Mardin Kalesi’nden şehre baktığınızda önünüzde sere serpe uzanan ovaları sonsuzluk, yamaçlardan süzülen ve tıpkı puzzle’a benzeyen evleri de Ortaçağ’ı anlatan bir film seti sanabilirsiniz. Büyük kentlerin tüyüne çekmemiş eksantrik dokusuyla Mardin bir düşler şehri ve renkleriyle, kültürüyle, tarihiyle onu tüm bildiğiniz şehirlerden ayrı bir yere koyarsanız hakkını verirsiniz. Kentin genel dokusunda mimari çizgisini çağlar boyunca hiç değiştirmemiş ve yaşam tarzına göre inşa edilmiş geleneksel evlerin payı büyük. Aslında Mardin tarihi evleri için şehrin sembolü de diyebilirsiniz. Mardin Gezilecek Yerler arasında Mardin evlerinin büyüsüne mutlaka kapılacaksınız.
{facility:0}"Mardin evleri kale eteğinden ovaya doğru teraslar halinde dizili olup, hiçbiri diğerinin güneşini kesmiyor."
Volkanik bir alana, Mazı Dağları’nın güney yamacına dizilmiş evler uzaktan bakıldığında sanki birbirinin üzerine yaslanmış gibi. Doğudan batıya doğru akan bu evler 2500 metre boyunda ve 500 metre eninde bir alan içinde birikiyorlar. Avlularıyla, bina cepheleriyle birbirine çok yakın konumda oldukları için sosyalleşmeyi kolaylaştırıp, komşuluk ilişkilerini de güçlendiren samimi bir yapılanma sergiliyorlar. Hiçbir ev bir diğerinin manzarasını bozmuyor, gölgesi diğerinin üzerine düşmüyor. Hepsi hoşgörülü, hepsi saygılı!
"Mardin evlerinin tarihi çok eskilere, M.Ö. 4500’lü yıllara dayanıyor."
Sadece Güneydoğu Anadolu’nun değil, ülkemizin hatta dünyanın en özgün şehirlerinden biri Mardin. Süryani, Kürt, Yezidi, Arap gibi birçok mezhebin ve ırkın yarattığı kültür çeşitliliği mimarisine de yansıyor. Şehrin tarihi kısımlarındaki evler Ortaçağ mimarisiyle karışık, Anadolu ve Mısır esintileriyle karma bir mimari sergiliyor. Yapı malzemeleri ve yapı özellikleri değişmeden günümüze kadar gelen bu evlerin restorasyonu da külfetli değil. Sarı kalker taşı sıva gerektirmiyor. Cephe temizlikleri için taş kırıntıları kuma dönüştürüyor ve bu kumla duvarlar temizlenebiliyor. Duvar örülmesi gerektiğinde ise bu kuma kireç karıştırılıp harç yapılıyor. Evler çok az maliyetlerle onarılabiliyor ve onarım sonrası da uzun süre dayanıyor. {product:47253}
"Evlerin mimarisi özgün ve geleneksel; planını mimar, inşasını mühendis yapmasa da kullanımı oldukça işlevsel!"
Modern mimaride hem trendlerin hem de ihtiyaçların farklılaştığını düşünürsek bu evler Mardinliler için hep yeterli kalmış. Açık ve yarı açık avlulu evler genellikle iki katlı yapılmış ve kapıları da hep Mezopotamya’ya açılmış. Evlerin çatıları genellikle düz ve bu bölüme de teras veya çatı yerine ‘dam’ deniliyor. Şehrin kurak yazlarında uyumak için kullanılan damlar kışın da tarhana ve sebze meyve kurutmak için kullanılıyor.
Yüksek tavanlı ve ısı yalıtımı sağlayacak şekilde içe dönük tasarlanan mimari tüm evlerde rastlanan ortak özellik. Evlerin iç planları ‘L’ veya ‘U’ şeklinde oda dizilimleriyle birbirinden farklılık gösterse de, mutfak her evde daha az güneş alan kuzey yönünde konumlanmış. Yaşam alanı olan her odanın avluya baktığı evlerde iklim nedeniyle kapı ve pencere boyutları da küçük tutulmuş. Haremlik ve Selamlık olarak iki bölüme ayrılan iç mekanlarda, hane reisinin misafir ağırladığı odaya hem işlemeler ve hem de dekor açısından özel bir önem verilmiş.
"Bölge mimarisinin yapı taşlarında çabuk işlenebilen sarı kalker taşı başı çekiyor."
Sarı kalker taşı gerek kolay oyulması, gerekse desen işlemeye müsait olması açısından Mardin’in her daim vazgeçilmezi. Bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan ve çıkar çıkmaz da kısa bir sürede sertleşen kireç karışımının kullanımı günümüzde de sürüyor. Öyle ki Mardinlilerin çoğu en merkezi, en kalabalık caddelerinde bile beton bir yapı görmeyi yadırgıyor. {product:27460}
"Taş işçiliği o kadar geleneksel ki, başka malzemeler gerekmedikçe kullanılmıyor."
Mardin’de evlerde taş dışında başka bir yapı elemanı görmek için oldukça detaycı bakmanız gerekiyor. Mardinliler göz alışkanlığından mıdır yoksa geleneklerine sımsıkı bağlarından mı kaynaklanıyor bilinmez, taş işçiliğine çok önem veriyorlar. Tabii bu zanaatın oluşmasındaki en büyük etken bol bol taş ocağına sahip şehirde tarım ve hayvancılığın yanında ana geçim kaynaklarından birinin de bu olması. Evlerin değerini belirleyen kıstaslar da çoğu zaman kemerler, sütunlar, kapı ve pencerelerde görülen işlemeler oluyor. Ahşabı ise sadece pencere, kapı ve asma kat gibi kullanılması zorunlu yerlerde görebiliyorsunuz.
"Mardin merkezine ve Midyat’a yayılmış geleneksel Mardin evlerinin bulunduğu sokaklar da diğer bildiklerinizden oldukça farklı!"
Çünkü başka şehirlerdeki sokaklarda bu kadar sürprizle karşılaşma ihtimaliniz oldukça az! Mesela bu sokakların çoğu araçların geçemeyeceği kadar dar, hatta bazen üç kişi yan yana yürüyemiyorsunuz. Arabalar giremiyorsa kamyonlar, hele de çöp kamyonları nasıl giriyor diye merak ediyorsanız eşekler Mardin sokaklarının en cefakar hayvanları. Çöpleri onlar topluyor, yükleri de onlar taşıyorlar. Evlerin neredeyse 4 metreyi bulan duvarları arasında bol bol eşekle karşılaşıyorsunuz. Bazı evlerin kapılarında göreceğiniz işaretler ve asılan objeler de size çok farklı gelecek detaylar. Kapıda Kabe’nin resmi varsa ev sahibinin hacı olduğu, yüzük- bilezik gibi süs eşyaları takılıysa bekar kız olmadığı anlamına geliyor örneğin!
Tabii bir de çocuklar var ki, çoğu maviş maviş bakan ufaklıkların top sesleriyle ve gol bağrışlarıyla yankılanıyor sokaklar. Mardin’i gezmek isterseniz en cevval rehberleri de Mardin evleri arasında maç yapan çocuklar arasından bulabiliyorsunuz. Birçok fotoğrafçı için muhteşem bir fon olan bu sokaklar Mardin’in yakıcı güneşine karşı da bir siper görevi görüyor. Siz uygun bir fotoğraf karesi ararken ve kadraja sığdıracaklarınızı planlarken güneşi pek de hissetmiyorsunuz.
"Geleneksel Mardin evleri SİT alanı olarak korunuyor."
Böylesine özgün bir dokuyu kaybetmemek ve turizmini güçlendirmek için merkez yerleşim 1979 yılında SIT alanı ilan edilerek koruma altına alınmış. Sürdürülebilir Turizm Projeleri içinde yer alan şehirde işyerleri ve evlerin dış cephelerin aynı olması ve araya farklı bir öge katılmamasına önem verilmiş. {product:18856}
"Bir Mardin eviyle tanışmak ve içindeki atmosferi solumak için Firdevs Köşkü gezebileceğiniz en doğru adres!"
Mardin’de konut mimarisini en iyi temsil eden yapılardan olan Firdevs Köşkü, Nusaybin yolu üzerinde, Vali Konağı’nın hemen yanında konumlanıyor. Yapının geçmişi oldukça eski olup, eyvanındaki (sundurma veya teras da diyebilirsiniz) bir yazıttan ilk inşasının 14. Yüzyılda Artuklular döneminde yapıldığı anlaşılıyor. Şehrin en rüzgar alan noktasında olması nedeniyle tarihi boyunca hep en zengin ve en güçlü kişilerin yazlığı olan bu ev birçok kez restorasyondan geçmiş. Kesme taşlardan yapılmış iki katlı köşkün iç mekanları kadar önündeki ağaçlıklı bahçe, havuz ve muhteşem ova manzarası kesinlikle görmeye değer! Ama gittiğinizde bazı bölümlerin ziyarete kapalı olması da sizi şaşırtmasın.
Lüks otel seçeneklerinden tarihe meydan okuyan konaklara kadar birçok konseptte hizmet veren tesiste konaklamanız mümkün. Kültürel ve tarihi yapısı ile göz kamaştıran şehri ziyarete geldiğinizde aradığınız konaklama seçeneğine kolayca ulaşmak isteyebilirsiniz. Neredekal.com'un otel listeleme sayfaları sayesinde aradığınız otele ulaşmak oldukça kolay. Hayalinizdeki konaklama deneyimi için Mardin Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz. {product:47260}{search:mardin-otelleri,Mardin Otelleri}