Marmara Bölgesi’nin en güzel şehirlerinden biri olan Edirne’de bulunan ve 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Selimiye Camii de tüm heybetiyle geçen zamana meydan okuyan mabetlerden. Osmanlı Padişahı II.Selim’in, Mimar Sinan’a yaptırdığı ancak vefat ettiği için açılışını göremediği cami, Mimar Sinan’ın ustalık eseri olarak biliniyor.
Şehrin her yerinden görülebilen ve dört zarif minareye sahip olan cami, bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış Edirne’nin de sembolü. Her göreni kendine hayran bırakan Selimiye Camii, özellikle Ramazan ayında huzur dolu oluyor. Peki bu camiyi bu kadar özel kılan nedir? Sorunun cevabı tüm detaylarıyla bu yazıda sizi bekliyor. {product:79} Minareler
{ad:0} Dünyanın en görkemli yapıları arasında gösterilen bu minareler, daha önce hiç örneği olmayan bir teknikle yapılmış. Üç şerefeli olan minarelere üç ayrı yoldan çıkılıyor ve bu yolları kullanan kişiler birbirlerini görmüyor. Yani bu yollar birbiriyle kesişmiyor. Ayrıca minarelerin kubbeye yakın olması sebebiyle, cami göğe doğru uzanıyormuş gibi gözüküyor. Ters Lale Motifi
Rivayete göre cami bir lale bahçesinin üzerine inşa edilmiş. Bahçenin sahibi ilk zamanlarda bahçeyi satmak istemese de daha sonra cami içine lale motifi eklenmesi şartıyla bahçeyi satmış. Mimar Sinan da bir lale motifini ters olarak cami içine işlemiş. Bu ters lalenin bahçe sahibinin inatçılığını temsil ettiğine inanılıyor. Bir başka rivayete göre de bu ters lale kör bir ustanın eseri. Kubbe
Bir tepe üzerine kurulan ve tüm Edirne’den görülebilen Selimiye Camii, kubbesiyle de bir ilki yaşatıyor. Tek kubbe şeklinde inşa edilen ve bu anlamda oldukça dikkat çeken kubbe, döneminin en görkemli örmekleri arasında yer alıyor. Dış görünüşüyle de oldukça gösterişli olan bu kubbenin, büyüklük olarak Ayasofya’nın kubbesine eşit olduğu biliniyor ve ayrıca Allah’ın birliğinin simgesi olduğu rivayet ediliyor. İç Süslemeler
Caminin içinde yer alan İznik çinileri, mermer ve hat işçilikleri ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Altı bin kişinin aynı anda rahatlıkla ibadet edebileceği camideki tüm süslemeler ise göz dolduruyor. 101 adet farklı tür ve biçimlerde lale motifi kullanılan camide, her bir detay en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Örneğin pek çok görüşe göre pencerelerin beş kademeli oluşu İslam'ın beş şartını, vaaz kürsülerinin dört tane oluşu ise İslam'daki dört mezhebi simgeliyor. Avlu
Avlusundaki ihtişam ve zarafet gören herkesi hemen etkisi altına alıyor. Avluya giren kapıların en görkemlisi ise batı kapısı olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Avlu içinde yer alan beyaz mermerden yapılmış şadırvan ise Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri arasında gösteriliyor. Külliye
Bir külliyenin de merkezini oluşturan caminin avlusunda; Darül Sıbyan, Darül Kurra, Darül Hadis medreseleri, muvakkithane ve kütüphane yer alıyor. Camiye gelir sağlamak ve cami platformunu istinat duvarıyla desteklemek için Mimar Sinan tarafından inşa edilen Arasta ise caminin batı kıyısında yer alıyor.
2021 yılı içinde restorasyon sürecine girecek olan Selimiye Camii, akustik özellikleri de dahil olmak üzere içinde pek çok sır barındıran mimari özellikleri ve görkemiyle Türkiye’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken camiler arasında yer alıyor.