Gezginlere her mevsim farklı deneyimler yaşatan Manisa, gerek kültürel gerekse de doğal zenginlikleriyle göz kamaştıran bir şehir. Ancak kentin sahip olduğu zenginlikleri keşfedebilmek için biraz çaba harcamak gerekiyor. Bu özelliğinden dolayı sizlere kendi deneyimlerimden yola çıkarak kapsamlı bir Manisa gezi rehberi hazırlamaya karar verdim.
{ad:0}Rehberde kent içi ulaşımdan yeme-içme kültürüne, gezilecek yerlerden ideal konaklama bölgelerine kadar birçok konuda tatil planları kurmanızı kolayblaştıracak detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Manisa’nın İzmir’e yakınlığı özellikle ulaşım konusunda gezginlere epey avantaj sağlıyor. Zamanınızın ve enerjinizin büyük bölümünü bu harika Ege kentini detaylıca tanımaya ayırmak düşüncesindeyseniz, direkt otobüs seferlerinde yerinizi alabilirsiniz. Alternatif olarak İzmir yönüne giden araçları da tercih edebilirsiniz.
Manisa’ya ulaşım konusunda zamandan kazandıracak ikinci seçenek olarak da İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na düzenlenen uçak seferleri öne çıkıyor. Kente yalnızca 54 kilometre uzaklıktaki havalimanına ulaştığınızda toplu taşıma ile vakit kaybetmemek adına doğrudan araç kiralama seçeneklerine yönelebilirsiniz.
“Benim zamanım yeterince uzun. Çevrenin güzelliklerini tadına daha fazla varabileceğim bir ulaşım imkanı yok mu?” derseniz, sizlere tren yolculuğunu önerebilirim. Böylece araba ya da otobüs ile seyahat ederken görme imkanı bulamayacağınız doğal güzellikleri keşfetme fırsatına kavuşabilirsiniz.
Eğer tatil programınızda ağırlıklı olarak kent merkezindeki cazibe noktaları varsa ulaşım ihtiyacınızı Manulaş’a bağlı olarak sefer yapan otobüslerle rahatlıkla giderebilirsiniz. Yalnız sefer yoğunluğunun büyük şehirlerdeki kadar sık olmadığını yeri gelmişken söylemeliyim. Eğer bu durumun size zaman açısından sıkıntı yaratacağını düşünürseniz taksiye binebilirsiniz.
Manisa gezilecek yerler listenizi oluştururken Kula ve Saruhanlı gibi kent merkezinin oldukça dışında kalan yerleşimleri de dahil etmeyi planlıyorsanız eğer iki farklı ulaşım yöntemi arasından seçim yapabilirsiniz. Yani ya ekonomik fiyatlı ama sefer saatleri açısından kısıtlı toplu taşıma araçlarında yerinizi alabilir ya da bütçenizden biraz fedakarlık yapıp araç kiralayabilirsiniz. Ancak bu fedakarlığınız karşılığında Manisa’nın bünyesinde barındırdığı kültürel ve doğal güzellikleri dilediğiniz an ziyaret etme özgürlüğüne kavuşacağınızdan emin olabilirsiniz.
Başta da belirttiğim gibi Manisa kendisine yeteri kadar ilgi gösterilmediği takdirde sahip olduğu değerleri dışarı yansıtmak konusunda deyim yerindeyse nazlı bir şehir. Tabii bu özelliği ilk defa kenti ziyaret etme düşüncesindeki gezginlerin işlerini güçleştirebiliyor. Eğer siz de böyle bir durumla karşı karşıyaysanız gezi programınızı oluştururken şu yerlere öncelik verebilirsiniz.
Manisa’da asırlardan beri olan değişime sessizce tanıklık eden kudretli Spil Dağı, bana göre kentin sahip olduğu doğal çeşitliliği anlamak için ziyaret edilmesi gereken ilk yer. Ahmet Bedevi ya da halkın değişiyle Manisa Tarzanı’nın çabası sayesinde yemyeşil bir görünüme kavuşan dağın eteklerinde Tantal Kalesi ve Kibele rölyefi gibi tarihi kalıntılar sizleri bekliyor. Spil Dağı Efsanesi'ni detaylıca okumak isteyebilirsiniz.
Zirvede ise doğa harikası Sülüklü Göl çevresinde dolaşarak ve etrafta özgürce koşuşturan yılkı atlarını seyrederek tüm dertlerinizden arınabilirsiniz.
Hazır söz Spil Dağı’ndan açılmışken, kuzey yamacındaki Manisa Kalesi’ne ayrı bir parantez açılması gerektiğini düşünüyorum. Kimi kaynaklarda Magnesia Kalesi adıyla da anılan askeri yapının kim tarafından ve ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunmuyor. Ancak mimari özellikleri ışığında kalenin kökenlerinin Helenistik döneme kadar uzandığı tahmin ediliyor.
Antik yapı her ne kadar günümüzde yapısal bütünlüğünü önemli ölçüde kaybetmiş olsa da şehirde Bizans izleri taşıyan en önemli eserler arasında başı çekiyor. Manisa Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Kentin geçmişine dair detaylı bilgi edinmenin peşindeyseniz Manisa Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne gezilecek yerler listenizde yer verebilirsiniz. Üstelik bu sayede kültürel tesisi bünyesinde barındıran ve Sultan III. Murad’ın emri doğrultusunda inşa edilen Muradiye Medresesi’ni de yakından tanıma imkanı bulabilirsiniz.
Yerel halkın yoğun çabasıyla 1937 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan arkeoloji müzesinin koleksiyonunda ağırlıklı olarak çevredeki antik yerleşimlerden getirilen eserler sergileniyor. İvaz Paşa Camii Şehzadeler kenti Manisa’yı gezerken, karşınıza çıkacak yapılarla Osmanlı mimarisinin erken dönemi hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Bu tarz yapıların başında gelen İvaz Paşa Camii, kesme taş ve tuğla örme tekniklerine bağlı kalınarak 1484’te inşa edilmiş. Tek minareye ve dört kubbeye sahip dini yapıyı ziyaretiniz sırasında çinileri ile geometrik ahşap süslemelerini incelemeye mutlaka zaman ayırmanızı öneririm.
Kentin kalbindeki doğa harikası oluşumları ve tarihi yapıları ziyaret ettikten sonra biraz rahatlamak isterseniz rotanızı Salihli’ye 5 kilometre uzaklıktaki Kurşunlu Kaplıcaları’na çevirebilirsiniz. Kurşunlu Çayı’nın binlerce yıllık süreçte oluşturduğu vadi içerisinde yer alan tesisler, romatizma ve cilt hastalıkları başta olmak üzere birçok tedaviyi destekleyici özelliğe sahip kükürtlü sularıyla tanınıyor.
Kurşunlu Kaplıcaları, termal kaynaklardan yararlanma niyetinde olmayanlar için de ideal bir kaçış noktası. Zira yemyeşil doğası ile beğeni toplayan bölge, her türlü ihtiyacınızı giderebileceğiniz mekanlarla çevrelenmiş piknik alanlarına ev sahipliği yapıyor.Keşif Rehberi'nde bulunan Kurşunlu Kaplıcaları hakkında yazımızı okuyabilirsiniz.
Kurşunlu sapağına ulaşmadan 10 dakika önce yolun sağına doğru odaklanırsanız etkileyici güzellikteki Sardes Antik Kenti’ni görebilirsiniz. Lidya Devleti’ne başkentlik yapmış antik yerleşim bölgesi, Bin Tepeler’in dört bir yanına dağılmış kümülüsleri ile ünlü. Üstelik tarihin bilinen ilk tiyatrosu gibi detaylarıyla tarih tutkunlarına üst düzey deneyimler yaşatmaktan da geri kalmıyor.
Kral Yolu’nun başlangıcı sayılan antik kenti ziyaret ettiğinizde kütüphane ve taht odası başta olmak üzere birçok önemli bölümü detaylıca inceleyebilirsiniz. Burada gerçekleştirilen kazılar sonucunda gün yüzüne çıkartılmış bazı eserlerse Manisa Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergileniyor.
Akhisar’ın antik dönemlerde temellerinin atıldığı yer konumundaki Thiatira, Makedonyalılara ait bir koloni yerleşimi olarak tarih sahnesine çıkmış. Ancak Lidya ve Pergamon krallıklarının egemenliği altına girdikten sonra en şaşalı dönemlerini yaşamış. Çevresi höyüklerle dolu tarihi kentte görülmesi gereken yerlerin başında ise Aziz Pavlus’un Batı Anadolu’da kurduğuna inanılan yedi kiliseden biri olan yapıya ait kalıntılar geliyor.
Manisa gezilecek yerler listeniz için önerilerimin son sırasında Kula’nın görenleri kendilerine hayran bıraktıran peri bacaları bulunuyor. Burgaz Köyü’ne yakın konumdaki doğal oluşumlar tıpkı Kapadokya’daki benzerleri gibi rüzgar ve yağmur suyu etkisiyle meydana gelmiş. Doğa fotoğrafçılığına meraklıysanız burayı mutlaka görmelisiniz. Hatta vaktiniz kalırsa Kula’ya geri dönmeyi ve daracık sokaklarındaki tarihi evleri görmeyi de sakın ihmal etmeyin. Kula Gezi Rehberi'mizi inceleyerek, Kula'da daha çok şey keşfedebilirsiniz.
Manisa’ya dair konaklama bölgesi seçimi yaparken, gezilecek yerlerin yoğunluğuna göre hareket edebilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında kent merkezi en ideal seçenek olabilir. Üstelik şehir içi ulaşım konusunda da bahsettiğim gibi Manisa’nın kalbinden civardaki ilçelere farklı yöntemler kullanılarak kolayca gidilebiliyor.
Tabii tam tersi şekilde davranmayı yani kent merkezi dışındaki büyük ilçelerden birinde konaklamayı da tercih edebilirsiniz. Böylece kentin kendine has karmaşasından etkilenmeden, hem yerel hayata dair izleri keşfedebilir hem de sakinliğin keyfini sürebilirsiniz. Akhisar, Kula, Salihli ve Turgutlu gibi ilçeler bu bakımdan gezginlere birçok fırsat sunuyor. Ama dilerseniz Alaşehir, Kurşunlu Kaplıcaları ve Spil Dağı Milli Parkı’ndaki tesislere de göz atabilirsiniz. {search:manisa-otelleri,Manisa Otelleri}
Kentin konumundan dolayı yerel mutfak kültüründe hayvansal ürünlerin, sebzelerin, tahılların ve bakliyatların dengeli kullanımı söz konusu. "Manisa’da ne yenir?" sorusunu yerli halktan kime sorarsanız sorun alacağınız cevap kesinlikle Manisa kebabıdır. Ama bana kalırsa ekmek dolması ve odun köftesinin de mutlaka tadına bakmak gerekir. Tabii damak zevkinize bağlı olarak bu listeye simit ekmeği, nohutlu mantı, şekerli pide gibi yerel mutfağa özgü tarifleri ekleyebilirsiniz.