Bin Bir Gece Masalı: Dubai

Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai şehri, Arap Yarımadası’nın İran Körfezi’ne bakan yüzünde yer almaktadır. Dubai; Birleşik Arap Emirlikleri içerisinde Abu Dhabi’den sonra en fazla nüfusa sahip olan, en büyük emirliktir.

Dubai hakkında bilinen ilk tarihi kayıtlar 1095 yılına aittir. Bugünkü Dubai şehrine ilk yerleşimin ise 1799 yıllarına rastladığı belirtilmektedir. Resmi olarak 19. Yüzyılda, Al Abu Falasa klanı tarafından kurulmuş olan Dubai, 1892 yılında İngiliz himayesi altına girmiştir. 1966 yılında Dubai’de, petrolün varlığı keşfedilmiş, bu keşfin hemen ardından şehir %300’lük bir büyüme kaydetmiştir. Dünyanın dikkatini petrol kaynaklarıyla üzerine çeken Dubai, 1971 yılında İngilizlerin bölgeden tamamen çekilmesinin ardından, Abu Dhabi ve diğer 5 emirlik ile birleşerek resmi olarak Birleşik Arap Emirlikleri ülkesine dahil olmuştur.

1979 yılında Jebel Ali limanında serbest ticaret bölgesi kurulmasıyla, Dubai’de ekonomik alanda büyük değişim ve gelişmeler kaydedilmiştir. Bugün bir dünya şehir ve iş merkezi konumdaki şehir, petrolün yanı sıra emlak, turizm ve finansal hizmetler alanlarında da ülke ekonomisine ciddi katkılarda bulunmaktadır.

Arap kültürünün etkisiyle bin bir gece masallarının gizemli ve oryantal atmosferine sahip Dubai için, çöldeki vaha tanımlaması tam anlamıyla doğrudur. Berrak turkuaz denizi, kayak pistleri, yemyeşil ağaçlı yolları ve göz alıcı mimari yapılarıyla insanı şaşırtan bir şehir olan Dubai, çöldeki ıssız bir şehirken bugünün modern metropolüne dönüşerek, imkansız diye bir şey olmadığının canlı bir kanıtı halinde gelmiştir.

Haberin kaynağı için: Ray Gurme / Mart 2013