabeler arasında Selçuklu yapılarına da rastlanabiliyor. Hükmü boyunca tarihi eserleri koruma politikasına sahip olan Selçuklu Hanedanı'nın, hiç şüphesiz ki Aspendos'un günümüze kadar ulaşmasında önemli bir payı var. Ek bir bilgi olarak antik kenti 1930 yılında Mustafa Kemal Atatürk bizzat gezmiş, restorasyon işlemlerinin başlatılması talimatını vermiş.
Kentin en önemli yapısı şüphesiz ki, turistlerin sahnesinde arya söylemeye doyamadığı Aspendos Antik Tiyatrosu, Aspendos Antik Kenti'nin tiyatro bölümünün bu kadar önemli olmasının sebebi, Anadolu Roma Tiyatroları arasında günümüze kadar ulaşan en eski ve en sağlam tiyatro olması. 14.000 kişilik kapasiteye sahip açık hava tiyatrosu, büyük liderlerin bile oyunları izlemek için uzun yolculuklar yapmasına sebep olmuş. Tiyatronun mimarı kentin yerlisi olan Theodorus'un oğlu Zeon olsa da, yapım süreci ünlü İmparator Marcus Aureliu zamanında sonlanmış. Tiyatro, tamamlandıktan sonra kentin tanrıları ve imparator ailesine sunulmuş. Günümüzde her yıl binlerce yerli ve yabancı turist Aspendos'u ziyaret etmekte. Ayrıca antik tiyatro günümüzde aktif olarak konserler, tiyatro oyunları ve çeşitli etkinlikler için hala kullanılmakta.
Aspendos'u ziyaret ederseniz efsanede geçen Aspendos Antik Tiyatrosu su kemerinin yanında stadion, agora, bazilika ve akropol gibi yapıları da görebilirsiniz. Elbette hepsi antik tiyatro kadar iyi bir şekilde günümüze ulaşamamış fakat harabelerin arasında bile tarihin ruhunu hissedebilirsiniz. Geçmişten günümüze şahitlik eden, antik zamanda Antalya sınırları içinde bulunan Olympos Antik Kenti’yle birlikte en önemli değere sahip Aspendos'u mutlaka görmeli, gitmişken şaşırtıcı efsanesini de dinlemelisiniz.
Romalıların bütün dünyayı tabir-i caizse kasıp kavurduğu zamanlardan birindeyiz ve şehirler için özellikle mimarlar büyük prestije sahip. Öyle ya, gezip gördüğümüz ve hayrete düştüğümüz o devasa antik yapıların altında hep bir mimarın imzası var. İşte böyle bir ortamda, Aspendos şehrinin iki ünlü mimarı da kralın kızı Belkıs'a aşık. Kral ise kızını hangi damat adayıyla evlendireceğine bir türlü karar veremiyor. Çareyi, bir yarış tertiplemekte buluyor ve iki mimarı da yanına çağırıyor. Buyuruyor ki: ''Hanginiz Aspendos için güzel ve faydalı bir eser yapabilirse, kızım onunla evlenecek!''
Emir demiri keser, iki mimar da uzun ve yoğun bir çalışma dönemine giriyorlar ve en nihayetinde eserlerini krala takdim ediyorlar. Mimarlardan birisi kentin su ihtiyacını giderebilecek su kemerleri inşa ediyor. Diğer mimar ise oldukça heybetli bir yapı olan Aspendos Tiyatrosu'nu yapıyor. Kral, bu iki eseri de inceliyor incelemesine ama ikisini de çok beğeniyor. İşin içinden çıkamayınca, kendince bir çözüm buluyor ve mimarlara, eserlerin ikisini de çok beğendiğini ve sözünü tutarak kızını ortadan ikiye bölerek bir yarısını birine, diğer yarısını diğerine vereceğini söylüyor. Kralın bu sözü üzerine mimarlardan birisinin gönlü buna elvermiyor ve krala karşı gelme pahasına "Ben vazgeçtim, kızınızı rakibime verin" diyor… Kral ise, kızının bölünmesine razı olamayacak denli onu seven bu mimara kızını veriyor. Ancak rivayetler bununla sınırlı değil. Bir başka rivayete göre ise kral gerçekten de sözünü tutuyor ve kızını ortadan ikiye ayırıyor. Bu sebeple, Aspendos Tiyatrosu'nda yarım bir kız heykeli bulunmaktadır… Tüyler ürpertici değil mi?
Antalya – Alanya yolunda, yolun 44. Kilometresinden kuzeye dönerek ulaşabileceğiniz Aspendos; Antalya merkeze 50, Side'ye 35, Alanya'ya ise 94 kilometre uzaklıktadır. Antik kentin bulunduğu Serik ilçesine Antalya Otogarı’ndan kalkan otobüslerle gidebiliyorsunuz.
Aspendos Antik Kenti’ni her gün 08:00 – 20:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. {product:6359}
Aspendos Antik Kenti giriş ücreti 2024 yılı için 340 TL. Müzekartınız varsa ücretsiz gezebiliyorsunuz. Dilerseniz bu gezi esnasında sesli rehberlik hizmeti de alabiliyorsunuz.
Tam bir turizm cenneti olan Antalya’da konaklayabileceğiniz tesis sayısı da tahmin edebileceğiniz üzere oldukça fazla! Neredekal.com’u tıklayarak Antalya otelleri sayfasından size uygun otelleri seçebilir, fiyat ve kategori karşılaştırması yaparak en iyi otelleri bulabilirsiniz. Her mevsim harika bir tatil rotası olan Antalya'da erken rezervasyon ve indirim fırsatlarını yakalamak için şimdiden otelinizi rezavasyon yaptırmayı unutmayın.
{search:antalya-erken-rezervasyon-otelleri,Antalya Erken Rezervasyon Otelleri}
Bugün Aspendos’ta 2013 yılında başlayan kazı çalışmalarının yalnızca %2’si kazılmış durumda olmasına rağmen 2023 yılında Aspendos’un 270 bin ziyaretçiyi ağırladığı biliniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Aspendos’ta Geleceğe Miras Projesi kapsamında kazı ve restorasyon çalışmalarının yoğunlaştırılmasına karar verildi. Bakanlık 4 yıl içinde antik kentin yüzde %30’unda kazı, restorasyon ve onarım çalışmalarını tamamlamayı hedefliyor. İlk etapta batı kısmındaki iki katlı dükkanlar ve stoa kompleksinde çalışmalar yürütülecek ve günümüzde de neredeyse tamamı ayakta olan anıtsal çeşme binasında kazı çalışmaları yapılacak.