Pek çok insanın 31 Aralık ve 1 Ocak için gelenekleri vardır; Birbirinden çeşitli gelenekleri olan farklı insan toplulukları her yılı gelenekçi bir yapıyla kutlar. Yeni yıl yaklaşırken yılbaşı kutlamalarında herkesin kendisine göre ritüelleri de olabiliyor. Bunlardan bazıları ise çok uzun yıllardır yeni yıl etkinliklerinde devam ettirildiği için adeta bir yılbaşı geleneğine, Noel adetine dönüşmüş durumda. Günümüzde ise tabii ki daha çok batıl kabul edilmesine rağmen bir gelenek olarak yaşatılmaya devam ediliyor. Dünyanın farklı pek çok bölgesinde, farklı kültürlere sahip birçok topluluğun yılbaşı geleneklerini sizin için sıraladık. Şimdiden iyi ve mutlu bir yeni yıl diliyoruz!
{ad:0}Aslında dilek feneri değil, onlar Luminaria olarak isimlendirmiş. Ancak bu kelimenin tam Türkçe karşılığı yok ne yazık ki. Sadece bizdeki dilek fenerine oldukça benzediğini söyleyebiliriz. New Mexico, Noel arifesinde İsa Mesih’e rehberlik etmesi amacıyla bir kese kağıdının tabanını kumla kaplayıp içine de yanan bir mum yerleştiriyorlar ve bu küçük kağıt torbaları evlerin dışında, yol boyunca domino taşı misali diziyorlar. İşte dizdikleri o küçük torbalara Luminaria deniyor. Bize göre çok güzel bir görsellik ortaya çıktığı kesin. Bunun yanı sıra Luminaria, dünya genelindeki farklı pek çok kültürde de genelde Noel zamanı sergilenen çeşitli ışıklandırmaları ifade ediyor.
Geçmişi İkinci Dünya Savaşı’na kadar uzanan jolabokaflod geleneği, Noel arifesinde kitap hediyesi zinciri oluşturmasıdır. İzlanda’da kişi başına düşen kitap sayısı bir hayli fazla. Ayrıca sadece yılbaşında değil, herhangi bir dönemde de hediye edilebilecek en popüler şeylerden biri kitap onlar için. Noel arifesinde birbirlerine kitap hediye eden İzlandalılar, o geceyi sıcak çikolata eşliğinde kitap okuyarak geçiriyorlar. Bu yılbaşı geleneği ise “jolabokaflod” adı ile biliniyor.
Yayıncılar derneğinden Kristjen B. Jonasson da bu gelenek hakkındaki şunları söyler: “Hediye olarak kitap verme kültürü ailelerin Noel’i bir bayram olarak algılamalarında derin bir şekilde kök salmıştır. Normalde hediyeyi 24’ü gecesi veririz ve insanlar geceyi kitap okuyarak geçirirler. Çoğu yönden baktığımızda bu gelenek İzlanda’da yayın sektörünün omurgası konumundadır.”
Pek çok Finlandiyalı ailenin kendine ait saunası olduğu biliyor muydunuz? Hatta Finlandiyalılar, saunaların içerisinde koruyucu bir Elf’in bulunduğunu ve bu Elf’lerin, insanların birbirlerine iyi davranıp davranmadığını gözlediğine inanıyorlar. Noel arifesinde Finlandiyalılar, saunalarına çıplak bir şekilde girip, uzun saatler oradaki kutsal buharın vücutlarına işlemesini bekliyorlar. Ancak bunu kesinlikle güneş battıktan sonra yapmıyorlar, zira gece saunaların ölülerin ruhlarıyla dolduğuna inanılıyor. Bu geleneğin daha eski zamanlarında şunlar da yaygındı: Pek çok kişi için sauna, doğaüstü güçleri nedeniyle korkutucu bir yerdi. İnsanlar her saunada bir sauna elfinin veya ruhların yaşadığına inanıyordu. Sauna elfleri saunayı ve sahiplerini koruyordu. Bir sauna elfi ayrıca insanların saunada iyi davranmasını sağladı. İnsanlar elflere yiyecek ve içecek gibi hediyeler verirlerdi.
Sıra dışı Noel adetleri içerisinde bize göre en şaşırtıcı geleneklerden biri Norveç’e ait. Norveç’te Noel demek aynı zamanda insanların paspaslarını ve süpürgelerini de saklaması demek. Neden mi? Çünkü Norveçliler Noel gecesinde kötü ruhların dünyaya döndüklerine ve süpürgeleri çalarak gezintiye çıktıklarına inanır. Onları engelleyebilmek, en azından kendi süpürgelerini kaptırmamak için yatmadan önce saklamayı tercih ediyorlar.
İlginç bir yılbaşı adeti de Venezuela’dan. Venezuela'nın başkenti Karakas’ta Noel arifesinde, insanlar kiliseye hızlı ulaşılması amacıyla patenle gitme adeti var. Bugünlerde yollar trafiğe kapatılıyor ve coşkulu bir geçit töreni oluyor Kimi de pencereden, patenle kiliseye gidenlerin oluşturduğu bu muhteşem gösteriyi seyrediyor.
Japonya ’da 1-3 Ocak arasında kutlanan yılbaşı ülkenin en sevilen şenliklerinden biridir. Öyle ki üç gün boyunca sokakta karşılaştığınız hemen herkese “Mutlu yıllar dilerim” (Aki maşite omedetu gozaimasu) demeniz beklenir. En lezzetli yılbaşı geleneği ödülü de hiç şüphesiz Japonya’ya gidiyor. Japonya’da Noel arifesinde, her köşe başında ve pastanede birbirinden lezzetli Noel pastaları, krema, çikolata ve çilek ile yapılmış Noel keklerinden bulabilirsiniz. Hatta bu pasta ve keklerin siparişi aylar öncesinden veriliyormuş. Japonlar Noel arifesini bu pasta ve kekleri yiyerek geçiriyorlarmış. Özetle Japonya’da insanlar dileklerinin gerçekleşmesi için yeni seneye girerken “mochi” adında yılbaşına özel pirinç kekleri pişirirler.
Güney Louisiana’da Noel arifesi, ormanda ve nehir kenarlarında büyük bir ateşin yakılması ile kutlanıyor. Onların inanışına göre bu ateş, Noel Baba’yı nehir boyunca insanların evlerine yönlendirmek için yakılıyor. Bir nevi Noel Baba yolunu şaşırmasın diye yapılıyor yani.
Wigilia, Polonya’da yılbaşı arifesinde yapılan geleneksel bir Noel yemeği. "İzlemek" anlamına geliyormuş. Polonyalılar, yılbaşı partisi süresince gerçekleşen olayların, bir sonraki yılın fragmanı olarak nitelendiriyor. Bir nevi yeni yıla nasıl girersen öyle gider hesabı… “Noel arifesi yemeği” olarak da bilinen Wigilia, ayrıca Advent dönemi boyunca (Hristiyanlıkta İsa'nın doğumuna ve dolayısıyla Noel'e kadar günlerin geri sayıldığı kısa dönem) tutulan orucun ardından Polonyalılar için tam bir ziyafettir.
“Dinner for One” adı ile bilinen bu iki kişilik 18 dakikalık İngiliz skeci, Avusturya ve Almanya'nın da aralarında bulunduğu bazı Avrupa ülkelerinde yılbaşı gecesi izlenir. 1962'de kaydedilen bu siyah beyaz İngiliz komedi işini izlemek, Almanya dahil pek çok Avrupa ülkesinde yılbaşı geleneği haline geldi. Hatta 18 dakikalık skeçte yer alan dört çeşitli akşam yemeğini hazırlayanlar bile var!
Yeni yıla girerken içinizi ısıtacak yılbaşı filmlerini de inceleyin!
Her yıl Noel Arifesinde, Küba’nın huzurlu kasabası Remedios’ta Las Parrandas isimli büyük bir havai fişek festivali düzenleniyor. 200 yıldır süre gelen bu gelenek, rahiplerin gece yarısı çocukları sokaklara salarak, Kübalıları kiliseye davet etmeleriyle başlıyor.
İtalyan aileler, Noel arifesinde farklı balık ve deniz ürünleri yemek için bir araya geliyorlar. Evet, tahmin ettiğiniz üzere yalnızca 7 balık türü oluyor masada. Roma Katolik inancına göre bu gelenek, kutsal günlerde et ve sütten uzak durulan perhiz dönemlerinden kalma. Bu şölende Katolikler kutsal günlerde etten kaçınma geleneğine odaklanıyor. Sadece balık yenmesi de bu yüzden. Balıkların Güney İtalya ve Sicilya’da son derece bol olması da masada neden bu kadar çok balık olduğunun cevabıdır.
1966 yılında, İsveç’in Gavle isimli kasabasının ortasına, samandan yapılmış dev bir keçi ikonu dikilmiş. Neden böyle bir şey yapıldığına dair net bir bilgi yok. Bu keçi, aynı yılın Noel arifesinde birileri tarafından yakılmış. Ancak kasabalılar bu olayın üzerine bir tane daha keçi dikmişler ve bu bir gelenek haline gelmiş. Şimdi her yılın Noel arifesinde kasabanın ortasına bu keçi dikiliyor ve kundakçılar her seferinde dikilen keçiyi yakmayı başarıyorlar. Her yeni yıl aynı terane. Keçi dikiliyor ve birileri gelip keçiyi kundaklıyor. Hatta keçiyi yakarken yakalanan olursa hapse atılıyormuş.
Yeni yıl kutlamalarına en erken başlayan ülke Hollanda. Hollanda’da 1 Aralık’a girer girmez başlıyor yılbaşı kutlamaları. Ve her yıl, 6 Aralık St. Nicholas Günü’nden önceki gece, evlerde partiler düzenleniyor. Bu partilerde de herkes, kendi baş harfleri şeklinde çörekler pişirip getiriyorlar. Sonra da bir güzel yiyorlar.
Bu geleneğe çoğumuz aşinayız. Sadece Fransa’da değil, Almanya, Hollanda, İspanya ve diğer pek çok ülkede de süregelen bir gelenek bu. Şömine ya da pencereye asılan ayakkabı ve çoraplardan bahsediyoruz. Hem Noel Baba’ya bir çeşit “hoş geldin” deme şekli hem de hediyelerin nereye bırakılacağına dair küçük bir ipucu babında. Ayrıca bu gelenek özellikle çocuklar arasında çok yaygın. Fransız çocuklar, Noel Baba'nın kendilerini hediyelere boğacağı umuduyla ayakkabılarını şöminenin yanında bırakırlar.
Fransa’nın da dâhil olduğu, Avrupa’nın Avrupa'nın noel pazarlarını da keşfedebilirsiniz.
Glamour'un genel yayın yönetmeni Natasha Pearlman şöyle der: "Yılbaşı gecesinde, İngiliz ailelerinin bir araya gelerek Parlamento Binası'ndaki saat kulesi Big Ben'in çanlarının yeni yıl için çalmasını beklemesi bir gelenektir. Çanlar çalarken büyük bir daire oluşur, insanlar el ele tutuşur ve 'Auld Lang Syne' adlı geleneksel şarkıyı söylemeye başlar.”
Bulgaristan’ın yılbaşı geleneğini de oldukça ilginç bulduğumuzu belirtelim. Bulgarlar, Noel arifesinde geleneksel olarak tek kişilik bir yemek hazırlıyorlar. Bununla birlikte o gece yenen yemeklerden kalanlar da olduğu gibi sofrada bırakılıyor. Peki kimler için? Hayaletler için tabii ki! Ama öyle sıradan hayaletler değil, kendi ailelerine mensup olan kişilerin hayaletleri için sürdürülüyor bu gelenek. Amaç, geçmişte yaşanan tatsız olayları telafi etmek gibi bir şey. Yani herkes yemeğini bitirdikten sonra ev sahipleri, Noel sabahından önce ortaya çıkabilecek atalarının hayaletlerini beslemek için Noel Arifesi yemek masasını ertesi sabaha kadar olduğu gibi bırakabiliyor. Bulgaristan’da Noel kutlamalarında yemek ile ilişkili tek gelenek bu da değil. Her yemek farklı bir şeyi simgeliyor.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki yılbaşı geleneği biraz daha dini olgular barındırıyor içerisinde. Bu nedenle de onlar için büyük bir önem arz ediyor. Kongo’da Noel arifesinde, en fazla 6 kişiden oluşan kilise korosu tarafından, yeniden doğuşu simgeleyen oyunlarla birlikte müzik akşamları düzenleniyor.
Evet, İspanya’da içi boş bir kütük tıpkı bir evcil hayvanmış gibi Noel’e kadar besleniyor. Noel arifesi gelince kütükler dışarı çıkarılıyor ve yüksek bir yere asılıyor. Sonrasında ise çocuklar ellerinde sopalar, dillerinde kendi uydurdukları bir şarkı eşliğinde kütüklere vurmaya başlıyorlar. Eğer doğru yere isabet ettirebilirlerse, kütük kırılıyor, içinden şekerleme ve hediyeler düşüyor.
Times Square, New York’un İstiklal Caddesi gibi bir yer. Burada adına “Times Square Ball” denen bir geri sayım topu vardır ve One Times Square adını taşıyan 25 katlı bir gökdelenin tepesinde durur. Meydandaki yeni yıl arifesi kutlamalarının önemli bir parçası olan zaman topu, saat 23:59:00'dan itibaren özel olarak tasarlanmış bir bayrak direğine iner. Milyonlarca Amerikalı, her yıl gece yarısı topun düşüşünü izlemek için televizyon karşısına geçer ya da soğuklara aldırmadan Times Meydanı sokaklarında toplanır. 1907 yılında New York Times'ın sahibi Adolph Ochs tarafından dikkatleri Times'ın yeni genel merkezine çekmek için başlatılan bu etkinlik, o gün bugündür bir ritüel halini almıştır.
Hindistan’ın pek çok bölgesinde, hatta köylere kadar uzanan bu gelenekte, eski yılı simgeleyen bir “yaşlı adam” heykeli yapılır ve heykel gece yarısı yakılır. Geçen yıldaki iş stresi, yıl içindeki olumsuzluklar, kötü düşünceler ve diğer tüm zorluklar bu yaşlı adam heykeli ile sembolize edilir. Aslında heykel dediğimize de bakmayın. Genellikle bu sembol, samandan yapılır. Samandan yapılmış ve giyinik yaşlı adam, yeni yıl başlamadan önce yakılacak olan yılın tüm acılarını temsil ediyor. Kökeni Santa Fe, New Mexico'da olan geleneğin geçmişi 1924'e kadar uzanıyor. Bu geleneği insanların kendi evleri, bahçelerinde de yapabildiği gibi şehir meydanları gibi popüler noktalarda da yapılıyor.
Yunanlıların kutlama sırasında tabakları parçalaması meşhur olsa da Danimarka'da da popülerdir. Hatta Danimarkalılar, yılbaşı gecesi, yıl boyunca biriktirdikleri kullanılmamış tabakları, iyi şans getirmesi için ailelerinin ve arkadaşlarının kapı önlerine atarlar. İnanışa göre, evinizin dışında ne kadar çok tabak bulursanız yeni yılda o kadar çok şansınız olacağı anlamına geliyor.
Yılın son gecesinde Kolombiyalılar yataklarının altına biri soyulmuş, biri soyulmamış ve biri yarı soyulmuş üç patates koyarlar. Gece yarısı herkes gözleri kapalı olarak rastgele bir tanesini alır ve seçtikleri patatese bağlı olarak yıl boyunca iyi bir servet, mali sıkıntı ya da her ikisinin bir karışımını bekleyebilirler.
Var böyle bir şey. Nerede ve kim tarafından üretildiği bilinmiyor ama var. Kişiye şans getirdiğine inanılıyor ve tüm bir yıl tepeden tırnağa donatılalım amacıyla giyiliyor. Saat 00.00’a birkaç dakika kala giyilmesi gerekiyor. Eğer pantolon üzerinden giyerseniz de uğursuzluk getirdiği inancı mevcut. Bazı Türkler için Milli Piyango ne demekse, kırmızı iç çamaşırı da o demek.
Avrupa’da Noel zamanı şüphesiz renkli geçiyor. Önemli geleneklerden bir diğeri de Avrupa’daki Noel Pazarları.
Yılbaşını geçireceğiniz size uygun en iyi kayak otellerini inceleyebilirsiniz!