Mavi Gözlü Sapanca

Sapanca Gölü İstanbul, Bursa ve Sakarya'yı izleyen masmavi bir göz gibi durur üç büyük şehrimizin arasında.

Ünlü Fransız yazar Gaston Bachelard da 'Göl büyük, sakin bir gözdür.' demiştir zaten...

Sakarya'nın ve ülkemizin en huzurlu coğrafi güzelliklerinden birisidir Sapanca Gölü. Yeşil ve mavi renkleri çeşit çeşit tonlara bürünür ve burada buluşur. Kimi suda, gökyüzünde; kimi toprakta, ağaçlardadır. Bu renk bolluğunun en önemli özelliği bir huzur ve dinginlik kaynağı oluşu ve dinlendirici etkisidir. Sapanca bu özellikleri, düzgün sahili ve temiz gölü ile birlikte sakin bir hafta sonu geçirmeniz için ideal bir belde olarak sizi ağırlamayı bekler.

İstanbul'dan, Adapazarı'na bağlı Sapanca'ya gelmenin en kısa yolu, ücretli TEM otoyolu üzerindendir. İstanbul-Sapanca arası yaklaşık 150 kilometredir, yani ortalama 1.5 saat sürer. Otomobille yolculuk etmekten usanmış olanlar, treni tercih ederek keyifli bir yolculukla da ulaşabilirler. Tren yolculuğu ise Maşukiye İstasyonu'nda sona eriyor. Özellikle göl civarına kurulan Sapanca otelleri ve Sapanca pansiyonları ile Maşukiye, Kırkpınar gibi yerleşim birimlerindeki tatil köyleri ve yazlıklar, haftanın yorgunluğunu atabilmeniz için, ziyaretçilere göre özenle düzenlenmiş... Size yalnızca kurbağa, kaz ve ördek seslerinin eşlik edeceği göl kenarındaki tesislerde bütün gününüzü sessizlik içinde kitap okuyarak ya da dinlenerek geçirmek kalıyor.

Göl kenarında kurulan botanik bahçeleri ise ziyaretçilerin Sapanca'nın eşsiz florasına yakından bakmalarına olanak veriyor. İlçede 150 kadar süs bitkisi üretimi yapan küçük ve orta ölçekli işletme mevcut. Sapanca'ya gelen ziyaretçiler doğal ortamında görüp dokunduğu, kokladığı, ağaç ve süs bitkisini alıp yaşadığı mekânlara taşıyabilme fırsatını bulabiliyorlar. Birçok Sapanca pansiyonlarında da bulunan bu süs bitkileri, mekana adeta bir Ege havası katıyor.

Sapanca'nın yabani söğütten yapılan sepetleri de süs bitkileri kadar meşhur. Biraz sepet yapmayı öğrenelim diyebilirsiniz ama sepet yapmak hiç de kolay iş değil. Hem sabır gerekli hem de kol gücü... Söğütler ıslakken örülüyor, sonra kurumaya bırakılıyor. Oldukça uzun bir iş...

Sapanca Gölü'nün bulunduğu alan, doğal güzelliklerinin yanında kültürel olarak da epey zengin bir bölge. Bu toprakların üzerinde yaşamış olan medeniyetler, Sapanca'ya kültürel miraslarını bırakmışlar ve yörenin zenginleşmesini sağlamışlar. Burada bulunan tarihi eserlerden bazıları: Bizans devri Lahit ve Mezar taşları, Vecihi Kapısı, Rüstem Paşa Camii, Rahime Sultan Camii, Hasan Fehmi Paşa Camii ve Cami Cedid Camii. Bir kültür gezisini daha çok tercih ediyorsanız buradaki yapılara göz atmalı ve Sapanca otel rezervasyonunuzu merkezde yer alan Sapanca otellerinden yapmalısınız.

Botanik bahçesinde gezmek ve doğayı tanımak isterseniz eğer, Naturel Park Botanik tam size göre. Burada ateş dikeni, yukka, berberis gibi adını hiç duymadığınız bitkilerle karşılaşabilirsiniz. 7000 m2 alan üzerine kurulu parkta küçük bir yemek molası da verebilirsiniz. Burada göreceğiniz sağlıklı bitkiler ruhunuza iyi gelecek. Kapadokya'dan sonra Türkiye'deki ikinci balon uçuş sahası olan Sapanca Gölü'nde, yerden 700 metre yükseklikte balonla gün doğumunu ya da batımını izleyerek bu muhteşem mavi gözün neler gördüğüne şahit olabilirsiniz. Şansınıza hava açıksa eğer, uçuş sırasında Marmara Denizi, İznik Gölü, Uludağ, Sakarya Nehri ve Karadeniz tüm çıplaklığıyla gözlerinizin önüne serilecek... Sapanca otel fiyatları, bütçenize dokunmayacak kadar uygun ancak balon ile göl üzerinde uçuşun fiyatı, otel fiyatlarına nazaran biraz fazla kalabiliyor. Ama bu eşsiz manzarayı izlemenin ve manzaranın tadını çıkarmanın başka bir yolu olmadığını da unutmamak gerek...

Mavi gözlü Sapanca, kış mevsiminin beyazlığı arasından, tüm olanaklarıyla birlikte, siz misafirlerine göz kırpıyor...