Geçmişin Tüm Görkemini Günümüze Yansıtan Gizemli Şatolar

Filmlerde ve çizgi filmlerde görmeye alışkın olduğumuz o gizemli ve görkemli şatoların nerede olduğu ve adları çok bilinmese de yüzlerce yıldır varlıklarını korumaya devam ediyorlar. Tüm heybetiyle göz dolduran bu şatolar Hollywood filmlerine de ilham oluyor. Kuş uçmaz kervan geçmez diye nitelendirdiğimiz ıssız lokasyonlarda bulunan bu gizemli şatolar tüm dünyada adeta masallardan fırlamış gibi dimdik ayakta duruyor. Kimi bir kralın masal dünyası kimi koskoca bir hanedanın yaşam alanı kimisi de büyük bir aşkın eseri. İşte dünyanın en görkemli ve en gizemli şatoları.

Schloss Neuschwanstein / Almanya

Neuschwanstein Şatosu, Almanya'nın Bavyera eyaletine bağlı Hohenschwangau kasabası yakınlarındaki sarp bir tepenin zirvesinde bulunuyor. 19. yüzyıl Neo-romantisizm mimari stiliyle yapılan şato 6 kattan oluşuyor. Ayrıca bu yapı Disneyland Paris ve Hong Kong Disneyland'da bulunan Uyuyan Güzel Şatosu'nun da modeli olmuş. 

Château de Chambord / Fransa 

Loire bölgesinin en büyük şatosu olan Chambord Şatosu, Blois şehrinin 15 kilometre doğusunda bulunuyor. Bu şato 1981 tarihinden bu yana kültürel varlık olarak Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.

Burg Hohenzollern / Almanya

Masallardan fırlamış gibi duran bu ünlü kale Frankfurt'ın 50 km uzağında bulunuyor. Şato estetiğin ve kültürün yapılaşmış hali olarak karşımıza çıkıyor. 

Catelul Bran / Romanya 

Yani Kont Drakula'nın şatosu. Transilvanya bölgesinin Orta Çağ döneminden kalma şatosuna ait vampir efsanesini süsler nitelikteki kızıl kiremitli çatıları ve etrafındaki korkutucu orman şatoya daha da gizemli bir hava veriyor. Romanya'nın Bran, Braşov yakınlarında bulunan bu şato Bram Stoker'ın hayali karakteri olan Drakula'nın şatosu olarak ün yapmıştır. Kale şu anda turistlere açık bir müze olarak hizmet veriyor. Şatonun içerisinde ise Kraliçe Marie tarafından toplanan mobilya ve sanat eserleri sergileniyor. Şato ziyarete açık ve turistler kendi başlarına ya da bir rehber eşliğinde gezilebilmekte. 

Schloss Schwerin / Almanya

Schwerin Gölü'nün dört bir yanını sardığı şato iki koldan ana karaya bağlanıyor. 1500'lü yıllarda yapımına başlanan Schwerin şatosu, Mecklenburg Dükü'ne aitti. 1621'de Mecklenburg Düklüğü'nün bölünmesiyle Schwerin, Mecklenburg-Schwerin Düklüğü'nün merkezi oldu.

Ashford Castle / İrlanda

6. yüzyıldan kalma şatonun etrafı göller ve nehirler ile çevrili. Heybetli olduğu kadar da gizemli bu şato peri masallarındaki gibi adeta. Ashford şatosu 350 dönümlü özel arazisi üzerinde 700 yılı aşkın süredir İrlanda'da yer almakta olup 1939 yılında halka açılarak misafirlerine ev sahipliği yapıyor.

Egeskov Slot / Danimarka

Egeskov Şatosu Danimarka'nın Fyn adasının güneyinde yer alıyor. Şato Avrupa'nın en iyi korunmuş Rönesans su şatosudur. Şato içerisinde çeşitli yağlı boya tablolarına ev sahipliği yapmaktadır. Şatonun birinci katındaki büyük salonda ise 1677 yılında Koge körfezindeki savaşta Neils Jule'nin İsveç kuvvetlerini yenilişini tasvir eden büyük bir tablo da yer alıyor.

Alcazar de Segovia / İspanya 

Segovia Şatosu, İspanya’da Segovia şehrinin yakınlarında bulunuyor. Ayrıca Disney’in Sindirella şatosunun en büyük ilham kaynaklarından biri olan bu şatonun en göz alıcı yeri tabi ki de taht odası. Segovia Şatosu, günümüzde müze ve askeri arşivler binası olarak kullanılmakta.

Boldt Castle / New York

14 Şubat 1905’te George Boldt, eşi Louise’e Orta Çağ ve Viktoryan mimarisine sahip bu kaleyi aşkının kanıtı olarak sunmak istemişx, ancak kalenin tamamlanmasına bir yıl kala Louise, 41 yaşında hayata veda etmiş. Eşini kaybetmenin acısına dayanamayan Boldt, Thousand Islands’da yer alan toplam on bir ayrı parçadan oluşan kalenin yapımını durdurmuş ve bir daha geri dönmemek üzere adadan ayrılmış. Büyük bir tutkunun ve aşkın temelleri üzerine yapılmaya başlanan kalenin bir trajediye dönüşen hikayesinden sonra Boldt şatosu 1977 yılında tamamlanmış. 

İshak Paşa Sarayı / Ağrı 

Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde yer alan Ishak Paşa Sarayı dünyanın ilk kalorifer sistemine sahip yapısı olarak tarih kayıtlarına geçmiştir. Hatta İshak Paşa'nın ününün, bu görkemli ve heybetli sarayın gölgesinde kaldığı dile getirilir. İhtişamlı görüntüsüyle gören herkesi kendine hayran bırakan bu önemli eseri incelediğiniz sırada müthiş manzarasına da hayran olmamak elde değil. 1784'de yapımı tamamlanan bu en değerli mimari yapıtı görmek içinize o dönemlerin havasını dolduracak.