Yaz ayları ülkemiz için bol keşifli ve bol dinlenmeli tatil ayları desek yanılmayız. Kimimiz Karadeniz yaylalarını keşfetmek için planlarını yaparken kimimiz de Ege ve Akdeniz sahilleri için planlar yapıyor. Bizler de büyük şehirlerden Ege sahillerini takip ederek Akdeniz’e hatta Antalya’ya kadar inmeyi planlayanlar için harika durak noktaları hazırlayalım dedik. Hem gidiş hem de şehre dönüş yolu üstünde kısa bir mola vererek tarihin görkemli izlerini de takip edebileceğiniz durakları sizler için aşağıda listeledik.
{facility:0}Bursa’nın gözbebeği Gölyazı antik dönemdeki adı Apolyont olan Uluabat Gölü kıyısındaki küçük bir yarımadada yer alıyor. Ana karaya bir köprü ile bağlı olan bu adacık; Koruma altındaki göçmen kuşları, Apolyont’tan kalma binlerce yıllık sur duvarları, 250 yıllık Rum evleri, geçmişten günümüze anıt ağaç niteliği taşıyan Ağlayan Çınar’ı ile Gölyazı’yı görülesi kılan özelliklerinden yalnızca birkaçı olarak sıralanıyor. Bursa merkeze 42 kilometre mesafede yer alan Gölyazı, Bursa-İzmir karayolunun 37’inci kilometresinde olup İstanbul’dan Ege’ye doğru yol alanların keşif rotalarına ekleyebileceği bir destinasyon.
{search:golyazi-otelleri,Gölyazı Otelleri}
Anıtsal tapınağı cumhuriyetten önce Almanya’nın başkenti Berlin’e götürülen Pergamon Antik Kenti, günümüzde tüm görkemiyle ziyaretçilerini bekliyor. Halen görmediyseniz ve yolunuz İzmir’in ilçesi Bergama yakınlarından geçiyorsa burayı mutlaka ziyaret edin deriz. Antik dönemde Misya bölgesinin jeopolitik öneme sahip merkezlerinden biri olan Pergamon, (MÖ 282-133 arasında) 150 yıl boyunca krallığın da başkentliğini yapmış bir şehir. Bölgenin sağlık ve şifalı su ile tedavi merkezi olan Asklepios Tapınağı da günümüzde ziyarete açık yerler arasında bulunuyor.
{search:bergama-otelleri,Bergama Otelleri}
Denizden çok uzakta, dağlık bir arazide kurulmuş olan bu görkemli Helen kentinin insanları 1000 yıl boyunca bu topraklarda varlıklarını sürdürmüşler. Yunanistan’dan Anadolu topraklarına göç eden Aioller tarafından kurulan Aigai kentine geldiğinizde; Athena kutsal alanını, macellumu, bouleuterion meclis binasını, agora, tiyatro, sarnıç ve künk sistemleri, diaphanes mezar anıtını görebilirsiniz.
{search:manisa-otelleri,Manisa Otelleri}
Sadece ülkemizin değil dünyanın da hayranlıkla izlediği antik bir şehir Efes. Kazıların halen devam ettiği antik şehirde her geçen gün yeni alanlar da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Anadolu'nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı, antik dönemin en gözde yapısı olan Artemis Tapınağı'nın da Efes'te inşa edilmiş olması kentin önemini daha da artırıyor. Efes Antik Kenti’nde başta Helenistik dönem ve Roma dönemi olmak üzere bu topraklarda yaşamış uygarlıklara ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgelerini görebilirsiniz. Her köşesini hayranlıkla döneceğiniz Efes Antik Kenti'ni göremeden yola devam etmeyin deriz.
{search:selcuk-otelleri,Selçuk Otelleri}
Tıpkı adı gibi şirin bir Ege köyü Şirince. Selçuk ilçesine 8 kilometre mesafede bulunan Şirince, köyü çevreleyen yemyeşil ağaçları, mimari dokusu korunmuş turistik bir köy halini almış durumda. Köyde bir zamanlar Rumlar yaşıyormuş. Kurtuluş Savaşı’yla birlikte köyde yaşayan Rumların birçoğu evlerini boşaltmış ve onlardan kalan evlere de 1924 yılında Selanik ve çevresinden gelen Türk aileleri yerleştirilmiş. Halen orijinalliğini koruyan evleri ve sokakları ile Şirince, kısa bir yemek molası ve keşif için yol üstü duraklarından biri olmaya aday köylerden.
{search:sirince-otelleri,Şirince Otelleri}
Ege’nin sakin mi sakin, huzurlu mu huzurlu noktalarından biri Eski Foça. Tarihi yel değirmenlerinin hemen altında, bir zamanlar balıkçı köyü olan bu yer hala eski günlerindeki gibi bozulmadan ayakta kalmaya çalışıyor. Sıcakkanlı insanların yaşadığı Eski Foça da yol üstü duraklarından biri olarak listemizde yer alıyor. İster taze deniz ürünlerinden oluşan bir yemek molası verin ister eski çarşıda bir kahve molası verin. Ama mutlaka Eski Foça’da bir mola verin.
{search:eski-foca-otelleri,Eski Foça Otelleri}
Muğla’nın Milas ilçe merkezine 28 km. uzaklıktaki Kıyıkışlacık Köyü sınırları içinde yer alan İasos Antik Kenti, MÖ 3000’li yıllarda kurulmuştur. İasos Antik Kenti’nin önemli yapılarından olan; agora, bouleuterion (meclis binası), tiyatro, akropol, mozaikli ev, Artemis Tapınağı hem yarımada üzerinde yer alıyor hem de halkın ziyaretine açık olup gezilebiliyor. Günümüzde yapılmış olan kazı çalışmaları sonucunda agoranın yer aldığı bölümde Tunç Çağı'na ait mezarlar bulunmuş. Büyük sur, su kemerleri, mezarlar ve balık pazarı olarak adlandırılan anıt mezar ise yarımadanın dışında yer alan antik dönem İasos yapıları arasında bulunuyor. Bodrum’a doğru yol alırken uğrayabileceğiniz bu antik dönem şehri sizi Kıyıkışlacık denizinin kıyısında bekliyor.
{search:kiyikislacik-otelleri,Kıyıkışlacık Otelleri}
Yerinden sökülüp İngiltere’deki British Museum’a götürülmüş olan Knidos Aslanı ile bilinen ünlü Knidos Antik Kenti, Ege Denizi ile Akdeniz’in buluştuğu bir konumda tüm görkemi ile ziyaretçilerini bekliyor. Kazı çalışmalarının halen devam ettiği kentin görkemi eminiz ki bizim kadar sizleri de büyüleyecek. Antik dönemde bölgenin en önemli ticaret, sanat ve kültür kentlerinden biri olan Knidos, aynı zamanda demokrasinin ilk örneklerinin yaşandığı yer olarak da karşımıza çıkıyor.
Eşsiz Datça köylerini de keşfedin!
{search:datca-otelleri,Datça Otelleri}
Akdeniz’de medeniyetin başkenti Antalya’nın her köşesi tarihi bir geçmişe sahip. Her adımda tarihin görkemli izlerini takip edebileceğiniz Antalya, onlarca antik dönem şehrine de ev sahipliği yapıyor. Termessos Antik Kenti de bu şehirlerden sadece biri. Pisidia Bölgesi’nin önemli kentleri arasında gösterilen Termessos, Roma İmparatorluk döneminde de bağımsızlığını koruyan bir kentmiş. Yapılan kazı çalışmaları sadece Roma dönemine kadar bilgi veriyor. Roma İmparatorluğu’ndan sonraki dönemlere ait şehrin durumu hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamıyor. Termessos halkı şehri terk ettikten sonra kentte yeni bir yerleşme de olmamış. Böyle olunca kent depremler ve doğal tahribatın dışında oldukça sağlam ve iyi korunmuş bir şekilde bulunmuş. Antalya ziyaretinizde ya da yola devam ederken; Aspendos, Silyon, Perge, Side ve Kaleiçi gibi antik ve tarihi yerleşimleri de ziyaret edebilirsiniz.
{search:antalya-otelleri,Antalya Otelleri}
Antalya tatilinizden dönüş yoluna geçtiğinizde, mutlaka ama mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz antik bir yerleşim yeri burası. Torosların eteklerinde kurulmuş olan bu şehre "Aşkların ve İmparatorlukların Kenti" de deniliyor. Dünyanın en yüksek rakımlı antik tiyatrosuna ev sahipliği yapan şehir aynı zamanda Roma mimarisinin en güzel örneklerini de içinde barındırıyor. Dillere destan Antoninler Çeşmesi ve Heroon anıt mezarı ile Sagalassos, oldukça ihtişamlı antik kentlerimizden biri.
{search:burdur-otelleri,Burdur Otelleri}
Dönüş yolu üzerinde keşfedebileceğiniz kentlerimizden biri de Afrodisias. Ara Güler’in 1958 yılında keşfettiği Afrodisias adını mitolojide aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Afrodit’ten alıyor. Afrodisias aynı zamanda Roma döneminde tapınak olarak kullanılmasıyla da biliniyor. Bu arada, yapı elemanlarının bir kısmı halen ayakta olan görkemli Aphrodite Tapınağı’nın yapımı 150 yıldan fazla sürmüş. Aphrodite Tapınağı’nın yanı sıra kentin en etkileyici yapıları arasında tiyatro ve stadyumu da saymadan geçemeyiz.
{search:aydin-otelleri,Aydın Otelleri}
Dönüş yolunuzu güzelleştirecek bir diğer antik kent ise dünyanın ilk borsa binasına ev sahipliği yapan Aizanoi Antik Kenti. Çavdarhisar ilçesi sınırları içinde kalan kent; ihtişamlı Zeus Tapınağı, antik tiyatrosu, stadyumu, macellum yani borsa binası, sütunlu caddesi, antik baraj ve taş köprüleri, mozaiklerle süslü Roma Hamamı ve kutsal alanlarıyla, yol üstü durakları arasında en etkileyici antik kentlerden biri.
{search:cavdarhisar-otelleri,Çavdarhisar Otelleri}