Yazlıkçık anlayışının günümüz versiyonu olan tiny house, şehir yaşamının kaosundan sıkılan ve alabildiğine yeşil bir alanda sakin ve huzur içinde tatil düşleyenlerin tercihi oluyor. Her hali ile minimalize bir alan sunan tiny houselar “çantanı al, çık” anlayışı etrafında şekilleniyor. Birçok kişinin yaşam alanı olarak da tercih ettiği tiny house, minimalizm kültürünü en iyi yansıtan oluşumlardan biri olarak rağbet görüyor.
Peki, son yıllarda sıkça karşılaştığınız tiny house akımının müstakil evlerden farkları neler? Gelin, ‘’başka hayat mümkün’’ diyenlerin yeni ev modelini yakından inceleyelim.
{facility:0}
Tiny House Nedir?
Son zamanlarda insanların sıkça sorduğu tiny house nedir sorusunun cevabı oldukça basit. Sade ve pratik çözümleri olan yapısı ve gösterişsiz ama şık mimarisi ile insanları daha az eşya ile yaşamaya teşvik eden tiny house, tek katlı ve genelde tek odalı mobil evlere verilen isimdir. Taşınabilir özelliği nedeni ile istenilen alana kurulabilen tiny house, genel yapısı itibariyle 10 ile 30 metrekare ebatlarda inşa ediliyor. Tekerlekli ya da sabit modellerde tercih edilebilen bu küçük evler çevre dostu özellikleri ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Yurt dışında uzun yıllardır kullanılan tiny house kültürü son yıllarda Türkiye’de de tanınmaya ve tercih edilmeye başlandı. Bunun en önemli sebepleri ise tabii ki küçük ve taşınabilir olmasının yanında az eşya ile kaliteli vakit geçirme olanağı sunması oluyor. Doğa ile iç içe yaşama imkanı sunan tiny house’u isterseniz bir zeytin bahçesine isterseniz deniz kenarına isterseniz de küçük bir araziye kurabilir ve burada sade bir yaşama “merhaba” diyebilirsiniz.
{ad:0}
Tiny House Akımı Nasıl Başladı?
Mobil ve mikro ev olarak bilinen tiny house, ilk olarak 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz ile ABD’de ortaya çıkan bir akım. Bu dönemde farklı konut alternatifleri arayan ve bu küçük ev modelini bir yaşam biçimine dönüştüren Amerikalılar, tiny house modelleri inşa ederek tüm dünyaya tanıttı. Önce Avrupa, ardından da ülkemizde yaygınlaşan sade yaşam arayışı giderek sevildi ve özellikle yeşil alanı bol olan köylerde ya da kasabalarda kurulmaya başlandı.
Minimalizmin etkisiyle evimizdeki ve hayatımızdaki ‘’fazla’’ olan her şeyden kurtulmaya çalıştığımız bu dönemde, bu sade yaşam fikri de haliyle pek çoğumuza çok cazip geliyor. Hem küçük hem pratik hem de yaşamı kolaylaştıran çözümler sunan bu evler, aynı zamanda geri dönüşümü de destekliyor. Tiny house inşası diğer yapılara göre daha az kaynak kullanımı gerektiriyor ve bu da daha az enerji kullanımı, daha az atık ve daha az karbon ayak izi demek. Bu nedenle küçük evlerde yaşamak da çevreye daha az zarar veriyor.
Tiny House Avantajları Nelerdir?
- Sürekli tüketim içinde olduğunuz şehir hayatından sıyrılıp biraz mola verebileceğiniz tiny house akımının birçok avantajı bulunuyor. Minimalist bir yaşam tarzı isteyen fakat cesaret edemeyen kişilere bir fırsat sunan tiny house, en fazla 30 metrekare olan alanı sayesinde daha az eşya ve daha az temizlik ile kendinize daha fazla vakit ayırma olanağı oluşturuyor.
- Aynı zamanda doğa ile iç içe bir yaşam alanı sunan bu evler çevreye duyarlı mimarisi ve pratik kullanım olanakları ile geri dönüşümü destekliyor. Taşınabilir olması da istediğiniz zaman evinizin sizinle her yere gelebilmesine olanak sağlıyor.
- Aydınlatma ve ısınma genellikle alternatif ve çevreci yollarla sağlandığı için bu konudaki maliyet oldukça düşer ve daha az enerji harcamış olursunuz.
- Tiny house, hem çevreye hem de kendinize zarar vermeden ve tüketim çılgınlığına girmeden de yaşamanın mümkün olduğunu öğretiyor. Sürekli en büyük, en lüks evlerde yaşamanın konuşulduğu günümüzde doğanın kucağında yer alan, herkese yuva olabilen, dünyaya ve doğaya saygılı olan bu evler kesinlikle çok daha fazla ilgiyi hak ediyor. Sizce de öyle değil mi?
Tiny House Dezavantajları Nelerdir?
- Sakin ve minimal bir tatil seçeneği ya da yaşam alanı arayanlar için biçilmiş kaftan olan tiny hause’a bu açıdan bakıldığında dezavantajları saymak oldukça zor oluyor. Fakat bu deneyimi ilk kez yaşayacak olanların biraz zorlanabilmesi de mümkün.
- Genellikle yaşanan en büyük dezavantaj tiny house’ların küçük olmasından kaynaklanmaktadır. Çok eşya ve büyük eşya mantığı ile yaşayan kişilerin bu yaşam tarzına adapte olması oldukça zor olabilir. Bu evlerde yaşayabilmek için kişisel eşyaları oldukça az tutup bu doğrultuda temel ihtiyaçlara bağlı olarak yaşanması gerekmektedir.
- Bununla birlikte bu evlerde az eşya olması da ihtiyaçların pratik bir şekilde giderilmesine yol açmaktadır. Örneğin; misafiriniz geldiğinde koltuğunuzun aynı zamanda yatak olarak da kullanılabiliyor olması gerekmektedir.
- Tiny house taşınabilir olduğu için altyapı problemleri yaşanabilir ve buna yönelik çözümler oluşturmanız ve geri dönüşüme katkı sağlamanız gerekir.
- Şehirden uzakta ve temel ihtiyaçların giderildiği market vs. gibi alanlara mesafesi olması da bir diğer dezavantaj olarak sayılabilir. Fakat haftalık alışverişler ile bu sorunu giderebilirsiniz.
Tiny House Yasal Mı ve İmar Gerekiyor Mu?
Oldukça kolay bir yaşam olanağı sunduğu için akıllara tiny house yasal mı sorusu da geliyor. Tiny house belirli konumu olan bir yapı olmamasından ve aslında bir araç olmasından dolayı, karayolları yönetmeliğine tabii tutuluyor. Yönetmelikte park etmiş bir karavan olarak tanımlanan bu küçük evleri istediğiniz yere götürebilir ve istediğiniz alana yerleştirebilirsiniz. Tiny house’unuzu imar izni gerekmeksizin istediğiniz imar planındaki arsaya koyabilir ve burada konaklayabilirsiniz.
Türkiye’de Yaz Tatilinizi Güzelleştirecek 3 Tiny House
Eğer sizin de Ege, Akdeniz gibi tatil bölgelerinde ya da sevdiğiniz herhangi bir alanda doğa içinde yaşama hayaliniz varsa bunu illaki bir arazi alarak ve içine de çok odalı bir yazlık inşa ettirerek gerçekleştirme zorunluluğunuz yok. Bu hayalinizi gerçekleştirmek için Türkiye’de artık pek çok yerinde konaklama imkanı sağlayan tiny house tesislerini tercih edebilirsiniz. Böylece kendinize ait bir tiny house edinmeden önce bu deneyimi yaşabilirsiniz. Tiny house konaklama yerleri seçenekleri içinde yer alan özellikle İzmir, İstanbul, Sapanca, Bolu ve Muğla taraflarında bulunan bu tesislerde zevkinize uygun bir ev bulmanız mümkün.
Tiny house nerelerde var diye soracak olursanız eğer gelin Türkiye’deki en güzel 3 tiny house’u birlikte inceleyelim.
1- Pamera Garden, Beykoz
Şehirden uzaklaşmak isteyen fakat yakınlarda bir yer arayanlar için mükemmel bir seçenek olan Pamela Garden, hafta onu kaçamağı yapmak için mükemmel bir seçenek. Beykoz’da yer alan ve İstanbullulara biraz nefes aldıran bu alanda tiny houselarda konaklayabilir ve sakinliğin tadını çıkarabilirsiniz.
2- Gölevi Konaklama, Sapanca
Sapanca tiny house seçenekleri arasında yer alan Gölevi Konaklama, küçük evlerden oluşuyor. Göl manzarası eşliğinde konumlandırılmış bu evler yeşil alan ile birlikte gölün sakinliğini de sunuyor. Doyasıya keyifli vakit geçirebileceğiniz bu tesiste keyifli vakit geçireceğinize emin olabilirsiniz.
3- The Cabin Tiny House, Fethiye
Muğla’nın Fethiye ilçesinde yer alan The Cabin Tiny House, yeşilliklerle dolu geniş bir alana yerleştirilmiş tiny houselar’dan oluşuyor. Minimal yapısının yanında ihtiyacınız olan her şeyi bulabileceğiniz bu evlerde yemeğinizi kendiniz hazırlayabilir ve sakinlik içinde keyifle sofranızı kurabilirsiniz. İsterseniz de verandada kitabınızı okuyabilir ve kuş seslerini dinleyebilirsiniz.
Tiny House Fiyatları
Tiny house konaklama ve satın alma seçenekleri ile ikiye ayrılıyor. Eğer tiny house deneyimini bir tesiste konaklama olarak yaşamak isterseniz bulunduğu bölgeye ve sezona göre fiyat farklılıkları olacaktır. Bu nedenle tiny house fiyatları ile ilgili en doğru bilgiyi tesisle iletişime geçerek almanızda fayda olabilir.
Bununla birlikte tiny house sahibi olmak ise bu yaşam tarzını benimseyenler için harika bir seçim olacak. Dingin bir hayat isteyenler için mükemmel bir karar olan tiny house yaşamının tüm stresinizi azaltacağına emin olabilirsiniz. Tiny house almak isteyenler için de yine bu işlem iki seçenek ile sunuluyor. İsterseniz hazır bir tiny house alabileceğiniz gibi sıfırdan bir ev inşa ettirme şansınız da bulunuyor. Metrekaresi, oda sayısı, ihtiyaç doğrultusundaki isteklere bağlı ekstra kullanım alanları tamamen sizin isteğinize bağlı olarak şekillenirken maliyet olarak da farklılık yaratıyor.