Türkiye’nin üçüncü büyük adası diye söze başlayacağım ama bakmayın siz bu dereceye. Etrafında irili ufaklı 17 adacık da dahil olmak üzere yaklaşık 40 kilometrelik bir yüzölçümüne sahip küçük bir adadan bahsediyoruz aslında. Bağlı köy ya da nahiyenin bulunmadığı tek ilçe olan Bozcaada, Kuzey Ege’nin doğusunda, Çanakkale Boğazı girişinde yer alıyor. Çanakkale’nin bir ilçesinden bahsedince Bursalılarda günübirlik bir ziyaret fikri oluşabilir. Bunu pek tavsiye etmem. Bursa ile Bozcaada arasında hatırı sayılır bir sürüş mesafesi var. Bandırma ya da Balıkesir üzerinden feribot seferlerinin gerçekleştirildiği Geyikli İskelesi’ne yaklaşık 4,5-5 saatlik bir yolculukla ulaşmak mümkün. Bu mesafe Bandırma üzerinden yaklaşık 320 km, Balıkesir – Edremit üzerinden gitmeyi tercih edenler için ise yaklaşık 340 km’lik bir mesafe söz konusu.
{ad:0}
Geyikli İskelesi’ndeki bekleme süresi ve yaklaşık 45 dk’lık deniz yolculuğunu da hesaba katarsak Bursa’dan adaya ulaşmanın 6-7 saati bulacağını söylemek mümkün. Benim tavsiyem en azından 3-4 günü geçirecek bir tatil planlaması. İstanbullular ise biraz daha şanslılar. Çünkü Haliç’ten seferlerine başlayan özel bir şirketin deniz uçakları ile adaya havayoluyla da ulaşmak mümkün. Diğer bir alternatif de iki saatlik feribot seyahati ile Bandırma ve buradan da yaklaşık 3,5 saatlik bir sürüş ile Geyikli’ye ulaşmak. Bu mesafe yaklaşık 400 km. Bozcaada – İzmir arasındaki mesafenin 280 km, Bozcaada – Ankara arasındaki mesafenin ise 710 km olduğunu da belirtelim. Geyikli iskelesinden özellikle yaz aylarında sabah erken saatlerde başlayan ve gece yarısına kadar süren, çoğunlukla bir saat arayla gerçekleşen tarifeli seferler düzenlenmekte. Özel araçla gitmek yerine toplu taşımayı tercih edenler ise Çanakkale merkezden adaya deniz otobüsü ile de gitmek mümkün.
Bozcaada’da konaklamayı planlayanlar için şunu belirtmeliyim; bölgede bol otel beklentiniz varsa rafa kaldırmanın tam zamanı. Bozcaada otelleri genellikle ada halkının işlettiği samimi ve doğal mekanlar. Her zevk ve bütçeye uygun seçenek bulmak ise mümkün. Çoğunluğu eski bağ evleri ve merkezdeki eski evlerin restorasyonu ile oluşturulan 60’ın üzerinde pansiyon ve otel mevcut. Yine de yoğun mevsimlerde sıkıntı yaşamamak için önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Kalacağınız yer hangisi olursa olsun belli bir standardın altına düşmeyeceğini söylemek mümkün, keyifli bir tatilin garantisi var. Ada kültürüne hakim olan beyaz badanalı tek ya da iki katlı evlerdeki pansiyonlarda temiz ve konforlu bir konaklama imkanı yakalayacaksınız. Konakladığınız yerlerde ev yapımı yöresel zeytin ve peynirler, doğal reçel çeşitleri, bahçeden toplanan taze sebzelerden oluşan kahvaltılar bekliyor olacak sizi…
Haberin kaynağı için: Dergi Bursa