Büyükşehir ışıkları ve temposundan bir nefes almak isteyenler için İstanbul'un çok uzağına gitmeye gerek yok. Çekmeköy ile Polonezköy arasında yer alan Reşadiye Köyü, şehirden uzaklaşmadan köy hayatının sıcaklığını hissetmek isteyenler için harika bir alternatif sunuyor. Tarih kokan dokusu, mis gibi havası ve samimi köy halkıyla Reşadiye, hem doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere hem de geleneksel köy yaşamını deneyimlemek isteyen şehir insanına kucak açıyor. Peki, bu saklı cennette sizi neler bekliyor? Reşadiye'ye nasıl gidilir, burada neler yapılır ve hangi güzellikler sizi karşılar? Bu yazıda Reşadiye Köyü'nün gizemli ve huzurlu atmosferine doğru bir yolculuğa çıkacağız.
{facility:0}Reşadiye Köyü, İstanbul'un Anadolu yakasında, Çekmeköy ilçesine bağlı olarak yer almaktadır. Polonezköy'e yakın konumda bulunan köy, şehir merkezine sadece 30-40 dakikalık bir mesafededir. Bu nedenle, şehirden uzaklaşmadan doğayla buluşmak isteyenler için ideal bir tercih oluşturur.
Reşadiye'ye özel aracınızla ulaşmak oldukça kolay. Şehir içinden Şehirlerarası yolları takip ederek Çekmeköy yönüne ilerleyebilir ve tabelaları izleyerek köye ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma ile gitmek isteyenler için ise İETT otobüsleri bir alternatif sunuyor. 522 Reşadiye-Tepeüstü otobüs hattı, Reşadiye'ye direkt ulaşım sağlayan toplu taşıma seçeneklerinden biridir. Tepeüstü'nden hareket eden bu otobüs hattı, yol boyunca hem köy manzaralarını görme hem de keyifli bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
{ad:0}İstanbul Boğazı’na sadece 15 dakikalık mesafede, şehir hayatının stresinden uzaklaşıp doğanın kollarında dinlenmek isteyenler için bir cennet köşesi: Reşadiye Köyü. Oksijen deposu kestane ve gürgen ormanlarıyla çevrili bu şirin köy, yeşilin her tonunu gözler önüne seriyor. Deniz seviyesinden 250-300 metre yükseklikte bulunan köy, İstanbul'un yoğun sıcaklarından kaçış arayanlar için serin ve ferah bir ortam sunuyor. Şehir merkezine göre her zaman 2-3 derece daha serin olan Reşadiye, doğa ile baş başa kalmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası.
Tarihi dokusu ile de dikkat çeken bu bölge, bir zamanlar padişahların avlanma sahası olarak kullanılmış. Yerleşim yeri haline gelebilmesi için verilen mücadeleler ise köyün zengin geçmişine ayrı bir anlam katıyor. Günümüzde, Reşadiye Köyü hem doğal güzellikleri hem de sakin atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Köy sokaklarında yürürken size tavuklar, ördekler ve sevimli köpekler eşlik ediyor. Bahar aylarında meyve ağaçlarının rengarenk çiçeklerle süslediği sokaklarda gezinmek, insanın ruhunu dinlendiriyor. Köyde bolca bulunan kestane ağaçları ise hem görsel bir şölen sunuyor hem de bölgenin eşsiz florasını oluşturuyor. Eğer şanslıysanız, yerel üreticilerin kendi bahçelerinden topladıkları taze ürünleri tatma imkânı bulabilirsiniz.
Reşadiye Köyü, ailece hafta sonu kaçamağı yapmak isteyenler için de harika bir seçenek. Çocuklarınız köy hayatını yakından tanıyabilir, hayvanlarla vakit geçirip doğanın tadını çıkarabilir. Piknik alanları ve yürüyüş rotalarıyla dolu olan köy, hem çocukların hem de yetişkinlerin unutulmaz bir gün geçirebileceği bir yer.
Şehirden sadece kısa bir yolculukla ulaşabileceğiniz bu doğa harikasında, huzur, temiz hava ve samimi köy atmosferi sizleri bekliyor. Reşadiye’yi ziyaret ederek, modern hayatın karmaşasından sıyrılıp geçmişin ve doğanın sıcaklığını hissedebilirsiniz.
Reşadiye Köyü, İstanbul'un karmaşasından uzak, doğanın kucağında sakin bir mola sunuyor. Ancak bu huzurlu köyün çevresi de doğaseverler ve kültür meraklıları için çeşitli alternatiflerle dolu. İşte Reşadiye Köyü’ne yakınınızda sizi bekleyen yerlerden bazıları:
Polonezköy Tabiat Parkı: Bir Doğa Harikası Reşadiye’ye sadece dakikalar mesafedeki Polonezköy, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle nefes kesiyor. Bisiklet yolları ve yürüyüş parkurları sayesinde, yeşilin her tonunu hissetme şansınız var. Ayrıca Polonezköy Kültür Evi, bölgenin Polonya kökenli tarihine dair etkileyici bir pencere açıyor.
Aydos Ormanları: Serin Bir Kaçış Doğayla iç içe olmak isteyenlerin uğrak noktalarından biri olan Aydos Ormanları, hem huzur hem de spor arayanlara hitap ediyor. Buradaki parkurlarda yürüyüp Aydos Tepesi’nden İstanbul manzarasını seyretmek şehrin kaosundan kaçışın en keyifli yollarından biri.
Beykoz Korusu: Tarih ve Doğa Bütünleşiſiyor Bir tarafında deniz, diğer tarafında zengin bitki çeşitliliğiyle ün salan Beykoz Korusu, piknik yapmak ve doğanın tadını çıkarmak için harika bir nokta. Abraham Paşa’nın izlerini taşıyan bu alan, yürüyüş severler ve fotoğraf tutkunları için de benzersiz bir rota.
Anadoluhisarı ve Göksu Deresi: Tarihi Bir Yolculuk Tarihin dokusunu hissetmek isteyenler için Anadoluhisarı’na yakın konumda bulunan Göksu Deresi, hem görsel hem de lezzetli bir deneyim sunuyor. Dere kenarındaki restoranlarda keyifli bir yemek yedikten sonra, tarihi hisarı dolaşabilirsiniz.
Şile ve Ağva: Karadeniz’in Huzuru Biraz daha uzak bir yolculuk yapmayı göze alabilirseniz, Karadeniz kıyısındaki Şile ve Ağva sizi bekliyor. Geniş kumsalları, sakin atmosferi ve doğal görünümleriyle bu bölgeler, unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Reşadiye Köyü ve çevresi, modern hayatın karmaşalarından uzaklaşmak isteyen herkes için bir nefes aralığı sunuyor. Doğadan tarihe uzanan bu gezi rotalarıyla kendinize ve sevdiklerinize yeni bir dünya keşfettirin.