Kış temalı yabancı filmlerde, özellikle romantik komedilerde veya gençlik filmlerinde, sık sık karşımıza çıkar: Çiftler veya arkadaşlar, buz tutmuş bir gölün üzerinde paten yapar. Elbette herkesin başarabileceği bir şey değildir. Ama böyle bir sahneyi gördüğünüzde, en az bir kez denemek isteyenlerdenseniz patenlerinizi hazırlayın! Sizinle, ülkemizde kışın paten yapabileceğiniz buz tutmuş göllere dair bilgiler paylaşacağız.
{ad:0}Güzel ülkemizde bazı yerler vardır ki ne zaman gitseniz sizi güzelliklerle karşılar. Bazı yerlerin mevsimi yoktur derler. İşte Abant gölü öyle bir yerdir. Yazın gittiğiniz zaman size güneş ışıldar. Gölün etrafında güzel bir yaz yürüyüşü yapar, var olan temiz havayı içinize çekersiniz. İlkbaharda gittiğiniz zaman yeşilliklerin ardında dolaşırken adeta kendinizi unutursunuz. Yaşamanın ve gezmenin ne kadar birbirine bağlantılı bir durum olduğunun farkına varırsınız. Sonbahar gelince ayaklarınızın diplerine sararan yapraklar dökülür. Ağaçlar yavaş yavaş kendini kışa hazırlar. Yapraklarını dökerler. Siz yürürken yağmur ardınızdan yürümeye başlar. Kirpiklerinize yağan yağmurda doğanın o güzel ve eşsiz havasını bulursunuz. Zaman geçer, yapraklar toprağın altına karışır. Şimdi buralara kimse gelmez dediğiniz anda Bolu’nun o meşhur kışı başlar ve var olan manzara sizi bir kez daha kendine hayran bırakır. Üzerinde kar yağmış kuru ağaçlar var. Yerleri bembeyaz olmuş upuzun bir orman var. Nihayetinde Abant’ta unutamadığımız bir sevdaya tutulmuş gibi kışa ve buzlara tutulan bir göl var. Uçsuz bucaksız bir manzara, kuru ağaçların dalları buz tutan göle yansımış, neresinden bakarsanız bakın sizi bambaşka yerlere götürüyor. Bolu’nun o çetin kışına rağmen pes etmemiş, kendini dondurarak korumaya almış Abant Gölü, bize görmediğimiz cenneti hatırlatıyor. Bu keşfedilmemiş cennetin gölünde ürkek bir şekilde de olsa adımlarınızı atabilir, kızaklara atlayıp muazzam manzaranın üstünde hayatı yudumlayabilirsiniz.
{search:bolu-otelleri,Bolu Otelleri}
Rotamızı Bolu’dan Amasya’ya çevirdik. Şehzadeler diyarı ve elmanın memleketi olarak andığımız Amasya’ya bir şey daha eklemeliyiz. Gözlerimizle ardını takip edemeyeceğimiz kadar güzel bir manzara, soğuktan kurumuş ağaçların suya yansıyan gölgeleri, bölgenin yavaş yavaş büyüyen işletmeleri, buz tutan göle daha kolay balık tutma içgüdüsü ile gelen balıkçılar ve gölün üzerinde kayan kızaklar… Size tüm bunlar Sabahattin Ali öyküsü gibi gelse de Borabay Gölü’nün etrafında şekillenen manzaradan bahsediyorum. Borabay Gölü, kendine has dokusuyla kışın o çetin soğuğuna tıpkı Abant Gölü gibi bir direniş göstermesi ile binlerce övgüyü hak ediyor. Buz tutan gölü gördüm şimdi napacağım burada sıkılırım diyenlerdenseniz lütfen bu cümleleri kullanmayın. Hem gölün üzerinde hem de etrafında hiç sıkılmadan yapabileceğiniz onlarca aktivite mevcut. Gölün üzerinde kızak kayabilir, ağaçlardan sıyrılıp düşen dallara elinizle dokunabilirsiniz. Çok uslu olursanız gölün altında balıkçıların oltalarından kaçan balıkları görebilirsiniz. Gölün üzerinde ya da etrafında yürürken akşam oldu şimdi nasıl vasıta bulacağım ya da bu soğukta ve bu yorgunlukla arabayı nasıl kullanacağım diyenlerdenseniz ormanlık alanda doğa ile bütünleşebileceğiniz ve o gecenin sabahında doğada uyanabileceğiniz bungalov evlerde kalabilir, yaşadığınız bu bol manzaralı ve bol oksijenli günü doğanın o ağaçlar ve çiçekler serpiştirilmiş yatağında sonlandırabilir ve doğanın huzurlu kollarında uyanabilirsiniz.
{search:amasya-otelleri,Amasya Otelleri}
İçinde birden fazla güzel doğa harikası barındıran Karadeniz Bölgesi, muhteşem manzaraya sahip bir doğa harikasına daha ev sahipliği yapıyor. Ovaları, yaylaları, hırçın denizleri, tarihi ve turistik güzellikleri, birbirinden cana yakın ve güzel insanları ile aklımızı çelen Karadeniz Bölgesi’nde kışın o hırçın soğuğuna aldırış etmeden tıpkı diğer göller gibi buz tutarak kendini korumaya alan ve yeryüzündeki cenneti andıran güzelliği ile insanları kendine hayran bırakan Uzungöl, her kesimden ve her yerden insanları birbirine çeken doğa harikalarından biri olmuştur. Trabzon’un Çaykara ilçesinde yer alan Uzungöl, bolca yeşilliği ve benzersiz doğasıyla tatilcilerin, turistlerin ve her demden insanın uğrak noktası konumuna gelmiş bulunuyor. Birbiri ardına sıralanan köy evleri, bulutların boyuna yetişen yaylaları, ayaklarımıza dolaşan küçük hayvanları, gölün etrafında o kendilerine has şiveyle gezinen insanları ile ilgi görmeyi sonuna kadar hak eden Uzungöl’de birçok aktivite yapma imkanınız mevcuttur. Gölün etrafında yürüyebilir, Karadeniz’in cana yakın insanları ile sohbet edebilir, hayvanlarını otlatan köylülerin çalışkanlığına hayran kalabilir ve o kadar gezdikten, tozduktan, yorulduktan sonra acıkınca gölün o muazzam manzarası eşliğinde yaylaya doğru çıkıp o enfes hava eşliğinde derme çatma bir gecekonduda pişen kuzu çevirmeyi midenize indirebilirsiniz. Nihayetinde buz tutan o gölde ürkek adımlarla sevdiklerinizin koluna girerek yürümeyi deneyimleyebilirsiniz.
{search:trabzon-otelleri,Trabzon Otelleri}
Karadeniz sahil şeridini takip ederek daha hangi güzelliğe ulaşabilirim diyenlerdenseniz kemerlerinizi sıkıca bağlayın. Artvin Şavşat’a gidiyoruz. Kış yolları yavaş yavaş kapatmış, geri kalan yola yürüyerek devam ediyorsunuz. Fonda İlhan İrem’den “Sazlıklardan Havalanan” çalarken upuzunca giden bir yolu andıran sazlıklar karşılıyor sizi… Hava soğumaya, kar yağmaya devam ederken, müzik ritmini arttırırken sazlıkların ortasında saklı kalmış cennet olan Karagöl sizi karşılıyor. Henüz keşfedilmemiş bir yer olan Şavşat Karagöl, özellikle kış aylarında muhteşem manzarasıyla kışı, karı ve soğuğu seven ziyaretçilerine mükemmel bir resital sunuyor. Elinizde ikinci elden aldığınız bir kamera olduğunu farz edin. Filmlerini daha yeni doldurdunuz. Göle bakan iki ağacın ardında kadrajınızı ayarladınız. Görüntünün yansıdığı çerçevede ağaçlar, sazlıklar, buz tutan bir göl ve o göle yansıyan ağaçlar, sazlıklar var. Sazlıklardan havalanan bir ördek görebilir misiniz bilmiyorum ama sazlıkların yansıdığı buz tutan bir göl görmek için mutlaka Artvin’e uğrayın deriz.
{search:artvin-otelleri, Artvin Otelleri}
Bazı güzelliklere ulaşmak zordur, zahmetlidir. Gittiğiniz yol, geçtiğiniz dar patikalar sizi usandırsa da pes etmezsiniz, sabredersiniz ve nihayetinde o güzelliklere ulaşırsınız. Hayatın olağan yoğunluğunda olağandışı bir güzellik ile karşı karşıyaysanız, geçtiğiniz karlı sokakları, savrulduğunuz dar patikaları ve yürüdüğünüz kilometrelerce yolu hiç umursamazsınız. Neredeyse dağları, tepeleri aştıktan sonra Mudurnu ile Adapazarı arasında sıkışıp kalan Sülüklü Göl, size var olduğunuz, yaşadığınız coğrafyanın ne kadar güzel ve paha biçilemez olduğunu bir kez daha hatırlatır. Yılın her mevsimi doğa tutkunlarını ağırlayan, gölün etrafında piknik örtülerinin yeni bir bitki örtüsü oluşturduğu Sülüklü Göl, kış geldiğinde bambaşka bir doğaya ev sahipliği yapıyor. Sülüklü Göl’e giderken yolculuk çok çetin mücadelelere sahne olsa da sizi karşılayan beyazperde kapalı gişeye oynamayı hak ediyor. Ağacın, kardan nasibinin almış yeşilin ve buz tutan gölün bir aradaki o müthiş uyumu kırk kere izleseniz de bıkmayacağınız bir film gibi sizleri etkisi altına alıyor. Bu doğaya hayran olmaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz. İşte Sülüklü Göl, kendine has güzelliği, görmediğimiz, tanımadığımız ve bilmediğimiz cennetten bir köşe oluşu, bol oksijenli ve bol balıklı bir atmosfer oluşuyla öncelikle ekmeğinin peşinden koşan yöre balıkçılarına sonra sizlere ev sahipliği yapıyor. Gölün etrafında yer yer işletmelerin bulunduğunu, kamp yapmak isteyenlerin burada kamp yapabileceklerini buradan hatırlatalım.
{search:mudurnu-otelleri,Mudurnu Otelleri}
Çam kozalaklarının kokusu burnunuza gelirken bir yandan da Bolu’nun o meşhur soğuğunun havasını içinize çekiyorsunuz. Çam ağaçlarının ardında, bu eşsiz manzaranın tam ortasında orada uzakta bir göl var. Gölcük gölü varlığı ile doğaüstü bir göl olduğunu tekrardan bizlere gösteriyor. Dört mevsim ayrı güzel olan ve her kesimden insanların akın ettiği Gölcük Gölü, önce soğuğun sonra karın esiri olduktan sonra bu esaretin yerini güzellikler aldı. Ağaçların, dalların, bulutların birbiri ardına sıralandığı Gölcük Gölü’nde tutan buzun üzerinde var olan doğayı yeniden deneyimleyebilirsiniz. Ağacı, ağaca yansıyan ışığı, ışığın kaynağı güneşi ve güneşi çevreleyen bulutu gördüğünüzde dünyanın varlığına dair tüm cevapları unutup Gölcük Gölü’ne hayran hayran bakıyorsunuz. Gölcük gölü, üzerine yansıyan manzarası, her mevsim kullanışlı oluşu, diğer göllere nazaran sakin ve sessiz oluşu ve adeta bir kartpostal gibi duruşuyla sizleri bekliyor. Gelin havaya aldırmadan, kimse en önden sırayı kapmadan, insanların varlığına aldırmadan gelin.
{search:bolu-otelleri,Bolu Otelleri}
Karadeniz’den Marmara’ya doğru savrulduğumuz bu yolda rotamızı bu sefer doğuya çevirelim. Kars’a doğru gidelim. Soğuğun, kışın çok farklı yaşandığı, o meşhur doğu ekspresinin vardığı Türkiye’nin en güzel kış rotalarından biri olan Kars, tarihi dokusu ve tarihi eserler kadar doğal harikaları ile de ön plana çıkıyor. Kars ve Ardahan sınırları arasında sıkışıp kalan kristal bir halıyı andıran Çıldır Gölü, bu harikaların başında geliyor. Çıldır Gölü’nde kış aktiviteleri adına hemen hemen her şeyi yapabilirsiniz. Buz tutan gölde yürüyebilir, balık tutabilir, balık tutanları izleyebilir, kızakla kayabilirsiniz. Hatta fayton ile gezebilirsiniz. Doğa ve macera tutkunuysanız, mesafeler sizin için hiç sorun değilse, hem gezmek hem eğlenmek hem de keşfetmenin tadına varmak istiyorsanız. Çıldır Gölü’nü mutlaka ziyaret edin.
{search:kars-otelleri,Kars Otelleri}
Yine Bolu’dayız. Son zamanlarda kışın buz tutması ile ünlenen Sünnet Gölü, doğa tutkunlarının dikkatini çekmeye başladı. Muazzam bir manzaraya sahne olan bu göl, kış mevsiminin birbirinden güzel manzaralarını bir arada barındırıyor. Gölün etrafında kış yürüyüşlerinizi yapabilir, ormanın etkisiyle temiz havayı içinize çekebilir. Hayata dair tüm olumlamalarınızı bu gölün etrafında yapabilirsiniz. Sünnet Gölü, sadece kış aylarında değil her mevsimde dikkat çeken bir göl olsa da kışın bir başka güzeldir. Kış rotalarınıza mutlaka Sünnet Gölü’nü ekleyin, kamp sandalyenize oturun ve manzaranın keyfine varın.
Her kış mevsiminde su sıcaklığı 40 derece dolaylarında seyreden Ilıgöl, 2023’ün kışında büyük bir bölümü buz tutarak bu listeye girmeye hak kazandı! Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Kalderası’nın zirvesinde yer alan Ilıgöl’ün etrafındaki karın kalınlığı ise yer yer 20 metreyi buldu. Normal şartlarda bir sıcak göl bölgesi olan Ilıgöl’de yazları 60, kışları ise 40 derece ortalamada seyreden su sıcaklarında küresel ısınma nedeniyle değişen mevsim normalleri dolayısıyla önümüzdeki yıllarda da benzer tabloları göreceğimizi düşünebiliriz…
{search:bitlis-otelleri,Bitlis Otelleri}
Erzincan’da Ergan Dağı Kış Sporları ve Doğa Turizm Merkezi’nde bulunan, beş metre derinliğe sahip Ardıçlı Gölü; hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte donarak, doğal bir paten pistine dönüşüyor. Etrafındaki müthiş manzarayı seyrederek paten yapabileceğiniz pistin yer aldığı kış sporları merkezi size bu konuda farklı alternatif alanlar da sunuyor. Bir isim benzerliği olarak, Konya’da da bir Ardıçlı Gölü olduğunu dipnot olarak belirtelim…
Gölün sınırları içinde yer aldığı Ergan Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi’nde gece kayağından raftinge, extrem sporlardan teleferiğe kadar pek çok farklı olanağın bulunduğunu da hatırlatalım. Kış sporları konusunda patenden ileriye gitmek isteyenler için ideal olsa gerek.
{search:erzincan-otelleri,Erzincan Otelleri}
Bursa Uludağ, kış sporları denilince akla ilk gelen adreslerden birisi… Peki ya burada bulunan yedi gölün de kışın buz tutarak, özellikle kış kampçılarının gözdesi hâline geldiğini biliyor muydunuz? Kara Göl, Kilimli Göl, Heybeli Göl, Buzlu Göl, Aynalı Göl, Çayırlıdere ve Soğukdere gölleri üzerinde paten yapılabilecek şekilde donuyor… Bu yedi gölden herhangi birinde paten yapmak, Uludağ’a yolu düşen paten sevdalılarının en az bir kez tecrübe etmesi gereken bir keyif!
Bursa’yı keşfederken farklı bir rota izlemek isteyenlere, “Evliya Çelebi’nin İzinde: Bursa Gezi Rehberi” içeriğimizi öneririz…
{search:bursa-otelleri,Bursa Otelleri}
Denizli’nin Buldan ilçesinde, yaklaşık 180 kuş türüne ev sahipliği yapan Yayla Gölü ise zaman zaman buz tuttuğu çetin kış mevsimlerinde hem kuşları hem de paten sevenleri ağırlıyor. Buldan ilçesinin sekiz kilometre uzağındaki Süleymanlı Köyü’nde, 1.150 metrelik rakımda bulunan 50 hektar alana yayılmış gölün yer yer 15 santimetreyi bulan buzları dikkatli bir şekilde paten yapmayı gerektirecek incelikte. Fakat kuş sesleri arasında birkaç tur atmak oldukça keyifli olsa gerek!
{search:denizli-otelleri,Denizli Otelleri}
Göllerin haricinde, buz pateni pistlerini tercih etmek isteyenler için de ülkemizde oldukça geniş seçenekler var. Bu konuyu “Türkiye’de Yer Alan Buz Pistleri” yazımızda detaylı olarak ele almıştık.
Bu kadar geniş seyahat rotası için size ilham verecek bir şeyler mi arıyorsunuz?
O zaman gelin, içinden buz pateni geçen filmlere birlikte göz atalım!
Kış mevsiminin doğal hüznünü daha da pekiştirmek isteyenlere…
Sosyal anlamda farklı statülerdeki iki genç, ailelerinin bütün karşı çıkma çabalarına rağmen birbiriyle paten partneri olur. Tabii, hikâye bu kadarla sınırlı değil. Zamanla birbirine âşık olan bu gençler, ailelerinin desteğini tamamen kaybederek geçimlerini sağlamak adına farklı işler yapmaya başlar… İlişkileri ve hayatları ise, ansızın ortaya çıkacak bir hastalıkla sarsılacaktır.
Dram ve romantizm iyi ama biraz da komedi olsun diyenlere…
Yetenekli bir buz patencisi, onunla neredeyse tamamen zıt bir karaktere sahip olan bencil bir hokey oyuncusuyla birlikte uluslararası olimpiyatlara katılmak için çalışmaya başlar. Tahmin edeceğiniz üzere ikilinin işbirliği, bir süre sonra aşka dönüşecektir.
Yorgan altında, sıcak çikolata eşliğinde temposu yüksek bir komedi izlemek isteyenlere…
Alaska’daki Mystery kasabasının hokey oynamaktan ve bu sporu seyretmekten keyif alan sakinleri; Amerika’nın en ünlü hokey takımı New York Rangers ile karşılaşırsa ne olur? Russell Crowe, Burt Reynolds, Hank Azaria gibi oyunculardan oluşan nefis bir kadro varken düşünmeye gerek bile yok; bu film kesin izlenir!
Bir grup gencin maceralı yolculuklarını sevenlere…
Yılın en soğuk günü… Kanada’daki küçük kasabalarından ayrılıp, Ontario Gölü’nden New York’a doğru patenle yolculuk yapan beş gencin kendilerini kanıtlama temalı yolculuklarını içeren film; oldukça ilham verici! Tabii, nefis paten sahneleri de cabası.
“Kış, biraz da mücadele değil midir?” diyenlere…
Bir belediye başkanı, şehrin buz pateni pistini kapattırma kararı alır. Eski bir patenci olan Courtney ile eski bir hokey oyuncusu olan Noah; Bütün zıtlıklarına rağmen belediye başkanının karşısında birlikte çalışmak zorunda kalır… Eh, yılbaşı dediğiniz şey de aşk olunca güzel olur.
“Bekle beni, geleceğim.” romantiklerine…
Yılbaşı arifesi, New York… Bir kadın ve bir adam, bir dükkânda kalan son çift siyah eldiven için ‘kapışır’. Ancak adam centilmendir, kadın da kaderci. Eldivenleri kadına bırakan adam, kaderin gücüne inanan bu kadınla daha sonra karşılaşabilecek midir? “Buz pateni bunun neresinde?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. İzleyiniz efenim…