Doğanın sizi hiçbir karşılık beklemeden kucakladığı, ağaçların, dağların, göllerin ve karların güler yüzlü misafirperverliğine şahit olacağınız, yüzünüze değen rüzgarın huzur dolu dokunuşlarını hissedeceğiniz bir şehir Bolu. Tüm bunların yanında bir de ağızınızda havai fişekler patlıyormuş hissi uyandıran yöresel lezzetlerle dolu bir harikalar diyarı. İsterseniz adrenalin-macera, isterseniz sabah göl kenarında keyifli bir kahvaltı… Elbette ki bunlardan çok daha fazlası var Bolu’da. Bolu şehri, ülkemize bahşedilmiş bir yeryüzü cenneti. Hatta bizce fazlasıyla torpil geçilmiş bu güzel şehre. Nedenlerine gelince…
1 – Yedigöller
{ad:0}
Bolu’nun kuzeyinde ve milli park alanı ilan edilen Yedigöller, şehrin en güzel köşelerinden biri. Milli parka ismini veren yedi adet gölden oluşan Yedigöller, çeşit çeşit ormanlara da ev sahipliği yapıyor. Sonbaharda sararıp kızarmaya başlayan ağaçlar ve bu ağaçların arasındaki yürüyüş yolları, doğayla bir romantizm kuşağı yaratıyor sanki. Yedigöller, dört mevsim harika ancak ilkbahar ve sonbahar ayları, Yedigöller’in en güzel olduğu zaman dilimi.
{product:658}
2 – Abant ve Abant Gölü
Abant, Bolu’nun en klasik rotalarından biri. Hangi mevsimde giderseniz gidin, Abant ve
Abant Gölü’nün farklı bir yüzüyle karşılaşacaksınız. Abant Gölü’nün çevresinde yürüyüş yapmak en sık yapılan aktivitelerden. Toplam 7 km’lik bir yol ve ortalama bir yürüyüş temposuyla bir buçuk saat sürüyor. Bisiklet ve fayton ise gölü turlamak için diğer seçenekler. Ancak bisikletinizi kendiniz getirmelisiniz.
{product:261}
3 – Bolu Gölcük
Şehrin karmaşasını ciddi anlamda ardınızda bıraktığınızı hissettiğiniz nadir yerlerden biri olan Bolu Gölcük, oldukça görkemli bir güzelliğe sahip. Abant Gölü’yle ikiz kardeşmişçesine benzeşmelerinden dolayı sürekli olarak karıştırıyorlar ancak Bolu Gölcük, Abant’tan biraz daha küçük. Aladağlar’ın eteğinde yer alan bu büyüleyici güzellik, kışın bembeyaz karlara büründüğünde seyrine doyum olmayan bir görsel şölen yaşatıyor doğaseverlere.
{product:1068}
4 – Kartalkaya Kayak Merkezi
Kış demişken, Bolu’nun sahip olduğu güzelliklerden biri Kartalkaya Kayak Merkezi. Onca göl ve ormanlık alan yetmezmiş gibi bir de ülkemizin en gözde kayak merkezlerinden birine ev sahipliği yapıyor Bolu. Bolu’ya 38 km mesafede yer alan Kartalkaya, özellikle snowboard için oldukça özel bir yere sahip. Çevresindeki çam ormanlarının ahenkle dans ettiği Kartalkaya Kayak Merkezi’nde aralık-mart aylarında kayak yapabilirsiniz. Kayak merkezinde konaklama yapabileceğiniz oteller de mevcut.
Kartalkaya otel fiyatları arasında karşılaştırma yaparak en uygun Kartalkaya otelini bulabilirsiniz.
5 – Mudurnu Sülüklügöl
Tabiatın Bolu’ya bahşettiği eşsiz güzelliklerden biri Mudurnu Sülüklügöl. Mudurnu’ya 70 km mesafede bulunuyor. Tahmin edeceğiniz üzere ismini göle ürümeleri için salınan balıklardan sonra ortadan kaybolan sülük böceklerinden alıyor. 300 yıl önce bir heyelan nedeniyle oluşmuş Mudurnu Sülüklügöl. Gölü ilginç kılan ise, yaz aylarında suların çekilmesi ile enteresan görüntüler oluşturan çam ağaçları. Hafta sonları piknikçilerin akınına uğrayan gölün kenarında kamp yapmak oldukça zevkli.
6 – Bolu Göynük
Bir Osmanlı mahallesi olan Bolu Göynük, 100-150 yıllık tarihi konakları ve asırlık çınar ağaçları ile tarihin yeniden hayat bulduğu bir yer. Anadolu’daki Türk yaşantısını en iyi şekilde teşkil eden örneklerden biri aynı zamanda. Vadi yamaçlarındaki Göynük Evleri'nin görüntüsü de her zaman karşınıza çıkmayacak bir manzara. Bolu Göynük’te yer alan tarihi konakların hikayelerini yöre halkından dinlemek ise bambaşka duygular uyandırıyor.
{product:405}
7 – Çubuk Gölü
Çubuk Gölü sanki bir kartpostaldan fırlamış gibi. Kıyısındaki mahalle ise Gölbaşı. Bolu-Göynük yolunun 5. km'sinden sola dönüp 6 km daha giderek Çubuk Gölü’ne ulaşabilirsiniz. Etrafını süsleyen çam ormanları ve çevresindeki yürüyüş parkurları doğanın sesini dinlemek için ideal bir ortam oluşturuyor. Zaten manzarası bile yetiyor huzur bulmaya. Gölün kenarındaki yel değirmenleri de sanki bir masala konu olmuş bir kasaba görünümüne sahip.
8 – Mudurnu ve Mudurnu Evleri
Bolu’nun turistik ilçelerinden biri olan Mudurnu, tarihi Mudurnu Evleri ile şehrin en güzel köşelerinden biri. Buna bir de çam kokusunun etrafa yayıldığı o tertemiz havayı, çeşitli rahatsızlıklarınıza şifa bulabileceğiniz kaplıcaları ve lezzetli mi lezzetli meşhur saray helvasını da ekleyince, bu tarihi kasabayı keşfetmek için daha fazla geç kalmamız gerektiğini anlamış oluyoruz. Mudurnu’ya geldiğinizde, tarihi konaklardan birinde otantik bir konaklama gerçekleştirebilirsiniz.
{product:299}
9 – At Yaylası
Aslında Bolu’da görülmeye değer birbirinden güzel pek çok yayla var. At Yaylası da onlardan biri. Geçmişte Osmanlı Sarayı’na at yetiştirilen bir saha olarak kullanılan At Yaylası, bu geleneği hala daha sürdürüyor. Öyle ki yaylaya geldiğinizde bu geleneğin devamı olan yılkı atlarını görebilirsiniz. At Yaylası atlarıyla olduğu kadar kirazı ile de meşhur. Bolu’ya 10 km mesafede, şehrin kuzey yakasındaki dağların arasında bulunan At Yaylası, Bolu’nun bir kez daha tabiatın kalbi olduğunu kanıtlar nitelikte.
10 – Bolu Yemekleri ve Mengen Aşçıları
Mengen aşçılarının ünü ülke sınırlarını aştı biliyorsunuz ki. Bolu şehri Dünyaca ünlü Mengen aşçılarının ellerinden çıkan yüzlerce yöresel lezzetle, bu şehre geçilmiş en büyük torpillerden biri olmuş. Sizlere tüm Bolu yemeklerinin bir listesini vermeyi çok isterdik ancak ne mümkün. Fotoğrafta yer alan yöresel yemekleri sol baştan sıralayalım en azından; kedi batmaz, kabaklı gözleme, Abant kebabı, Mengen pilavı, keşli cevizli erişte ve Bolu bey tatlısı. Hepsi de ağzınıza layık!
{product:406}