Miletos Antik Kenti

Milet Antik Kenti, yaklaşık 4.000 yıl öncesine dayanan Kalkolitik Dönem ile başlayan zengin bir tarihe sahiptir. İlk yerleşim izleri bu döneme aitken, ilk yazılı arkeolojik kaynaklar Geç Tunç Çağı'na, özellikle de Hititlerin dönemine işaret eder. Hititler, bu bölgeyi Miken egemenliğindeki Milawanda olarak adlandırmış ve kısa süre sonra kenti yeniden ele geçirdikleri bir dönemde yıkmışlardır.

M.Ö. 11. yüzyılda İonyalı kolonistler tarafından yeniden kurulan Miletos, Arkaik Dönem'de İonya'nın önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Ticaret ve kültür alanında altın çağını yaşayan şehir, M.Ö. 494'te Lade Savaşı'nın ardından Perslerin eline geçtiğinde bu parlak dönemine ara vermiştir. Büyük İskender'in M.Ö. 334'te kenti fethetmesiyle yeniden önem kazanan Miletos, M.Ö. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olarak ticarette öne çıkmıştır. 

MS 6. yüzyılda başpiskoposluk merkezi olmasıyla dini bir öneme kavuşan Miletos, Menteşe Beyliği döneminde ise Venedik'e kadar uzanan ticaret bağlantılarıyla yeniden önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. 15. yüzyıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine giren şehir ve çevresi, tarihin farklı dönemlerinde farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır.

 Didim ilçesi, Balat köyü yakınlarındaki Miletos, ilk olarak M.Ö. 2000 yıllarında bir Myken kolonisi olarak varlık göstermiştir. Antik coğrafyacı Strabon'a göre Giritliler tarafından kurulan kent, Homeros'un İliada'sına göre ise Atina kralı Kodros'un oğlu Neleus önderliğindeki İonyalılar tarafından yeniden inşa edilmiştir. Dört limanıyla İonya'nın önemli liman şehirlerinden biri olan Miletos, aynı zamanda Ege'nin önde gelen ticaret, kültür, sanat ve bilim merkeziydi.

M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren büyük bir gelişim gösteren Miletos, M.Ö. 546'da Persler tarafından yakılıp yıkıldıktan sonra, Perslerin M.Ö. 479'da yenilgiye uğramasıyla yeniden kurulmuştur. Kentin yeniden inşasında, tarihin ilk kent plancısı sayılan Hippodamus'un geometrik planı uygulanmıştır. Büyük İskender'in fethi, ardından Seleukos ve Bergama krallıklarının egemenliği ve Roma döneminde bağımsız bir kent olarak gelişimi, Miletos'un anıtsal mimarlık yapılarına sahip olmasını sağlamıştır. Thales, Anaximander, Anaximenes gibi felsefe tarihinin büyük filozofları, tarihçi Hekataios ve Ayasofya'nın mimarlarından İsidoros gibi önemli isimler Miletos'ta yetişmiştir. 

Orta Çağ'da, Büyük Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlar nedeniyle bataklığa dönüşen ve denizle bağlantısı kesilen Miletos, zamanla önemini yitirmiştir. Türklerin Anadolu'ya egemen olduğu dönemde Plataia (Balat) yerleşimi devam etmiş, Balat limanı ise Anadolu ve Asya'dan gelen malların ihraç edildiği önemli bir ticaret limanı olarak kalmıştır.

Günümüzde Aydın'ın Didim ilçesindeki Balat Köyü sınırları içinde yer alan Milet Antik Kenti, İonya'nın en eski kentlerinden biri olarak tarih boyunca önemli bir liman şehri olmuştur. Büyük Menderes Nehri ile birlikte gelen alüvyonlarla zamanla denizden uzaklaşan Milet, bugün iç kesimlerde yer almakta ve gözde turizm şehirlerinden biri olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Milet Antik Kenti, İonya’nın en eski kentlerinden biri olan ve Ege Denizi’ne dökülen Müyük Menderes Nehri’nin yakınına konumlanmış bir liman şehri. Büyük Mehderes nehri ile birlikte gelen alüvyonlarla doldurulduğu için zamanla denizden uzaklaşmış ve bugünkü konumunda iç kesimlere doğru çekilmiştir. Milet Antik Kenti, günümüzde ise gözde turizm şehirlerinden biri olan Aydın’ın Didim ilçesindeki Balat Köy sınırları içerisinde yer alıyor.

{search:didim-otelleri,Didim Otelleri}

Milet Antik Kenti, tarih meraklıları ve arkeoloji tutkunları için kaçırılmaması gereken bir destinasyon. Bu antik şehir, geçmişin izlerini sürmek ve antik dünyanın gizemlerini keşfetmek isteyen herkesi bekliyor. Milet Antik Kenti, zengin tarihi dokusu ve birbirinden değerli arkeolojik kalıntılarıyla ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu yaşatıyor. Miletos'tan yurt dışına taşınan pek çok eser bulunmakla birlikte, Güney Agorası'ndan alınan anıtsal Milet Pazar Kapısı'nın parçaları, Almanya'ya taşınmış ve Berlin'deki Pergamon Müzesi'nde sergileniyor. Bu kadim kentin sınırları içerisinde, antik çağların ihtişamını günümüze taşıyan çok sayıda önemli yapı ve alan bulunuyor. 

Nymphaion, kentin simgesel yapılarından biri. Mimari güzelliği ile dikkat çeken ve üç katlı anıtsal bir çeşme olan bu yapının hemen yanında ise yaklaşık 100 metre uzunluğundaki tarihi kent merkezindeki önemli yapılar arasında bir bağlantı kuran tören yolu uzanıyor.Kentte günümüze kadar ulaşan yapılar arasında, 15.000 kişilik muazzam bir tiyatro, MS 1. yüzyılda inşa edilen ve iyi durumda korunmuş Roma hamamları, ana dini merkez olan Delphinion, Kuzey Agora, MS 1. yüzyıla ait İonik Stoa, Capito hamamları, Gymnasium, MS 2. yüzyılda inşa edilen Bouleterion ve 164 x 196 metre boyutlarındaki Güney Agora bulunuyor. Tiyatronun üçüncü katında ise Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma bir kalenin kalıntıları yer alıyor. Fauistina Hamamı, Anadolu topraklarında bulunan en büyük Roma hamamlarından biri olarak öne çıkıyor. Hamamın iç kısmında, havuzun yanında yer alan antik dönemin sanatsal zenginliğine işaret eden Maiandrios (Nehir Tanrısı) heykelinin bir kopyası yer alıyor.  

{search:aydin-otelleri,Aydın Otelleri}

Miletos'un kültürel ve bilimsel mirası, antik dünyanın en parlak dönemlerinden birinin tanığı olarak, günümüzde de arkeoloji ve tarih meraklılarını büyülemeye devam ediyor. Bu kadim şehir, antik çağın bilim, felsefe, mimari ve şehir planlaması alanındaki yenilikçi ruhunun bir sembolü olarak tarihin sayfalarında parlamaktadır. Milet Antik Kenti, bilim ve felsefe tarihinde silinmez izler bırakan bir medeniyetin merkezi olmuştur. 

Batı düşünce tarihine yön veren önemli filozoflar, astronomlar ve bilim insanları bu şehirden çıkmıştır. Thales, Anaksimandros ve Anaximenes gibi felsefenin kurucu figürleri; coğrafyanın babası sayılan Hekataios; antik dünyanın ilk kent plancısı Hippodamos; Ayasofya'nın mimarlarından İsidoros gibi isimler, Miletos'un kültürel ve bilimsel katkılarını gözler önüne sermektedir. 

Miletos, antik çağda bilim ve felsefenin yanı sıra şehir planlaması ve mimaride de öncü bir rol oynamıştır. Kentin düzenli sokak planı ve kamu binalarının tasarımı, Hippodamos'un dik açılarla kesişen yollar ve geniş meydanlar fikrini yansıtmaktadır. Bu, Miletos'u antik dünyada şehir planlamasının öncülerinden biri haline getirmiştir.

Arkeolojik açıdan da büyük bir öneme sahip olan Miletos, 1873 yılından bu yana yapılan kazılarla tarih öncesinden bugüne kadar olan dönemlere ışık tutmuştur. 2018 yılından itibaren Hamburg Üniversitesi öncülüğünde uluslararası iş birliği içinde yürütülen eğitim kazıları, kentin zengin tarihini gün yüzüne çıkarmaya devam etmektedir.

Milet Antik Kenti, tarih severleri ve kültür meraklılarını ağırlamak için yıl boyunca kapılarını açık tutuyor. Yaz sezonunda, yani 1 Nisan'dan 1 Ekim'e kadar, sabah 9.00'dan akşam 19.00'a kadar ziyaretçilerini beklerken; kış döneminde, 1 Ekim'den 1 Nisan'a kadar, günün biraz daha erken saatlerinde, 8.30'dan akşamüstü 17.30'a kadar gezilebilir. Bu esnek ziyaret saatleri, Milet Antik Kenti'nin eşsiz güzelliklerini ve tarihi zenginliklerini, yılın her döneminde keşfetmek isteyen herkese fırsat sunuyor.

Milet Antik Kenti 2024 giriş ücreti 130 TL’dir. Giriş ücretini ödeyerek aynı zamanda Milet Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. 

Milet Antik Kenti’ne girerken Müze Kart kullanabilirsiniz.