"Evde çok oturduk, biraz ortamdan uzaklaşmak lazım" diyen İstanbullulardansanız işte size yakıncacık bir rota, Tirilye! Tirilye ya da Trilye (aradaki "i" bir imla hatası değil, iki şekilde de kullanılıyor) Bursa’nın eski bir Rum köyü. Rum sakinleri değişse de anıları baki kalan ve nostalji mi, hüzün mü, umut mu bilmediğim envai çeşit duygu değişimi yaratan bu küçük köy, Mudanya’nın merkezine sadece 11 km mesafede. Şöyle balığınızı yiyip, oraya buraya uğrayım derseniz sabahtan ikindiye gezip bitirebiliyorsunuz.
{facility:0}Bazı kaynaklara göre M.S. 4. yüzyılda İznik Konsülü yapılırken 3 rahip aforoz edilip buraya sürgüne gönderilmiş. Bu sebeple köye 3 rahip anlamındaki Trilye ismi verilmiş. Tabii grameri ve söylenişi dilimize sanki biraz yabancı kaçtığından zaman zaman isim değiştirme girişimleri de olmuş. Mesela 1900’lü yılların başında Mahmut Şevket Paşa burada suikaste uğradığında "hadi değiştirelim, onun ismini verelim" denmiş. Sonra vazgeçilip, 1963 yılında resmi adı Zeytinbağı olarak ilan edilmiş. 2011’de sil baştan yapılmış ve Trilye ismine geri dönülmüş. Ama kaç ‘i’ ile yazılacağı konusunda verilmiş bir karar henüz yok.
{ad:0}Instagram için süper fotoğraflar çekeceğiniz kesin. Ama sadece bunun için değil, anı yaşamak için de gidin Tirilye’ye. Sokak araları; eski zamanlarda yoğurtçuların geçtiği, Rum çocuklarının top sektirdiği yerler. Dalgaları izleyen köhne masalarını, rakının söylettiği dertlerle demlenmiş dilsiz tanıklar gibi hissedin. İşte size hemencecik bitiveren kısa bir Tirilye rotası; aralarda çaymış, kahveymiş içerken göğe bakıp martı seslerini dinleyin.
Bazısı yıkıldı yıkılacak gibi duran, bazısı da restorasyonla çehre değiştirmiş evler Tirilye’nin karakteri. Aralara beton binalar gelip konmuş olsa da gezerken eski sokak ruhunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Neredeyse 200 yaşındaki evler hem Osmanlı hem de Rum tarzında yapılmış. Genelde 2-3 katlılar ve malzeme olarak da taş ile ahşap kullanılmış. Hepsi fotojenik ama bazıları var ki önünde biraz daha oyalanıp, daha fazla fotoğraflıyorsunuz.
Mesela Tabut Ev! Aslında yapılırken amaç dış cephesinin güverteye benzemesiymiş. Ama uzun ince formu insanlara tabutu hatırlatıp biraz da ürpertmiş. İki sokağın kesişme noktasındaki bu ev köyün unutulmazı!
1909 yılında Osmanlı’nın eğitim reformları sonrası bir papaz okulu olarak inşa edilen Taş Mektep, 1924’teki nüfus mübadelesinin ardından öksüzler evine dönüştürülmüş. 1928’de ise ilkokul olmuş ve 1988’e kadar da bu şekilde hizmet vermiş. Burası Kıbrıs’ın eski cumhurbaşkanı Makarios’un okuduğu okul olarak da biliniyor. 4 katlı okulun hemen yanındaki Aziz Vasil Kilisesi de mübadele sonrası önce öksüzler evinin yemekhanesi olarak, sonra da başka amaçlar için kullanılmış. Kilise 2009 yılında onarılarak Faruk Çelik Kültür Merkezi adını almış. Peki Taş Mektep şimdi ne durumda diye soracak olursanız burası için yapılan bir şey yok henüz. Belediyenin etrafını kapatarak korumaya çalıştığı yapı acilen ilgi ve restorasyon bekliyor.
Eskilerin kilisesi olan yapı, duvarlarındaki Bizans işlemeleriyle ayrı bir değer taşıyor. Sokaklardaki yaşamın çehresini değiştiren ve zoraki bir başlangıç mı yoksa bitiş mi kestiremediğim mübadele sonrası, bu kilise bir otele çevrilmeye çalışılmış. Ama bürokrasi izin vermeyince 19. yüzyılın izlerini taşıyan talihsiz bina birçoğu gibi çürümeye bırakılmış.
Burası Tirilye’nin en havalı eski yapılarından. Yapının sahibi ona çok iyi bakıp, 1902’deki ilk hallerini yaşatan bir restorasyon yapmış. Eski Postane iki katlı ve üst katı ahşap, alt katı taştan. Girişinde yörenin ünlü zeytincilerinden birinin dükkanı var.
Fatih Camii M.S. 7. yüzyılda yapılmış ve muhtemelen köyün eski yapısı. Aslında Hagios Stephanos Kilisesi olarak inşa edilen bu yapı, 1560 yılında mihrap ve minare eklenerek camiye dönüştürülmüş. İbadete açık olan bu caminin hemen yanında ise Yavuz Sultan Selim zamanında yapılan Avlulu Hamam bulunuyor.
Eskilerden kalan yapılarıyla mazinin açık hava müzesi olan Tirilye’de, köyün merkezine 5 km mesafedeki Kemerli Kilise de yanından geçip görmeye değer. Zaten isteseniz de içine girip gezemiyorsunuz; çünkü hem özel mülk hem de kapısı kilitli ve sessiz sakin restore edilmeyi bekliyor. Kilisenin esas adı Panagia Pontobasilissa ama Kemerli ya da Başmelekler olarak da anılıyor. Yapının 13. yüzyılda inşa edildiği ve Meryem Ana’ya adandığı düşünülüyor.
Tirilye’ye gelirken kahvaltı yapmayın ve acıksanız da şöyle manzaraya nazır mükellef bir sofra için dayanın. Çamlı Kahve Tirilye için gittikçe gelenekselleşen bir kahvaltı ritüeli. Fiyatlar makul (30 – 35 TL civarında), hijyen yeterli ama kahvaltıda bol çeşit arıyorsanız sade sunumun tüm boşluklarını kapatan manzarayla yetinmenizi öneririm. Asırlık çınarlar altında gölgeleneceğiniz ve yokuş çıkarak ulaşabileceğiniz kahvede masa bulmanız için erken gitmeniz gerekli ki saat 10:00’dan sonra giderseniz boş masa kalmıyor. Sadece kahvaltı değil, çay kahve içmek için de bu manzarayı kaçırmayın.
Dilerseniz, Bursa'nın En Güzel Piknik Alanları başlıklı içeriğimizi de okuyabilirsiniz.
Tirilye'de konaklama denince elbette ki ilk akla gelen yerler tarihi konaklardan dönüştürülmüş butik oteller. Tirilye otellerini keşfetmek, uygun tarihler arası rezervasyon yapmak için keşfedin:
{search:tirilye-otelleri,Tirilye Otelleri}