Yeni yerler keşfetmeyi, farklı kültürler, mimariler ve hayatlar tanımayı benimsemiş biriyseniz Türkiye tarihinin en önemli gezginlerinden biri olan Evliya Çelebi’nin hayatı dönemimize taş çıkaracak bir Gezginlik örneğiyle birçok gezgininin de ilham kaynağı oluyor.
{ad:0}Evliya Çelebi, 1611 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İyi bir eğitim hayatı olan Evliya Çelebi 7 yıl medrese eğitiminden sonra; 11 yıl da Enderun Mektebinde eğitim aldı. Enderun mektebi dönemin devlet memuru yetiştiren en önemli okullarından biridir. 25’li yaşlarında okuduğu kuran ile 4. Murat’ın ilgisini çekmiş ve saraya alınmıştır.
Aslen Kütahya’lı olan Evliya Çelebi çok fazla sayıda İstanbul-Kütahya arası seyahatlerde bulunmuş bunları kaleme almıştır. En büyük merakı gezmek olan, dönemin ileri gelen gezginlerinden birisi olan Evliya Çelebi, birçok şiir yazmasına rağmen tüm bunlar bir eser haline getirilmemiştir. Günümüzde bilinen en önemli eseri Seyahatname’dir. 17. YY’da kaleme almış olduğu bu eser 10 ciltlik bir ansiklopedi niteliği görür. Bu eserinde abartılı imgeler ve fantastik ögeler kullanarak okuyucuların dikkatini çekmeyi de başarmıştır.
Seyahatname, tarih ve coğrafyaya dair oldukça ayrıntılı bilgiler içeriyor. Günümüze ışık tutan bu önemli eser hem tarihin hem de edebiyatın en önemli eserlerinden biridir aynı zamanda. Gezmiş olduğu her yerin yemek kültürüne ait bilgiler içeren bu eser dünyanın birçok yerine cilt cilt dağıtılmıştır bu nitelikleri nedeniyle Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi UNESCO dünya belleği listesinde yerini alıyor.
1630 yılında gezi yoluna koyulan Evliya Çelebi 50 yıllık gezi hayatında gittiği her yeri ünlü Seyahatname’sinde kaleme aldı. Gelin Seyahatname Notlarına beraber bakalım.
Uzun bir ömür süren Evliya Çelebi 70 yıllık yaşamının 50 yılında tam anlamıyla 47 ülke gezdi. Dönemin şartlarına bakıldığında günümüze oranla çok daha zor bir şekilde seyahat etme imkanı olduğundan bu yönüyle tam bir gezgin unvanını alıyor Evliya Çelebi. Gittiği ülkeler ise şu şekilde sıralanıyor: Almanya, Arabistan, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cibuti, Çek, Çeçenistan, Dağıstan, Eritre, Ermenistan, Filistin, Güney Sudan, Gürcistan, Habeşistan (Etiyopya), Hırvatistan, Irak, İran, İsrail, Kabartay-Balkarya, Karaçay-Çerkezya, Kalmukistan, Karadağ, Kenya, Kının, Kosova, Kuzey Sudan, Kuveyt, Lübnan, Macaristan, Makedonya, Mısır, Moldovya, Polonya, Romanya, Rusya, Somali, Slovakya, Slovenya, Suriye, Tataristan, Türkiye, Ukrayna, Ürdün, Yunanistan.
47 Ülkede toplam 257 şehir gezdi. Karış karış gezdiği her toprağın detaylarını eserine ilmek ilmek ince detaylarla işledi. Bu topraklara kendi yorumunu kattı. Her kelimesi kültürümüze bir miras niteliğinde olan Seyahatname günümüzün en önemli eserlerinden birisidir aynı zamanda.
Geçmiş olduğu ülkelerin, ekonomisi, yemek kültürleri, coğrafi düzeni, dini, dili, gelenek ve görenekleri hakkında ilginç bilgiler kaleme almış tüm bu gözlemlerinde tarih ve yer bilgisi vererek eserinde belirtmiştir. İlk faaliyeti olan İstanbul gezilerinin sonucunda İstanbul tarihini gözler önüne seren nitelikte yazılar geçirdi. Evliya Çelebi izinden gitmek isterseniz Bursa Gezilecek Yerler yazımızı Keşfet Rehberi’mizden okuyabilirsiniz.
İkinci cildinde Bursa ve Mudanya’yı anlatmış olup ayrıca Trabzon, Batum, Gürcistan, Girit, Erzurum, Azerbaycan gezilerini de bu ciltte yer veriyor. Eserinde dikkat çeken önemli noktalardan birisi de olağanüstü durumlara yer vermesidir. Örneğin Erzurum gezisinde soğuk hava şartlarından dolayı sincapların ağaçtan ağaca atlarken donduklarını öne sürmüştür. Ayrıca bir notunda da Istanbul’a dönerken Karadeniz'de şiddetli bir fırtınaya yakalandığını ifadesine göre üç gün boyunca geminin bir sandalı ve daha sonrasında bir tahta parçasında ölümle burun buruna geldiğini sonrasında Bulgaristan kıyılarına çekilip canını kurtardığını kaleme alıyor.
İstanbul’u adım adım gezen Evliya Çelebi bu ciltte dönemin kültürünü, han, hamam, medrese, cami ve sokakları ayrıntılı bir şekilde işlediğini görüyoruz. İstanbul’un ardından rotasını Bursa’ya çeviriyor ve ayrıca Şam-Suriye, Urmiye-Filistin, El-Cezire, Sivas, Ermenistan seyahatleri hakkında da notlara değiniyor.
Bu ciltte İstanbul’dan Van’a kadar gittiği her kasabayı şehri işliyor. Malatya, Diyarbakır, Sincar, Mardin, Bitlis, Ahlat gibi birçok alana gidiyor Evliya Çelebi. Elçi olarak İran’a gittikten sonra beşinci ciltte Trakya bölgesini ele alıyor. Varna’dan gelip Gelibolu’ya oradan Belgrad, Üsküp, Sofya gezilerinden notlar bırakıyor ve tüm bu mekanların yemek kültürleri, alışkanlıkları, ekonomileri hakkında birçok bilgiye de yer veriyor.
6. Ciltte Avrupa’ya adım atan Çelebi, ilk etapta Almanya ve Macaristan sonrasında Transilvanya seferi yapıyor. Arnavutluk, Macar Seferi, Almanya ve Hersek’e gönderilmiş; Ragusa seyahati, Karadağ Seferi, Kanije Seferi, Flemenk’e ve Baltık Denizi’ne kadar gittiği yerleri ayrıntılı bir şekilde işliyor bu cildinde. Ayrıca bu ciltte günümüzde olmayan kasabalar ve ibadethaneler hakkında da bilgi veriyor.
Yedinci cilt, Avusturya, Kırım, Dağıstan, Viyana, Budapeşte gibi ülkeleri ve kültürlerini içeriyor. Sekizinci ciltte ise Yunanistan, Arnavutluk, Kırım, Girit, Selanik, Rumeli gibi yerleri ziyarette bulunuyor.
Ege ve Akdeniz kıyılarını gören ve 34 şehir gezen Evliya Çelebi, tüm bu şehirleri benzersiz bir şekilde eserinde işliyor.
Bu cildinde Mısır’a doğru yolan koyulan Evliya Çelebi’nin ömrü bitiyor. Ve son satırlarını eserinde bize aktarıyor. Ne zaman öldüğü, nereye defnedildiği günümüzde tam olarak bilinmese de Evliya Çelebi’nin bizlere aktardığı eseri tarihe ışık tutacak nitelikte. Edebiyata ve Tarih’e bu önemli eseri bırakmış olan seyyah, 18 padişahlık, 7 İklim, 7 Bin Kale gördü.
Tüm bu özellikleriyle tarihimizin en önemli gezgini olan Evliya Çelebi bizlere miras niteliğinde bilgiler bırakıyor.