Neredekal Turizm Seyahat Acentası Belge No: 7301
Neredekal.com
Üyelik
Giriş Yap
Üye Ol
Atamızın Huzurunda: Bir 10 Kasım Anıtkabir Ziyaret Rehberi

Atamızın Huzurunda: Bir 10 Kasım Anıtkabir Ziyaret Rehberi

Paylaş
Tuğçe Gülçiçek  
Eklenme: 03 Kasım 2024 - 09:58
 • Son Güncellenme: 03 Kasım 2024 - 09:59
Atamızın Huzurunda: Bir 10 Kasım Anıtkabir Ziyaret Rehberi

Hiç şüphe yok ki, Ankara’ya yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken ilk adreslerden birisi Anıtkabir. Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anısına yapılmış olan Anıtkabır, bir ulusal anıt ve müze kompleksi. Cumhuriyet tarihimiz hakkında pek çok şey öğrenebileceğiniz Anıtkabir, her yönüyle bizim için oldukça değerli. Özel olarak tasarlanıp inşa edilen yapı, Türk tarihine ve Atatürk'ün yaşamına derinlemesine bakış sunan pek çok tarihi eser ile belge sunuyor. Bu 10 Kasım'da Atamızın ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’i ziyaret etmeden önce vaktinize değer katacak, mekanın ruhunu daha iyi hissetmenizi sağlayacak bir rehber hazırladık. İşte detaylar!

{ad:0}

Anıtkabir Nerede?

Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde bulunan Ankara'nın merkezinde, Çankaya ilçesi sınırları içinde yer alan Anıtkabir, Ankara'nın şehir merkezine oldukça yakın konumu ile ziyaretçiler için kolay ulaşılabilir konumdr. Ankara'nın diğer bölgelerinden Anıtkabir'e ulaşım oldukça kolaydır. Şehir içi toplu taşıma araçlarıyla veya özel araçlarla Anıtkabir'e ulaşmak mümkün. Ankara'nın çeşitli noktalarından Anıtkabir'e düzenli olarak servisler de bulunuyor. Anıtkabir'e ulaşımı daha da kolaylaştırmak için şehirde çeşitli yönlendirme levhaları görülebilir. Yönlendirme levhalarını takip ederek Anıtkabir’e pratik şekilde ulaşabilirsiniz. Anıtkabir'in coğrafi ve merkezi konumu, ziyaretçiler için büyük avantaj.

Anıtkabir yakınlarında, ziyaretçilere Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anısını ziyaret etme fırsatı sunan çok sayıda konaklama seçeneği de bulunuyor.  Anıtkabir'e yakın oteller, ziyaretçilere kolay ulaşım ile rahat konaklama deneyimi sunmayı amaçlıyor. Üstelik bölgede, farklı bütçe ile tercihlere uygun, farklı ihtiyaç ve beklentilere hitap eden tesisler bulmak mümkün. Anıtkabir'e yakın otelleri detaylı olarak inceleyerek konforlu ve bütçe dostu bir konaklama süreci geçirebilirsiniz.

Anıtkabir'e Ne Zaman Gidilir?

Genellikle Ankara’nın hava koşulları sebebiyle ilkbahar ve sonbahar ayları ziyaret etmek için en uygun dönemler olsa da Anıtkabir’i yıl boyunca dilediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Türkiye’nin en önemli liderinin naaşının bulunduğu Anıtkabir, çoğu zaman son derece yoğun. Anıtkabir'i ziyaret etmek için en uygun zamanlar, ziyaretçilerin kalabalık olmayan ve rahatça gezebilecekleri zaman dilimleri.

Hafta içi ve erken saatler, ziyaretçilerin sorunsuz şekilde gezebileceği günler olarak öne çıkıyor. Hafta içi günlerde, okul tatilleri ve resmi tatiller gibi yoğun ziyaretçi akışının olmadığı dönemlerde Anıtkabir daha sakin oluyor. Pazartesi ile cuma günleri arasında Anıtkabir'i ziyaret etmek daha doğru olabilir. Anıtkabir'i ziyaret etmek için en yoğun zamanlar ise hafta sonları ve özel günlerdir. Cumartesi ve pazar günleri, özellikle tatil dönemlerinde ve güzel hava koşullarında Anıtkabir'e olan ilginin arttığı günler.  Özellikle 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 10 Kasım ve 30 Ağustos gibi özel tarihlerde, gerçekleştirilen törenlerin de etkisiyle Anıtkabir’in ziyaretçi sayısı bir hayli artış gösteriyor.

Anıtkabir’in Yapılışı ve Tarihi

Atamızın 10 Kasım 1938 tarihindeki vefatının ardından onun anısını yaşatacak, ona yaraşır bir anıt mezar yapılma fikri doğmuştur. Ankara’da böylesi bir anıt mezar için en uygun alanın bir rasat istasyonu kurulu olmasından dolayı adı Rasattepe olan bölgede yapılmasına karar verilmiştir. Bölgede yapılan çalışmalarda öncelikle M.Ö. 12. Yüzyılda Anadolu’da devlet kurmuş Friglere ait tümülüsler arkeolojik kazılarla çıkarılmış; bu tümülüslerden çıkan eserler ise Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kaldırılmıştır.

Anıtkabir Ne Zaman ve Kim Tarafından Yapıldı?

Anıtkabir'i kim yaptı sorusunun cevabı aslında bu anıtsal mabedin inşası için açılan proje yarışmasında saklı. Anıtkabir projesinin belirlenmesi için açılan yarışmaya 49 mimari proje katılmıştır. Bu projeler arasında 25 numaralı projeleriyle Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda yarışmayı kazanmıştır. Projenin de belirlenmesini takiben, 9 Ekim 1944’te görkemli bir temel atma töreniyle başlayan Anıtkabir inşaatı; 9 yıllık sürede dört aşamada tamamlanmıştır.

Birinci Kısım: 1944 – 1945

Toprak seviyesiyle Aslanlı Yol’un istinat duvarının inşasını kapsayan ilk kısım inşaat 9 Ekim 1944’teki temel atma ile başlamış, 1945’te ise tamamlanmıştır.

İkinci Kısım: 1945 – 1950

29 Eylül 1945’te başlayıp 8 Ağustos 1950’de tamamlanan ikinci kısım inşaatta ise mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binalar inşa edilmiştir. 1947 yılının sonuna dek mozolenin temel kazısı ile izolasyonu tamamlanmış; çöküntülere engel olacak biçimde 11 metre yüksekliğe sahip betonarme temel sisteminin demir montajı final aşamasına getirilmiştir. Bu beş yıllık periyotta aynı zamanda giriş kuleleri, yol düzeninin önemli bir bölümü, fidanlık tesisi, ağaçlandırma çalışmaları, arazinin sulama sisteminin büyük bölümü bitirilmiştir.

Üçüncü Kısım: 1950

Anıta çıkan yollar, Anıtkabir Aslanlı Yol, tören meydanı, mozole üst döşemesinin taş kaplaması, lahit taşının yerine konulması, merdiven basamaklarının yapılması ve tesisat işleri; 1950 yılında nihayete eren üçüncü kısım inşaatla ortaya konulmuştur.

Dördüncü Kısım: 1950 – 1953

Şeref holü döşemesi, şeref holü çevresi taş profilleri ve saçak süslemeleri ile tonozlar alt döşemelerini kapsayan dördüncü ve son inşaat evresi de 20 Kasım 1950’de başlayıp 1 Eylül 1953’te sona ermiştir.

Anıtkabir’in Mimari Özellikleri

Anıtkabir'in bulunduğu yerin seçimi tıpkı mimari özellikleri gibi bir anlam taşımaktadır. Rasattepe'yi ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önermiştir. Burayı önermesinin sebeplerinden biri, Atatürk'ün Ankara'da yaşadığı yıllarda bir gün bu tepeyi gezmeye gelmesi ve yanındakilere ‘Burası ne kadar güzel bir anıt yeridir.' şeklinde bir cümle kurmasıdır ve aslında belki de burayı kendisi için önermiş olmasıdır. Ata'nın bu cümlesinden de yola çıkarak Anıtkabir'in inşa edilmesi için en uygun yerin, Anadolu'nun köklü medeniyetlerinden biri olan Frig Uygarlığının da yerleşkesi olan Rasattepe olması kararlaştırılmıştır.

İnşanın Başlamasıyla Birlikte Anıtkabir'deki Sayıların Bize Anlattıkları

  • Rasattepe’nin Yükseltisi: Anıtkabir’in yapıldığı Rasattepe’nin yükseltisi 907 metredir, Atatürk’ün kabrinin bulunduğu nokta ise 905 metre yükseklikte. Bu yükseklikler, Atatürk’ün sonsuzluğa gözlerini yumduğu saat olan 9:05’i sembolize ediyor.
  • Giriş Merdiveni: Anıtkabir’e girişteki 4 metre yüksekliğindeki merdiven, 26 basamaktan oluşuyor. Bu sayı, Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos’u simgeliyor. İkinci bölümde yer alan 5 basamak, zaferin kazanıldığı 30 Ağustos’tan sonraki 5 günü temsil ediyor.
  • 104 Sayısı: Merdivenin yüksekliği olan 4 ile basamak sayısı olan 26’nın çarpımı, Maya takviminde bir yüzyılı (104) simgeliyor. Atatürk’ün Maya uygarlığına özel bir ilgisi olduğu biliniyor.
  • Aslanlı Yol: Anıtkabir’in girişinde bulunan 262 metre uzunluğundaki “Aslanlı Yol”da 24 aslan heykeli bulunuyor. Bu heykeller, 24 Oğuz boyunu temsil ediyor.
  • Aslanlı Yol’un Taşları: Aslanlı Yol’daki taşlar asimetrik yerleştirilmiştir ve aralıkları 5 santimetre. Bu düzen, ziyaretçilerin saygıyla başlarını öne eğerek yürümelerini sağlıyor.
  • Tören Meydanı: TBMM binası, Tören Meydanı’na 1920 metre uzaklıkta olup, bu mesafe TBMM’nin kuruluş yılı olan 1920’yi temsil ediyor.
  • Mozole Sütunları: Mozolenin sütunları 19,44 metre yüksekliğinde. Bu yükseklik, Anıtkabir’in inşasının başladığı 1944 yılını sembolize ediyor.
  • Bayrak Direği: Atatürk’ün boyu olan 1,73 metre ile sütunların yüksekliği olan 19,44 çarpıldığında 33,6 sayısı ortaya çıkıyor. Bu sayı, 33 metrelik bayrak direğinin yüksekliği için belirlenmiştir.
  • 42 Basamaklı Merdiven: Tören Meydanı’ndan mozoleye ulaşmak için çıkılan 42 basamak, Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği yaşı olan 42’yi simgeliyor.
  • Şeref Salonu: Şeref Salonu’nda Hun ve Göktürk motifleri görülüyor. Zemin döşemelerinde yay, ok, yaba, koç boynuzu ve kurt ağzı gibi Türk kültürüne ait motifler yer alıyor.
  • Mozole Ölçüleri ve Maya Takvimi: Mozolenin uzun kenarı 72 metre, kısa kenarı 52 metre ve 3744 m²’lik bir alana sahip. Bu sayı, Maya takvimine göre güneşin kendi etrafında 3744 yılda veya 1366560 günde dönüşünü simgeliyor.
  • Şeref Salonunun Alanı: Şeref Salonunun alanı 1920 m²’dir ve TBMM’nin kuruluş yılı olan 1920’ye işaret ediyor.
  • Mimari Dönem: Anıtkabir, 1940-1950 yıllarında inşa edilmiş ve Türk mimarlığının II. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin özelliklerini taşıyor. Bu dönemde simetriye ve taş işçiliğine önem verilmiştir.
  • Selçuklu ve Osmanlı İzleri: Dış cephede, Selçuklu taş işçiliğinin testere dişi bordürleri ile Osmanlı sanatını yansıtan çarkıfelek ve rozet süslemeleri göze çarpıyor.

Yukarıda bahsettiğimizden çok daha fazla gizemi ve güzelliği içinde barındıran Anıtkabir'i, bir de bu bilgileri okuduktan sonra ziyaret edin ve her şeyin bir anda nasıl da anlam kazandığını fark edin. İlgili özellikleri itibarıyla döneminin en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen Anıtkabir; 750.000 metrekarelik bir alanda bulunuyor. Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılan Anıtkabir’in bölümlerine gelin yakından bakalım…

Anıtkabir’in Bölümleri

Atamızın ebedi istirahatgahını oluşturan bölümleri bir seyahat rehberi gibi ele alıyoruz. Anıtkabir ziyaretinizde bu yazımızı adım adım takip ederek Anıtkabir’in her bir evresine dair fikir sahibi olabilirsiniz.

Barış Parkı

Atatürk’ün ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözü temel alınarak tasarlanan Barış Parkı; bu anlayışı temsil edecek şekilde yabancı ülkeler ve ülkemizin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulmuştur. ABD, Afganistan, Almanya, Avusturya, Belçika, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hindistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsrail, İtalya, Japonya, Kanada, Kıbrıs, Mısır, Norveç, Portekiz, Yugoslavya ve Yunanistan’dan getirilen ağaç ve fidanlar da dahil; 104 farklı türde yaklaşık 49.000’e yakın süs ağacı ve süs bitkileri yer almaktadır.

Anıt Bloku

Anıt Bloku, esasında bir bölüm değil farklı bölümleri kapsayan genel bir yere işaret etmektedir. Anıtkabir tasarım icabı olarak Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısımdan oluşturulmuştur. Anıt Bloku ise kendi içinde üç bölüm taşımaktadır: Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole.

Aslanlı Yol

Ziyaretçileri, ulu önderin huzuruna hazırlamak için yapılmış Aslanlı Yol toplam 262 metre uzunluktadır. Yolun iki yanında oturmuş pozisyondaki 24 aslan heykeli bulunmakta olup; bu tercih pek tabii ki tesadüfi değildir. Atatürk’ün Anadolu ve Türk tarihine verdiği önemden hareketle, Anadolu’da uygarlık kurmuş Hititlerin sanat üslubunu yansıtacak şekilde Hüseyin Özkan tarafından tasarlanmış olan aslanlar kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir.

İstiklal Kulesi

Aslanlı Yol’un sağ başında yer alan ve iç duvarlarında ayakta durarak iki eliyle kılıç tutan bir genç ile onun yanındaki kaya üzerine konan kartal figürünün işlendiği yapı; İstiklal Kulesi’dir. Mitolojide ve Selçuklu sanatında güç, istiklal ve bağımsızlık sembolü olan kartal ve istiklali savunan Türk milletini temsil eden kılıç tutan genç figürleri; Zühtü Müridoğlu’nun eseridir. Kulenin duvarlarında Atatürk’ün istiklal ile ilgili sözleri yer almaktadır. Kulenin içinde ise Anıtkabir maketi ile Anıtkabir’i tanıtan ışıklı panolar vardır.

Kadın Heykel Grubu

İstiklal Kulesi’nin önünde duran, ulusal kıyafetler giymiş üç kadından oluşan heykel grubudur. Bu kadınların kenarda yer alan ikisi, yere kadar uzanan geniş bir çelenk taşımaktadır. Başak demetlerinden oluşan bu çelenk, ülkemizin bereketli topraklarını temsil etmektedir. Soldaki kadın ise, elini ileriye uzatarak Atatürk’e tanrıdan rahmet dilemekte; ortadaki kadın ise ağladığı için eliyle yüzünü kapatmaktadır. Türk kadınlarının Atatürk’ün ölümünün derin acısını yaşarken dahi ağırbaşlı, gururlu ve azimli oluşunu tasvir eden bu yapıt grubu Hüseyin Özkan eseridir.

Hürriyet Kulesi

Aslanlı Yol’un sol başında yer alan ve içindeki kabartmada elinde kağıt tutan melek figürüyle meleğin yanında şaha kalkan bir atın tasvir edildiği yapı, Hürriyet Kulesi’dir. Bağımsızlığın kutsallığını simgeleyen ve elindeki kağıtla hürriyet beyannamesini taşıyan melek figürü ile hürriyeti ve bağımsızlığı sembolize eden at figürleri Zühtü Müridoğlu’nun eseridir. Kulenin duvarlarında Atatürk’ün hürriyet ile ilgili sözleri yer almaktadır. Kulenin içinde ise Anıtkabir’in inşaat çalışmalarını gösteren fotoğraf sergisiyle inşaatta kullanılan taş örneklerine yer verilmiştir.

Erkek Heykel Grubu

Hürriyet Kulesi’nin önünde, üç erkekten ibaret bir heykel grubu vardır. Sağdaki erkek; miğfer ve kalın kıyafetiyle Türk askerini temsil etmektedir. Onun yanında yer alan kitap tutan erkek ise aydın Türk gençliğini, onun biraz gerisinde yerel kıyafetli erkek heykeli ise Türk köylüsünü temsil etmektedir. Her üç erkeğin de yüzünde yer alan derin acı ifadesine rağmen Türk milletinin ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü de hissedilmektedir. Heykel grubunun altında, Hüseyin Özkan’ın imzası bulunmaktadır.

Tören Alanı (Meydan)

Aslanlı Yol’un sonunda yer alan, 129 x 84,25 metre boyutlarındaki bölüm tören alanıdır. 15.000 kişilik kapasiteye sahip olan meydanın zemini kırmızı, siyah, sarı ve beyaz renkli traverten taşlarından oluşan 373 kilim ve halı deseniyle bezelidir.

Mehmetçik Kulesi

Aslanlı Yol’un bitiminde, sağda yer alan; dış yüzeyindeki kabartmada cepheye gitmekte olan Mehmetçiğin evden ayrılışının tasvir edildiği yapının ismi Mehmetçik Kulesi’dir. Elini asker oğlunun omzuna atmış, onu vatan için savaşmaya gönderen gururlu ve hüzünlü bir annenin tasvir edildiği kabartma, Zühtü Müridoğlu eseridir. Kulenin duvarında Atatürk’ün Türk kadınları ve Mehmetçik hakkındaki sözlerine yer verilmiştir. Kulenin içinde ise Atatürk ve Anıtkabir ile ilgili kitaplar ve hediyelik eşyalar ziyaretçilere sunulmuştur.

Zafer Kulesi

Aslanlı Yol’un bitiminde yer alan bir diğer kule ise Zafer Kulesi’dir. Kule duvarlarına Atamızın en önemli üç zaferinin tarihi işlenmiş, bu zaferlerle ilgili özlü sözleri yazılmıştır. Kulenin içinde ise Atatürk’ün naaşını 19 Kasım 1938’de İstanbul Dolmabahçe Sarayı’ndan alıp Sarayburnu’nda donanmaya teslim eden top arabası bulunmaktadır.

Barış Kulesi

Aslanlı Yol’un bitiminde yer alan bir diğer kule olan Barış Kulesi’nde ''Yurtta Barış, Dünyada Barış'' ilkesinin gözlenebileceği bir kabartma bulunmaktadır. Bu kabartmada, çiftçilikle meşgul olan köylüler ile onları korumak için kılıcını uzatmış bir asker tasvir edilmektedir. İnsanların, Türk ordusunun sunduğu huzur ortamı içinde günlük yaşamlarını idame ettirdiğine dair tasarlanmış bu eser Nusret Suman imzalıdır. Duvarlarında Atatürk’ün barış ile ilgili sözlerinin yer aldığı kulenin içinde Atatürk’ün 1935 – 1938 yıllarında kullandığı Lincoln marka tören ve makam otomobilleri sergilenmektedir.

İsmet İnönü’nün Lahdi

Zafer Kulesi ve Barış Kulesi’nin arasında, açık sütunlardan oluşan bir galerinin ortasında İsmet İnönü’nün lahidi bulunmaktadır. Mezar odasının ikinci katta yer aldığı alanda, sembolik bir lahit açıkta durmaktadır. 25 Aralık 1973 tarihinde vefat eden ikinci cumhurbaşkanımız İsmet İnönü; 28 Aralık 1973’te Bakanlar Kurulu kararı ile Anıtkabir’e defnedilmiştir.

Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesi

Zafer Kulesi ve Mehmetçik Kulesi arasında yer alan Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesi’nde Atatürk, inkılâplar, milli mücadele konulu Türkçe ve yabancı dillerdeki kitaplar yer almaktadır. İhtisas Kütüphanesi ismiyle de anılan bu kütüphane hafta içi 09.00 – 12.30 / 13.30 – 17.00 saatleri arasında herkese hizmet vermektedir.

23 Nisan Kulesi

23 Nisan Kulesi, iç duvarında 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının temsil edildiği bir kabartmaya sahiptir. Ayakta duran kadının bir elinde tuttuğu kağıdın üstünde günün tarihinin yazılı olduğu, diğer elinde ise yüce meclisin açılışını simgeleyen bir anahtarın tutulduğu kabartma Hakkı Atamulu’nun eseridir. Kulenin duvarlarında ise Atatürk’ün bağımsızlık ve egemenlikle ilgili sözlerine yer verilmiştir. Kulede ise 1936 – 1938 yıllarında ulu önderin kullandığı Cadillac marka özel otomobili sergilenmektedir.

Bayrak Direği ve Kaidesi

Anıtkabir’in Çankaya istikametindeki 28 basamaklı tören meydanına giriş merdivenlerinin ortasında, tek parçalı yüksek direğin üstünde Türk bayrağı dalgalanmaktadır. 33.54 metre yüksekliğe sahip olan bu direk; Avrupa baz alındığında tek parça çelik bayrak direklerinin en yükseği olma özelliğini taşımaktadır. Direğin dört metresi kaidenin altındadır. Amerika’da yaşamakta olan Türk asıllı Amerikan vatandaşı Nazmi Cemal’in kendi bayrak direği fabrikasında imal ettiği ve 1946 yılında Anıtkabir’e hediye ettiği bu direğin kaidesinde Türk medeniyetini tasvir eden meşale, taarruz gücünü yansıtan kılıç, savunma gücünü ortaya koyan miğfer, zaferi ifade eden meşe dalı ve barışı simgeleyen zeytin dalı bulunmaktadır. Kabartma, Kenan Yontuç imzası taşımaktadır.

Misak-ı Milli Kulesi

Anıtkabir Atatürk Müzesi’nin girişinde yer almakta olan kuledir. Bu kulede, tek vücut olarak ulusça kenetlenmemizi sembolize eden bir kabartmaya yer verilmiştir. Bir kılıç kabzasının üzerine konulmuş dört elden ibaret olan kabartma Nusret Suman eseridir. Kulenin duvarlarında Atatürk’ün Misak-ı Milliye dair sözleri yer almakta olup; kulenin ortasında Anıtkabir’de icra edilen törenler için heyetlerin imzalamaları gereken özel defterin yer verileceği imza kürsüsü bulunmaktadır. Kulenin duvarlarındaki panolarda ise Anıtkabir’de yapılan önemli törenlere ait fotoğraflar sergilenmektedir.

Anıtkabir Atatürk Müzesi

Anıtkabir projesinin kapsamı gereği, Misak-ı Milli ve İnkılâp kulelerinin arasında yer alan bölüm Anıtkabir Atatürk Müzesi olarak şekillendirilmiştir. 21 Haziran 1960’ta açılan müzede Atatürk’ün kullandığı eşyalar, kendisine hediye edilen armağanlar ve giysiler sergilenmektedir. Bunların yanı sıra Atatürk’ün madalyaları, nişanları ve manevi evlatlarından Afet İnan, Rukiye Erkin ve Sabiha Gökçen’in müzeye bağışladıkları Atatürk’e ait kişisel eşyalar da müzede yer almaktadır.

İnkılâp Kulesi

Anıtkabir Atatürk Müzesi’nin devamı olarak tasarlanmış olan İnkılâp Kulesi’nde Atatürk’ün kıyafetleri sergilenmektedir. Kulenin iç duvarında zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere tasvir edilmiş olan meşale ile Osmanlı İmparatorluğu; güçlü bir diğer elin göğe doğru kaldırdığı ışıklar yayan meşale ise Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyini tasarlarken ortaya koyduğu inkılâpları simgelemektedir. Kabartma, Nusret Suman imzalıdır. Duvarlarında Atatürk’ün inkılâplarla ilgili sözlerinin yer aldığı kulede Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı, Atatürk’ün gerçek boyutlarda balmumu heykeli de bulunmaktadır.

Cumhuriyet Kulesi

Sanat Galerisi’nin girişi olarak tasarlanmış olan Cumhuriyet Kulesi’nin duvarlarında Atatürk’ün Cumhuriyet hakkında sözü bulunmakla birlikte kulenin içinde de Manastır Askeri İdadisi, Sivas ve Erzurum Kongre binaları ile 1. TBMM binasının maketleri ve dönemin fotoğrafları yer almaktadır.

Sanat Galerisi

Cumhuriyet Kulesi ile Müdafaa-i Hukuk Kulesi’nin arasında yer alan Sanat Galerisi; Atatürk’ün özel kitaplığını sergilemektedir. Duvarlarında Atatürk’ü ziyaret eden yabancı devlet adamlarının tasvir edildiği yağlı boya tablolar yer almaktadır. Tablolar, ressam Rahmi Pehlivanlı’ya aittir. Atatürk, milli mücadele ve Anıtkabir’i konu edinen belgesel filmlerin gösterildiği sinevizyon bölümü de bu alandadır.

 Müdafaa-i Hukuk Kulesi

Dış yüzeyinde bir elinde kılıç tutan ve diğer eliyle sınırları geçen düşmana ''Dur!'' ihtarında bulunan bir erkek figürüyle müdafaa-i hukukun temsil edildiği kulenin duvarlarında Atatürk’ün bu konuda söylediği sözler bulunmaktadır. Tasvir, Nusret Suman imzasını taşımaktadır. Kulenin içinde Harbiye Mektebi’nin maketi yer almakla birlikte bu alanda periyodik olarak Atatürk ve Milli Mücadele temalı sergiler düzenlenmektedir.

Mozole

Anıtkabir’in en önemli bölümüdür. 42 basamaklı, ortasında hitabet kürsüsünün yer aldığı merdivenlerle çıkılmaktadır. Mermer kürsünün tören meydan cephesinde dairesel geometrik motifler ve Atatürk’ün ''Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' sözü bulunmaktadır. Sol cephesinde Atatürk’ün Türk gençliğine hitabı, sağ cephesinde ise 10. Yıl Nutku bulunmaktadır. Metinler taş kabartma üzerine altın yaldızlarla işlenmiştir. Kürsü, Kenan Yontuç eseridir.

Şeref Holü

Bronz kapılardan girilen Şeref Holü girişinde sağ tarafta Atatürk’ün 29 Ekim 1938 tarihli Türk ordusuna son mesajı, sol tarafta ise İsmet İnönü’nün Atatürk’ün vefatı üzerine 21 Kasım 1938 tarihli Türk milletine taziye mesajı bulunmaktadır. Bu yazıtların bir özelliği ise, Atatürk’ün doğumunun 100. yılında, 1981 yılında yazılmış olmalarıdır. Girişin karşısında, büyük pencerenin bulunduğu nişte Atatürk’ün sembolik lahidi yer almaktadır. Lahit taşı tek parça kırmızı mermerden oluşmakta ve ağırlık olarak 40 tona tekabül etmektedir. Anıtkabir mimari özellikleri arasında bölgesellik yaklaşımı ile dikkat çeken bir bölümdür. Lahit taşının yer aldığı bölüm beyaz Afyon mermeriyle kaplıdır. Şeref holünün zemini Hatay ve Adana’dan, yan duvarları ise Bilecik ve Afyon’dan getirilen siyah, yeşil, kırmızı ve kaplan postu mermer ile kaplıdır. Şeref holünün tavanı 27 kirişten oluşmakla birlikte holün yüksekliği 17 metredir. Yan duvarlarında ise 12 adet bronz meşale bulunmaktadır.

Mezar Odası

Atatürk’ün naaşı, mozolenin zemin katında doğrudan toprağa kazılmış bir mezardadır. Mozolenin ilk katı olan şeref holünde konuşlanmış sembolik lahit taşının tam altına denk gelen mezar odasının tasarımında Anıtkabir’in mimari yaklaşımı birebir yansıtılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı mimari stilinden izler taşıyan mezar odası sekizgen planlıdır, piramidal külaha sahiptir ve tavanı geometrik motifli mozaiklerle süslüdür. Zemini ve duvarları siyah, kırmızı ve beyaz mermerlerle kaplanmıştır. Mezar odasının ortasında kıble yönünde kırmızı mermerden ibaret sanduka bulunmaktadır. Mermer sandukanın etrafına ise bütün şehirlerimizden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar konulmuştur.

Alagöz Karargâh Müzesi

Sakarya Savaşı’nda, düşman Polatlı yakınlarına kadar ilerlemiştir. Bu dönemde Batı Cephesi Komutanlığı Ankara ile Polatlı arasında yer alan Alagöz Köyü’nü cephe karargâhı olarak seçmiş, köy halkından Türkoğlu Ali Ağa’nın çiftlik evi karargâh olarak kullanılmıştır. 1965 yılında bina, sahipleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiş; 1967 yılında ise Anıtkabir Müze Müdürlüğü tarafından devralınarak restore edilmiştir. 10 Kasım 1968 tarihinde üst katı tanzim edilip teşhire açılmış olan binanın alt kat odaları ise 1983’te yapılan yeni bir düzenleme ile teşhire açılabilmiştir. İki katlı olan binada giysi odası, kitaplık ve hatıra eşya odası, mutfak, muharebe odası, zabitan yemek odası, kurmay heyeti odası, başkumandanlık odası, dinlenme odası, yaverler odası, Atatürk’ün yatak odası, Atatürk’ün yemek odası, hizmet odası olmak üzere 12 oda yer almaktadır.

Anıtkabir’in Az Bilinen Özellikleri

On Kule’nin Anlamı

Anıtkabir’de on kule bulunmaktadır. Bu kuleler simetrik olarak yerleştirilmiş olup; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önem taşıyan kavramları nitelendirecek biçimde tasarlanmıştır. Hürriyet, İstiklal, Mehmetçik, Zafer, Müdafaa-i Hukuk, Cumhuriyet, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli ve İnkılâp isimlerini taşıyan kulelerin çatıları piramit biçimindedir, eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu motifini taşımaktadır.

Barış Parkı’nın Ağaçları

Atatürk’ün ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözünü yansıtmak adına 24 ülkeden getirilen toplam 46.000’e yakın ağaçtan oluşan zengin bir floraya sahip olan Barış Parkı’ndaki ağaçlar boyları kısa olacak şekilde seçilmiştir. Bu tercih, Anıtkabir’in Ankara’nın her yerinden görülebilmesi amacına işaret etmektedir.

Aslanlı Yol’un Aslanları

262 metrelik Aslanlı Yol’da 24 aslan bulunmaktadır. Bu rakam tesadüfi bir tercih değildir. Zira aslanlar, 24 Oğuz boyunu temsil etmektedir.

Rasattepe Tercih Edilmesi

Anıtkabir’in inşa edildiği Rasattepe’nin bir özelliği vardır. Bir ucu Dikmen’de, öbür ucu ise Etlik’te olan bir hilale benzer. Ankara ise yekpare olarak o hilalin gövdesidir. Yani sembolik olarak; Türkiye’nin başkenti, Atatürk’ü bağrına basmaktadır.

Anıtkabir Mezar Odası’na Girebilenler

Atamızın kabrinin yer aldığı Mezar Odası’na, Genelkurmay Başkanı’nın izniyle girilebilmektedir.

Anıtkabir Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti

Anıtkabir, 1 Kasım – 31 Ocak tarihleri arasında sabah 09.00 - 16.00 arası ziyarete açık. Anıtkabir hafta sonu açık mı, sorusunun cevabı ise ilgili tarihler arasında her gün açık olduğu şeklinde ifade ediliyor.

Anıtkabir’e girişin ücretli olup olmadığı sık merak edilen konuların başında gelir. Anıtkabir'e giriş ücretsiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anısına yapılan ulusal anıt ve müze kompleksi, Türk halkının ziyaretine açık olup geniş kitlelere ücretsiz olarak sunulsada müze ziyaretleri için belirli bir ücret talep edilebiliyor. Müze bölümü, Anıtkabir'in içerisinde yer alan ve Atatürk'ün kişisel eşyaları, fotoğrafları, belgeleri gibi pek çok tarihi eserin sergilendiği alanı kapsıyor. Müze bölümünü ziyaret etmek isteyenlerden giriş ücreti alınıyor. Ücret miktarı ziyaretçinin yaşına, öğrenci olup olmamasına, müzenin sunmuş olduğu diğer hizmetlere göre değişiyor

Anıtkabir'in dış kısmını ziyaret ederek mozole bölgesini görmek ücretsiz. Atatürk'ün kabrinin bulunduğu mozoleyi ziyaret edebilir, Aslanlı Yol'u gezerek Anıtkabir'in dış cephesinde bulunan heykeller ile anıtları hiçbir ücret ödemeden görebilirsiniz. Kısacası, Anıtkabir'in genel girişi ücretsiz, müze bölümünü ziyaret etmek isteyenlerin belirli giriş ücreti ödemeleri gerekiyor.

Anıtkabir’e Nasıl Gidilir?

Anıtkabir’e ulaşım için farklı seçeneklere göre alternatif güzergahlar bulunuyor.

  • Karayolu ile gelenler: Anıtkabir'e özel araçla gelenler İstanbul, Samsun veya Eskişehir yolundan Ankara’ya giriş yapabilirler. Anıtkabir’in yer aldığı Çankaya ilçesine ulaşıp Tandoğan Meydanı Kavşağı’ndan geçtikten sonra Anıt Caddesi takip edilmeli.
  • Tren ile gelenler: Ankara Tren Garı’nda indikten sonra 15 dakikalık bir yürüyüşle Anıtkabir’e ulaşılabilmektedir. Gardan çıktıktan sonra Anadolu Meydanı olarak nitelendirilen noktaya doğru yürümek kafidir.
  • Şehirler arası otobüs ile gelenler: Otobüs terminalinden çıktıktan sonra, AŞTİ ismini taşıyan metro istasyonunda inmeniz gerekmektedir. Kızılay yönüne giden metroya binip Anadolu (Tandoğan) istasyonunda inip ardından beş dakikalık bir yürüyüşle Anıtkabir’e ulaşabilirsiniz.
  • Uçak ile gelenler: Anıtkabir’e gitmek için HAVAŞ veya belediye otobüsüne, taksiye binebilir veya araç kiralayabilirsiniz. HAVAŞ otobüslerine binmeniz halinde Hipodrom durağında inerek Anıtkabir’e ulaşabilirsiniz.