Gerçekten her köşesi ayrı bir doğa harikasıyla saklı olan ilginç bir coğrafyada yaşıyoruz. Özellikle Karadeniz’in yeşile örtünmüş tabiatının insanın üzerinde büyüleyici bir etkisi var. Son zamanlarda Karadeniz rotaları yükselen bir ‘trend’ haline geldi desek yanılmış olmayız. Akarsuları, gölleri, dağları ve yaylaları ile Karadeniz, müthiş bir çekim gücüne sahip. Görkemli manzaraları, yalnızlığa gömülmüş yeryüzü cennetleri ve sahip olduğu doğal zenginlikleriyle hayran kalacaksınız Karadeniz’e.
{ad:0}Bolu’nun 42 km kuzeyinde yer alan Yedigöller, onlarca farklı türde ağaçla süslü bir yeryüzü cenneti misali. Yedigöller, büyüleyici manzarasıyla etkisi altına alacak sizleri. Doğa yürüyüşleri, kampçılık, fotoğraf çekimi ve olta balıkçılığı gibi doğa aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz Yedigöller’de. Bölgede konaklama yapabileceğiniz birçok bungalov yer alıyor.
Mudurnu Sülüklügöl, Bolu’nun Mudurnu ilçesine 50 km mesafede bulunuyor. Alabalıkları ile meşhur olan bu eşsiz bölge, irili ufaklı göllerden oluşan bir doğa harikası. Pek fazla bilinmeyen, ancak gün geçtikçe keşfedilmeye devam eden Sülüklügöl, özellikle kampçılar için değerli bir hazine niteliğinde. Bakir kalmayı başarabilmiş doğası, flora zenginliği ile dikkat çeken Mudurnu Sülüklügöl, Milli Parklar koruma alanı içerisinde yer alıyor.
Bolu Göynük’e 20 km mesafe kadar uzaklıkta olan Çubuk Gölü, Samanlı Dağları’nın doğu ucunda bulunan bir cennet köşesi. Bu ufacık ve şirin gölün etrafı sık ormanlarla kaplı ve doğa yürüyüşleri için oluşturulmuş parkurlarla dolu. Gölden başlayıp, çevre yaylalara doğru keyifli yürüyüşler gerçekleştirebilirsiniz. Son zamanlarda adını duyurma başlayan Çubuk Gölü, dört mevsim farklı bir cazibeye bürünüyor. Maalesef, gölün çevresinde konaklama yapabileceğiniz herhangi bir tesis yok. Çubuklu Gölü’nün hemen yanı başına kurulmuş olan köyün ismi ise Gölbaşı.
Bolu’nun 35 km güneybatısında yer alan Abant Gölü’nün çevresi, çam ve köknar ağaçları ile kaplı. Nilüfer çiçekleri ve leziz alabalığı ile en popüler Karadeniz rotalarından biri Abant Gölü. Bu nedenle de gölün etrafında birçok konaklama yapabileceğiniz alternatif mevcut. Meşhur Abant alabalığı, yılın belli dönemlerinde, belli bir ücret karşılığında avlanabiliyor. Doğa yürüyüşleri, kampçılık, sportif olta balıkçılığı ve kış aylarında buz pateni ile pek çok aktiviteye katılabilirsiniz Abant Gölü’nde.
Tabiatın eşsiz şaheserlerinden biri olan Fırtına Deresi, Kaçkar Dağları’nın Karadeniz’e bakan yamaçlarında yer alan derelerin birleşmesi ile oluşmuş. Rize’nın Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Fırtına Deresi, Ardeşen’in yaklaşık 2 km batısında Karadeniz’e dökülüyor. 57 km uzunluğunda olan Fırtına Deresi, üzeri kemer köprülerle bezeli, etrafı çay bahçeleriyle süslü bir doğa harikası. Bu özellikleri ile rafting için eşsiz bir parkur olduğunu söyleyebiliriz Fırtına Deresi’nin. Uzun süredir tartışma konusu olan hidroelektrik santraline kurban gitmeden, Fırtına Deresi’ni mutlaka gezi listenize eklemelisiniz bizce.
Karadeniz yaylalarının en ünlüsü Ayder Yaylası. 1350 metre yükseklikte yer alan Ayder Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km güneydoğusunda bulunuyor. Tüm alt yapı hizmetlerinin tamamlandığı Ayder Yaylası, şu an küçük bir Karadeniz kasabası görünümüne sahip. Doğal zenginliklerinin yanı sıra, pek çok rahatsızlığa iyi gelen 50 derece sıcaklıktaki kaplıcası ile de bir hayli ziyaretçi çekiyor Ayder. Kaçkar Dağları’nın tırmanış güzergahında bulunmasından ötürü de, birçok yaban hayvanının yaşadığı ortamı gözlemleyebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra her yıl düzenlenen Ayder Yaylası Şenlikleri de bölgedeki turizm patlamasının bir başka sebebi. Dolayısıyla Ayder Yaylası’nda konaklama alternatifi bir hayli fazla ve her türlü ihtiyacınızı yaylada karşılayabiliyorsunuz.
Verçenik Dağı’nın yanı başında yer alan ve 3000 metre yükseklikte bulunan bir dizi gölden oluşan Kapılı Göller, oldukça zorlu bir rota. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan Çat Köyü üzerinden ulaşabilirsiniz. Karadeniz’in derin vadilerini takip eden yol, Başköy civarında sona eriyor. İşte bu noktadan itibaren 2 saatlik bir yürüyüş sizi bekliyor Kapılı Göller’e varmak için. Kapılı Göller’e çıkmak için en ideal ayların Temmuz ve Ağustos ayları olduğunu söyleyebiliriz. Ürkütücü birer kuyu kulesi gibi karşımızda duran Kapılı Göller, Verçenik Dağı’nın eteklerini süslüyor. Su gerçekten çok ama çok soğuk. Ancak böyle bir ortamda yüzmek her zaman nasip olmaz diyerek, bir dalıp çıkmanızda fayda var.
Ülkemizde dağcılık sporu dendi mi, akla ilk gelen noktalardan biri de Kaçkar Dağları hiç şüphesiz. 3972 metre yüksekliğe sahip olan Kaçkar Dağları, Karadeniz’in en yüksek zirvesi olma özelliği taşıyor. Dağcılık eğitimi almak gibi bir niyetiniz varsa, bölgeye gelen dağcı gruplarından bu işin püf noktalarını öğrenebilirsiniz. Rota genelde, Yusufeli Yaylalar Köyü’nden Rize – Çamlıhemşin ilçesindeki Ayder Yaylası’na yürüyüşle başlıyor ve Trans – Kaçkar yürüyüşleri tamamlanmış oluyor. Bölge av turizmi için de oldukça önemli bir merkez. Bu kadar adrenalin bana fazla ya da benden geçti bunlar diyorsanız, Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda da vakit geçirebilirsiniz.
Sadece Karadeniz’in değil, ülkemizin de en muazzam vadilerinden biri . Benzersiz bir doğal ve kültürel zenginliğe sahip olan Çoruh Vadisi, İspir’den başlayıp, Yusufeli üzerinden Artvin’e kadar uzanan Çoruh Nehri tarafından oluşturulmuş. Vadinin kimi noktalarında ürkütücü derin vadiler, kimi noktalarında ise sakin alanlar bulunuyor. İspir ve Yusufeli arasında ise eski kaleler çıkıyor karşımıza. Yine bu bölgede, birçok şirin Karadeniz köyüne de rastlayabilmek mümkün. Çoruh Vadisi’ni oluşturan Çoruh Nehri ise, dünyanın sayılı rafting parkurlarından biri.