Karadeniz’in kendine has doğasıyla kucaklaşmak, tarih kokan sokaklarında yürüyüp kültürel mirasını hissetmek ister misiniz? O halde sizi Bartın’a davet ediyoruz! Antik çağlardan bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bu güzel şehir, Parthenia’dan Bartın’a dönüşen hikayesiyle geçmişe ışık tutarken, doğal güzellikleriyle de bugün ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Amasra’dan Kurucaşile’ye uzanan eşsiz sahilleri, yemyeşil ormanları ve sıcacık insanlarıyla Bartın, Karadeniz’de bambaşka bir deneyim vaat ediyor. Bu yazımızda, Bartın’da gezilecek yerlerden tadına doyamayacağınız yöresel lezzetlere kadar dolu dolu bir gezi rehberi hazırladık. Şimdi, Karadeniz’in saklı cennetini keşfetmeye hazır olun!
{facility:0}2013 senesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmış olan Amasra Kalesi, yalnızca bir tarihi yapı değil, aynı zamanda Amasra’nın ruhunu yansıtan bir simge! Bizans döneminden günümüze uzanan bu etkileyici kale, Boztepe ve Zindan mahalleleri üzerine kurulmuş ve iki bölümü birbirine kemerli bir köprüyle bağlanmış. Kale surları, tarihin izlerini taşırken aynı zamanda Karadeniz’in eşsiz manzarasına açılan bir pencere gibi. Sur duvarlarına yaslanıp denizin kokusunu içinize çektiğinizde, geçmişin fısıltılarını duyabilirsiniz. Bir yanda Boztepe’nin doğal güzellikleri, diğer yanda Amasra’nın sıcacık sokakları… Kaleyi gezerken yalnızca tarihe dokunmakla kalmıyor, aynı zamanda Amasra’nın büyüleyici atmosferini de hissediyorsunuz. Hele bir de gün batımına denk gelirseniz, bu tarihi mekân daha da masalsı bir hale bürünüyor.
{ad:0}Güzelcehisar Lav Sütunları, Bartın’ın doğanın sanat eserine dönüşmüş harikalarından biri! Yaklaşık 8 milyon yıl önce volkanik aktiviteler sonucu oluşmuş bu lav sütunları, dünyada sadece birkaç yerde görülebilen oldukça nadir bir oluşum. Altıgen prizma şeklindeki sütunlar, Karadeniz’in dalgalarıyla buluşarak inanılmaz bir görsel şölen sunuyor. 12 metreye kadar yükselen bu sütunlar, kıyı boyunca uzanıyor ve adeta bir doğa anıtı gibi büyülüyor. Üstelik burada sadece doğanın muhteşemliğini izlemekle kalmıyorsunuz; sahilde yürüyüş yapabilir, ahşap platformdan bu etkileyici yapıyı daha yakından inceleyebilirsiniz. Gün batımında altın rengine bürünen bu sütunların manzarası ise tarifsiz. Güzelcehisar’a gidip de lav sütunlarını görmeden dönmek, Karadeniz’in en özel sürprizlerinden birini kaçırmak demek!
Küre Dağları Milli Parkı, Bartın’a gelen doğaseverlerin mutlaka uğraması gereken bir cennet köşesi! Türkiye’nin ilk Pan Parks sertifikalı milli parklarından biri olan bu bölge, el değmemiş doğası ve büyüleyici ekosistemiyle adeta bir açık hava müzesi. Göz alabildiğine uzanan yeşilliklerle kaplı vadiler, şelaleler, kanyonlar ve mağaralar burada sizi bekliyor. Parkta yapabileceğiniz aktiviteler ise saymakla bitmez: Valla ve Horma kanyonlarında macera dolu bir yürüyüşe çıkabilir, Ilıca Şelalesi’nde doğanın huzurunu hissedebilir, mağaracılık tutkunuysanız Kılıçlı Mağarası’nın gizemli atmosferine adım atabilirsiniz. Üstelik fotoğraf meraklıları için de tam bir görsel şölen! Yaban hayatı gözlemlemek isteyenler, bu parkta boz ayılardan kartallara kadar birçok canlı türünü doğal ortamında görebilir.
Küre Dağları Milli Parkı tur güzergahları aşağıdaki gibi sıralanıyor.
Doğayla buluşmak için uzağa gitmenize gerek yok; Bartın’a çok yakın bir noktada sizi Balamba Tabiat Parkı bekliyor! Bartın-Karabük yolu üzerinde yer alan bu huzur dolu park, ormanın kucağında keyifli bir gün geçirmek isteyenler için harika bir kaçış noktası. Yürüyüş yollarında kuş sesleri eşliğinde doğanın tadını çıkarabilir, piknik alanlarında sevdiklerinizle güzel anılar biriktirebilirsiniz. Geniş bir alana yayılan park, hem şehrin temposundan uzaklaşmak hem de Karadeniz’in yemyeşil doğasını hissetmek için birebir. Eğer Bartın’a yolunuz düşerse, doğayla iç içe bir nefes almak için Balamba’yı listenize mutlaka ekleyin!
Amasra’da gezinirken gözünü denize çevir ve Tarihi Kemere Köprüsü’nün hemen ilerisindeki küçük ama büyüleyici Tavşan Adası’na bir bak! Adını, adada serbestçe dolaşan sevimli tavşanlardan alan bu şirin ada, aynı zamanda tarihi dokusuyla da dikkat çekiyor. Üzerinde yer alan antik kalıntılar, adayı keşfetmek isteyenlere zamanda yolculuk yapıyormuş hissi veriyor. En ilginç detaylardan biri ise, adadaki kaya kovuğuyla ilgili eski bir inanış: Sandal ya da motorla bu kovuğun içinden geçirilen hastaların iyileşeceğine inanılırmış. Eğer Amasra’daysanız, bir tekne turuna katılıp Tavşan Adası’nı yakından görme fırsatını kaçırmayın.
Amasra’ya yolunuz düşerse, doğanın ilginç bir mucizesine tanıklık etmek için Boztepe Adası’ndaki Ağlayan Ağaç’ı mutlaka ziyaret edin! Bu asırlık ağaç, çevresindeki denizden ve havadan aldığı nemi yapraklarında biriktirerek belli dönemlerde yağmur damlalarını andıran bir şekilde geri bırakıyor. 300-350 yıllık olduğu tahmin edilen bu etkileyici ağaç, sadece görünüşüyle değil, konumuyla da büyülüyor. Ağacın bulunduğu noktadan Amasra’nın eşsiz manzarasına bakabilir, Tavşan Adası’nı izlerken Karadeniz’in huzurunu hissedebilirsiniz.
Bartın’da doğanın tam kalbine bir yolculuk yapmak istersen, Gergece Şelalesi seni bekliyor! Şehir merkezine sadece 12 km uzaklıkta olan bu saklı güzellik, yemyeşil doğası ve huzur dolu atmosferiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor. Şelalenin döküldüğü noktada oluşan küçük gölet, adeta bir kartpostal manzarası yaratıyor. Şelaleye ulaşmak için önce Yeşilkaya Köyü’ne gitmeli, ardından doğanın kucağında kısa bir yürüyüşle bu eşsiz noktaya varmalısın. Ayrıca, burada piknik yapmak için uygun alanlar da mevcut. Kuş cıvıltıları eşliğinde şelalenin serin sularına karşı keyif yapmak, şehirden kaçıp yenilenmek için harika bir fırsat!
Küre Dağları Milli Parkı’nın Ulus bölgesinde gizlenmiş bir doğa harikası olan Kemerli Mağarası, keşfetmek isteyenlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Yalnızca 2 metre yüksekliğinde ve 18 metre uzunluğundaki bu küçük mağara, bulunduğu bölgenin doğal dokusuyla tam bir uyum içinde. Mağaraya ulaşımı kolaylaştıran yürüyüş yolları sayesinde çevrenin yemyeşil manzarasını adım adım hissedebilir, ahşap seyir terasında bu büyüleyici görüntünün tadını çıkarabilirsiniz. Eşsiz bir doğa rotası arıyorsanız, Kemerli Mağarası kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir durak!
Bartın’ın yemyeşil doğasının yanında maviyle buluşan muhteşem plajları, yaz günlerini unutulmaz kılmak için birebir! 59 km uzunluğundaki kıyı şeridi boyunca sıralanan koylar ve plajlar, hem huzurlu hem de keyifli bir deniz tatili sunuyor. Özellikle İnkumu Plajı, altın sarısı kumsalı ve ikonik ağaçlı kayasıyla mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Yaz aylarında, özellikle temmuzdan eylüle kadar, Bartın plajları mis gibi bir Karadeniz havasında yüzme ve güneşlenme imkanı sağlıyor. Güzelcehisar Plajı’nın yanındaki lav sütunlarının eşsiz manzarasını izlemek ya da Çakraz Plajı’nın sakin sularında serinlemek için bu harika sahilleri keşfe çıkabilirsiniz. Üstelik deniz kenarındaki otellerde konaklayarak manzaranın tadını gün boyu çıkarabilirsiniz. Tatil rotanıza Amasra, Kurucaşile ya da Kapısuyu gibi plajları eklemeyi unutmayın; her biri kendi güzelliğiyle sizi büyüleyecek!
Bartın’ın tarih kokan sokaklarında gezerken sizi zamanda yolculuğa çıkaran tarihi Bartın evleri, Osmanlı’nın zarif mimarisini günümüze taşıyor. Genellikle Yalı Boyu ve Orduyeri mahallelerinde yer alan bu ahşap evler, özenle korunmuş dokularıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Çoğu iki katlı olan bu yapılar, yeşillikler içindeki bahçeleri ve bahçelerdeki taş kuyularıyla adeta geçmişin birer tanığı gibi. Yöreye özgü detaylarla bezeli bu evler, Bartın’ın kültürel kimliğini keşfetmek isteyenler için bir hazine niteliğinde.