Rengarenk bir insan dokusuna sahip olmasına rağmen nüfus yoğunluğunun yavaş yavaş renkleri soldurduğu İstanbul’da, "yeşil yer kaldı mı" diye soranlara gelsin bu yazımız!
Şehrin merkezine çok da uzak olmayan ama merkezden kopuk ayrı bir dünyaymış gibi davranan botanik bahçeleri İstanbul’un tüm yeşil tonlarını bulabileceğiniz adresler. Instagram ya da düğün fotoğrafçıları kadar gözüm gönlüm renklensin diyen herkese hitap eden botanik bahçelerini ormanlardan ayıran en önemli farklar ise bakım, peyzaj ve mangal! Botanik bahçelerinde istediğiniz yere örtü serip oturamadığınız gibi mangal yakmak da yasak!
Pandemiden mi yoruldunuz, iş stresi ağır mı geliyor ya da sadece doğayı mı özlediniz; baharın tüm kokularıyla parfümlenmiş botanik bahçelerinin bankları sizi bekliyor. Belki de çoğunu bilmediğiniz ya da adını duyup hiç gitmediğiniz bu cennet köşeler nereler, bilmek ister misiniz?
{product:80}
Atatürk Arboretumu (Sarıyer)
{ad:0}
Fotoğraf: ataturkarboretumu.ogm.gov.tr
İstanbul’da böyle bir yer var mıymış dedirtecek kadar portre bir güzellikle karşılaşacağınız Atatürk Arboretumu Belgrad Ormanı içinde konumlanıyor. Atamızın 100. doğum yıldönümünde açılan park 296 hektarlık büyük bir alan kaplıyor.
Arboretum bir anlamda ağaç müzesi demek! Yani buradaki yüzlerce ağaç özel ve başka başka iklimlere ait türler. Çocuklar için düşünülmüş tematik parklar ve yapay göllerle hareketli bir peyzaja sahip Atatürk Arboretumu’nda piknik ya da bisiklete binmek gibi aktiviteler yasaklanmış. Ama yürüyüş yapmak, kitap okumak ve doğayı fotoğraflamak için muhteşem bir atmosfer bulacaksınız. Pazar ve pazartesi günleri kapalı olan parkı diğer günlerde 09:00 – 17:00 saatleri arasında cüzi bir ücretle gezebiliyorsunuz.
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi (Fatih)
Fotoğraf: chez-galilei.blogspot.com
Ülkemizin ilk botanik bahçesi olma unvanına sahip park, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi öğrencilerinin ders gördüğü bir açık hava sınıfı. Adını 1930’lu yıllarda Almanya’dan gelip ülkemize yerleşmiş ve bu bahçenin kurulması için çok emek vermiş Alman bir bilim adamından alan parkta, dünyanın çeşitli yerlerinden getirilmiş 5.000’den fazla bitki türü ile 40.000’in üzerinde bitki bulunuyor.
19 dönümlük bu cennet köşesine nasıl giderim diyorsanız Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi tarihi yarımada sınırlarında, Süleymaniye Camii ve İstanbul Müftülüğü binasının yakınlarında. Botanik bahçesine girişler ücretsiz fakat İstanbul Üniversitesi’ni (0212) 455 57 00 no’lu telefondan arayarak geleceğiniz zamanı bildirmeniz gerekiyor.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (Ataşehir)
Fotoğraf: istanbul.net.tr
Koca koca kamyonların cirit attığı bir kavşakla Ataşehir’in beton plazaları arasında konumlanan botanik bahçesi çölde göl görmek kadar şaşırtsa da buranın güzelliği rüya değil gerçek! Bina dikmek yerine ağaç dikerek nefesleri temizleyen Ali Nihat Gökyiğit burayı 1995 yılında eşi Nezahat Gökyiğit anısına yaptırmış. 8 ada olarak tasarlanmış bahçenin girişindeki adada mangalsız bir piknik yapabiliyorsunuz. Küçük bir gölet, kazlar, ördekler, emek emek yetiştirilmiş çiçekler ve ağaçlarla bezeli muhteşem peyzaj, gününüzü "bir tatlı huzur"a dönüştürecek kadar güzel. Bahçıvanlık, doğa ressamlığı gibi farklı atölyelerin de düzenlendiği botanik bahçesine girişler ücretsiz ama dilerseniz bağış yapabiliyorsunuz.
Bakırköy Botanik Parkı (Bakırköy)
Fotoğraf: bakirkoy.bel.tr
E-5 üzerindeki konumuyla Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ni anımsatan Bakırköy Botanik Bahçesi içine girince dışarıyı unutacağınız türden bir huzur vadediyor. Şifalı ve yenilebilir otlardan, egzotik türlere kadar 11 tematik bahçeye ayrılmış bahçenin müdavimleri ise düğün, nişan fotoğrafı çektirenler ve onları izleyen fotoğrafçılar.
96 bin metrekareye yayılan bahçe 2013 yılında açılmış ve içi de göletler, piknik alanları, otopark, kafe-restoran, çocuk parklarıyla donatılmış. Çocuklarla rahat gidilebilen yerlerden olan parkın en favori aktivitesi hafta sonu kahvaltısı. Kafeden servis alabildiğiniz gibi mangal yakmamak kaydıyla kendi malzemenizi de götürebiliyorsunuz.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi (Zeytinburnu)
Fotoğraf: www.zeytinburnu.istanbul
Zeytinburnu’nda oldukça merkezi bir konumda bulunan bahçe ülkemizin ilk ve tek tıbbi bitkiler bahçesi. 2005 yılında açılan ve 14 dönüm araziye yayılan bahçede sayısı 700’ü geçen aromatik bitki türü var. Park tıpta kullanılan bitkileri yetiştirmenin yanı sıra, tıbbi seminerler ile yetişkin ve çocuklara verdiği eğitimlerle de farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Tıpla bitkiler arasındaki ilişkiyi merak ediyor ve ilginç bir doğa seyri izlemek istiyorsanız Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi her gün saat 17:00’a kadar açık. Seralar, kovanlar, ağaçlı bahçe ve hayvan barınakları gibi türlü türlü bölümlere ayrılmış bahçeye giderken alerjiniz varsa önlem almanızı da özellikle belirtelim.
Baltalimanı Japon Bahçesi (Sarıyer)
Fotoğraf: www.istanbul.tr.emb-japan.go.jp
İstanbul’un Japonya’daki Yamaguchi şehriyle 1972’de kardeş ilan edilmesi ve ardından 2003 yılında bu kardeşliği simgeleyen parkın açılması, Sakura ağaçlarının İstanbulluyla tanışmasına da vesile olmuş. Sakura, Japonların kiraz ağaçlarının adı ve mart sonu nisan başında kısa süreli de olsa öyle güzel çiçek açıyor ki adeta bakmalara doyulmuyor. Ama park sadece Japonlara özel 4.850 ağaçtan ibaret değil. Etnik tarzda giriş kapıları, çeşme, fener, heykelli yollar, göletler, rengarenk çiçekler ve özenli peyzajıyla da gönül çeliyor. Japonya’ya gidemeseniz de Japon bahçe kültürüyle tanışacağınız parkın etrafı yüksek duvarlarla çevrili ama içeriden muhteşem bir boğaz manzarası izleyebiliyor, keyifli bir yürüyüş yapabiliyorsunuz. Bahçeye haftanın her günü giriş ücretsiz. Kışın saat 17:00’ye kadar, yazın ise saat 19:30’a kadar gezebiliyorsunuz.