Rotanız Ege, niyetiniz de kapsamlı bir bölge keşfiyse, Uşak’ta durup bir mola vermenizi öneririz. Çünkü Ege’nin yeşilli mavili şehirlerine pek benzemeyen, bu yüzden de birçok kişiye ilginç gelmeyen bu küçük Ege şehrini, memleketin en güzel tarhana çorbasının mucidi olarak kişisel gezi tarihinize not edebilirsiniz. Ama şehrin olayı da sadece tarhana değil, Amerika’nın aksiyon filmlerinden tanıyıp bildiğiniz Arizona’nın Grand Canyon’unun bir boy küçüğü olan Ulubey Kanyonu şehre girmek için başlı başına bir sebep! Madem çorbanızı içtiniz, kanyonda keşif yapmaya ne dersiniz?
{ad:0}Uşak’la Denizli arasında konumlanan Ulubey Kanyonu yazılı kaynaklarda dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak gösterilse de, bu bilginin doğruluğu konusunda tereddütteyiz. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki 45 km’lik uzunluğu ve 170 metrelik derinliğiyle dünyanın en büyük kanyonlarından biri de burası. Ulubey ve Banaz Çayı’nın aktığı yönde uzanan büyük kanyona onlarca küçük kanyon eşlik ediyor. Kanyonun biraz ürperten kaya duvarları arasındaki genişlik ise 50 ila 100 metre arasında değişkenlik gösteriyor. Yeşilden yoksun ve bir kaya hükümdarlığını andıran kanyonun en güzel hallerini ise karın ya da sisin bu derinliğe filtre kattığı zamanlarda görüyorsunuz.
Ulubey Kanyonu uzun yıllar fark edilmemiş ya da gerekli özen gösterilmemiş. Oysa biraz yatırım biraz da reklam yapılsa dünyanın her yerinden gelen kaya tırmanışçılarını ağırlayabilirmiş. Kanyonun turizme açılması 2015 yılında kıyısına yapılan 135 metrekarelik bir cam terasla olmuş. 150 metre yükseklikteki bu terasa girdiğinizde leb-i derya bir kanyon manzarasıyla karşılaşıyor ve ayağınızın altındaki cama bakıp çatlamasın diye dua ediyorsunuz. Tabi bu işin şakası! Teras camı kurşun geçirmez ve kırılmaz özellikte, yani herhangi bir tehlikesi yok. İsterseniz içindeki kafede oturup bir şeyler içebiliyor, kalp şeklindeki çerçevenin içinde poz verip şaşalı bir kanyon fotosu çekebiliyorsunuz. {product:20528}
Maceracı, aksiyon sever bir yapınız varsa ve pek tabii eğitimli ve tecrübeliyseniz Ulubey Kanyonu’nun sizin için tırmanış, motosiklet, kamp için iyi bir parkur olduğunu özellikle vurgulayalım.İleride tıpkı Kapadokya gibi buranında sıcak hava balonlarıyla dolup taştığını ve yamaç paraşütü yapanların bölgeye akın ettiğini görmek Uşak için en büyük temennimiz. Doğa sporlarına çok uygun olmasına rağmen hemen yakınındaki altın madenlerinin havasını olumsuz etkilediği kanyon, uzun yürüyüşler ve arazi araçlarıyla gezintiler yapmak için de ideal. Ama doğasever bir kampçıysanız, geceleri yıldızları sayarak uyumak istiyorsanız ve değişik coğrafyaları deneyimlemek hoşunuza gidiyorsa buyurun Uludere Kanyonu’nda kamp yapmaya! Çadırda kalmak istemezseniz kanyon girişindeki 3 kişilik bungalov konaklamalarını da tercih edebilirsiniz.
Ulubey Kanyonu Uşak gezi rotası içinde önemli noktalardan biri, ama sırf kanyonu göreceğim diye de ayrı bir gezi planı yapmanıza gerek yok. Yolunuz düşerse ya da bir kanyon aktivitesi planlıyorsanız mutlaka uğrayın diyeceğimiz bu fantastik noktanın etrafında da bir sürü güzellik olduğunu hatırlatmak isteriz. Örneğin 2500 yıl öncesinin Friglerinden yadigar ve bir sit alanı olarak korunan Blaundus Antik Kenti de bu şahane güzelliklerden biri. Ulubey ilçesinin Sülümenli Köyü’nde konumlanan antik kent, Clandras Köprüsü ve hemen yanındaki Pepuza Antik Kenti ile ‘bizi de görün’ diye göz kırpıyor. {product:39003}
Ulubey Kanyonu’nun cam terasına 2024 yılı giriş ücreti 15 TL civarında ve her gün 08:00 – 01:00 arası açık. Yalnız şunu da belirtelim ki, güverte biçimli cam terastan görebildiğiniz manzarayı başka yerlerden de görebiliyorsunuz. Ama aşağıya baktığınızda ürpereceğiniz bir cam üzerinde durmak ve boşluğun üzerinde yürümek için ödemeye de değer. Kanyon girişinde çocuklar için oyun alanları, hediyelik eşya satıcıları ve Ters Ev karşılıyor sizi. 100 metrekarelik Ters Ev’in esprisi tepetaklak durması ve burayı da cüzi bir ücret karşılığında içine girip gezebiliyorsunuz.
Uşak’ın merkezine 30 km uzaklıktaki Ulubey Kanyonu, bağlı bulunduğu ilçenin adını taşıyor. Eğer araçsız gitmek isterseniz Uşak otogarından her saat başı kalkan otobüslere binebiliyorsunuz. ‘Aracımla gideceğim’ diyorsanız Manisa – Alaşehir yolunu takip ederek ulaşabiliyorsunuz.
Başta da belirttiğimiz gibi ülkemizin en küçük şehirlerinden olan Uşak, diğer Ege illeri gibi turistik bir kent değil. Ama medeniyetler beşiği Anadolu’nun her şehrinin bir hikayesi olduğunu ve Uşak’ın da köklü tarihi ile doğal güzelliklerine rağmen mütevazi davrandığını söylemeden geçmeyelim. Sizi el üstünde tutacak Uşak otellerinden birkaçını tanıtmak istedik. {search:usak-otelleri,Uşak Otelleri} Nest Hotel: Uşak’ın merkezinde konumlanan otelin 45 odası bulunuyor. Modern dekorasyonlu odalarında ise ihtiyaç duyabileceğiniz tüm donanımı bulabiliyor, ücretsiz Wi-Fi erişiminden yararlanabiliyorsunuz. Nest Hotel oda kahvaltı konseptiyle çalışıyor ve kentin Etnografya ve Tarih müzelerine de yürüme mesafesinde konumlanıyor. {product:41392} Ramada Uşak: Konfor önceliğinizse ve tercihiniz SPA’sından fitness salonuna kadar donanımlı bir konaklamaysa, Ramada Uşak’ın delüks, jakuzili süit dahil birçok oda seçeneği var. Yaz kış yüzebileceğiniz bir kapalı havuzu bulunan otel, yöresel yemek sunumunda da oldukça iyi. {product:26537} Dülgeroğlu Otel: İş ya da tatil konaklamalarınız için konforlu bir konaklama bulacağınız Dülgeroğlu Otel’in tarihi konak mimarisinde, havuzlu avluya bakan 20 odası var. Hem modern hem de nostaljik bir atmosfer sunan otel şehir merkezinde olduğu için her yere ulaşım çok kolay. {product:21632}