Tokatköy, Boğaz’a yakın konumu ve huzur dolu atmosferi ile İstanbullular için ideal bir günübirlik tatil rotası profili çiziyor. Bir televizyon dizisi sayesinde geniş kitlelerin tanıma fırsatı buldukları köy, gerek tarihi gerekse de doğası ile konuklarını büyülüyor. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan hemen Beykoz sınırları içerisindeki bu şirin köy hakkında detaylara geçelim.
{ad:0}Adını Fatih’in Koyduğu Doğa Harikası Tokatköy’ün tarih sahnesine çıkışı, Fatih Sultan Mehmet dönemine denk geliyor. Yaygın kabul gören hikâyeye göre Fatih, seferdeki sadrazamının gönderdiği bir haberciden Tokat Kalesi’nin fethedildiği müjdesini almış. Sonra da heyecan içerisinde dolaşmakta olduğu alanı kastederek “Hemen buraya bir bahçe yapılsın. İsmi de Tokat Bahçesi olsun!” emrini vermiş. Padişahın talimatları ışığında hizmetkârları, hemen kolları sıvamış ve araziyi çevreleyip av hayvanlarının kontrolünü sağlayacak surlar örmüş. Tabii her av alanında olduğu gibi Fatih’in konaklayacağı büyüleyici güzellikte bir köşk yapılmış. Hatta sonraki yıllarda Osmanlı’nın şanını yansıtması adına Tokat Kasrı’nın bahçesine havuz, şadırvan ve hamam gibi detaylar eklenmiş. Fatih’ten sonra Osmanlı tahtına oturan padişahlar da Tokat Bahçesi’ne yoğun ilgi göstermiş. Ancak ne yazık ki Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde hakkında övgüler sıraladığı kasır ve sınırları içerisindeki birçok yapı, 20. yüzyılın başında yıkılmış.
Tokatköy, bana göre tarihi değerlerinin büyük çoğunluğunu yitirmesine rağmen her gezginin görmesi gereken bir cennet. Zira günümüz İstanbul’unda enfes boğaz manzarasının keyfinin sürülebileceği, bu kadar sessiz ve sakin çok az yer kaldı. Özellikle gün batımında Yuşa Tepesi’ne çıkarsanız, ne demek istediğimi çok daha net biçimde anlayabilirsiniz. Hazır Tokatköy’ün en popüler noktasına çıkmışken Hz. Yuşa Türbesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Gerçi türbenin içerisinde yer alan 17 metre uzunluğundaki mezarın kime ait olduğu konusunda bir bilgi yok. Ama Kanuni döneminden beri bu kabir, birçok mucizeyi gerçekleştirdiğine inanılan Hz. Yuşa ile ilişkilendiriliyor.
Türbeden ayrıldıktan sonra rotanızı Beykoz Çayırı’na çevirirseniz, bölgede birçok eser yaptırmış İshak Ağa’nın adını taşıyan çeşmelerden birini görebilirsiniz. Yerli halkın "Terazibaşı Çeşmesi" adıyla andığı eser, uzaktan bakıldığında bir dikilitaşı andırıyor ve günümüzde sadece bir tarafından su akıyor. Bu arada yeri gelmişken belirteyim. Eğer Ortaçeşme mevkiine giderseniz, İshak Ağa’nın yaptırdığı ve çok daha iyi durumdaki bir diğer çeşmeyi yakından inceleyebilirsiniz. Dört bir yanı asırlık ağaçlar ile süslü Tokatköy’e yönelik keşif geziniz esnasında acıktığınızı hissederseniz, boğaz tarafındaki yeme-içme mekânlarını tercih edebilirsiniz.
Tokatköy’e ilk kez gidecekseniz, dolu dolu bir gün geçirmeye hazır olmalısınız. Zira doğası, tarihi atmosferi ve manzaraları ile bu köy, ziyaretçilerinin anlık da olsa sıkılmalarına asla izin vermiyor. Tüm bunları geçtim; Giresun ve Trabzon kökenli yerel halk ile sosyalleşmek bile epey keyifli. Ama olur da sıkılırsanız ya da Tokatköy’ü daha önce ziyaret ettiyseniz, gezi listenize yerleşime yakın konumdaki birkaç yeri ekleyebilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında, gezilecek yerler listesine dâhil edilebilecek en iyi seçenek olarak Polonezköy Tabiat Parkı ön plana çıkıyor. Park tam da piknik yapmak, uzun bisiklet gezintilerine ve yürüyüşlere çıkmak, doğa fotoğrafları çekmek isteyenlere göre bir yer.
Eğer yeterince vaktiniz varsa, Beykoz’un bir diğer büyüleyici güzellikteki köyü Öğümce’ye gidebilirsiniz. Yıldırım Bayezid döneminde kurulduğuna inanılan köyde, Cam Ocağı Vakfı yer alıyor. Evinizin dekorunu zenginleştirecek objeler satın almak ya da cam üfleme teknikleri konusunda bilgi sahibi olmak için bu mekâna uğrayabilirsiniz. Tabiat parkı ve köye ek olarak gezi programınızda, Anadolu Kavağı ile Yoros Kalesi’ne de yer verebilirsiniz.
{search:beykoz-otelleri,Beykoz Otelleri}
Tokatköy’e kendi aracınız ile gitmek istiyorsanız, Beykoz’a ulaştıktan sonra yön tabelalarını takip etmeniz yeterli olacaktır. Tabii günübirlik gezinizden aldığınız hazzı artırmak adına farklı yöntemleri de tercih edebilirsiniz. Mesela vapur seferlerinden yararlanıp önce Anadolu Kavağı’na gidebilirsiniz. Sonra da taksiler ya da ilginiz varsa iki teker üzerinde köye ulaşabilirsiniz.
Enerjinizi tarihi yerleşimin bünyesinde barındırdığı değerleri keşfetmeye saklamak niyetindeyseniz, otobüs seferlerinden yararlanabilirsiniz. Üsküdar’dan 15T, Kadıköy’den ise 15TK hat numaralı otobüsler vasıtasıyla Tokatköy’e gidebilirsiniz.