''Gezmek bir sanatsa eğer, yürümek bu eylemin en güzel ve en etkili yöntemidir.'' bu cümleyi daha önce bir yazımızda daha kullanmıştık. Ülkemizde yürüyüş dendiği zaman akla gelen ilk rotada Hiç şüphesiz Likya Yolu oluyor. Eğer sizin de bir ''ölmeden önce yapılacaklar listeniz'' varsa, Likya Yolu'nda yürümek o listede mutlaka yer almalı. Ayrıca dilerseniz Fethiye Otelleri ve Ölüdeniz Otelleri sayfalarında yer alan otellerden birinde birkaç gün konaklayarak kendinizi bu yürüyüş için hazırlayabilirsiniz. Macera, tarih, doğa, keşif ve yepyeni bir deneyim; işte tüm incelikleri ile Likya Yolu yürüyüşü!
{ad:0}Fethiye'den başlayarak Antalya'nın Beldibi beldesine kadar devam eden Likya Yolu, 1999 yılında Kate Clow tarafından turizme kazandırılmış. Haliyle bu yolu yürüyen de ilk kişi. Bu kadar önemli bir ismin ülkemize böyle bir değeri kazandırması takdire şayan. Gelin biraz daha yakından kendisini tanıyalım. İngiliz asıllı Kate Clow, 1999 yılında Likya Yolu'nu turizme kazandırmış. 2004'te de St. Paul Yolu'nu yürüyüşe açtırmış. Bu maceraları ile ilgili ayrı ayrı iki kitabı da bulunuyor. 1996 yılında ise Türkiye Vatandaşlığına geçerek Kardelen Karlı ismini kullanmaya başlamış. İlginç ve ironik bir şey duymak ister misiniz? 2020 yılında Kate Clow da Likya Yolu üzerinde yeni yollar ararken kaybolup, 15 saat sonra ekipler tarafından bulunmuş.
Kendimizi öyle bir yola atalım ki sınırlarımızı zorlayalım, kendimiz ile yüzleşelim. Kan ter içinde kalıp tam pes etmek istediğimiz bir anda karşılaştığımız güzel bir manzara ile mutlu olalım. İşte böyle bir deneyimi bizlere Likya Yolu sunuyor.
Teke Yarımadası'nda konumlanan yolun kuzeyinde Gölhisar ilçesi (Burdur), güneyinde Akdeniz, batısında Köyceğiz ilçesi (Muğla) ve doğusunda Antalya'nın merkezi yer alıyor. Likya Uygarlığı’nın anayurdu olan bu bölge aynı zamanda Işık Ülkesi olarak da biliniyor.
Yürüyüşçüler genelde daha kolay olduğu için Fethiye Hisarönü noktasından başlamayı tercih ediyorlar. Eğer siz de bu noktadan başlamak istiyorsanız Dalaman Havalimanı ile şehre varabilirsiniz. Veyahut Antalya Havalimanı’nı da farklı bir nokta için tercih edebilirsiniz.
Öncelikle bilmeyenler için Likya Yolu, ülkemizin ilk uzun mesafeli yürüyüş yoludur. Zamanla yeni yolları keşfedilen ve güncellenen Likya Yolu haritası, 2015 yılına kadar uzunluğu 509 km uzunluğa sahipti. O dönemlerde Hisarçandır Köyü'nde biten Likya yolu rota yolu,yeni eklenen rotalarla birlikte 535 km‘lik bir uzunluğa ulaştı ve Geyikbayırı mevkiinde sona erecek şekilde güncellendi. Likya Yolu başlangıç etabı Fethiye'den başlayıp Antalya'da son bulan bu tarihi yürüyüş rotası, Teke Yarımadası'ndaki patikalardan bir kısmının işaretlenip haritalanması ile oluşturulmuş bir lokasyona sahip.
Bu soruya cevap vermek oldukça güç, zira Likya Yolu yürüyüşü etabını tamamlamak tamamen sizin planınıza bağlı bir deneyim. Eğer günlük ortalama 25 km’lik bir yürüyüşü baz alırsanız son hali ile ortalama 21 günde tamamlandığını söyleyebiliriz. Ancak bazı günler yürüyüşü 40 km'lere çıkarıp bazı günler ise 6-8 km'lere indirebilirsiniz. Bu haliyle Likya Yolu’nu toplamda 21 gün gibi bir sürede bitirebilirsiniz.
İster yaz ister kış yürüyün diyemeyeceğim. Eğer bölgenin kavurucu sıcaklıklarından yanmak istemiyorsanız zaman seçimini akıllıca yapmakta fayda var. Kışın ise soğuk olabiliyor. Anlayacağınız, yürümek için en ideal aralıklar ilkbahar ya da sonbahar ayları.
Trekking yaparken önemli olan şeyin vücut sağlığı olduğunu düşünürsek yürüyüşe uygun rahatlıkta kıyafetler tercih etmeniz oldukça önemli. Çok ağır bir çanta ile yola çıkmamanızı tavsiye ederim. Ayrıca yer yer kamp kuracağınız da göz önünde bulundurulursa çadır ve kamp malzemelerinizi de yanınıza almanız gerekecek. Sadece birkaç öğünlük yemek yanınızda bulundurabilirsiniz. Bol bol su içmeyi de unutmayın. Yol üstünde su bulmakta zaten sıkıntı yaşamayacaksınız. Aldığınız her yük yürüyüşünüzü daha da zorlayacak. Bu yüzden gereksiz şeyleri almamaya özen gösterin. Belki kullanır mıyım diye düşündüğünüz eşyaları bence almayın (ne zaman bu şekilde bir eşya alsam hiç kullanmadığımı görüyorum). Her kişinin yanına alacağı şeyler değişkenlik gösterebileceği gibi bazı temel gerekenler de mevcut.
Likya Yolu Yürüyüşü için Gerekli Temel Eşyalar:
Likya Yolu Yürüyüşü için Yanınıza Almanız Gereken Diğer Önemli Eşyalar:
Likya Yolu, sahip olduğu tarihi değerle ve muhteşem bir coğrafyada yer almasıyla dünyanın en önemli trekking rotalarından biri. Böylesine değerli bir yerin de ülkemizde bulunması adeta bir nimet. Eğer trekking aktivitesinin hakkını vererek yapmak istiyorsanız dayanıklı ayakkabılara ihtiyacınız olacaktır. İşte tam burada Amazon.com üzerinden satın alabileceğiniz harika bir önerimiz var; Merrell Moab 2 Mid Gtx Trekking Ve Yürüyüş Botu
Merrell Moab 2 Mid Gtx Trekking Ve Yürüyüş Botu Neden Tercih Edilmeli?
Biraz da parkurlardan konuşalım. Kısım kısım yürümek isteyenler için farklı uzunluklarda ve zorluklarda Toplamda 20'den fazla parkur var. Fethiye'den Beldibi'ne bu parkurlar; Ovacık - Faralya - Kabak - Alınca - Bel - Gavurdağı - Xanthos - Kınık - Akbel - Patara - Kalkan - Sarıbelen - Gökçeören - Çukurbağ - Kaş - Liman Ağızı - Boğazıcık - Üçağız - Çayağız - Myra - Finike - Karagöz - Adrasan - Çıralı - Tekirova - Roman Bridge - Göynük Yayla - Göynük - Hisarçandır - Çitdibi - Geyikbayırı.
Bu noktalardan kendinize göre bir parkur oluşturabileceğiniz gibi tavsiye parkurları da yürümeyi deneyebilirsiniz. Parkurları yürümek birkaç gün alabileceği için Likya Yolu üzerinde konaklamanız mümkün. İster uygun bir yere çadır atın ister yakın noktalardaki otel ve pansiyonları tercih edin, seçim sizin.
Likya Yolu için Parkur Önerileri:
Likya Yolu üzerinde sayısız parkur oluşturabilirsiniz. Deneyiminize ve zamanınıza göre size uygun bir parkuru seçebilirsiniz. Likya Yolu internet sitesi üzerinde detaylı birçok parkur var. Buradaki haritaları da kullanarak sorunsuz bir yürüyüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
Her sene Mayıs ayında Kate Clow Derneği ekibi, sponsorlar ve gönüllü gezginlerin de desteği ile Likya Yolu şöyle bir elden geçiriliyor. Patikalar temizleniyor, yollar kontrol ediliyor ve tabelalar düzenleniyor. Belediyeler de boş durmuyor elbette. Böylesine bir cevheri büyütmek için Kate Clow Derneği ile işbirliği içinde bulunarak yeni rotalar ekliyorlar. Örneğin; Hoyran, Çıtdibi ve Geyikbayırı, son yıllarda Likya Yolu'na eklenen 3 yeni rota. Yeni rotaların özellikle köylerden geçmesine dikkat ediliyor ve bununla birlikte hem yürüyüşçülerin daha güvenli bir alandan geçmeleri sağlanıyor hem de yerlilerin de turizme dahil olması amaçlanıyor. İşin güzel tarafı ise artık Likya Yolu'nda yürüyenler köylülerin evlerinde konaklama fırsatı bulabiliyor ve o enfes köy yemeklerinin tadına doyasıya varabiliyorlar.
Fethiye’den Antalya’ya kadar süren ve oldukça uzun bir rotaya sahip olan Likya Yolu, yürüyüşçüleri adeta büyüleyen hem doğal güzelliklere hem de tarihi yapılara sahip. Akdeniz’e uzun yıllar boyunca ev sahipliği yapmış Likyalıların eseri olan bu bölgede; oldukça göreceli olmakla birlikte bize göre Likya Yolu üzerindeki en güzel manzara Gelidonya Feneri'ne ait. Uçsuz bucaksız bir ormanın içinde yer alan Gelidonya Feneri’nn eşsiz güzelliği 2007 yılında Türkiye’nin en güzel manzarası olarak seçilerek de tescillenmiş.
Bu yol üzerinde yer alan diğer bir en güzel manzara ise elbette ki başlangıç noktasından 1 saat sonra karşınıza çıkacak Likya yolu Fethiye bölgesi olan Ölüdeniz manzarası oluyor. Bu arada Akdeniz’in en küçük ama en güzel ilçelerinden biri olan Demre güzergahındaki manzaralar ise her zaman başımızın tacı.Siz de bu eşsiz güzellikteki yolun karşınıza çıkardığı en güzel manzaranın size göre hangisi olduğunu yorum bölümüne bölümünde bizimle paylaşabilirsiniz.
Eğer uzun bir parkuru yürümeyi kafanıza koyduysanız nasıl olsa uzun bir süreç olacağı için bazı noktalarda mola verip bölgenin güzelliklerini deneyimlemeye vakit ayırabilirsiniz. Likya Yolu, doğal güzelliklerin yanında göz alıcı antik kentlere de ev sahipliği yapıyor. Likya Uygarlığının tarihinin aydınlanmasında büyük bir öneme sahip olan Likya Yolu, çok uzun yıllar süren araştırmalar sonunda 1999 yılında Kate Clow’un önderliğinde meraklıları için yürüyüşe açık hale getirildi.
Likya Yolu üzerinde ortalama 19 tane antik kent bulunuyor. Likya yolunu baştan sona yürümeyi planlıyorsanız Likya Yolu’ndaki antik kentler için ayrıca bir program yaparak hepsini görmenizi tavsiye ederiz. Ancak kısmi bir rota ile ilerleyecekseniz, izlediğiniz rotaya göre Likya Yolu güzargahı üzerinde yer alan şimdi sıralayacağımız antik kentleri rotanıza mutlaka eklemeye çalışın deriz.
Likya Yolu Görülmesi Gereken Antik Kentler;
Tamam, bazen gerçekten de şanssız olabilirsiniz. Lakin kötü durumların aslında tedbirsizlikten kaynaklandığını görebiliyoruz. Dikkatli olarak Likya Yolu'ndaki tehlikeleri minimuma düşürebilirsiniz. Her zaman her şey başımıza gelebilir, bu yüzden önlemlerimizi de almamız gerekiyor.
Likya yolu yürüyüşü yapmaya kararlıysanız eğer tüm yol boyunca en temel ihtiyacınız olacak olan su konusuna ayrı bir parantez açmak gerektiğini düşündük. Zira bazı etaplar bir hayli uzun olacak ve siz su temin edecek hiçbir yer bulamayacaksınız. Özellikle Karaöz Koyu'ndan Adrasan'a kadar maalesef su bulabileceğiniz hiçbir alan bulunmuyor. Ve yürüyüşünüzün bu etabında su sizin için oldukça değerli olacak. Dolayısıyla su stoğunuzu çok iyi yapmalısınız. Bunun için yükte hafif ama sıcak soğuk su dengesini koruyan su termoslarını tercih edebilirsiniz. Ya da ne kadar güvenilir bilemiyoruz ama yürüyüş yolu üzerinde yer alan suları içilebilir hale getirebilmek için su arıtma aparatlarından yararlanabilir ya da suya mineral katarak suyun ph değerini düzenleyen tozlardan temin edebilirsiniz. Yalnız, satın almadan önce bunları da iyice bir araştırmanızda fayda var.
Ayrıca, kondisyonunuzun sağlamlığından ve bu yol için yeterli olduğundan emin olmalısınız. Kamp malzemeleri, vs. derken sırtınızda 15 kilo ağırlıkla yürüyecek ve yer yer bayır yukarı tırmanacaksınız. Bu nedenle ağırlık yapan konserve yiyeceklerden ziyade, enerji verici yiyecekler alın yanınıza. Hem daha çabuk kana karışırlar hem de az yer kaplarlar. Mola yerlerinin aktif çalışıp çalışmadığından da emin olmalısınız. Aksi takdirde 15 km yol yürüyüp aç-susuz kalma ihtimaliniz yüksek olacaktır.
Doğa ile iç içe birkaç gün geçirecek ve her ne kadar zevkli bir aktivite gerçekleştiriyor olsanız da bazı zorluklar yaşayacaksınız. Karşınıza binbir türlü canlı çıkabilir. Bir tehlike oluşturduğunuzu düşündükleri an bir karşılık verebilirler. Elbette birbirimizi anlamamız zor, saldırgan niyetiniz olmasa da saldırdığınızı düşünüp sizi ısırabilir veya sokabilirler. Bu gibi durumlar için yanınızda kesinlikle bir ilk yardım malzemesi bulundurun. Bu nedenle yanınızda mutlaka ilkyardım malzemelerinizi bulundurmalısınız. Ayrıca yanınızda kükürt bulundurarak kamp kurduğunuz alanlara bu kükürtü daire şeklinde dökebilir ve böylelikle böceklerin çadırınıza gelmesini engelleyebilirsiniz. Kendinize güvenmiyorsanız sakatlıkların olmaması için dik ve eğilimli yerlerde dolanarak gitmek olası yaralanmaları önleyebilir. Tabii kaybolmamaya da dikkat edin.
Eğer bu bölgedeki ilk yürüyüşünüz olacaksa mutlaka Likya Yolu yürüyüş turları eşliğinde ya da bir rehber ile yola çıkmalısınız. İlk defa tecrübe edecek olanlar için parkurlar tek başına yola çıkmak için güvenli olmayabilir. Size yolu tarif eden tabelalar olsa da kaybolmanızı istemeyiz. Ayrıca yol üstündeki köylerde mola verip acil ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Su, yemek, şarj gibi önemli detayları gözden geçirin.Önemli şeylerden biri de Likya Yolu üzerindeki işaretleri kaçırmamanız. Nereden gideceğinizi gösteriyorlar. Yolunuzu bu şekilde bulabilirsiniz. Ağaç ve kaya üzerine konulan kırmızı işaretler "çıkmaz yol" anlamına geliyor. Kırmızı beyaz işaretler ise "doğru yolda olduğunuzu" anlatıyor. Farz edelim işaretlenmiş ağaç veya kaya göremediniz, böyle bir durumda üst üste konulmuş taşlarla da doğru yolu bulabilirsiniz. Merak etmeyin her 100 metrede bir işaret var. Bu işaretlere dikkat, yoksa kaybolma ihtimaliniz çok yüksek.
Hava çok sıcak ve dikkatiniz dağılmış olabilir. Ya da herhangi bir nedenden dolayı yoldan sapmış olabilirsiniz. Kayboldunuz! Önce panik yapmayın. En son işaret gördüğünüz noktaya geri dönmeye çalışın. O da ne?! Bulamıyorsunuz... Tamam, paniğe hiçbir zaman yer vermeyin. Çevrimdışı çalışan bir haritanız varsa en yakın yerleşim yerine doğru yürümeye çalışın. Yoksa, en yakın yerleşim yeri de çok mu uzakta? Ya da çevrimdışı harita indirmeyi öneren o yazıya da kulak asmadınız mı? Olsun. Jandarma ve AKUT ekiplerine haber vermenizin vakti geldi. Telefonunuzun çektiği bir noktada durumunuzu haber edin.
Bu gibi durumlarla kolay bir şekilde başa çıkmak için lütfen Likya Yolu'nu tek yürümeye kalkışmayın. Kaybolmalar ve daha da kötüsü sakatlık gibi durumlarda hayatta kalmak için 2 hatta 3 kişi ile yürümek çok daha kolay olacaktır. Ayrıca kötü zamanlar için fazladan yemek bulundurun. Unutmadan, Likya Yolu turlarına katılırsanız işini bilenlerle problemsiz ve güvenli bir yolculuk yapabilirsiniz.
Her sezon ne yazık ki tek yürümeye çıkan yürüyüşçülerin ölüm haberleri geliyor. Çok tecrübeli olmak bile başınıza bir sakatlığın gelmeyeceğinin garantisini vermiyor. Lütfen dikkat edin.
Çevrimdışı bir harita hayat kurtarabilir ve yolculuğunuzun sorunsuz geçmesini sağlayabilir. Bu yüzden yararlı olabilecek telefon uygulamalarını araştırıp kendinize uygun olanı indirebilirsiniz.
Wikiloc Doğada Yön Bulma GPS: Birçok rota ile ilgili çeşitli bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Zorluk, mesafe, irtifa kazancı, hareket süresi, rota türü gibi işinize yarayacak bilgiler var. İhtiyacınız olan haritayı indirip çevrimdışı kullanabilirsiniz. Daha önce başka kişilerin yürümüş olduğu rotaları da inceleyip o rotaları da GPS cihazınıza gönderip takip edebiliyorsunuz.
Lykian Way: Kate Clow tarafından hazırlanmış olan bu ücretsiz uygulamada rotalar ve cazibe noktaları gibi detayları inceleyebiliyorsunuz. Hem ücretsiz hem de Türkçe olan resmi mobil uygulama Likya Yolu, GPS ile çalıştığından dolayı internetin olmaması pek bir önem taşımıyor. Detaylı haritalar, ilgi çekici noktalar, kalacak yerler gibi kısacası Likya Yolu ile ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı bir rehber niteliğinde olan bu uygulamayı rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Son olarak Facebook'ta yer alan ''Likya Yolu – Lycian Way'' isimli gruba da katılabilir yürüyüşte olan kişilerin paylaşımlarını takip edebilir ya da yardımlaşabilirsiniz.
Uzun ya da kısa mesafeli Likya Yolu yürüyüşünüz boyunca güneşin batmasına yakın saatlerde konaklama ihtiyacınızı gidermeniz gerekecek. Seçtiğiniz güzergaha göre, pansiyon ve motellerde kalabilir ya da şanslıysanız köylülerin evinde misafir olabilirsiniz. Ancak şu bir gerçek ki, genellikle çadır kurmak zorunda kalacaksınız. Tabi ki tüm bu doğam ambiyansın içinde kamp yapmak sizin tercihiniz de olabilir. Size önerebileceğimiz belirli bir kamp alanı maalesef yok. Sadece hava kararmadan 2 saat önce kamp kuracağınız yere ulaşmış olmayı hedeflemeli, su kaynağına yakın olmalı ve eğer mümkünse daha önce çadır kurulmuş bir alanda kamp yapmanızı öneririz. Karanlıkta hazırlık yapmanız zor olacağı için hava kararmadan çadır kurma işleminiz bitmiş olmalı. Ayrıca önemli bir tavsiye vermemiz gerekirse; aldığımız duyumlara göre Gelidonya Feneri'nin bulunduğu bölgede kamp kurmanız önerilmiyor. Nedeni ise; bu bölgede akreplerin sayıca fazla olması. Geceleri ortaya çıkan akreplerden dolayı kötü bir tecrübe yaşamanızı istemeyiz. Bizden söylemesi…
Çok üzücü ki yürüyüş yolunun popülerleşmesi ile birlikte atık sayısı da arttı. Lütfen ama lütfen Likya Yolu’nda ya da başka herhangi bir yerde arkanızda atık bırakmayın. Atıklarınızı en yakın çöp konteynerine kadar yanınızda taşımaya özen gösterin. Hatta mümkün olduğunca atık çıkarmayacak bir yürüyüş deneyimleyin. Ve tabii orman ve patika yürüyüşlerin yapıldığı yerlerde ateş yakmayın. {search:demre-otelleri,Demre Otelleri}