Ayder Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan, Karadeniz’in sahip olduğu bütün doğal güzellikleri temsil eder cinsten bir keşif rotası. Çamlıhemşin ilçesinin 19km güneydoğusunda yer alan yayla şifalı kaplıcalara sahip olmasının yanında bal toplayıcılığı için de önemli bir değere sahip. Ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı yeşillikleri, arkasında bulundurduğu Kaçkar Dağları'yla birleşince yağlı boya tablolarını andıran manzaralar ortaya çıkıyor. Ayder Yaylası her ne kadar bahar aylarında ziyaret edilse de, yeni manzaralar keşfetmek isteyenler için kış mevsiminde birbirinden güzel olanaklar sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Karadeniz’in huzurlu ve temiz havası eşliğinde yürüyüşler yapabilir, birbirinden güzel fotoğraf kareleri çekebilirsiniz.
{facility:0}{search:ayder-otelleri,Ayder Otelleri}
Ayder Yaylası 1350 m yükseklikte bulunsa da aslında eskiden yayla olarak kullanılmıyordu. Şehirler arasında yaya olarak veya binek hayvanlarla yolculuklar yapan halk, bu bölgeyi bir dinlenme alanı olarak kullanıyordu ve buna hizmet eden tesisler kuruluyordu. Osmanlı Döneminde doğal güzellikleriyle fazlasıyla dikkat çeken yayla, ziyaretçilerini ağırlamaya o zamanlarda başlamış.
Yayla, Osmanlı döneminde özellikle Pontus Rumları tarafından yoğun olarak kullanılmış ve bu kültürel etkileşim, bölgenin mimari yapısını ve sosyal yaşamını şekillendirmiştir. 20. yüzyılın ortalarından itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte Ayder, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek kaplıcaları, doğal güzellikleri ve zengin tarihi mirası ile popüler bir destinasyon haline geldi. Bugün Ayder, tarih ve doğanın iç içe geçtiği, ziyaretçilerine hem huzur hem de keşif imkanı sunan bir yer olarak öne çıkıyor.
Zaman ilerledikçe kaplıcalarından yararlanmak isteyen ziyaretçilerin eşlik etmesi ile ünlü bir ziyaret merkezi haline geldi. 1944 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmış, 1987 yılında ise Bakanlar Kurulu tarafından "Turizm Merkezi" olarak ilan edilmesiyle herkes tarafından bilinen gözde bir yer haline gelmiştir. Turizm merkezi ilan edilmesinden günümüze yerli ve yabancı turistler tarafından artan bir ilgiyle ziyaret edilmekte.
{ad:0}Yaylanın tarihi 1700 yılına kadar dayanıyor. Başta Hala Köyünden gelen köylüler olmak üzere yakın civardaki birçok köylü, her yılın mayıs ayında hasatlarını taşırken yaylada dinlenirlermiş. Zamanla eylül ayında buraya uğrayıp ot hasadı toplanmaya başlamış. Böylelikle bazı köylüler yaylaya yerleşmişler ve hayatlarının geri kalanını burada sürdürmüşler. Günümüzde yöreye ait ot biçme şenliklerinin temelini şekillendiren bu olay, aynı zamanda "Hodoç" olarak da bilinir. Şimdi bu şenlikler yaylada yer alan farklı festivallerle anılmaya ve hikayeler anlatılmaya devam ediyor.
Ülkemizin doğa turizminin önemli bir kısmını temsil eden yayla, aynı zamanda Kaçkar Dağlarına tırmanış yapan sporcuların da dinlenmek için seçtiği uğrak yerlerden biri. Yüksek dağlar arasında yer alan yapısıyla, ince yollara sahip olması ve yeşilliğin her tonunu barındırması doğa yürüyüşü severlere birbirinden keyifli rotalar sunmakta. Aynı zamanda yılın dört mevsimi dağların arasından durmadan akan nehir, dağın eteklerinde bir şelale oluşturuyor. Bölgenin doğal güzelliğini tamamlayan bu nehir Gelin Tülü Şelalesi veya Ambarlık Şelalesi ismiyle anılıyor.
Osmanlı döneminden beri şifalı sularından yararlanan Ayder Yaylası, özellikle 1890 yılında yapılan çalışmalar sonucu kaplıcalar bakımından daha verimli ve ulaşılabilir bir hale getirilmiş. Bu sebeple turizm sezonlarında uzak ülkelerden gelen turistlerin bile ilk uğrak noktalarından biri halinde. Romatizma hastalıklarına, çeşitli deri ve cilt hastalıklarına, iç organ rahatsızlıklarına ve kadın hastalıklarına şifalı olan kaplıca suları 55 derece sıcaklığına kadar ulaşabiliyor. 260 m derinlikten çıkarılan bu doğal su kaynaklarına farklı tesislerden ulaşım sağlanabiliyor.
Ayder Otelleri, hem sunduğu çeşitli konaklama imkanları sayesinde hem de kaplıcaların yaylanın iklimini dengelemesi ile her mevsim ziyaret edilmeye elverişli bir ortam sunuyor. Bahar ve yaz aylarında çeşitli şenlikler ve kamp olanakları ile ziyaretçilerinin eğlenceli ve keyifli vakitler geçirmesine imkan sunan yayla, kış aylarında ise kafa dinlemek isteyen tatilcilere kapılarını açıyor. Ayrıca daha mütevazi eğlence olanakları da sunmayı ihmal etmiyor; bunların başında en çok talep gören Kardan Adam Şenlikleri yer alıyor. Kartopu savaşları, snowboard ve kızak gibi aktiviteler de yoğun olarak yapılıyor.
Şehrin gürültüsünden ve stresten uzakta, kış mevsiminin tadını çıkararak sakin bir tatil yapmak istiyorsanız Adler Yaylası sizin için doğru adres olabilir. Bir hafta sonu tatili için bile uygun özelliklere sahip. Festivalin sunduğu etkinliklerden yararlanabilir, çevrede yürüyüşler yapabilir, şelale ve nehir gibi doğal güzellikleri ziyaret edebilir ve birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Türkiye’nin hem doğa turizmi hem de şifa turizmi için oldukça önemli olan Ayder Yaylası’nı ziyaret etmek, eğer doğayı da seviyorsanız, yapılacaklar listenizin içinde olmayı hak edecek tüm özelliklere sahip.
Eğer özel aracınızla ulaşım sağlayacaksanız, Karadeniz sahil yolunu takip ederek tabelalara göre sırasıyla, Ardeşen Köprüsü istikametinden Çamlıhemşin ilçesine ulaşıp, sonrasına 19 km uzaklıkta yer alan Ayder Kaplıcaları tabelalarını görebilirsiniz. Fırtına Vadisi olarak da bilinen mevkiinden ilerleyerek Ayder Yaylası’na ulaşabilirsiniz. Bölgeye yakın Çamlıhemşin konaklama seçenekleri hakkında daha fazla bilgi öğrenmek isterseniz Çamlıhemşin Otelleri sayfasına tıklayabilirsiniz!
Ulaşım olarak uçak tercih edecekseniz de Trabzon Havaalanında yer alan Havaş veya benzeri servislerle Pazar ilçesine ulaşım sağlayabilirsiniz. Akabinde ilçe merkezinde yer alan Çamlıhemşin-Ayder minibüsleriyle yaylaya ulaşabilirsiniz.
{search:ayder-otelleri,Ayder Otelleri}
Bildiğiniz gibi Karadeniz Bölgesi'nin her bir yeri birbirinden güzel. Dolayısıyla geniş kapsamlı bir Karadeniz turu düşünenler Yemyeşil Doğası ve Zengin Tarihi İle Karadeniz'de Gezilecek Yerler başlıklı blog yazısıyla gezilecek yerleri keşfedebilirler.