Fethiye Ölüdeniz’e gitmişken mutlaka yapın diyeceğimiz aktivitelerin başında elbette Ölüdeniz plajında önce bir denizle kucaklaşmak, yani yüzmek var. Diğer Ölüdeniz aktivitelerine gelince;
{facility:0}Kabul edelim, birçoğumuz için uçmak rutin bir şey değil! İçinde kalbim dayanır mı, ya düşersem diye birçok vesvese barındıran bu aktivitenin bir kez deneyince müdavimlik yapacak harika bir deneyim olduğunu da ayrıca belirtelim. Ölüdeniz paraşüt deneyiminizde havalanacağınız yer Babadağ’ın 1950 metre yüksekteki bir noktası. Çamların kokusu peşinizde, jeeplerle ulaşacağınız bu noktada uçmak için kurs görmeniz de gerekmiyor. Pilot sizi alıyor ve 30-40 dakika sürecek rüya bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuk Ölüdeniz plajına inerek son bulsa da anısı her daim baki kalıyor. {product:7101} {ad:0}
Bir tutam adrenalin içeren bu Ölüdeniz aktivitesinde derinlere indiğinizde korku yerini keşifçi bir heyecana bırakıyor. Tabii bu söylediklerimiz ilk dalışlar için geçerli, daha önce dalmış olanlar bu korkuyu zaten hissetmiyor. Fethiye ve çevresi tüplü dalış için bir cennet. Ölüdeniz’de ki suyun durgunluğu ise dalışa daha bir konfor katıyor. Ölüdeniz Belcekız Plajı’ndaki tur şirketlerinden birini seçip Kelebekler Vadisi, Akvaryum Koyu gibi sualtının cennet olduğu yerlerde düzenlenen dalışlara katılabilirsiniz. Derindeyken mavisiyle sevip saydığınız denizin nice cana yuva olduğunu gördüğünüzde şaşıracak, doğanın muhteşemliğine bir kez daha hayran kalacaksınız.
Ölüdeniz’in en güzel yönlerinden biri de birçok koyu bir günde görüp, yorulana kadar yüzmeniz için fırsat sunması. Sahile giderken göreceğiniz tur standlarından birinden Ölüdeniz Tekne Turu satın alıp sırayla 12 adaları gezebilirsiniz. Tavşan Adası, Göcek Adası, Akvaryum Koyu, Bedri Rahmi Koyu, Yassıca Ada, Kızıl Ada, Tersaneler Koyu gibi cennet yerlerde mola veren teknelerin yemek sunumları da güzel oluyor. Bir de sadece tekneyle gidilebilen ve tek bir girişi bulunan Mavi Mağara var ki burada da yüzmeden dönmeyin diyoruz. Mağaranın adını aldığı mavi tonunu çok seveceksiniz.
İşte size memleketin en izole, en yalnız cennetlerinden bir tanesi, Kelebekler Vadisi. Burası milyonlarca kelebeğiyle anılsa da onu asıl efsane yapan doğası ve turkuaz denizi. Bir Ölüdeniz kampı deneyimlemek isterseniz en uygun yerlerden biri olan bu vadinin kuş sesleri dışındaki sessizliğini de çok seveceksiniz. Ne mutlu ki bu alan imara tamamen kapalı ve sadece teknelerle arkadaş!
Yer yer 200 metreye ulaşan kaya duvarlarla çevrelenmiş bu kanyon dışarıdan kolay fark edilmediği için bu ismi almış. İlk gördüğünüzde kendinizi fantastik bir film setindeymiş gibi hissedeceğiniz kanyonda buz gibi sulara bata çıka yürümek çok zevkli. Burası bizce doğanın işlerken ruhunu kattığı bir sanat eseri ve Ölüdeniz’e gelmişken de mutlaka görülmeli.
Ölüdeniz ve Kumburnu bölgesi 1978 yılında Milli Park olarak belirlenmiş 1. derece doğal SİT alanı. Bu yüzden de sahilin tam kenarında konumlanan Ölüdeniz otellerine rastlamıyor, otelinizden ya yürüyerek ya da 5 dakikalık araç sürüşleriyle sahile ulaşabiliyorsunuz. Ölüdeniz’de nerede kalınır bulmak için onlarca Ölüdeniz oteli arasından Neredekal.com üzerinden tercihinizi yapabilirsiniz. {product:11994}{search:oludeniz-otelleri,Ölüdeniz Otelleri}
Bu arada Ölüdeniz’in 2006 ile 2011 yıllarında World Travel Awards (Dünya Seyahat Ödülü) tarafından ‘Dünyanın en güzel sahili’ seçildiğini de belirtmiş olalım. Bu güzelliğin tadını çıkarırken, renginin hep aynı tonda kalması için de koruyup kollayalım. Bol keyifli bir tatil dileriz.