Dünya üzerinde, özellikle Avrupa’da çok sayıda şehir, nehirler tarafından ikiye bölünmüş durumda. Her bir nehir, son derece romantik ve duru bir güzellik katıyor bulunduğu kente. Bizim ülkemizde de var bunlardan. Belki hepsi şehrin merkezinden geçmiyor ancak ortasından akıp gittiği kasabalara büyüleyici bir doku bahşediyor. Kimisinin etrafı şirin kafe ve restoranlarla dolu, kiminin üzerinde renkli kanolar gökkuşağı misali süzülüyor, kiminin üzerinde ise tarihi köprüler tüm görkemleri ile selamlıyor bizleri. Ancak hepsi de, ağızda dağılan taze bir kurabiye kadar huzur veriyor insanlara.
{ad:0}Güneşin en sevdiği şehirlerden biri olan Adana, zamanın yavaşlığı ve sakinliği ile kalabalık şehirlerde yaşayanlara karşı hayranlık uyandırıyor. Ortasından akıp giden Seyhan Nehri ise bu şehre farklı bir hava katıyor. Adanalıların sıcaktan bunaldığında serinlemek için kendilerini sularına attığı Seyhan Nehri’nde çok sayıda su sporu da yapabiliyorsunuz.
Anadolu’nun en modern kenti olarak nitelendirilen Eskişehir, heykellerle süslü caddeleri, yemyeşil parkları ve cıvıl cıvıl insanları ile farklı bir kent tablosu oluşturuyor. Şehri tam ortasından bölen Porsuk Çayı ise Eskişehir’in kalbi konumunda bulunuyor. Şehrin nabzını tutan Porsuk Çayı’nda sandallarla gezintiye çıkmak en güzel şeylerden biri Eskişehir’de. Ayrıca kıyılarında yer alan sevimli kafe ve restoranlar da keyifli vakitler geçirmek için birebir.
Şimdi hazır olun, sizi Kapadokya’nın farklı bir yüzüyle tanıştıracağız. Şarap ve çömlek denince akıllara düşen nadide yerlerden biri olan Avanos, ülkemizin en uzun akarsuyu tarafından ikiye bölünüyor. Evet, ortasından geçen Kızılırmak, Avanos’un eşsiz topraklarına hayat veriyor. Avanos’un sahip olduğu muhteşem coğrafyanın sırlarından biri de bu olsa gerek.
Anadolu’nun en eski kentlerinden biri olan Amasya, doğanın en çarpıcı renklerini bir arada barındıran oldukça özel bir şehir. Geçmişte çok sayıda sanatkarı, bilim adamanı, şairi ve şehzadeyi ağırlamış olan Amasya, ortasından geçen Yeşilırmak ile adeta bir masal diyarındaymışsınız gibi hissettiriyor. Yeşilırmak’ın kenarında sıralanmış Yalıboyu Evleri ise kolay kolay hafızalardan silinmeyecek bir manzaraya sahip.
Dalyan, Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı küçük bir tatil beldesi. Bakir doğası ve tertemiz denizi ile huzur dolu yaz tatillerinin yegane adreslerinden biri aynı zamanda. Bu küçük beldenin içinden geçen Dalyan Boğazı, Köyceğiz Gölü’nden doğup Akdeniz’in serin suları ile buluşuyor. Dalyan Boğazı’nda tekne ile gezintiye çıktığınızda Dalyan Kral Kaya Mezarları’nı izleyerek Kuanos Antik Kenti’ne ulaşacak, İztuzu Plajı’nda nehirle birlikte siz de Akdeniz’in serin suları ile buluşmuş olacaksınız.
Şanlıurfa’nın eski bir ilçesi olan Halfeti, M.Ö. 855 yılına kadar uzanan köklü geçmişi ile büyüleyici bir batık kent günümüzde. GAP Projesi kapsamında Birecik Barajı’nın suları altında kalmış olan Halfeti, Fırat Nehri’nin heybeti ile kaplı şimdilerde. Bu nedenle içinden değil, üzerinden nehir geçen tek yer listemizde burası. Fırat Nehri’nin acımasız suları altında kalmış tarihi kalıntıları ile Halfeti, insanı büyülüyor büyülemesine ama bir taraftan da hüzne boğuyor. Halfeti, ülkemizde siyah gülün yetiştiği tek coğrafya olma özelliği taşıyor aynı zamanda.
Sahip olduğu tarihi zenginlikleri ile adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Edirne, Balkanlar’ın en büyük nehirlerinden birine ev sahipliği yapıyor; Meriç Nehri. Şehre mükemmel bir görüntü katan Meriç Nehri, güneşin en güzel battığı noktalardan biri aynı zamanda Edirne’de. Özellikle Edirneliler, Meriç Nehri etrafında piknik yapmaya bayılıyorlar. Bu deneyimi sizin de yaşamanızı tavsiye ederiz.
İstanbul’un kalabalığından bunaldığınızda sığınabileceğiniz Ağva, şehrin en sevimli ve sakin köşelerinden biri. Yemyeşil ormanları, sessiz doğası ve masmavi denizi ile dört mevsimin vazgeçilmez adreslerinden biri olan Ağva, Göksu Deresi ile tüm zenginliklerini tamamlamış oluyor. Zaten Ağva’da yapılacak en güzel şeyler de kano, bisiklet ve tekne gezintileri gibi nehir aktiviteleri.
Bilenler bilir, Akyaka Gökova’da tatiller Azmak Nehri ile başlar. Akyaka’nın sahip olduğu en önemli doğal zenginliklerden biri olan Azmak Nehri, doğayla iç içe vakit geçirebileceğiniz ve tatlı su kaplumbağalarıyla tanışabileceğiniz nadide adreslerden biri. Azmak Nehri’nde tekne turu yapmak ve buz gibi sularda yüzmek tatilinize bambaşka bir renk katacak şüphesiz.
Antalya’da doğayla iç içe tatil yapmak istediğinizde tercih edebileceğiniz ideal bir belde Manavgat. İçinden geçen ve dünyanın en uzun yeraltı akarsularından biri olan Manavgat Nehri, sahip olduğu turkuaz yeşili suları ile adeta bir görsel şölen yaşatıyor. Suyu mineraller bakımından da oldukça zengin olan nehirde, yüzme şansına da sahipsiniz. Daha yeni yeni turizme kazandırılan Manavgat Nehri’nde günlük tekne turlarına da katılabilirsiniz.