Londra’ya trenle 50 dakika uzaklıkta bir şehir Brighton. Manş Denizi kıyısında yer aldığı için uzun bir süre balıkçı kasabası olsa da sonraları İngiltere’nin deniz tatili için tercih edilen yerlerinden biri haline gelmiş. Bünyesinde iki üniversite ve çok sayıda dil okulu bulunduğu için öğrenci şehri olarak da adlandırılıyor. Gece hayatı bir hayli hareketli olsa da, yerel halk oldukça sakin ve düzenli bir yaşam sürüyor. Görür görmez hayran olunası upuzun plajı, göz kamaştıran binaları ve düzenli şehir hayatı ile günün birinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bu kentte neler yenir, hangi mevsimde ziyaret edilir ve gezilecek yerler nerelerdir merak ediyorsanız, Brighton hakkında bilmeniz gereken 7 şey bu mini rehberde mevcut.
{ad:0}Brighton’da İngiltere para birimi olan Pound kullanıldığı için Türk Lirası’na çevrildiğinde bugün oldukça yüksek bir değerde olduğunu biliyoruz (1 Pound= yaklaşık olarak 24 TL). Bu sebeple konaklamayı oldukça ucuza getirmekte fayda var. Seyahat sürenize karar verdikten sonra mutlaka konaklamak için hostel ya da paylaşımlı oda gibi seçenekleri tercih etmeye çalışın. Dil okulu için gidenler ise genellikle aile yanında kalmayı tercih ediyorlar böylesi kesinlikle daha hesaplı.
İngiltere’nin havası malum, yaz da olsa kış da olsa şemsiyenizi çantanızda taşımak zorundasınız. Brighton seyahatine çıkarken de yağışlı ve kapalı havayı zaten baştan kabul etmişsiniz demektir. Ancak unutmamanız gereken şey kentte kışların oldukça soğuk geçtiği. Bu sebeple seyahat amacıyla gidiyorsanız mutlaka bahar ya da yaz aylarını tercih edin. Deniz suyu oldukça soğuk olsa da soğuk suyu seven ve cesareti olanlar yaz aylarında yüzmeyi tercih edebiliyor. Her mahallesinde neredeyse 3 - 4 adet park olan ve çevre şehirlerdeki yemyeşil alanlarının mutlaka ziyaret edilmesi gereken kenti kışın ziyaret etmek size bir hayli zorluk yaşatabilir.
Türk Lirası ile değerlendirildiğinde Brighton’ın alışveriş için uygun olmadığını belirtmekte fayda var. Sizi etkileyecek bir sürü mağaza olsa da siz seyahatinize odaklanın ve paranızı alışverişe harcamayın. Çünkü şehirde görülmesi gereken ve tadılması gereken o kadar tat var ki daha sonra pişman olmanızı istemeyiz. Yine de bir şeyler almak istiyorsanız North Laines’de yer alan bazı ikinci el kıyafetleri tercih edebilir, sokaktaki kafelerin birinde tadını unutamayacağınız bir İngiliz tatlısı yiyebilirsiniz.
Kentte mutlaka denemeniz gereken bazı tatlar yer alıyor. Her şeyden önce gelmişken kendinize bir İngiliz Kahvaltısı söyleyin. Ayrıca "Fish and Chips" adı verilen balık ve patatesten oluşan yemeğin bizim yemek anlayışımızdan bir hayli farklı olduğu gerçeğini görmezden gelin ve mutlaka tadına bakın. Bu lezzet, kentteki en hoşunuza gidecek tatlardan biri olabilir. Tatlı olarak ise İngilizlerin kendilerine özgü çörek, krema ve reçel üçlüsünden oluşan saat 4’ten sonra sütlü çayla tüketilen "English Cream Tea" isimli tatlıyı tercih edin.
Parkların bir hayli fazla olduğu şehirde özellikle seyahatiniz uzun süreli ise, mutlaka kahvenizi ve kitabınızı alıp çimlere uzanacağınız bir aktiviteye zaman ayırın. Sakin bir gün geçirmek isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği bu aktivitenin yanı sıra yerel halk sık sık şehir dışında uzun doğa yürüyüşlerine çıkmakta. Seven Sisters ve Devil’s Dyke bu yerlerden bazıları. 7 ayrı tepeden oluşan, muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapan Seven Sisters Country Park’ta saatlerce yürüyüş yapabilir, yorulduğunuzda biraz durup uçsuz bucaksız deniz manzarasını seyre dalabilirsiniz. Ya da Devil’s Dyke’ı ziyaret ederek saatler süren bir yürüyüşün ardından tepede sıcak çikolata içerek günü noktalayabilirsiniz.
Şehrin merkezinin yanı sıra yakın kasabalarda da hayat bir başkadır. Özellikle seyahatinize bambaşka bir deneyim katacak Lewes ve Rottingdean kasabalarını dahil etmeyi unutmayın. Yel değirmenlerine, nehir kenarında oturup çeşitli atıştırmalıklar denemeye, sevimli dükkanları gezmeye ve fotoğraf çekmeye doyamayacağınız bu duraklara, şehir içi ulaşımında kullanılan çift katlı otobüslerle kolaylıkla ulaşılabiliyor.
Brighton’da yapılması gereken aktivitelerden biri de şüphesiz sahilde oturup denizin ve şehrin muhteşem manzarasının keyfini çıkarmak. Martılarıyla ünlü olan kent akşam saatlerinde bambaşka bir görünüme bürünüyor. Sahildeki satıcılardan dondurmanızı alarak kumsalda biraz uzanmadan ve insanların, martıların, dalgaların sesiyle sakin bir akşam geçirmeden seyahatinizi kesinlikle sonlandırmayın. Özellikle denizin tam ortasında yer alan West Pier adını verdikleri yapı, Brighton manzarasını eşsiz yapan ve görülmesi gereken yerlerden biri. Pek çok yangın ve fırtınanın etkisiyle artık kullanılamaz halde olan West Pier, şehrin sahip olduğu simgesel yapılardan biri.