{ad:0} İstanbul Anadolu Yakasında yer alan Karadeniz çıkışına yakın bir konumda bulunan Beykoz, Çubuklu’yu geçince Anadolu Kavağı’na varmadan karşımıza çıkıyor. Üsküdar’a yaklaşık 18 kilometre uzaktaki Beykoz’a ulaşımın en kolay yolu, deniz yoludur.
Anadolu Kavağı – Üsküdar Hattı veya Boğaz Hattı ile şehir hatları vapur seferleri; Eminönü, Kabataş veya Beşiktaş’tan Üsküdar’a şehir hatları vapurlarıyla geçip 15 numaralı İETT Üsküdar – Beykoz hattına binerek Beykoz’a ulaşabilirsiniz. Beykoz Merkezde Ne Yapılır?
Beykoz ilçe merkezi ve hemen yanı başındaki Paşabahçe ziyaretiniz sırasında size pek çok alternatif sunuyor. Bu alternatiflerin ilki Beykoz Vapur İskelesi’nin etrafındaki çay bahçelerinde boğaz manzarası ve temiz hava eşliğinde verebileceğiniz sakin bir mola.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan 10 musluklu çeşmesi ve mimari yapısıyla dikkat çeken İshak Ağa Çeşmesi, 16. yüzyılda yaptırıldığı rivayet edilen Beykoz Serbostani Mustafa Ağa Camii ve 1700’lü yıllardan kalma Ermeni Surp Nigoğayos ile Rum Ortodoks Ayia Paraskevi Kiliseleri ziyaretinizi bekleyen tarihi alanlar arasında… Asırlık Ağaçlar Arasında Bir Yürüyüş
Abraham Paşa Korusu ismiyle de bilinen Beykoz Korusu, İstanbul’un en güzel park ve koru alanları arasında başta gelenlerden… Büyüleyici boğaz manzarasına sahip, 150 dönüm alana yayılan yemyeşil dokusu ve asırlık ağaçlarıyla Beykoz seyahatinize doğal hayatın estetiğini katacak bir yapıda. 1800’lü Yılların Mimarisi
Beykoz Mecidiye Kasrı veya daha çok bilinen adıyla Beykoz Sarayı, semtteki en görkemli yapılar arasında gelmesinin yanı sıra İstanbul’daki en eski kasırlardan biri. 1854 yılında Sultan Abdülmecid döneminde yapımı tamamlanan Beykoz Mecidiye Kasrı, Beykoz Hünkâr İskelesi’nin yanında müze-saray olarak ziyarete açık. Beykoz’a Gelmişken Uğramamak Olmaz: Çubuklu
Sükunet dolu havası ve güzel korularıyla Çubuklu nostaljik Boğaziçi köylerine benzer. Çubuklu’da özellikle dillere destan Hıdiv Kasrı mutlaka görülmeli…
Çubuklu'dan Kanlıca istikametinde boğazın tam kenarında yer alan Hıdiv Kasrı ve Korusu boğaza nazır yemyeşil, huzurlu bir ortam sunan tarihi bir mekan. Özellikle kahvaltı ve dinlenme için tercih edebilirsiniz Beykoz’a Gelmişken Uğramamak Olmaz: Kanlıca
Yoğurduyla, çiçekleriyle, Arnavut kaldırımlı sokakları ve görkemli yalılarıyla ünlü sahil semti Kanlıca, Mihrabad Korusu ile Türk Edebiyatında da yer etmiş bir semt.
Yahya Kemal Beyatlı’nın meşhur "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul" mısrası Mihrabad Korusu’nda geçmekte. Dolayısıyla hem manzarası hem de yemyeşil doğasıyla İstanbul’da -hele bir de Beykoz’a yolunuz düşmüşse- mutlaka görülmesi gereken yerler arasında… Boğazın En Dar Noktalarından Biri: Anadolu Hisarı
Çevresi görkemli yalılarla süslü, boğazın en dar noktalarından birinde yer alan bir semt, Anadolu Hisarı. Burası Göksu Deresi’nin denize döküldüğü yerde, Anadolu Hisarı İskelesi’nin çevresindeki çay bahçeleri ve restoranlarla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. Bir Balıkçı Kasabası Gibi… "Gibi"si Fazla: Anadolu Kavağı
Anadolu Kavağı'nda kendinizi filmlerden fırlamış bir balıkçı kasabasında geziyormuş gibi hissetmenizin çok olası. Fırsat bulduğunuzda buraya mutlaka uğrayın. Çünkü balıkçı restoranları ve doğasıyla meşhur olan bu semt boğazın en sakin ve en güzel balıkçı semtleri arasında. Deniz ürünleri, midye tava ve tost makinesinde hazırlanan krepleriyle gastro zevklere de hitap eden Anadolu Kavağı’nda vakit keyifle akıp gider. Karadeniz’den Önceki Son Çıkış: Anadolu Feneri
Bahar ve yaz aylarında deniz kenarında bir dinlenme faslı arayanları tadına doyum olmayan doğasıyla Anadolu Feneri karşılıyor. Anadolu Yakası’nın en popüler adresleri arasında olan Anadolu Feneri, Karadeniz’e çıkış öncesinde son durak niteliğinde. Yeşilin binbir tonunu barındırıyor ve asırlardır misafirlerini ağırlıyor… Sıradaki misafiri niye siz olmayasınız?