Bir müze düşünün ki sizi çocukluğun en masalsı anlarına götürüyor; rengârenk oyuncaklar arasında dolaşırken hem kendi geçmişinize, hem de dünyanın dört bir yanından gelen hikâyelere dokunuyorsunuz. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde her oyuncak bir zamansız yolculuğun anahtarı gibi… Sunay Akın’ın hayalleriyle hayat bulan bu eşsiz mekân, sadece çocukların değil, her yaştan ziyaretçinin içindeki çocuğu uyandırmaya davet ediyor. Kasım ara tatilinde nereye gitsek diyenler hazır mısınız? Bu büyülü dünyaya adım attığınızda, sizi bekleyen sürprizleri keşfetmeye başlayalım.
{facility:0}{search:kadikoy-otelleri, Kadıköy Otelleri}
İstanbul Oyuncak Müzesi’ne adım attığınızda, sizi yalnızca oyuncaklarla dolu bir koleksiyon değil; tarihin ve çocukluğun sihirli dünyasına açılan bir kapı bekliyor. Şair ve yazar Sunay Akın’ın kişisel tutkusu ile hayata geçirilen bu müze, 1700'lü yıllardan günümüze kadar gelen oyuncakları bir araya getirerek ziyaretçilerini zamanda keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Nostaljik oyuncaklardan, farklı ülkelerin kültürlerini yansıtan eşsiz parçalara kadar her köşede geçmişin izlerine dokunabilirsiniz. Özellikle çocuklarla ziyaret için ideal olan müzede, interaktif etkinlikler ve yaratıcı atölyelerle minik ziyaretçilerin ilgisini çekecek pek çok etkinlik bulunuyor.
İstanbul’un en renkli ve büyülü mekanlarından biri olan Oyuncak Müzesi’ne ulaşım da oldukça kolay; Anadolu Yakası’nda bulunan bu masalsı dünyaya kolayca yolculuk edebilirsiniz. İstanbul Oyuncak Müzesi, şehrin Anadolu Yakası’nda, Göztepe’nin sakin ve nostaljik sokaklarında ziyaretçilerini ağırlıyor. Bağdat Caddesi’ne sadece birkaç dakikalık uzaklıkta yer alan müzeye ulaşmak oldukça kolay; dileyenler toplu taşıma araçlarıyla Kadıköy ya da Söğütlüçeşme üzerinden Göztepe’ye geçebilir. Otobüsle ulaşmak isteyenler için birkaç farklı seçenek mevcut: 10B, 10S, 14Ç, 17, 17L, 19F, 19M, 19S numaralı otobüslerle “Göztepe” durağında inebilir ya da GZ1 ve GZ2 hatları ile "Tütüncü Mehmet Efendi Camii" durağına kadar gelebilirsiniz. Ayrıca ER1 ve ER2 numaralı otobüslerle "Erenköy İstasyonu" durağında inerek müzeye kolayca ulaşabilirsiniz.
Treni tercih edenler için de Erenköy durağı müzeye en yakın nokta. Burada indikten sonra yaklaşık 10 dakikalık kısa bir yürüyüşle kendinizi çocukluğun büyülü dünyasına doğru ilerlerken bulacaksınız. İster toplu taşıma ile ister trenle gelin, müzenin kapısına ulaştığınızda sizi bekleyen nostaljik atmosfer tüm yol yorgunluğunuzu alacak! Avrupa Yakası’ndan gelecekler için ise Marmaray, Boğaz köprüleri veya Avrasya Tüneli seçenekleri sayesinde müzeye ulaşmak bir keyfe dönüşüyor. Özel araçla gelen ziyaretçiler için çevrede otopark imkânı bulunsa da, müzenin kendi otoparkı yok; bu yüzden yakındaki otoparklardan veya cadde üzerindeki uygun alanlardan faydalanabilirsiniz. İstanbul’un koşuşturmasından uzaklaşıp çocukluğun büyüsüne kapılmak için ilk adımı atar atmaz, müzenin sıcak atmosferi sizi hemen kucaklayacak.
{ad:0}İstanbul Oyuncak Müzesi, rengârenk bir hayal dünyasına açılan kapısı ve her köşesinde sakladığı hikâyeleriyle benzersiz bir deneyim sunuyor. Sunay Akın’ın çocukluk tutkusuyla şekillenen bu müzede, dünyanın dört bir yanından toplanmış 4 binden fazla oyuncak, geçmişten bugüne bir köprü kuruyor. Oyuncaklar arasında 1800’lü yıllardan kalma kurşun askerler, klasikleşmiş bebek evleri, uzay çağına tanıklık eden roketler ve daha nice nadir parçalar yer alıyor. Özellikle farklı kültürlerin oyuncaklarına yer verilmesi sayesinde ziyaretçiler, oyuncaklar üzerinden adeta küçük bir dünya turuna çıkıyor.
Çocuklarla bu büyüleyici dünyayı keşfetmek ise başlı başına unutulmaz bir gün vaadi sunuyor. Müzede her yaş grubuna yönelik düzenlenen yaratıcı atölyeler ve etkinlikler, çocukların yalnızca gözlem yapmalarını değil, oyuncakların dünyasına dâhil olmalarını sağlıyor. Origami, boyama, maket yapımı gibi atölyelerde minikler hem eğleniyor hem de el becerilerini geliştiriyor. Örneğin, bir maket yapım atölyesinde çocuklar kendi oyuncaklarını yaratırken hayal güçlerini özgürce konuşturabiliyor. Hafta sonları düzenlenen masal saatleri ve tiyatro gösterileri ise çocukların hayal dünyasını daha da genişletiyor.
Ailece bu büyülü dünyada bir gün geçirmeyi planlıyorsanız, sabah müzeyi keşfetmekle başlayabilir, ardından atölyelere katılabilir ve sergi salonlarında küçük gezginlerle birlikte her bir oyuncağın hikâyesini dinleyebilirsiniz. Müzede geçireceğiniz bu özel gün, çocukların yalnızca görsel olarak değil, duygusal ve kültürel anlamda da zenginleşeceği bir deneyime dönüşüyor.
İstanbul Oyuncak Müzesi nostalji dolu bir keşfe çıkmak için haftanın altı günü sizi bekliyor. Müze pazartesi hariç hafta içi her gün 10:00 - 18:00, hafta sonları ise biraz daha geç kapılarımızı kapatarak 10:00 - 18:30 arasında ziyarete açık. Giriş ücretleri tam bilet için 210 TL, indirimli bilet ise 120 TL olup, 3 yaş ve üzeri çocuklar, öğrenciler, öğretmenler ve 65 yaş üstü misafirler için çerlidir. Turist ziyaretçiler için tam bilet 420 TL, indirimli bilet ise 360 TL’dir.
3 yaş altı çocuklar, engelliler, ICOM kart sahipleri, MMKD üyeleri, kokartlı rehberler ve basın mensupları müzemizi ücretsiz gezebilirler. 30 kişi ve üzeri okul grupları için özel indirimler de var; bu durumda bilet fiyatı öğrenci başına 95 TL oluyor. Müzede keyifli bir etkinlik ya da grup ziyareti planlıyorsanız, önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın.