Bir tatil planı yapmak, o tatilin bütçesini ayarlamak meşakkatli işler. Zaten çoğumuz yılda 1 ya da 2 kez tatile çıkabiliyoruz. Haliyle çıktığımız tatilin sorunsuz geçmesi de bizim için önemli oluyor. Kimi zaman yaşanılan en ufak bir problem tüm tatili zehir etmeye yetebiliyor mesela. Temennimiz, kimsenin böyle şeylerle karşılaşmaması tabi ama bazen kaderden kaçamıyorsunuz.
{ad:0}Yıllar önce gittiğim Marmaris tatilinde yaşadığım problem. Bakın, gerçekten bir tatil nasıl zehir olur konulu bir kitap yazılsa, ana karakter bu klima olurdu. Kaldığım süre boyunca hamam, sauna ve buhar odasından soğudum. Terleye terleye vücudumda toksin kalmadı. :( Bir de bunların sıcak üfleyen versiyonları var ki o daha beter. Bizimki en azından sadece çalışmıyordu.
Belki arızalı klima kadar tatilinizi zehir etmeyebilir ama görünce insanda hafif bir moral bozukluğu yaratmıyor değil. Özellikle duşakabinlere, Hilton banyolara alışan bünyeler için duş perdesi depresyona sebebiyet verebiliyor. Hoş bir görüntü oluşturmamasının yanı sıra, yeterince korunaklı olmaması nedeniyle banyonun su içinde kalması da cabası… :/
Tatilde televizyon izlemeyenlerdenseniz bu sizin için problem teşkil etmeyebilir. Ancak yine de insan durup düşünmeden edemiyor. Evet, tüplü televizyon 90’lı yıllarda bir devrim niteliğinde olabilir. Ancak farkındaysanız artık çağ atladık. Tüplü televizyon ne allasen!
Tatil demek rahat bir uyku demek. Denizden gelmişsiniz, duşunuzu almışsınız, şöyle azıcık uzanayım dediniz. Fakat o da ne! Çarşaflarda leke mi var, bu yastık kılıfları en son ne zaman yıkandı? Kirli gibi ama değil gibi de. Tatilcinin kafasında deli sorular, o an yaşanılan hüsran ve geriye artık hayallerde kalan tatlı bir uyku…
Şahsen ben tatilde asla sıcak su arayanlardan değilim zira soğuk su ile duş almayı bir hayli severim. Ancak çoğu kişi için sıcak su bir otelin olmazsa olmazlarından biri. Özellikle küçük çocuğu olanlar için. Benim için asıl problem ise denizden geldikten sonra duştan akan o ip gibi su var ya, işte o beni gerçekten çıldırtıyor. Yı-ka-na-mı-yo-rum! Çünkü su o kadar akmıyor ki, vücudumdaki tuzla yaşamak zorunda kalıyorum. Tazyik kalp ben.
Konu sanırım net olarak anlaşıldı. Tabi bunu görür görmez anlamıyorsunuz. Ne zaman ki gece oluyor, eşinizle şöyle mışıl mışıl uyuyacaksınız, birden bu işte bir gariplik var diyorsunuz. Böyle gece sinsice bir boşluk oluşuyor aranızda, çarşafın ağzı yüzü kayıyor önce, sonra ikinizden biri sarılmak suretiyle bir hamle yapıyor ve vücudunun küçük bir kısmı o boşluğa giriyor ya, işte o zaman anlıyorsunuz ki aslında kandırılmışsınız!
Genelde bunu fark etmemiz biraz zaman alabiliyor. Ancak fark edildiği andan itibaren insanın içine düşen çeşitli kuşkular, tatilin keyfini biraz kaçırabiliyor. Mesela perdenin kapalı olmasının verdiği güvenle odanın içinde rahat rahat hareket ediyorsunuz. Sonra birden, perde kapalı olmasına rağmen dışarıyı net bir şekilde izleyebildiğinizi fark ediyorsunuz. Bu sefer diyorsunuz ki, ben onları görüyorsam onlar da beni görebiliyor mudur? Cevabı biz verelim; evet arkadaşlar, Zeki Müren de sizi görebiliyor.
Böyle mini barlara bazen "boş yapma" demek geliyor içimden. Ama zaten içi yeteri kadar boş. Bazen insan "içinde bari su olsaydı" diye düşünmeden edemiyor. Madem bu kadar boş, neden bu kadar gürültü yapıyor? Fişini çeksem ne olur ki, nasılsa boş! Hem bunu buraya neden koymuşlar ki, zaten içi boş. Siz mini barın varlığını sorgularken iş dönüp dolaşıp hayatı sorgulamaya kadar gidiyor.
Hiç denk geldiniz mi bilemiyoruz. Hani böyle sistematik olarak 5 saniye çalışan ve sonra aniden duran bazı saç kurutma makineleri vardır, saç kurutma dediğimiz basit bir işlemi en az 1,5 saatte bitirmemizi sağlayan. Bazıları ise sıcak üflediğini zanneder ancak o üfürük sadece kendi ekseni etrafına yayılır da saça ulaşamaz. Bir türlü kurumayan saçlar şekil de alamaz haliyle. Tüm tatil boyunca kafanız kuş yuvası gibi dolaşmak zorunda kalırsınız. :(
Özellikle arızalı klima ile birleştiğinde tatiliniz çekilmez bir hal alır. Böyle bir şey geldi başıma benim. Örtünmesem tesiri yok, pencere açsam gönül razı değil. Odamı sineklerle paylaşıyor olmak beni biraz huzursuz etmedi değil. Vücuduma sinek kovan gibi bir takım kimyasallar da sürmek istemedim açıkçası. Sonuç; çeşitli vızıltı seremonilerine eşlik eden müthiş sıcak ve nemli bir hava, akabinde gelen uyuyamama hissi bana sinekliğin ne kadar da önemli bir varlık olduğunu yeniden hatırlatmıştı.
Tatilde sineklerden korunma yöntemleri ile de daha sorunsuz bir tatil geçirebilirsiniz.