Pazartesi başlayan yoğun iş temposu, uzun toplantılar, trafikte öldürülen sıkıcı saatler ve tüm bu kargaşanın içinde bir türlü gelmek bilmeyen hafta sonu… İşte bu nedenledir ki küçük kaçamaklar, insanın kendini yenileyebileceği yegane fırsatlardan biri. Bu hafta sonu geçmişin derin izlerini taşıyan tarihi sokaklarda yürüyerek, yitirilen enerjiyi ve huzuru geri depolayın istedik. Ankara’ya 100 km uzaklıkta, eski evleriyle sizi adeta zamanda geriye götürecek bir yolculuğa hazırlayın kendinizi. İşte sizler için hazırladığımız hafta sonu tatil önerisi: Beypazarı.
{facility:0}1) Cuma günü iş çıkışı aracınıza atlayın. Ankara – İstanbul yolu üzerinde yer alan Sincan – Yenikent yol ayrımından gidin ve Yenikent istikametinden Ayaş – Beypazarı yoluna çıkın. İstanbul’dan 6 saat 10 dakika, Ankara’dan ise 1 saat 50 dakika sonra Beypazarı’ndasınız. Eğer otobüsle gelmeyi düşünüyorsanız, Ankara’da bulunan Etlik Otobüs Terminali’nden saat başı kalkan otobüslere binebilir ya da Akköprü Migros’un önünden yarım saat arayla hareket eden minibüsleri tercih ederek Beypazarı’na ulaşabilirsiniz.
2) Beypazarı’nda eski konaklardan restore edilerek oluşturulmuş birçok konaklama alternatifi bulunuyor. Sizleri nostaljik bir havaya sokacak olan Beypazarı otellerinden size en uygun olan herhangi bir tanesini seçebilirsiniz. Fiyatlar ise 40 TL ile 140 TL arasında değişkenlik gösteriyor. Beypazarı butik otelleri de konaklamak için güzel bir seçim olabilir. Butik otel fiyatları da 60 TL ile 120 TL arasında seyrediyor. Hangi otelde kalırsanız kalın, sabahları sizleri harika bir kahvaltı bekliyor olacak. Bunu da not düşmekte fayda var.
3) Akşam otelinize yerleştikten sonra biraz civarı turlayın. Otel yetkilisinden çevre hakkında birkaç bilgi edinin.
4) Sabah erkenden kalkın ve otelinizde leziz bir kahvaltı keyfi yapın.
5) Kahvaltının ardından geçmişin derinliklerine doğru yol alabileceğiniz harika bir yürüyüş için kendinizi hazırlayın. Yürüyüşünüze önce kentin tamamını görebileceğiniz şimdiki adı Beypazarı Hıdırlık Tepesi olan Karakaya Tepesi’nden başlayın. Modern mimari ile eski geleneksel dokunun tezatlığının hiç bu kadar gözler önüne serilmemiş olduğunu fark edeceksiniz burada. Yavaş yavaş tarihsel dokunun müthiş bir ustalıkla sergilendiği sokaklara dalın. Dipnot; hafta sonları belediye denetiminde büyük bir pazar kuruluyor Beypazarı’na.
6) Yürüyüşünüzün bir sonraki rotası, şehrin kalbinin attığı Alaaddin Sokak. Yürüyüşünüz boyunca karşınıza birçok tarihi cami ve türbe çıkacak. Dilerseniz her birine uğrayabilirsiniz .
7) Öğle yemeğinden önce Beypazarı Çarşısı’nı görün. Çarşının Arasta bölümünde demir, bakır, saraç, vb. ustalara rastlayacaksınız burada. Atölyeleri gezin, kendiniz ve sevdikleriniz için alışveriş yapın.
8) Öğle yemeği için Tarihi Güveç Fırını’na gidin. Pilavlı Beypazarı Güveci ve Beypazarı’nın ünlü 80 Katlı Baklava’sını yiyin. Sarma Yoğurt’un da tadına bakın mutlaka.
9) Öğle yemeğinin ardından İnözü Vadisi'ne gidin. Boğazkesen Kümbeti ile mağara oluşumlarını görün.
10) Otelinize dönün ve akşam yemeğine hazırlanmadan önce biraz dinlenin.
11) Akşam yemeği için Bağ Evi’ne gidin. Güveç, sarma ve höşmerimin mutlaka tadına bakın. Ankara’nın sıcak ve samimi yaklaşımına yakından tanık olabileceğiniz Bağ Evi’nde, eğlenceli bir akşam sizi bekliyor olacak. Sonrasında otelinize dönün ve uyku moduna geçin. 12) Sabah erkenden kalkın ve otelinizde harika bir Pazar kahvaltısı keyfi yapın.
13) Kahvaltının ardından İstiklal Mahallesi’nde bulunan Beypazarı Yaşayan Müze’yi ziyaret edin. Sonrasında Beypazarı Turistik Çarşı’ya uğrayın ve yanınıza bol bol Beypazarı Kurusu alın.
14) Ardından Çayırhan – Kıztepe yürüyüş rotasının başlangıcı olan Davutoğlan Köprüsü’ne gidin. Beyaz ve kızıl renklerin ahengi içerisinde, Kıztepe’nin keskin kayalık yamaçları boyunca zirvedeki manzara noktasına ulaşın. Burada bol bol fotoğraf çekin. Bu noktada Beypazarı’na veda edin ve geri dönüş yolculuğuna başlayın.
15) Beypazarı, Osmanlı döneminden miras kalan konakları, sokakları ve dokusuyla, tarihsel bir süreci yeniden yaşamamızı sağlayan otantik bir yer.
.
16) Önemli hatırlatmalar; Ankara’nın soğuğu malum, bu nedenle yanınıza mutlaka kalın bir şeyler alın. Bol yürüyüşlü bir gezi olacağı için rahat ve su geçirmez ayakkabı tercih edin. Son olarak fotoğraf makinenizi ve yedek pillerini almayı sakın ihmal etmeyin. Şimdiden keyifli bir hafta sonu geçirmenizi dileriz.