{ad:0} Paris’in dünyaca ünlü opera binası olan Palais Garnier’in tarihi 1875 yılına uzanıyor. Bu tarihte inşa edilmiş olsa da binanın yapımına 1862 yılında başlanmış ve tamı tamına 13 yıl sürmüş. Dönemin Barok stilinin önde gelen örneklerinden olan yapı, imparator III. Napolyon için tasarlanmış. Bugün Paris’e gidilince en çok ziyaret edilen ilk beş yerden biri olan bina performans izlemek isteyen ya da turistik gezi yapmak isteyenler için açık. Ayrıca içerisinde bir de müze kütüphanesi yer alıyor. 2 – Viyana Devlet Operası / Viyana
Müzik ve sanattan bahsetmişken Viyana’nın bu listede yer almayacak olması olası değildi elbette. Beethoven, Mozart ve Schubert gibi isimleri besleyen ve sanatseverler için çok özel bir yere sahip olan Viyana, opera binasıyla da hem gözümüze hem de kulağımıza hitap etmeyi başarıyor. Açılışının 1869 yılında yapıldığı opera binasında, izleyiciler kuruluş tarihinden bu yana sayısız opera ve bale gösterisini izleme şansı buldular. Burada bir gösteri izlemek için aylar öncesinden biletinizi almanız ve yüklü bir miktar parayı gözden çıkarmanız gerekse de turistler için uygun fiyatlı izleme seçeneği ya da tur olanaklarının da bulunduğunu belirtelim. 3 – Bolşoy Tiyatrosu / Moskova
19. yy’dan bu yana çeşitli tadilat ve yenilemeler sonucu bugünkü görünümünü alan Bolşoy Tiyatrosu, Rus mimarisinin önde gelen örneklerinden biri olarak görülüyor. Yıllar içerisinde binanın birkaç kez yanması ve uğradığı tahribatlar sonucu uzun süren restorasyon çalışmalarına maruz kalması onu çok konuşulur hale getirse de burası ülke için o kadar simgesel ki 100 rublelik banknotların üzerinde bile yapıyı görmek mümkün. Yıllar boyu çok sayıda bale ve operaya sahne olan tiyatroyu bir kez görmek yıllardır neden bu kadar ziyaretçi ağırladığını anlamak için yeterli. 4 – La Scala / Milano
İtalya’nın Milano kentinde yer alan La Scala dünyaca ünlü opera binalarından biridir. 1778 yılında kapılarını açan ve yaklaşık 250 yıldır hizmet veren bu yapı, operaya ilginiz olsun ya da olmasın bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yıllardır uygulanan kuralları ile ön plana çıkan La Scala’da oyuna geç asla kalanlar alınmıyor ve ne olursa olsun performanslar gece yarısından önce son buluyor. Binada bir de tiyatro müzesi yer alıyor. 5 – Macaristan Devlet Operası / Budapeşte
Avusturya-Macaristan İmparatoru tarafından yaptırılan ve dönemin modern mimari örneklerinden biri olan Macaristan Devlet Operası, başkent Budapeşte’de yer alıyor. Binanın yapımı tam 9 yıl sürerek 1884 yılında tamamlanmış ve bugün dünyanın sayılı ve ihtişamlı opera binaları arasında yer almayı başarmıştır. Yapının pek çok örneğin arasından sıyrılarak ön plana çıkmasında muhteşem duruşunun yanı sıra akustiğinin de dünya sıralamasında ilk üçte yer alması olduğunu söyleyebiliriz. 6 – Sidney Opera Binası / Sidney
Sidney Opera Binası, 2007 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne eklendi ve 20. yy’ın en ünlü yapılarından biri olarak görülüyor. Kısa süre içerisinde şehrin de simgesel değerlerinden biri olmayı başaran bina dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların performanslarını sergilediği muhteşem bir opera salonu alanına sahip. Yaklaşık 4 milyon ziyaretçi ağırlayabilen yapının modern çizgileri ise daha uzun yıllar kendinden söz ettireceğe benziyor. 7 – Teatro Colon / Buenos Aires
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yer alan ve kentin ana opera binası olan Teatro Colon, hem akustik açıdan hem de görkemli duruşuyla dünyadaki en ünlü opera binalarından biri. Ziyaretçilerine kapılarını 1908 yılında açan bu yapı, 2500 koltuk ve 1000 kişilik ayakta izleme kapasitesinin yanı sıra kendi üretimleri olan çok sayıda dekor, kostüm ve prova odası olmasıyla da opera salonu olarak benzerleri arasında ön plana çıkıyor.