Misafirperver Anadolu kültürünü en iyi şekilde yaşayabileceğiniz yerlerden biri Cide. Kastamonu’nun bu güzide ilçesi, Karadeniz’in dillere destan doğal güzelliklerinin en iyi örneklerini teşkil ediyor. Lezzetli mutfağı, upuzun sahil şeridi, yemyeşil ormanları ve Küre Dağları’nın ihtişamlı manzarası ile Cide, adeta bir masal diyarı tadında. Şehir hayatının bedenimizde yarattığı yorgunluğu, gelin bu hafta sonu Karadeniz’in bağrında atalım üzerimizden. İşte hafta sonu tatil önerisi: Cide.
{ad:0}1) Cuma öğlen saatlerinde atlayın aracınıza. İstanbul’dan Cide’ye yaklaşık 7 saatlik bir yolculuk sizi bekliyor olacak. Kendi aracınızla Cide’ye ulaşmak için İzmit – Adapazarı – Bolu – Mengen – Bartın – Amasra – Kurucaşile asfaltını takip edin. Ankara’dan gelecekseniz eğer, Çankırı – Ilgaz yolunu takip etmeniz gerekiyor. Cide’ye otobüs ile de ulaşabilmeniz mümkün. Herhangi bir otobüs firmasıyla Kastamonu’ya gelebilir ve buradan Cide’ye giden minibüsleri kullanabilirsiniz. Kastamonu – Cide arası minibüsle yaklaşık 4 saat sürüyor. Ancak biz, aracınız yoksa güvendiğiniz bir firmadan kiralamanızı tavsiye ediyoruz.
2) Cide konaklama bakımından pek çok alternatif konaklama seçeneğine sahip olan bir şehir. Cide otelleri arasından size en uygun olanını seçebilir ve konaklama yapabilirsiniz. Sahil kenarındaki otellerden birini tercih ederseniz, hafta sonu tatiliniz daha keyifli geçecektir elbette. :)
3) Akşam otelinize yerleştikten sonra biraz civarı turlayın. Tesis yetkilisinden çevre hakkında birkaç bilgi edinin. Sabah uyandıktan sonra otelinizde güzel bir kahvaltı yapın. Sonrasında ise Rıfat Ilgaz’ın doğup, büyüdüğü ve şu an müze olarak kullanılan Rıfat Ilgaz Müzesi’ni ziyaret edin.
4) Müze gezinizin ardından, güzelliği ile dillere destan olan Gideros Koyu'na doğru yola çıkın. Kumsalda kısa yürüyüşler yapın, çay bahçelerinden birine oturun ve manzaranın tadını çıkarın. Bol bol fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin.
5) Gideros Koyu’nu gördükten sonra öğle yemeği için Cide Merkez’e geri dönün ve meşhur Has Bahçe’ye gidin. Mekan biraz kıyıda köşede bir yerde bulunuyor. Bulmakta biraz zorlanabilirsiniz, şimdiden söyleyelim. :) Mantı ve etli ekmek yemenizi de şiddetle tavsiye ediyoruz.
6) Lezzetli bir öğle yemeğinin ardından Küre Dağları Milli Parkı'na doğru yola çıkın. Kışın yollar sisle kaplı olduğundan kendinizi adeta bir fanusun içinde hissediyorsunuz. Ancak baharda böyle bir durumla karşılaşmayacağınızı umuyoruz. Şanslıysanız Karadeniz’in bol oksijenli havasını ciğerlerinize doldurabilirsiniz. :) Doğada hafif bir trekking yapın ve bol bol fotoğraf çekin. Yalnız, karanlık bastırmadan otelinize dönecek şekilde ayarlayın kendinizi.
7) Otelinize döndükten sonra güzel bir akşam yemeği yiyin ve zamanınızın kalan kısmını dilediğiniz şekilde değerlendirin. Sabah erkenden kalkın ve güzel bir Pazar kahvaltısı yapın. Kahvaltının ardından otelinizden ayrılın ve aracınızla Karakadı Köyü’ne doğru yola çıkın. Aracınızı köyün merkezinde bırakın ve 15 dakikalık bir yürüyüşle Sökü Tepesi’ne gidin. Sökü Tepesi, Karadeniz iklimi ile Akdeniz ikliminin bir bıçak gibi birbirinden ayrıldığı yer. Buradan Küre Dağları’nın ihtişamı tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor. Birkaç kare fotoğraf çektikten sonra buradan ayrılın.
8) Karadeniz’in tüm doğal güzelliklerini bir bütün halinde yaşayacağınız Cide’ye, doğasever 3-4 kişilik arkadaş grubunuzla gitmenizi tavsiye ediyoruz.
9) Önemli hatırlatmalar; Yola çıkmadan Cide hava durumunu mutlaka kontrol edin. Yol asfalt da olsa, Cide yolu gerçekten de kötü durumda. Buna göre önleminizi alın. Cide konaklama için bir plan oluşturun, Yağmurluğunuz mutlaka yanınızda olsun. Rahat ayakkabılar tercih edin. Son olarak, fotoğraf makinenizi ve yedek pillerini yanınıza almayı sakın unutmayın. Şimdiden keyifli bir hafta sonu tatili geçirmenizi dileriz. :)