{facility:0} Seferihisar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış ve bugün aslında hem tarihi değerleri hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini bir hayli etkilemeyi başarıyor. Ama ilçenin asıl dikkat çeken bir özelliği daha var o da ülkemizin ilk "Cittaslow"u yani sakin şehri olması. Özünde bölgenin kendi değerlerinin ve kültürünün korunmasından yola çıkılarak elde edilen bu unvan kapsamında ilçede yerel üretim destekleniyor, yerli üreticiler için pazarlar kuruluyor ve hiçbir şekilde karşınıza bir fast food restoranı çıkmıyor. İşin özü burada zaman gerçekten olabildiğince yavaş akarken hiçbir şey doğallığından ve özünden herhangi bir kayıp vermiyor. 2 – Sığacık Pazarı
Seferihisar için en önemli yerleşim birimlerinden biri olan Sığacık öyle sevimli bir yer ki ona hayran olmamak elde değil. Beldede yer alan ahşap panjurlu evlerin büyük bir kısmı bugün ev pansiyonu olarak işletiliyor ve insanın buradaki daracık sokaklarda adeta koşası geliyor. İşte Sığacık’ın yerel üreticilere fırsat veren meşhur pazarı da bu sokaklarda kuruluyor. Seferihisar ya da civar köylerde yaşayan kadınların kendi elleriyle yaptığı börekler, el açması mantılar, sarmalar, anne kurabiyeleri ve mis kokulu reçeller burada sizi bekleyen ürünlerden yalnızca bazıları. Çünkü pazarda aynı zamanda domatesin de zeytinin de balın da en doğalı satılıyor. Kısacası siz de tadınızı damağınızdan bırakacak lezzetleri ve özlediğiniz doğallığı burada bulabilirsiniz. 3 – Teos Antik Kenti
Keşfedeceğiniz bölgenin tarihine değinmeden olmaz. Hele bir de bölgenin Teos Antik Kenti gibi özel bir durağı varsa… Seferihisar’a yaklaşık 5 km uzaklıkta yer alan bu kentin tarihi M.Ö 1000’li yıllara kadar uzanıyor. 12 İyon kentinden biri olan Teos, konumu sayesinde de kısa zamanda ticaret alanında da önemli merkezlerden biri konumuna gelmiş. Özellikle Dionysos Tapınağı ve Antik Tiyatro ise kentte mutlaka görmeniz gereken yerlerinde başında yer alıyor. Antik kentin Sığacık’a uzaklığı 2 km ve ulaşımı da beldeden kalkan minibüsler ile kolaylıkla sağlanabiliyor. 4 – Seferihisar Plajları
Seferihisar’ın denizi öylesine güzel ki siz sıcak bir Ege gününde kendinize güzel bir gezi planı yapmaya çalışsanız da günün sonunda deniz sizi kendisine çekmeyi başaracaktır. İlçede yaşayanlar denizin bu güzelliğine öylesine alışmışlar ki onlara göre artık bu durum günlük yaşamlarının bir gerçeği; ancak biz şehirliler için pek de öyle değil tabi ki. Çünkü Seferihisar’ın denizi gerçekten de insana tası tarağı toplayıp buraya yerleştirecek türden. Lafı daha fazla uzatmadan ilçede nerelerde denize girebileceğinize gelecek olursak bunun için iki önerimiz bulunuyor. Bunlar biri bünyesinde tesis bulunan ve konforlu bir plaj olan Akkum Plajı iken diğeri sularının serinliğiyle gönüllerde taht kuran Akarca Plajı. 5 – Sığacık Kalesi
Sığacık’a daha önce gidenler Sığacık Kalesi’ni iyi bilirler çünkü kale beldede oldukça merkezi bir konumda yer alıyor. Zaten yürüyerek keşfetmenin mümkün olduğu Sığacık’ta yollar sizi mutlaka kaleye çıkarıyor. Durum böyle olunca da giriş-çıkışın serbest olduğu ve beldenin adeta simgesi haline gelen bu kalede fotoğraf çekmeden dönmek de olmuyor. Kaleye liman boyunca yürüyerek ulaşabiliyorsunuz ve bu yapının izlerine arkasından gelen ara sokaklarda rastlamaya devam ediyorsunuz. 6 - Birbirinden Keyifli Balık Restoranları
Sizi bilemeyiz ama bizim bir yeri sevmemizdeki en büyük etkenlerden biri de hiç şüphesiz lezzetli yemekleri oluyor. Seferihisar’ın da bu alanda fazlasıyla şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle deniz ürünlerinin ve balık çeşitliliğinin bol olduğu ilçede balık en sık tüketilen yiyecekler arasında. İster Seferihisar merkezinde ister Sığacık’ta sahil boyunca sıralanan balık restoranlarında sevdiklerinizle uzun ve keyifli saatler geçirebilir ya da balığınızı ekmek arası yemeyi tercih edebilirsiniz; ama ne olursa olsun balık yemeden ilçeden dönmemelisiniz. 7 – Gödence Köyü
Seferihisar’ın sevimli köylerinden biri olan Gödence, bölge ziyaretinde mutlaka yer verilmesi gereken yerlerden biri. Köyün bir tepe üzerine konumlanmasının yanı sıra etrafı zeytin ağaçları ve üzüm bağlarıyla çevrili. Bu sebeple halk burada geçimini zeytincilikle ve ev yapımı şarap üretimi ile sağlıyor. Organik tarımın benimsendiği köyde zeytinyağı, tarhana, üzüm pekmezi, kurutulmuş domates, zeytinyağı sabunu, bal gibi çok çeşitli ürünlerin üretimi ve satışı da gerçekleştiriliyor. Seyahatiniz sırasında en azından yarım gününüze Gödence Köyü’ne ayırmayı ihmal etmeyin.