Nevşehir; 3. yüzyıldan bu yana Hristiyanlık adına önemli bir durak olması sebebiyle pek çok ibadethane barındırması, Derinkuyu Yeraltı Şehri başta olmak üzere pek çok yeraltı şehrine ve kayaların oyulmasıyla inşa edilmiş şehirlere ev sahipliği yapmasıyla her adımda keşfedilmeyi bekleyen tarihi güzellikler taşımakta. İsterseniz lafı fazla uzatmadan bu güzelliklerden sizin için seçtiklerimize bir bakalım: {search:nevsehir-otelleri,Nevşehir Otelleri} 1 - Uçhisar Kalesi
{facility:0} Kapadokya’yı uçtan uca gözler önüne seren manzarasıyla "Kapadokya’nın Çatısı" şeklinde isimlendirilen Uçhisar Kalesi; Nevşehir merkezine 5 kilometre mesafede. İki peribacasından oluşan doğal güzelliğin en uç noktası 100 metreyi aşan bir seviyede. Kaleden seyredebileceğiniz Güvercinlik Vadisi de özellikle günbatımı sırasında enfes bir görsel ziyafet vaat etmekte. 2 - Saklı Kilise
Giriş kapısı taşlarla kapanmış, 1957 yılında tesadüfen keşfedilmiş olan Saklı Kilise’nin adı tahmin edebileceğiniz üzere bu geçmişinden geliyor. Oldukça iyi korunmuş olan kilisenin tavanlarında ve duvarlarında resimler yer alıyor. İşin ilginç tarafı ise bu resimlerin fırçayla değil, bez parçalarıyla yapılmış olması. Müjde, İsa’nın doğumu, İsa’nın Mabed’e takdimi gibi Hristiyanlık açısından en önemli sahnelerin tasvir edildiği Saklı Kilise, Nevşehir’in tarihi söz konusu olduğunda çok özel bir yerde. 3 - Derinkuyu Yeraltı Şehri
MÖ 3000’li yıllarda, Proto Hitit Dönemleri’nde, kullanılan bir yeraltı şehri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan Hristiyanlar yerleşim yeri olarak seçmişler. 12 ilâ 13 kattan oluştuğu ve 80 metre derinliğe sahip olduğu düşünülen Derinkuyu Yeraltı Şehri, aynı anda 20.000 kişinin yaşayabileceği şekilde tasarlanmış. Oturma odaları, mutfaklar, kilise, mezarlar ve misyoner okulu gibi bölümler bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne dair en ilginç teori, 1982 yılında bu bölgede araştırmalar yapan Erich Van Doniken’den gelmiş. Doniken’e göre Derinkuyu Yeraltı Şehri, havadan gelecek olan uzaylı saldırılarından korunmak amacıyla inşa edilmiştir. 4 - Paşabağ Vadisi
Temiz bir hava eşliğinde, peribacaları arasında bir yürüyüş veya bir peribacasının içinde oturup manzarayı seyre dalacağınız bir nokta arıyorsanız Paşabağ Vadisi bu konuda biçilmiş kaftan! "Rahipler Vadisi" adıyla da geçen Paşabağ Vadisi’nde bulunan peribacaları, bölgenin geri kalanına kıyasla farklı bir oluşumda. Bu bölgedeki peribacalarının üst kısımlarında şapkaya benzeyen taşlar bulunmakta ve bu hâlleriyle mantarı andırmakta. Bu yapılar 1 metreden 15 metreye değişen yükseklikleriyle, Nevşehir’in karakterini en çok yansıtan bölgelerden birisi olan Paşabağ Vadisi’nin güzelliğine güzellik, gizemine gizem katıyor. 5 - Ağızkarahan Kervansarayı
Alaaddin Keykubat döneminde yapımına başlandığı, 1239 yılında 2. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapımının tamamlandığı bilinen Ağızkarahan Kervansarayı, Anadolu Selçuklu Dönemi’nden kalma çok önemli bir yapı. Geçmiş çağlarda bölgeye ticari amaçlarla gelen kişilerin can ve mal güvenliklerinin sigortalanması amacıyla kullanıldığı bilinen kervansaray, “Hoca Mesut Hanı” adıyla da günümüzde ziyarete açık. Anadolu’nun ama en çok da Kapadokya bölgesinin ticari faaliyetlerinin gelişiminde kritik bir rolü olan bu mimari eser için sigortacılığın Anadolu’daki başlangıç noktası olduğu ifade ediliyor. 6 - Nevşehir Müzesi
1960’lı yıllara uzanan, Nevşehir’in ilk müze çalışmalarında kat edilen emekler neticesinde 1967 senesinde ziyarete açılan Nevşehir Müzesi günümüzdeki yerine 1987 yılında taşınmış. Dönemin merkez kütüphanesinde müdür olan Hamit Özalp’in bölgede topladığı eserleri kütüphanede depolamasıyla temelleri fikren atılan Nevşehir Müzesi’nde arkeoloji ve etnografya şeklinde iki ayrı kısım bulunuyor. Bu kısımlarda ise 2854 arkeolojik, 3210 etnografik eser yer mevcut. Nevşehir Müzesi’nde Nevşehir’in yıllar önce su ile kaplı bir bölge olduğunun ispatı niteliğindeki fosil kalıntılarından Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’ne ait nesnelere kadar Nevşehir tarihinin keyifli bir seyrini gerçekleştirmek mümkün.