İsterseniz günübirlik ziyaret edin isterseniz tatilinizi tamamen orada geçirin; İzmir’de geçireceğiniz tatil, sizin için unutulmaz anlar yaşatacaktır. İzmir’de geçecek olan vaktinizi planladıktan sonra size ilham verecek bir kitap ve bir film ile birlikte İzmir’i keşfetmenizi tavsiye etmek isteriz!
{ad:0}İzmir, özellikle milli mücadele içinde önem taşıyan ve bir hayli kozmopolit yapıya sahip bir şehir olunca hikâyeler de çok köklü geçmişlere uzanabiliyor. Tıpkı Loren Edizel’in 2008 yılında raflarda yerini alan kitabı "İzmir Hayaletleri" gibi…
Osmanlı dönemi İzmirine ve o dönemin Türk, Ermeni, Rum, Yahudi ve Levanten insan topluluğuna, bu farklılıkların renklendirdiği şehir simalarına, savaşa ve fırsat bulamayan aşklara odaklanan "İzmir Hayaletleri" Smyrna’nın son günlerine de ışık tutmayı başarıyor.
Babası 1913 İzmir doğumlu bir ressam olan, kendisi de İzmir doğumlu olan Loren Edizel; başta babası ve şapkacılık yapan dedesinin anılarından hareketle şekillendirdiği kurgusunda savaşın pek ihmal edilen öbür yüzünü, insanda yıkıcılık etkisi yapan karanlığını okuyuculara kitabında olanca çıplaklığıyla sunuyor.
Çağan Irmak’ın kültleşmiş filmi Babam ve Oğlum'u henüz izlememiş olanlar, aslında çok şanslı. Çünkü henüz izlemedikleri bir şaheseri istedikleri an keşfedebilirler! Söz konusu İzmir ve İzmir filmleri olunca, 2005 yılında seyirciyle buluşmuş olan; oyuncu kadrosunda Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan, Hümeyra, Tuba Büyüküstün, Şerif Sezer, Yetkin Dikinciler, Binnur Kaya ve Ege Tanman’ın yer aldığı "Babam ve Oğlum" es geçilemezdi. Zira filmin çekimlerinin büyük bir bölümü Seferihisar’da gerçekleştirilmiştir.
2006 Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde "En İyi Film", "En İyi Erkek Oyuncu", "En İyi Kadın Oyuncu"; 38. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri’nde "En İyi Film", "En İyi Yönetmen", "En İyi Senaryo", "En İyi Kadın Oyuncu", "En İyi Erkek Oyuncu", "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödüllerini ve 2006 Nürnberg Film Festivali’nde de "En İyi Film ve İzleyici Ödülü"ne layık görülen film; Ege’deki aile çiftliğinden gazetecilik eğitimi için ayrılan ve üniversite yıllarında siyasete ilgi duyan Sadık’ın, onun ziraat mühendisi olup çiftliğin idaresini eline almasını bekleyen babası tarafından evlatlıktan reddedilmesinin ardından 80 ihtilalinde oğlunun doğumu sırasında karısını kaybetmesi ve gördüğü işkencelerle ölümcül bir hastalığa yakalanması ile başlıyor. Oğlu Deniz’i Ege’deki çiftliğe götürmekten başka çaresi olmayan Sadık’ın bu kararı sonrası ailenin hayatı bir kez daha değişim gösterecektir…
İzmir plajlarıyla, şehir merkezi ile, ilçeleriyle, köyleriyle, antik kentleriyle adeta bir mücevher niteliğinde. Defalarca gidildiğinde bile çok fazla yeni yer görüp, keşfedeceğiniz İzmir’de, gezeceğiniz bölgeyi belirledikten sonra Neredekal.com’un listelediği İzmir Otelleri sayfasından en iyi otellere göz atabilirsiniz.
{search:izmir-otelleri,İzmir Otelleri}