{ad:0} Tarihi değeri yüksek evleri ve konaklarıyla dikkat çeken Taraklı’ya giriş yaptığınız anda sanki tarihin tozlu sayfalarında bir gezintiye çıkmış gibi hissedersiniz kendinizi. Her yerde Osmanlı sivil mimarisini yansıtan evler var. Hatta bazıları neredeyse 3 asırdır ayakta. Taraklı’ya ulaştığınız anda köyün merkezinde yeni yapılmış büyük bir meydan dikkatinizi çekecek. Aracımızı bu meydana 30 metre mesafede yer alan ücretsiz otopark alanına koyduk ve başladık burayı keşfe. Yol kenarında teyzelerin ve amcaların tezgahları ilk olarak dikkatimizi çekti. Hepsi kendi tarlalarından ve bahçelerinden toplanmış meyveler ve sebzelerle dolu olan bu tezgahlarda bir de el emeği tarhana, erişte, pekmez gibi birçok ev yapımı yiyecek dikkatimizi çektir. Meydana geldiğinizde Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilmiş olan Yunus Paşa Cami dikkatinizi çekecek. Caminin kurşunla kaplı kubbesinden dolayı halk arasında bu camiye ‘Kurşunlu Cami’ de denilmektedir. Cami girişinin hemen önünde güneş saati buluyor. Görmeden geçmeyin deriz. Sonra başladık ara sokaklarda kaybolmaya. Siz de kesinlikle yapın ve sokaklarda kaybolun. Meydandan yukarı doğru çıkarken lokma yapıp satan teyzeler dikkatinizi çekecek. Bir porsiyonu 5TL’ye satıyorlar ve çok güler yüzlüler. Meydandan başka bir ara sokağa saptığınızda hediyelik eşya dükkanları ve gözlemeciler dikkatinizi çekecek. Tarihi han ve hamamda burada görmek isteyeceğiniz yapılardan ikisi. Taraklı’nın girişinde bir cami var. Bu caminin hemen yanından bir yol geçiyor. O yola girip de biraz ilerlediğinizde karşınıza Osmanlı’dan kalan ve günümüze kadar gelmeyi başarmış olan 7 asırlık çınarı göreceksiniz. Onunla bir selfie yapmadan sakın buradan ayrılmayın. Taraklı’yı doyasıya keşfettikten sonra bir sonraki durağımız olan Göynük’e doğru yola çıktık. 2 – Göynük / Bolu
Taraklı’dan yaklaşık 30 dakikalık bir araba yolculuğuyla Göynük’e ayak bastık. Tıpkı Taraklı gibi Göynük’te Osmanlı sivil mimarinin izlerini taşıyor. Akşemsettin ve Bıçakçı Ömer Dede Türbesi, Zafer Kulesi, Çınarlar Köprüsü, Anıt ağaçları, Gürcüler Konağı Müzesi, meydanda bulunana tarihi Gazi Süleyman Paşa Cami ve Hamamı, sokakları ve yol kenarında yer alan tarihi birkaç tane tarihi kalıntı bulunan açık hava müzesiyle Göynük gönlünüzü fethedecek. Taraklı’da acıkmış olduğumuzdan dolayı Göynük’e gelir gelmez otogarın tam karşısında bulunan Çınarlar Köprüsü’nden geçtik. Köprüden iner inmez Lezzet Sofrası karşımıza çıktık. Daha önce deneyimleyen arkadaşlarımızın ısrarıyla gittik ve hiç de pişman olmadık. Menüsü harika yemekleri inanılmaz lezzetli. Yöresel ürünlerinden olan erişte, mantı ve yaprak sarma denemeniz gereken lezzetlerin başında.
Yemekten sonra başladık keşfe. İlk olarak Zafer Kulesi’ne çıktık. Biraz yokuş yukarı çıktığımız için yorulduk. Kulenin içine giriş yoktur. Ancak hemen yanında hizmet veren kafede çay ya da kahvenizi yudumlayarak dinlenebilir ve harika manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Kuleden aşağıdaki meydana indik ve tarihi camiyle hamamı gördük. Yukarıdaki tüm gezilecek yerleri keşfettikten sonra aracımıza binerek otogardan 200 metre ilerideki açık hava müzesindeki kalıntıları fotoğraflayarak yollara düştük. Göynük’e sadece 16 km uzaklıktaki Çubuk Gölü bir sonraki durağımızdı. 3 – Çubuk Gölü / Bolu
Göynük’ten 15 dakikalık asfalt bir yolla ulaşabileceğiniz Çubuk Gölü sizlere harika manzaralar sunacak. Müthişe bir atmosfere sahip olan gölün etrafında yürüyüş yaptıktan sonra film seti için yapılmış olan yel değirmenlerinin yanında fotoğraflar çektik. Sanki film seti hala devam ediyormuşçasına harika kareler yakalayabileceğiniz Çubuk Gölüne yaz ve bahar aylarında kamp yapmak için gelebilirsiniz. Yeşilin ve mavinin birbiriyle uyum içindeki manzarasına veda ediyoruz ve direksiyonumuzu bu kez Mudurnu’ya çeviriyoruz. 4 - Mudurnu / Bolu
Bizleri yine tarihi evlerin sıralandığı bir yerleşim yeri karşıladı. Osmanlı sivil mimarisinin tüm özelliklerini Mudurnu’da da gözlemleyebilirsiniz. Mudurnu, yürüyerek her bir noktasını keşfedebileceğiniz, yokuş yukarı Arnavut kaldırımlı sokaklarını arşınlayabileceğiniz, mola vermek içinde saat kulesinin yanındaki kafede soluklanabileceğiniz harika bir yer. Konakların ve tarihi ahşap evlerin arasında yürüyüş yaparak Eski Mudurnu evlerini görerek harika fotoğraflara imza atabilirsiniz. Görmeden dönememeniz gereken yerlerin başında; Yıldırım Beyazıt Camii ve Hamamı, Kanuni Camii, Şeyhül Ümran, Şeyh Tevfik Efendi, Şeyh Fahreddin Rumi, Abdurrahim Tırsi, Karaarslan Baba, Davud-i Halveti Türbeleri görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır. Mudurnu merkezde çarşıyı ve hanları, hamamları da gezebilir, Mudurnu’nun en büyük ve en eski konaklardan biri olan Armutçular Konağı’nı ziyaret edebileceğinizi hemen hatırlatalım. Eğer ki zamanınız kalırsa Sülüklü Göl’e de giderek harika bir yer daha keşfedebilirsiniz.