Neredekal Turizm Seyahat Acentası Belge No: 7301
Neredekal.com
Üyelik
Giriş Yap
Üye Ol
Ege'nin Masalsı Peribacaları: Kuladokya

Ege'nin Masalsı Peribacaları: Kuladokya

Paylaş
Editor  
Eklenme: 30 Eylül 2024 - 08:11
 • Son Güncellenme: 30 Eylül 2024 - 08:12
Ege'nin Masalsı Peribacaları: Kuladokya

Türkiye'nin yepyeni turistik rotaları arasında yer alan Manisa'nın Kula ilçesi, sahip olduğu doğal güzellikler ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Volkanik patlamalar sonucu şekillenen bu topraklar, benzersiz bir coğrafyaya ev sahipliği yapıyor. Sivri uçlu kule benzeri oluşumlarıyla Ege'nin Kapadokyası olarak adlandırılan Kula peribacaları (Kuladokya), görenleri kendine hayran bırakıyor. Kula, sadece Ege'nin değil, Türkiye'nin de gizli cennetlerinden biri olarak sizleri bekliyor. Peki Kuladokya nerede, nasıl gidilir ve Kula'da neler yapılır?

{ad:0}

{search:manisa-otelleri,Manisa Otelleri}

Kula Peri Bacaları Nasıl Olumuş?

Manisa'nın nadide güzelliklerinden biri olan Kula peribacaları, doğanın milyonlarca yıllık eseri. Bu eşsiz oluşumların kökeni, bölgede gerçekleşen volkanik faaliyetlere dayanıyor. Yaklaşık 1 milyon yıl önce başlayan volkan patlamaları, ardından gelen rüzgar ve yağmur gibi doğa olaylarının etkisiyle şekillenmiş. Kula peribacalarının oluşumu, volkanik patlamaların ardından gerçekleşen erozyon süreçleriyle başlamış. Püsküren lavların soğuması ve zamanla aşınmasıyla ortaya çıkan bu doğa harikaları, adeta bir heykel bahçesi manzarası sergiliyor. Rüzgar, yağmur ve seller gibi doğa olaylarının etkisiyle şekillenen peribacaları, hala evrimini sürdürüyor. Yıkılan kuleler yerine yenileri oluşuyor ve bu döngü sayesinde bölge, canlılığını korumaya devam ediyor.

Kuladokya: Ege'nin Masalsı Toprağı

Kula peribacalarının bulunduğu bölge, "Kuladokya" olarak da anılıyor. Bu isim, Kapadokya'daki meşhur peri bacalarına bir gönderme niteliğinde. Ancak Kuladokya'nın peri bacaları, Kapadokya'dakilerden farklı bir yapıya sahip. Kuladokya'nın peri bacaları daha sivri ve kule benzeri bir görünüme sahip. İçlerinde insan yerleşimi bulunmayan bu doğal oluşumlar, özgün formlarını koruyabiliyor. Kapadokya'daki peri bacalarının oluşumunda volkanizm etkili olurken, Kula peribacaları volkanizm sonucu değil, akarsu çökmeleri ve rüzgârın aşındırıcı etkisiyle şekillenmiştir.

Kula Volkanik Jeoparkı

Kula peribacaları, Türkiye'nin ilk ve tek UNESCO Küresel Jeopark Ağı üyesi olan Kula-Salihli Volkanik Jeoparkı'nın bir parçasıdır. Bu eşsiz jeopark, karstik mağaralar, volkanik araziler, bazalt sütunları, lav tünelleri ve kanyonlar gibi birçok doğal oluşumu bünyesinde barındırıyor. Jeoparkın en dikkat çekici unsurlarından biri, yaklaşık 80 volkan konisinin varlığıdır. Bölgede ortalama 1 milyon yıl önce başlayan volkanik patlamalar, Türkiye'nin en genç volkan topoğrafyasının oluşmasına neden olmuştur.

Kuladokya'da Gezilecek Yerler

Kula peribacaları, Kuladokya bölgesinin sadece bir parçası. Bu eşsiz coğrafya, doğaseverlere pek çok keşif imkanı sunuyor. İşte Kuladokya'da mutlaka görmeniz gereken yerler:

Kula Peri Bacaları / Kuladokya

Kula Volkanik Parkı'nın bir parçası olan Kula Peri Bacaları, Kula'nın 16 km uzağında, Burgaz köyü yakınlarında yer alıyor. Bu doğal oluşumlar, volkanik patlama ve püskürmeler bittikten sonra yaşanan erozyonlar sonucunda şekillenmiş. Kapadokya'daki peri bacalarına benzetildiği için "Kuladokya" olarak da anılan bu oluşumlar, daha sivri ve kule şeklindedir. İçlerinde insan yerleşimi bulunmayan bu yapılar, doğal formlarını bozulmadan koruyabilmiştir. Kula Peri Bacaları'nda doğa yürüyüşleri yapabilir, muhteşem manzaranın tadını çıkararak fotoğraf çekebilirsiniz.

Kaplan Divlit Konileri

Kula volkan hareketliliğinin son evresinde oluşan Kaplan Divlit Konileri, 750-650 metre yüksekliktedir. Bu koniler, Ege Bölgesi'nin en büyük tektonik çukurunu oluşturmuştur. Bölgede, volkanik etkiler sonucunda oluşan tüm yeryüzü şekillerini bir arada görebilirsiniz. Lavların akışı sırasında üst tabakanın hızlı soğuyarak katılaşması, alt kısımlarının akması sonucunda birçok lav mağarası da bulunuyor. Püsküren lavların havada soğuyarak farklı tane boyutlarındaki gevşek cürufları da gözlemleyebileceğiniz bu bölge, tam bir doğa harikası.

Adala Volkanik Kanyonu

Adala Kanyonu, Manisa'nın en eski yerleşim yerlerinden olan Adala Mahallesi ile Demirköprü Barajı arasında uzanıyor. 5 kilometre uzunluğundaki bu kanyon, Kaplan Divlit Volkan Konisi'nden çıkan lavların kapladığı araziyi, Gediz Nehri'nin yarması sonucunda oluşmuştur. Doğa yürüyüşleri ve kamp yapmak için uygun olan Adala Kanyonu'nda, her adımda farklı manzaralara tanık olabilirsiniz. Volkanik oluşumların sunduğu doğal güzelliklere zenginlik katan Su Uçtu Şelalesi'ni de görebilirsiniz.

Çakırca Bazalt Sütunları

Çakırca Bazalt Sütunları, Toytepe Volkanı'nın yaklaşık 1,2 milyon yıl önce patlaması ve çıkan kalın lavların soğuması ile oluşmuştur. Bu doğa harikası sütunlar, kalın lav tabakasının hızlı şekilde soğuyarak büzülmesiyle şekillenmiştir. Boyu 20 metreyi aşan örneklerin olduğu bu bazalt sütunlar, birbirine kenetlenmiş altıgen şeklindedir. Çakırca mahallesinin her yerinden görebileceğiniz bu oluşuma yürüyüş parkurunu takip ederek ulaşabilirsiniz.

Kula'nın Tarihi ve Kültürel Mirası

Kula peribacaları ve volkanik oluşumların yanı sıra, ilçe tarihi ve kültürel mirası açısından da oldukça zengin bir yapıya sahip. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kula, Osmanlı dönemi mimarisinin izlerini taşıyor.

Tarihi Kula Evleri

Kula, tarihi kent dokusunu günümüze kadar taşıyan nadir yerleşim yerlerinden biridir. 18. ve 19. yüzyıldan kalma konutlar, Osmanlı sivil mimarisinin özelliklerini yansıtıyor. İç içe geçmiş, bitişik nizamda konumlanmış evler, dar sokaklar ve cumbalı yapılarıyla Kula'nın karakterini oluşturuyor. Bunun yanında Rum mimari örneklerinin de bulunduğu ilçede, kiliseler ve ruhban okulları da yer alıyor. Tam bir kültürel zenginliği yansıtan ilçede, 3000 civarında tarihsel değeri olan ev tespit edilmiş ve birçok yapı restore edilerek koruma altına alınmış.

Emir Kaplıcaları (Thermai Thessos Kaplıcaları)

Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan Emir Kaplıcaları, Kula'nın 18 km doğusunda yer alıyor. Roma Dönemi'nde şifa ve dini ritüeller için önemli bir merkez olan bu kaplıcalar, "Thermai Thessos" olarak da bilinir. Bölgede Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar bulunuyor. Halen kullanılan Osmanlı hamamının yanında Roma hamam kalıntılarını da görebilirsiniz. 32 derece sıcaklıktaki suyu ile şifa dağıtan kaplıca, cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Doğa ile tarih arasında bir köprü kuran bu kaplıcalar, fiziksel yenilenme arayanların tercihi oluyor.

Kula'da Ne Yenir, Nesi Meşhurdur?

Kula, sadece doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda zengin mutfak kültürüyle de ön plana çıkıyor. Osmanlı mutfağının izlerini taşıyan Kula lezzetleri, bölgenin kendine has tatlarını yansıtıyor. Toprak kaplarda pişirilen Kula güveci, tahinle hazırlanan Kula şekerli pidesi, ciğer sarma, kuzu dolması ve Manisa kebabı, Kula'ya özgü lezzetler arasında yer alıyor. Ayrıca nohutla hazırlanan ekmek dolması ve Kulalı baklavası da ziyaretçiler tarafından çokça tercih edilen tatlar arasında bulunuyor.

{search:manisa-otelleri,Manisa Otelleri}

Kula'ya Ulaşım ve Konaklama

Kula, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlere yakınlığı sayesinde ulaşımı oldukça kolay bir konumdadır. Özel aracınızla veya kiralık araç seçeneğiyle Kula'ya rahatlıkla ulaşabilirsiniz.mKula'ya İzmir ve Ankara'dan otobüsle ulaşım sağlayabilirsiniz. Manisa'dan da doğrudan Kula'ya kalkan otobüsler de mevcut. Kula'da konaklama seçenekleri arasında butik oteller, apart daireler ve kırsal kültür evleri bulunuyor. Tarihi Kula evlerinde konaklamak, bölgenin atmosferini daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Kula peribacaları ve çevresindeki doğa harikalarını keşfetmek için en az iki gün ayırmanızı öneririz. Böylece bu eşsiz coğrafyanın tüm güzelliklerini doyasıya yaşayabilirsiniz. Kula'da konaklama yapmak için Kula Otelleri sayfamızı inceleyebilir ve dilerseniz rezervasyon yapabilirsiniz.