Neredekal Turizm Seyahat Acentası Belge No: 7301
Neredekal.com
Üyelik
Giriş Yap
Üye Ol
Diyarbakır Gezilecek Yerler

Diyarbakır Gezilecek Yerler

Paylaş
Arzu Aksaya  
Eklenme: 25 Aralık 2023 - 14:30
 • Son Güncellenme: 07 Şubat 2024 - 07:23
Diyarbakır Gezilecek Yerler

Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surlarına ev sahipliği yapan Diyarbakır hem kültürel mirasları hem de tarihi yapılarıyla görülmeye değer bir kent.  

{ad:0}

Tıpkı Şanlıurfa gibi ‘Peygamberler Şehri’ unvanına sahip Diyarbakır; Asur, Urartu ve nice medeniyete tanıklık etmiş, geçmişiyle de gizemli bir yolculuğun rotası. Diyarbakır’ı isterseniz Adıyaman ya da Mardin keşif gezinize de dahil edebilir, günübirlik bir turla en özel yönleriyle tanışabilirsiniz. Bu arada Diyarbakır mutfağının Güneydoğu Anadolu bölgesinde çok özel bir yeri ve farklı bir damak lezzeti olduğunu da hatırlatalım. Diyarbakır gezilecek yerleri arasında mekik dokurken yorulup acıkırsanız mutlaka yöreye özgü lezzetler tadın. Diyarbakır'da Ne Yenir? Diyarbakır'ın Meşhur Yemekleri ve Yöresel Lezzetleri yazımızı okuyarak bu yöresel lezzetler hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz. 

Diyarbakır Gezilecek Yerler

Diyarbakır, tarihi dokusu, eşsiz mimarisi ve zengin kültürel mirasıyla Türkiye'nin en önemli turistik şehirlerinden biri. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu kadim şehir,, ziyaretçilerine hem tarihi hem de doğal güzellikler sunuyor. Diyarbakır'da gezilecek yerler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Diyarbakır Ulu Cami
  • Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları
  • Hevsel Bahçeleri
  • Hasanpaşa Hanı
  • Sülüklü Han
  • On Gözlü Köprü
  • Malabadi Köprüsü
  • Zinciriye Medresesi
  • Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii
  • Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı
  • Meryem Ana Kilisesi
  • Diyarbakır Arkeoloji Müzesi
  • Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

{search:diyarbakir-otelleri,Diyarbakır Otelleri}

Diyarbakır Ulu Camii

Diyarbakır Ulu Cami

 Anadolu’nun en eski camileri arasında başı çeken, avlusu ve mimarisiyle sizi bambaşka bir evrene alıp götüren Diyarbakır Ulu Camii, 639 yılında Araplar tarafından inşa edilmiş. Diyarbakır surlarında Mardin Kapı ile Dağ Kapı arasında konumlanan Ulu Cami, yıllar içinde birçok deprem görse de yapılan restorasyon çalışmalarıyla zamana yenilmemiş ve tüm ihtişamıyla günümüze kadar gelebilmiş. Hem Selçuklu hem de Osmanlı sanatının harmanı olan bu muhteşem yapı, Diyarbakır mimarisinde bolca kullanılan siyah bazalt taşlarla inşa edilmiş. Beşinci Harem-i Şerif olarak bilinen cami, Kabe’ye bir şey olması durumunda, İslam dünyasının merkezi olacak yerler arasında bulunuyor. Ulu Camii, Diyarbakır gezilecek yerler arasında mutlaka görün diyeceğimiz ilk nokta.. 

Diyarbakır Ulu Camii’ne Nasıl Gidilir?

Diyarbakır Ulu Camii şehrin merkezinde, kentin eski çarşısının içinde konumlanıyor. 

Diyarbakır Ulu Camii Hakkında Önemli Bilgiler

Aktif olarak ibadete açık camiye girerken kadın ziyaretçiyseniz başınızı kapatmanız gerekiyor. Ayrıca cami girişinde ayakkabınızı çıkartmak istemiyorsanız çantanızda galoş bulundurmanızda da fayda var. 

Diyarbakır Ulu Camii hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. 

Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları

Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları

Diyarbakır Kalesi’nin ilk olarak milattan önce 3000’li yıllarda Hurriler tarafından yapıldığı, surların ise 346 yılında Bizans döneminde II. Constantinus tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor. Fırat Nehri’nin doğusunda bulunan Diyarbakır surları yaklaşık 5 kilometre uzunluğunda olup, dik bir tepenin üzerinde yükseliyor. Tarihi boyunca birçok efsaneye ve türküye konu olmuş bu surlar, aynı zamanda dünyanın en eski ve sağlam yapıları olarak da kabul görüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan iç kale ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşan Diyarbakır Kalesi ise aynı zamanda dört giriş kapısına sahip. Dağ Kapı, Mardin Kapı, Urfa Kapı ve Yeni Kapı olarak bilinen bu girişler, binlerce yıllık surlarla birlikte bir arada yaşamaya devam ediyor. Kale, yapıldığından itibaren 30 kadar medeniyet görmüş geçirmiş ve her bir medeniyet de kale üzerinde mimari bir etki bırakmış. Oymaları, kabartmaları ve kitabeleriyle Diyarbakır Kalesi binlerce yıllık çok uzun zaman dilimini kapsayan bir tarih belgeseli gibi. 

Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları’na Nasıl Gidilir?

Kale yapıyı çevreleyen surlar ile birlikte Diyarbakır’ın Sur ilçesinde konumlanıyor. Sur ilçesi ise şehrin merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta. Giderken toplu taşıma kullanmak isterseniz şehir merkezindeki tren istasyonu önünden kalkan belediye otobüsleri surların önünden geçiyor. Ulaşım ise yaklaşık yarım saat sürüyor. 

Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları Hakkında Önemli Bilgiler

Kaleye girdiğinizde binlerce yıllık bir tarihin ayak izlerini takip edip muhteşem gün batımını izleyebilir, kalenin çevresindeki restoran ve kafelerde de oturabilirsiniz. 

Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. 

Hevsel Bahçeleri

Hevsel Bahçeleri

Hevsel Bahçeleri Diyarbakır Surları ile 2015 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine alınmış ikinci Diyarbakır harikası. Dicle Nehri’nin kıyısında, nehir vadisi – Diyarbakır Kalesi arasındaki ortalama 700 hektarlık tarım arazisini kapsayan Hevsel Bahçeleri, Güney Doğu Anadolu’nun da en büyük kuş cenneti. Burada 180 türden fazla binlerce kuşun yanında birçok yaban hayvanı da yaşıyor. Bahçelerin kullanım miladı neredeyse yedi bin yıla dayanıyor. Yeşilinde yürüdüğünüzde cennette yürüyormuş gibi hissettiren bahçeler Kuran-ı Kerim’de de tasvir ediliyor. 

Hevsel Bahçeleri’ne Nasıl Gidilir?

Hevsel Bahçeleri’ne ulaşmak için önce Diyarbakır merkeze gelmelisiniz. Buradan Suriçi’ne giden minibüs ya da otobüslere binebilirsiniz. Araçla geliyorsanız surları özel aracınızla da gezebilirsiniz. 

Hevsel Bahçeleri Hakkında Önemli Bilgiler

Hevsel Bahçeleri Diyarbakır’ı fotoğraflarla anlatmak için en özel yerlerden. Hem kuşları hem surları hem de doğayı çekebilir, harika fotoğraf kareleri yaratabilirsiniz. 

Hevsel Bahçeleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. 

Hasan Paşa Hanı

Hasanpaşa

Anadolu’ya yayılmış diğer Osmanlı hanları gibi mistik atmosferli ve hala sağlam olan Hasan Paşa Hanı, 1572 – 1575 yılları arasında Vali Vezirzade Hasan Paşa tarafından iki katlı olarak inşa ettirilmiş. Hanın avlusunun tam ortasında sütunlu ve üstü kubbeyle kapatılmış bir şadırvan bulunuyor. 1800’lü yıllarda bölge ticaretinde önemli rol oynayan han, şehrin en güzel ve en estetik tarihi yapılarından biri. İçerisinde yöresel lezzetler tadabileceğiniz, kahvaltı yapabileceğiniz dükkanların olduğu handa sahafları da dolaşabilirsiniz. 

Hasan Paşa Hanı’na Nasıl Gidilir?

Hasan Paşa Hanı Sur ilçesinde Ulu Camii’nin çok yakınında konumlanıyor. Merkezden kalkan dolmuşlar ve otobüslerle Sur ilçesine k,olayca ulaşabilirsiniz. Sur İlçe Emniyet Müdürlüğünün yakınındaki sokakta konumlanan hana trafiğe kapalı olan Gazi Caddesi üzerinden yürüyerek de gidebilirsiniz. 

Hasan Paşa Hanı hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Sülüklü Han 

Sülüklü Han

Şehrin bir diğer ünlü hanı da Sülüklühan. Ama yöre halkı tarafından Kazancılar Hanı’ olarak da anılıyor. Adını ise yapıldığı dönemlerde içinde bulunan sülük dolu kuyudan alıyor. Bu sülükler çıkarılıp o zamanlar tedavi amacıyla kullanılmış. 1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yaptırılan han, 3 katlı ve her katı da 18 odalı inşa ettirilmiş. Fakat günümüze tek katlı olarak gelebilmiş. Han, Kurtuluş Savaşı’nda da süvari birlikleri tarafından karargah olarak mesken tutulmuş. En son 2010 yılında restore edilen Sülüklü Han’ı gittiğinizde kafeterya olarak gezebiliyor, tarihi atmosfer eşliğinde Süryani şarabı içebiliyor, çayınızı kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz. 

Sülüklü Han’a Nasıl Gidilir?

Sülüklü Han şehrin Sur ilçesinde konumlanıyor. Eski Demirciler Çarşısı içindeki hana Yoğurt Pazarı’na girdikten sonra Kazancılar Sokağı’na saparak ulaşabiliyorsunuz. Hana trafiğe kapalı Gazi Caddesi istikametinde yürüyerek de gidebilirsiniz. Toplu taşıma kullanmak isterseniz merkezden Sur ilçesine giden dolmuş ve minibüslere binebilirsiniz. 

Sülüklü Han Hakkında Önemli Bilgiler

Hakkında birçok rivayet bulunan Sülüklü Han bir söylentiye göre altındaki gizli geçitle Diyarbakır Cezaevi’ne bağlanıyor. Bu geçitten daha önce 3 mahkumun kaçtığı ve bunun üzerine de kapatıldığı söyleniyor. 

On Gözlü Köprü

On gözlü köprü

Dicle Nehri’nin iki yakasını birleştiren On Gözlü Köprü’nün yapım tarihi bazı görüşlere göre M.S. 3. Yüzyıl ve yapıldığı dönem de Roma İmparatoru Caracalla Dönemi. Ama en geçerli görüş, 1065 yılında inşa edildiği yönünde. Adını on gözlü mimarisinden alan köprü, Diyarbakır’ın sembolik yapılarının en önemlilerinden olup, kesme bazalt taşlardan inşa edilmiş. Halkın ‘Silvan Köprüsü’ de dediği köprü 178 metre uzunluğu 5,6 metre genişliğiyle bugün trafiğe kapalı ve  üzerinde müzik yapılan, dans edilen bir sanat platformu niteliğinde. 

On Gözlü Köprü’ye Nasıl Gidilir?

On Gözlü Köprü şehrin Sur ilçesinde konumlanıyor. Sur ilçesine toplu taşıma araçlarıyla da ulaşabilirsiniz. Şehrin güneyine düşen ve Mardin Kapı dışında kalan Köprünün şehir merkezine uzaklığı ise ortalama 3 kilometre. 

On Gözlü Köprü hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Malabadi Köprüsü

Malabadi köprüsü

Eğer eski kuşak mensuplarındansanız Rana – Selçuk Alagöz’ün Malabadi Köprüsü şarkısını muhtemelen hatırlıyorsunuzdur. Tıpkı şarkıda anlatıldığı gibi ülkemizin en efsanevi, en masalsı köprülerinden olan Malabadi Köprüsü yapıldığı tarih olan 1147’den bu yana Diyarbakır’daki en güzel köprüler arasında bulunuyor. Artuklular döneminde inşa edilen köprü 150 metre uzunluğa 7 metre genişliğe sahip ve bu özelliğiyle Anadolu’daki en geniş taş köprülerden biri. Üzerindeki aslan ve insan kabartmalarıyla sadece karşı kıyıya değil çok eski tarihlere de geçiren köprüde kartpostal gibi fotoğraflar çekebiliyorsunuz. 

Malabadi Köprüsü’ne Nasıl Gidilir?

Malabadi Köprüsü Diyarbakır şehir merkezine 96 kilometre mesafede ve Silvan ilçe sınırlarında. Bölgede yapılan tur programları bu köprünün rotasını da kapsıyor. Özel aracınızla gelmek için Batman Yolu’nu takip ederek köprüye ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma kullanacaksanız şehir merkezinden kalkan minibüslere de binebilirsiniz. 

Malabadi Köprüsü hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Zinciriye Medresesi

Zinciriye Medresesi

Şehrin simgelerinden olan Ulu Camii’ye çok yakın konumlanan Zinciriye Medresesi’nin bir adı da Sincariye Medresesi. Bu  yapı da şehrin en değerli yapılarının bulunduğu tarihi Sur bölgesinde konumlanıyor. Medresenin yapım tarihi tam olarak bilinmese de en baskın tez 1198 – 1236 yılları aralığında Eyyubi Sultanı Melik Salih Necmettin döneminde inşa edildiği yönünde. Diyarbakır’ın mimarisinde yaygın olarak kullanılan siyah ve beyaz bazalt taşlarla yapılan medresede yaşadığı dönemin en ünlü mimarı olan Nisa Ebu Dirhem’in imzası olduğu da tahmin ediliyor. 

Zinciriye Medresesi’ne Nasıl Gidilir?

Zinciriye Medresesi’ne Ulu Cami’den yürüyerek gidebilirsiniz, oldukça yakın konumdalar. 

Zinciriye Medresesi Hakkında Önemli Bilgiler

Tek katlı medrese I. Dünya Savaşı’nda halka barınak olmuş. 1934 yılında da kısa bir süre şehrin Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmış. Küçük bir bağış yaparak medreseyi girip gezebiliyorsunuz. 

Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii

Dört Ayaklı Minare

1500’lü yıllarda Akkoyunlu Kasım Han tarafından yaptırılan Dört Ayaklı Minare, Şeyh Mutahhar Camii’ne sonradan eklenmiş ama yapıldıktan sonra da ünü caminin ününü geçmiş. Minare 4 ayaklı olmasıyla Anadolu’da tek. İslam’ın 4 mezhebini (Hanefi, Hambeli, Maliki ve Saafi mezhepleri) ifade eden temasıyla da belki dünyada da tek.  Siyah – beyaz bazalt taşlarla inşa edilen bu yapılardan camiye girdiğinizde sizi en çok etkileyen şey, ahşap ve taş süslemeler oluyor. 4 Ayaklı Minare’nin bazı ayakları geçmişte bölgede yaşanan çatışmalar nedeniyle zarar görmüş. 

Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii’ne Nasıl Gidilir?

Camii ve minare Sur ilçesinin Fatihpaşa Mahallesi’nde konumlanıyor. Hasan Paşa Hanı’nın hemen yanında uzanan dar sokağı takip ettiğinizde camiyi ve önündeki minareyi görüyorsunuz. Bu alan tarihi yapılar ve renkli bir seyir şöleni sunduğundan araçla gelirseniz göreceklerinizi de kaçırmış olursunuz. 

Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii Hakkında Önemli Bilgiler

Bir inanışa göre 4 ayaklı minarenin altından 7 kez geçerseniz içinizden geçen tüm dilekler de kabul oluyormuş. Söylemesi bizden, test etmesi sizden! 

Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı

Zerzevan Kalesi

Diyarbakır’da çıktığınız tarih yolculuğunu sürdürmek ve başka tarih sayfalarında gezinmek istiyorsanız Roma İmparatorluğu döneminde bir sınır garnizonu olarak kurulan Zerzevan Kalesi’nin büyülü atmosferiyle de tanışın. Üç bin yıllık bir geçmişe sahip kale 639 yılına kadar aktif olarak kullanılmış, İslam ordularının saldırılarında da oldukça büyük zarar görmüş. Kalenin içinde tesadüfen bulunan ve 1800 yıllık olduğu tahmin edilen Mithraeum (Mithras Tapınağı) ise bu rotayı daha ilginç kılıyor ve bir taşla iki kuş vurup, iki geçmiş devrin iki ayrı hikayesini yaşatıyor. Mithras Tapınağı’nın Roma İmparatorluğu’nun doğudaki ilk tapınağı olduğu düşünülüyor. Zerzevan Kalesi günümüze yıkıntı olarak gelebilmiş. Kalenin kapladığı 60 dönümlük arazi içinde ise tapınak dışında sokaklar, su sarnıçları, sığınaklar, kaya sunağı ve kullanım amacı henüz bilinmeyen birçok alan bulunuyor. 2020 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirasları Geçici Listesi’nde bulunan Zerzevan Kalesi dünya çapındaki belgesel yapımcılarının da markajında olan bir rota. 

Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı’na Nasıl Gidilir?

Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Demirölçek Mahallesi’ndeki kale Diyarbakır – Mardin karayolunun 45. Kilometresinde konumlanıyor. Ancak özel araçla ya da Mardin yönüne giden otobüslere binerek ulaşabiliyorsunuz. 

Meryem Ana Kilisesi (Süryani Kilisesi)

Meryem Ana Kilisesi

Diyarbakır’da geçmişteki halklardan yadigar kalan birçok tarihi yapı var. Ama sizin geziniz kısa sürecekse ve tek bir kilise görme şansınız varsa tercihinizi Meryem Ana Süryani Kilisesi’nden yana kullanmanızı öneririz. Sur ilçesindeki renkli tarih turunun en uğrak yerlerinden olan kilisenin inşa tarihi bilinmiyor ama M.S. 280 yılında Ortodoks Süryaniler tarafından kiliseye çevrildiği düşünülüyor. Sonrasında ise ek yapılarla alan genişletilmiş. Asırlık çınarları ve çiçekli bahçesiyle daha kapısından girerken etkisi altına alan kilise, Roma ve Bizans döneminden izler taşıyor. İsa’nın Kudüs’te gerildiği çarmıhın bir parçasının bu kilisede saklandığına inanıldığı için buranın özel bir anlamı da var. Günümüze kadar birçok kez restore edilen tapınakta tek tapınak taşlarına dokunulmamış olup, asırlardır yerinde duran bu taşların anlatacak çok hikayesi var. İçi ışıklandırılan kiliseyi gezerken ünlü azizlere ait mezarlarla da karşılaşıyorsunuz. 

Meryem Ana Kilisesi’ne Nasıl Gidilir?

Meryem Ana Kilisesi Sur ilçesinde Lalabey Mahallesi’ndeki Uçak Sokak’ta konumlanıyor. Hemen yanında da Ermeni Katolik Kilisesi bulunuyor. Diyarbakır Meryem Ana Kilisesi’ne toplu taşımayla ulaşımda 166, 540, 560, 211, 615 no’lu belediye otobüslerini kullanabiliyorsunuz. 

Meryem Ana Kilisesi Hakkında Önemli Bilgiler

Meryem Ana kilisesi hala ibadete açık bir kilise. Ziyaretiniz ayin saatlerine denk gelirse sessiz olmanız ve flaşlı fotoğraf çekmemeniz gerekiyor. Kilise pazartesi günleri kapalı olup, diğer günlerde de 09:00 – 17:00 saatleri arasında gezilebiliyor. Kiliseye girişte müzekart geçmiyor ve otoparklı girişlerde 50 TL olmak üzere belirli bir bağış bırakmanız bekleniyor. Kilisenin yerleri halı kaplı olduğu için girişte ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Bu yüzden tedbir amaçlı yanınıza galoş alabilirsiniz. 

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi

Medeniyetler beşiği Anadolu’da her kentin olduğu gibi Diyarbakır’ın da bir arkeoloji müzesi var. 1934 yılında Zinciriye Medresesi binasında açılan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, 1985 yılında bugünkü binasına geçmiş ve 1993 yılında da ziyarete açılmış. Diyarbakır’da ve çevresinde bulunan arkeolojik eserlerin sergilendiği müze Prehistorik Çağ’dan başlayıp Tunç Çağı, Urartu – Asur zamanları, Roma – Bizans – Selçuklu dönemleri ve daha birçok ara dönem olmak üzere oldukça geniş bir zaman diliminde yolculuğa çıkarıyor. Sikkeler, kap kacak buluntuları, takılar, etnografik eserler ve nicesiyle zengin koleksiyonlara sahip müzede 30.000’e yakın eser sergileniyor. Müzenin binası da tıpkı eserler gibi etkileyici. Mutlaka görmenizi öneririz. 

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi şehir merkezinde, Prof. Selahattin Yağcıoğlu Caddesi üzerinde konumlanıyor. Müzeye gitmek için Üniversite yönüne giden belediye otobüs hatlarını kullanabilirsiniz. 

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Hakkında Önemli Bilgiler

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’ni pazartesi hariç haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında gezebiliyorsunuz. Girişte müzekart geçerli, müzekartınız yoksa 70 TL giriş ücreti ödeniyor. Arkeoloji Müzesi’ni gezdikten sonra çok yakınındaki Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’ni de görebilirsiniz. 

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi 

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

Ünlü 35 Yaş Şiiri’ni yazan Cahit Sıtkı Tarancı’nın Diyarbakır’da doğduğunu biliyor muydunuz? Şairin 1910 tarihinde doğduğu, büyüdüğü ve birçok anısının sindiği evini bugün müze olarak gezebiliyorsunuz. 1733 yılında inşa edilen ve Diyarbakır’ın sivil mimarisinin en güzel örneklerinden  olan Cahit Sıtkı Tarancı Evi ,1973 tarihinde Kültür Bakanlığı’nca alınıp restore edildikten sonra müze ilan edilmiş. Konakta dönem dekorasyonunu yansıtan toplam 14 oda bulunuyor. Şairin kişisel eşyalarının ve şiirlerinin sergilendiği evde dönemi yaşatan antika eşyalar da dikkat çekici. 

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Cahit Sıtkı Tarancı Evi Diyarbakır’ın merkezinde, Camii Kebir Mahallesi Cahit Sıtkı Tarancı Sokak’ta konumlanıyor. Merkeze geldiğinizde yürüyerek gidebiliyorsunuz. 

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi Hakkında Önemli Bilgiler

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’ni pazartesi hariç diğer günlerde 08:30 – 17:00 saatleri arasında Müzekartla ücretsiz gezebiliyorsunuz. Müzekartınız yoksa 60 TL giriş ücreti ödemeniz gerekiyor. 

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Sıkça Sorulan Sorular

Diyarbakır’da Ne Yenir?

Mezopotamya topraklarına ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın mutfağının ne kadar zengin olduğundan yazımızın başında biraz bahsetmiştik.  Acının bol kullanıldığı yöre yemekleri genellikle et ağırlıklı. Diyarbakır’ın meşhur yemekleri arasında ciğer, çiğköfte, içliköfte, saç tava, meftune, burma kadayıf, tırşik ve Diyarbakır çöreği gibi lezzetleri sıralayabiliriz. Hasan Paşa’da kahvaltı yapmadan, Paçacı Fazıl Usta’da Diyarbakır’ın yöresel yemeklerini denemeden, Kervan Şarap Evi’nde Süryani şaraplarını tatmadan, Ciğerci Xale Meheme’de Diyarbakır ciğeri yemeden, Saklı Konak’ta bir Diyarbakır eğlence gecesine katılmadan Diyarbakır’dan ayrılmamanızı öneririz. 

Diyarbakır’a Nasıl Gidilir?

Diyarbakır’a karayolu, havayolu ve demiryolu ile ulaşabilirsiniz. Karayolu ile ulaşım Türkiye’nin her yerinden özel araç ve şehirlerarası otobüsler ile kolaylıkla sağlanabilir. Havayolu ile ulaşım ise Türkiye’nin büyük şehirlerinden direk veya aktarmalı uçuşlarla sağlanmaktadır. Demiryolu ile gelmek isteyenler ise Fırat Ekspresi sayesinde Diyarbakır’a ulaşabilirler.

Diyarbakır’da Nerede Kalınır?

Siz de Diyarbakır’da, şehrin büyüleyici doğal ve tarihi yapılarını keşfetmenin zevkine varmak isterseniz, Diyarbakır otelleri listemizi inceleyerek bütçenize ve zevkinize en uygun konaklama seçeneklerini bulabilirsiniz. Yeni ve eskinin iç içe geçtiği sokaklarında şehrin dokusunu hissetmek ve tarihi surlarla kaplı kale ve çevresini yakından incelemek Diyarbakır’ı sevmeniz için yeterli olsa da bu şehir beklentileri aşarak, umduğunuzdan çok daha fazlasını vaat ediyor.